Emsal Mahkeme Kararı Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/315 E. 2022/336 K. 11.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/315
KARAR NO : 2022/336
BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : …

VEKİLİ : Av. …
DAVALI : Hasımsız.
DAVA : Kıymetli Evrak İptali
DAVA TARİHİ : 10/05/2022
KARAR TARİHİ : 11/05/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 18/05/2022

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkili şirketin, …’nin toplam sermayesinin % 49’una tekabül eden her biri 10 TL nominal değerli 276.115 adet payının maliki olduğunu, müvekkili şirketin, Gentex Norbo paylarından 2,450 adedini 10.10.2017 tarihinde eski hissedar … tarafından ciro ve teslim alınmak suretiyle edindiğini, kalan 273.665 adet payı ise, sırasıyla 16.03.2018 ve 20.02.2019 tarihinde gerçekleştirilen sermaye artırımları neticesinde edindiğini, bu işlemler neticesinde müvekkili şirkete her biri 10 TL nominal değere sahip 2.450 adet payı temsilen 30.06.2017 tarihli Seri No: A Sıra No: 001 numaralı nama yazılı pay geçici ilmühaberi, her biri 10 TL nominal değerde 113.435 adet payı temsilen Seri No: 1 Tertip No: 2 numaralı nama yazılı muvakkat ilmühaber ve her biri 10 TL nominal değerde 160.230 adet payı temsilen Seri No: 1 Tertip No: 3 numaralı nama yazılı muvakkat ilmühaberlerinin teslim edildiğini, Müvekkili şirketin tüm çabalarına karşın maliki olduğu yukarıdaki ilmühaberlerden (i) 30.06.2017 tarihli Seri No: A Sıra No: 001 ile (ii) Seri No: 1 Tertip No: 3 numaralı nama yazılı geçici ilmühaberleri bulamadığını, ilgili payların hâlihazırda pay sahibi olarak yer almasına karşılık pay senetlerinin zayi olması nedeniyle bu paylara bağlı haklarını kullanamamakta ve netice olarak hukuki menfaatinin zedelendiğini beyanla müvekkilu şirket tarafından Gentex Norbo nezdindeki pay sahipliğinden doğan haklarının kullanılamaması ve ilmühaberlerin üçüncü kişilerce kötü niyetli bir şekilde kullanılma riskleri sebebiyle, 6102 sayılı TTK m. 651, 657, 661 vd. hükümleri çerçevesinde müvekkili şirkete ait zayi olan nama yazılı ilmühaberlerin iptalini talep etmiştir.
Dava, zayi nedeniyle pay senedi yerine geçen muvakkat ilmühaberlerin iptaline yöneliktir.
6102 sayılı TTK’nun 651.maddesinde kıymetli evrakın zayi olduğu taktirde mahkeme tarafından iptaline karar verilebileceği, kıymetli evrakın zayi olduğu ve zıyaın ortaya çıktığı anda senet üzerinde hak sahibi olan kişinin senedin iptaline karar verilmesini isteyebileceği, 486.maddenin ikinci fıkrasında ise paylar hamiline yazılı ise yönetim kurulu, pay bedelinin tamamının ödenmesi tarihinden itibaren üç ay içinde pay senetlerini bastırıp pay sahiplerine dağıtacağı, yönetim kurulunun hamiline yazılı pay senetlerinin bastırılmasına ilişkin kararı tesçil ve ilan ettireceği, ayrıca şirketin internet sitesine koyacağı, pay senedi bastırılıncaya kadar il muhaber çıkartılabileceği, il muhaberlerin kıyas yoluyla nama yazılı pay senetlerine ilişkin hükümlerin uygulanacağı, TTK’nun 657.maddesinde ise aksine özel hükümler bulunmadıkça nama yazılı senetler hamiline yazılı senetlere ilişkin hükümlere göre iptal olunacağı öngörülmüştür.
Nama yazılı senetlerin iptaline ilişkin TTK’nun 657/1.maddesinde aksine hüküm bulunmadıkça nama yazılı senetlerin, hamiline yazılı senetlere ilişkin hükümlere göre iptal olunacağının belirtildiği, hamiline yazılı senetlerin iptaline ilişkin TTK 661 maddesine göre iptal davalarında yetkili mahkeme borçlunun yerleşim yeri veya pay senetleri hakkında anonim şirket merkezinin bulunduğu yer mahkemesidir. Bu yetki kesin yetkidir.
17 Ağustos 2021 tarih 10389 sayılı Türkiye Ticaret Sicili gazetesindeki ilana göre …’nin adresinin … olduğu görülmüştür.
Tüm dosya kapsamına göre; TTK’nun 661/2.maddesindeki yetkiye ilişkin düzenlemenin kesin yetki olarak kabulü gerektiği, kesin yetkinin de kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle mahkemece resen dikkate alınması gerektiği kanaatine varılarak mahkememizin yetkisizliği nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesisi yoluna gidilmiştir.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1.-Mahkememizin YETKİSİZLİĞİ nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın USULDEN REDDİNE,
2.-HMK.nın 20.maddesi gereği kararın temyiz edilmeksizin kesinleşmesi halinde kesinleşme tarihinden itibaren, kanun yoluna başvurulması halinde bu başvurunun reddi kararının tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize başvurularak dava dosyasının yetkili mahkemeye gönderilmesinin talep edilmesi halinde dosyanın YETKİLİ NÖBETÇİ ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3.-6100 Sayılı HMK’nın 331/2. Maddesi uyarınca harç, vekalet ücreti ve diğer yargılama ücretlerinin görevli ve yetkili mahkeme tarafından değerlendirilmesine, davanın görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmemesi halinde talep üzerine mahkememizce ayrıca değerlendirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere 11/05/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …