Emsal Mahkeme Kararı Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/282 E. 2022/683 K. 12.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. … 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.

10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/282
KARAR NO : 2022/683

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : … …
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : … …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 21/04/2022
KARAR TARİHİ : 12/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 20/10/2022

Mahkememize açılan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
İDDİA
Davacı vekili, demir ticareti yapan müvekkilinin davalıya demir sattığını, demir bedelinin ödenmemesi üzerine … 12. İcra Müdürlüğünün 2022/978 Esas sayılı dosyada başlatılan takibe davalı itirazının haksız olduğunu ileri sürerek davalının itirazının iptali ile %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödenmesine hükmedilmesini istemiştir.
SAVUNMA
Davalı vekili, müvekkilinin dava dışı şirkette şantiye şefi olarak İzmir Gençlik Spor İl Müdürlüğü Urla Yurtları Genel Bakım ve Onarım işi inşaatı kapsamında çalıştığını, davacı şirketle ilişkisinin de bu dönemde başladığını, çalıştığı şirketin yetkilisi tarafından davacıyla müvekkilinin dolandırıldığını, … Cumhuriyet Başsavcılığının 2022/108288 hazırlık numaralı soruşturma dosyasında devam eden soruşturmayla ilgili bu şahsı ve dava dışı şirketi sahte fatura tanzim etmek suçu ile ilgili şikayette bulunduğunu, müvekkilinin bilgisi ve rızası dışında davacı şirketten 09/12/2021 tarihinde demir alımı yapıldığını, söz konusu faturanın KDV dahil olarak 823.263,00 TL olarak e-fatura şeklinde müvekkili adına düzenlendiğini, müvekkilinin bu faturayı görmemesi için de izinsiz şekilde şifreleri kullanan dava dışı şüpheli tarafından e-fatura sistemi bildiriminin engellendiğini, vade kur faturası adı altında fatura kesilince mal alımından haberdar olduğunu ve faturayı daha sonra gördüğünü, şüpheli Kemal Çiftçi tarafından söz konusu tarafından söz konusu faturanın kendisi tarafından kabul edildiğini, demircinin faturasının da ödeneceğini ancak fark faturaya itiraz etmesi gerektiğinin belirtilmesi üzerine, borca itiraz edildiğini, müvekkilinin şifreleri kullanılarak da söz konusu alınan malların dava dışı bir şirkete satımının yapıldığının öğrenildiğini, bu şirket tarafından da demirlerin çalıştığı şirkete satıldığı gibi gösterilerek kendisinin dolandırıldığını belirterek haksız davanın reddi ile %20’den az olmamak üzere davacının kötü niyet tazminatı ödemesine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ GEREKÇE
Dava, demir satımından kaynaklı alacağın tahsiline yönelik başlatılan takibe itirazın haksızlığı iddiasıyla açılan itirazın iptali davasıdır.
Celp edilen … 12. İcra Müdürlüğünün 2022/978 esas sayılı dosyasının incelenmesinde davacının davalı aleyhine 823.263,00 TL 09/12/2021 tarihli faturadan kaynaklı mal alacağı, 100.339,20 TL 24/12/2021 tarihli faturadan kaynaklı fiyat farkı alacağı, 354,60 TL 12/12/2021 tarihli faturadan kaynaklı avans faizi alacağı, 10.352,81 TL 09/12/2021 tarihli faturadan kaynaklı geçmiş gün faizi, 4,09 TL 12/12/2021 tarihli faturadan kaynaklı geçmiş gün faizi olmak üzere toplam 934.313,70 TL’nin işleyecek avans faiziyle birlikte tahsili amacıyla ilamsız takip başlatıldığı, dayanak olarak faturaların gösterildiği, davalının süresinde tüm borca itiraz etmesi üzerine takibin durduğu, iş bu davanın ise yasal sürede açıldığı görülmüştür.
Çekişme; dava dışı şahsa satıldığı iddia edilen demirden dolayı davalının sorumlu olup olmadığı, davacının vade farkı isteyip istemeyeceği, davacının temerrüt faizi talep edip edemeyeceği üzerinde toplanmaktadır.
Davalı her ne kadar dava dışı şahıs tarafından dolandırıldığını ve ticari işletmeye ilişkin şifrelerin bu şahıs tarafından ele geçirildiğini, teslim alınan malın da kendi şirketine satış şeklinde gösterildiğini, bu nedenle de satıma konu maldan sorumlu olmayacağını savunmuş ise de; kesilen faturaya göre mal davalı tarafından alınmıştır. Davalı dolandırıcılığa davacı tarafından iştirak edildiği de iddia edilmediğinden satıma konu mal bedelinden davalı sorumludur.
Davacı takip talebinde her ne kadar vade farkı talep etmişse de mal bedelinin belirtilen sürede ödenmemesi halinde vade farkı alacağına ilişkin anlaşma olmadığı gibi taraflarca bu hususta örf ve adet olduğu da iddia edilmemiştir. Bu nedenle vade farkı istenemez.
Davacı ayrıca takip talebinde temerrüt faizi istemiş, faturada da son ödeme tarihi 09/12/2021 tarihi göstermişse de İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesinin 14/01/2021 tarih 2019/539 esas, 2021/19 karar sayılı emsal ilamda da belirtildiği gibi fatura üzerine yazılı son ödeme tarihi davalının temerrüde düşmesi için yeterli olmadığından davalının takip tarihi itibarıyla temerrüde düştüğünün kabulü gerektiğinden takip tarihine kadar temerrüd faizi istenemez.
Toplanan delillere göre davacının davacının sattığı demirden kaynaklı alacağın tahsili için takip başlatabileceği, faturada yazılı mal bedelini isteyebileceği, davalının takipten önce temerrüde düşürülmediğinden hem temerrüd faizi, hem de anlaşma olmadığından vade farkı istenemeyeceği, davalının mal bedeline yönelik itirazının yerinde olmadığı kanaatine varılmakla açılan davanın kısmen kabulüne, alacak likit olduğundan davalının asıl alacak miktarına göre hesaplanacak inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1.-Davanın kısmen kabulüne,
Davalının 823.263,00 TL’ye yapmış olduğu itirazın iptaline, kabul edilen miktara takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına, davacının fazlaya ilişkin işlemiş faiz ve vade farkına ilişkin taleplerinin reddine,
Alacak likit olduğundan %20 inkar tazminatı olarak hesaplanan 164.652,6‬0 TL’nin davalıdan alınmasına,
2.-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 56.237,10 TL nispi karar ve ilam harcı için peşin alınan 11.106,62 TL’nin mahsubu ile noksan olan 45.130,48‬ TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3.-Davacı vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte bulunan AAÜT gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 108.558,93 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4.-Davalı vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte bulunan AAÜT gereğince reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 17.657,61 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5.-Davacı tarafından bu dosya için yatırılan 11.106,62 TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6.-Arabulucu ücreti olarak suç üstü ödeneğinden karşılanan 1.322,03 TL arabulucu ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
7.-Davacı tarafından yapılan 80,70 TL başvuru harcı ve 81,50 TL posta gideri olmak üzere toplam 162,20 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan taktiren 142,92 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8.-Davacı tarafça yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta içinde … Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere 12/10/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …