Emsal Mahkeme Kararı Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/187 E. 2022/208 K. 23.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/187 Esas
KARAR NO : 2022/208

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … … – …
VEKİLİ : Av. … …
DAVALI : … …

DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/03/2022
KARAR TARİHİ : 23/03/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 23/03/2022

Mahkememize açılan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA:
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle, 19/10/2021 tarihinde … plakalı aracın karışmış olduğu kaza neticesinde davalı kasko şirketince ödenen rayiç bedelin eksik olarak belirlenmesi sonucunda gerçek rayiç ile arasındaki farkın, rayiç bedelin gecikmeli olarak ödenmesi sonucu araç fiyatlarındaki değişim nedeniyle uğranılan zararın ve müvekkilinin, ikame araç temin edilmemesi sebebiyle araçsız geçirdiği süre boyunca bu sebepten dolayı zararı uğradığını belirterek şimdilik 100,00 TL maddi zararın kaza tarihinden itibaren işleyecek en yüksek faiz ile davalıdan tahsiline, vekalet ücreti ve yargılama giderinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Usul ekonomisi gereği davalıya tebligat çıkartılmamıştır.
MAHKEMEMİZİN GÖREVİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinde, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı düzenlenmiştir.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 2. maddesinde kanunun kapsamı “bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanun’un “tanımlar” başlıklı 3. maddesinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında Kanun’un 83. maddesinde de taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenlenme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir. Dava, genişletilmiş kasko sigortası sözleşmesinden kaynaklanan tazminatın tahsili istemine ilişkindir. Davacının tüketici olduğu ve davalı … ile arasındaki sigorta sözleşmesine dayalı olarak talepte bulunulduğunun anlaşılmasına ve sigortalı aracın da hususi olmasına göre, davanın Tüketici Mahkemesi’nin görev alanına girdiği konusunda bir tereddüt bulunmamaktadır.
Neticede yukarıda açıklanan nedenlerle davacı ile davalı arasındaki ilişkide davacının tüketici olarak kabul edilmesi gerektiği, yapılan işlemin de bir tüketici işlemi olduğu anlaşıldığından mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, dosyadaki kanıtlara göre;
1-Taraflar arasındaki uyuşmazlık hakkında yargılama yapmaya Tüketici Mahkemesi görevli bulunduğundan HMK’nın 114/c maddesi gereğince mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE ,
2-HMK 114/c maddesi gereğince görev dava şartı olduğundan, anılan yasanın 115/2 maddesi gereğince davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine,
3-Kararın taraflarca kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde, kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulması halinde ise bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde mahkememize müracaatı halinde dava dosyasının görevli ANKARA NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİNE gönderilmesine,
4-Yargılama giderlerinin HMK’nın 331/2 maddesi gereğince görevli mahkemece dikkate alınmasına,
Dair, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/03/2022

Katip …
¸E-İmzalıdır

Hakim …
¸E-İmzalıdır

*