Emsal Mahkeme Kararı Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/13 E. 2022/56 K. 31.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/13 Esas – 2022/56
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/13 Esas
KARAR NO : 2022/56

HAKİM : ….
KATİP :….

DAVACI :….
VEKİLİ : ….
DAVALI : …..
DAVA : Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/07/2022
KARAR TARİHİ : 31/01/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 31/01/2022
Mahkememize açılan Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA:
Davacı firma ile … (idare olarak anılacaktır) arasında 19.11.2014 tarihinde “Samsun İli 200 Yataklı Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi İnşaatı işi, geçici kabul ve bakım dönemi eksik ve kusurlu işler ,kesin kabulde belirlenecek eksik ve kusurlu işler ile F Blok (Katlı Otopark) imalatlarının tamamlanması” isimli götürü bedel sözleşmesi imzalandığı, Sözleşmeye konu işin bedelinin 6.610.000,00 TL+KDV (AltımilyonaltıyüzonbinTürklirası+KDV) olarak belirlendiği, sözleşmenin imzalanmasını mütakip, idare davacı kuruma yer teslimi yapıldığı, davacının bunun üzerine derhal sözleşmeye konu eksik ve kusurlu imalatların yapılması için çalışmalara başladığı, sözleşmede belirlenen işlerin hızlı şekilde yapılmaya devam edildiği ve bu işlere denk gelen hakedişler düzenlendiği, davacı hesabına aktarıldığı, ancak dava dışı, davacı ve idare arasından imzalanan Eksik ve Kusurlu işlere yönelik sözleşmenin önceki yüklenicisinin iflas erteleme davasının aleyhine sonuçlanması ve önceki yüklenici firmanın iflasına karar verilmesi üzerine davalı idarenin tek taraflı olarak davacı firma ile olan sözleşmesini başkanlığın 24.02.2015 tarih ve 788 sayılı oluru ile haksız olarak fesih etttiği, davacı ile davalı idare arasında imzalanan 19.11.2014 tarihli sözleşmenin 2.2. Maddesinde müvekkil … İnşaat Yapı Elekt. Taah. San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin yüklenici firma olduğu belirlendiği, aynı sözleşmenin 13. Maddesinde; ” Bu işte alt yüklenici çalıştırılmayacak ve işlerin tamamı yüklenicinin kendisi tarafından yapılacaktır.” ibaresi mevcuttur. Söz konusu maddelerden anlaşılacağı üzere davacı işin tek yüklenicisi olup herhangi bir kurum yada şahısla alt taşeron yada üst yüklenici ilişkisi bulunmadığı, davacı ile organik bağı olmayan 3. bir şirketin iflası sebep gösterilerek sözleşmenin feshinin hem idare ile imzalanan sözleşmeye hem de yasalara aykırı olduğu, davalı İdarece sözleşme haksız ve geçerli bir sebebi olmaksızın tek taraflı fesih edilmiş davacı elde edeceği kazançlar ve işin bitmesi adına yaptığı yatırımlar yönünden zarar etmesine sebep olduğu, bu sebeplerle fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile davalı idarece haksız olarak feshedilen sözleşmeden kaynaklı şimdilik 1.000 TL’nin haksız fesih tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı/borçluya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
YANIT:
Davalı tarafa, cevap dilekçesi gönderilmemiştir.
MAHKEMEMİZİN GÖREVİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Dava, taraflar arasında imzalanan eser sözleşmesinin haksız feshi sebebiyle uğranılan zararın tazmini talebine ilişkindir.

6102 sayılı TTK’nun 4.maddesine göre bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesi ile ilgili olmalı ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin taraflarının ticari işletmesi ile ilgili olup olmadığına bakılmaksızın TTK veya diğer kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır. Ticari davalar aynı yasanın 6335 sayılı Kanunun 2.maddesi ile değişik 5.maddesine göre asliye ticaret mahkemesinde görülerek karara bağlanır. Asliye ticaret mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir. Bu açıklamalara göre davanın ticaret mahkemesinde görülebilmesi için tarafların tacir ve dava konusunun tarafların ticari işletmesi ile ilgili olması gerekir. Davacı şirket tacir olmasına rağmen davalı … kamu tüzel kişiliğine sahip bir kuruluş olarak faaliyet gösterdiğinden ticari esaslara göre faaliyet göstermek üzere kurulmuş olmadığından tacir sıfatı yoktur. (Yargıtay ….. H.D. 2016/5271E.- 2017/593K., Ankara BAM ….. H.D. 2020/1094E. 2020/1186K.)
Davalı …’nin tacir sıfatı olmadığından davaya bakmaya asliye ticaret mahkemesi görevli olmayıp, iş bu davaya bakmaya asliye hukuk mahkemeleri görevlidir.
Görev hususu dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında gözönünde bulundurulmalıdır.
Tüm dosya kapsamına göre iş bu davaya bakmaya asliye hukuk mahkemeleri görevli olduğundan HMK’nun 114/1-c ve 115.maddeleri gereğince dava dilekçesinin görev nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Taraflar arasındaki uyuşmazlık hakkında yargılama yapmaya Asliye Hukuk Mahkemesi görevli bulunduğundan HMK’nın 114/c maddesi gereğince mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE ,
2-HMK 114/c maddesi gereğince görev dava şartı olduğundan, anılan yasanın 115/2 maddesi gereğince davanın görevsizlik nedeniyle usulden reddine,

3-Kararın taraflarca kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde, kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulması halinde ise bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde mahkememize müracaatı halinde dava dosyasının görevli ANKARA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine,
4-Yargılama giderlerinin HMK’nın 331/2 maddesi gereğince görevli mahkemece dikkate alınmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 31/01/2022

Katip ….
¸

Hakim ….
¸