Emsal Mahkeme Kararı Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/129 E. 2023/21 K. 12.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/129 Esas
KARAR NO : 2023/21

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … … – …
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
DAVALI : … …

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/02/2022
KARAR TARİHİ : 12/01/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 18/01/2023

Mahkememize açılan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA:
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin tıbbi malzeme ve cihazlar satan bir firma olduğunu, davalı ile aralarında dönem dönem ticari ilişkiler olduğunu, davalı tarafından 11.03.2019 tarihinde; 12.03.2019 salı günü … Hastanesi’nde planlanan vaka için 1 LPS FİX seti ve sarfı, 1 CR FİX seti ve sarfı, 1 Motor, 2’şer CEMENT, 13.03.2019 çarşamba günü planlanan vaka için ise 1 LPS FİX seti ve sarfı, 1 Wedge Uzatma seti ve sarfı, 1 Motor ve 2’şer CEMENT talep edildiğini, bu taleplere uygun olarak ilgili malzemelerin davalıya teslim edildiğini, 14.03.2019 ve 13.03.2019 tarihli e-faturaların tanzim edilip davalıya gönderildiğini, davalının bu faturalara TTK m.21/2 kapsamında itiraz etmediğini, ancak borcu ödemediğini, bunun üzerine davalı aleyhine Ankara 5. İcra Müdürlüğü’nde 2021/5825 E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalının iş bu takibe haksız ve hukuki mesnetten yoksun olarak itiraz ettiğini dava şartı arabuluculukta anlaşma sağlanamadığını, bilindiği üzere, TTK m.21’in fatura ve teyit mektubunu düzenlediğini, bir fatura alan kişi/şirketin 8 gün içerisinde söz konusu faturanın içeriğine itirazda bulunmadığı takdirde içeriği kabul etmiş sayıldığını, buna göre davalının, faturalara itiraz etmeyerek söz konusu alacağın varlığını kabul ettiğini, davalının takip tarihinde temerrüde düştüğünden, takip tarihi olan 28.04.2021 tarihinden itibaren ticari faiz işletilmesi gerektiğini, takip konusu alacağın davalı tarafça bilindiğini, aynı zamanda likit bir alacak olduğunu, anlattıkları ve sayın mahkemece re ‘sen dikkate alınacak nedenlerle (Fazlaya ve munzam zarara ilişkin her türlü talep ve dava hakkımız saklı kalmak kaydıyla); haklı davanın kabulü ile davalının icra takibine itirazının kısmen iptaline, takibin 8.182,35 TL asıl alacak üzerinden takipteki şartlar doğrultusunda devamına, davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ve yargılama giderleri ödemesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı tarafa dava dilekçesi tebliğ olunmasına rağmen, davaya cevap vermemiştir.
DELİLLER :
Ankara 5. İcra Dairesinin 2021/5825 sayılı dosyası getirtilmiş, incelenmiştir.
Davalı ve Davacı şirketin ilgili dönemlere ait BA, BS formları getirtilmiş, incelenmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve ön inceleme duruşmasında belirlenen uyuşmazlık konuları hakkında serbest muhasebeci mali müşavir bilirkişiden alınan bilirkişi raporunda özetle,
Davalının defter ve kayıtlarına ulaşılamadığını, davacının defter kayıtlarında icra tarihi olan 29.04.2021 tarihi itibarı ile davacının davalıdan alacağının 8.182,35 TL olarak göründüğü tespit edildiği, icra konusu faturalar e-fatura olarak düzenlendiği, bu faturaların davalıya tebliğ edilmiş olması kuvvetle muhtemel olduğu görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Davalının BA kayıtlarının incelenmesinde davaya konu faturaların vergi dairesine bildirildiği görülmüştür.
DELİL DEĞERLENDİRME VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Dava, faturalı satımdan kaynaklanan bakiye alacağın tahsiline yönelik icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacı şirket ile davalı arasında mal satımı ilişkisi bulunup bulunmadığı, takip talebine dayanak olan fatura bedelince davacı şirketin davalı şirketten takip talebinde belirtilen miktarda alacağının bulunup bulunmadığı, takip tarihi itibariyle muaccel olup olmadığı davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilip edilemeyeceğine ilişkindir.
Davalı şirket tarafından takibe yapılan itirazda borcun olmadığı iddia edilmektedir. Faturaya dayalı taleplerde fatura konusu mal veya hizmetin alıcıya sunulduğu, teslim edildiği ispatlanırsa satıcı bedele hak kazanır. Menkul mal satışlarında alıcının malı teslim alması, satım bedelinin muaccel olması sonucunu doğurur. Bu halde malların tesliminin ispatı gerekir.
Davacı defterlerinin incelenmesinde sahibi lehine delil vasfı taşıyan davacı yasal defter kayıtlarına göre davacının davalıya bir kısım mal satıp bedeli faturalandırdığı, davacının davalıdan 8.182,35 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği bildirilmiştir. Davalının usulüne uygun olarak defterlerini ibraz emri tebliğine rağmen defterlerini ibraz etmediğinden incelemesi yapılamamıştır. Fakat davalının incelenen BA formlarından satışa konu faturaları defterine kaydedip vergi dairesine bildirdiği görülmüştür.
6100 sayılı HMK’nın “Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması” başlıklı 222/3. maddesi “… şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir.” Hükmünü içermektedir.
Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan davalı, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde, belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın HMK’nın 220/3. ve 222/3 maddeleri gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, davacı defterindeki kayıtlara uygunluğu mahkememizce kabul edildiğinden, davalının BA formlarında davacının alacağına konu fatura bildirilmiş olduğundan, bu halde malların teslim edilmediğini ispat yükü davalıda olacağından 8.182,35 TL asıl alacak yönünden itirazın iptaline karar vermek gerekmiştir.
Bu nedenle davalının davaya konu alacağı sabit görüldüğünden davanın kabulüne, itirazın iptaline ve alacak likit olduğundan davacı yararına icra inkar tazminatına hükmetmek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, dosyadaki kanıtlara göre;
1-Davanın kabulü ile Ankara 5. İcra Dairesinin 2021/5825 sayılı dosyasına yapılan itirazın 8.182,35 TL asıl alacak yönünden iptaline, takibin bu bedel üzerinden kaldığı yerden devamına,
2-Kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen %20 icra inkar tazminatı olan 1.636,47 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 558,94 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 88,12 TL harcın mahsubu ile noksan olan 470,82 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davacı yararına hesaplanan 8.182,35 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, kendisini vekil ile temsil ettiren davacıya verilmesine,
5-Arabuluculuk aşamasında harcanan 1.320,00 TL giderin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-Davacı tarafça yatırılan 80,70 TL başvurma harcı, 88,12 TL peşin harç olmak üzere toplamı 168,82 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 1.645,00 TL tebligat/posta/müzekkere masrafı ve bilirkişi ücreti yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı , davalı tarafın yokluğunda, 6100 sayılı HMK 341/2 maddesi uyarınca kesin olmak üzere karar verildi. 12/01/2023

Katip …
¸E-İmzalıdır

Hakim …
¸E-İmzalıdır

*