Emsal Mahkeme Kararı Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/105 E. 2022/115 K. 23.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/105 Esas – 2022/115

T.C.
ANKARA
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/105 Esas
KARAR NO : 2022/115

HAKİM : …
KATİP :…

DAVACI …
DAVALI : …

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 17/06/2014
KARAR TARİHİ : 23/02/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 23/02/2022

Polatlı 1. Asliye Hukuk Mahkemesi (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) 2021/186 Esas 2021/495 Karar sayılı görevsizlik kararı ile mahkememize tevzi edilen Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA:
Davacı vekili 16.06.2014 tarihli dilekçesinde özetle; davacı…’ın, 18.09.2012 tarihinde … plaka sayılı kamyoneti ile ve yanında davadışı… de bulunduğu halde, Mevlana Caddesi üzerinde Şehir merkezinden Yunak istikametine seyir halinde bulunduğu sırada plakası tespit edilemeyen gümüş renkli OPEL marka bir aracın davacı ile aynı istikamette seyrederken davacıya ait aracın önüne direksiyon kırması sonucu bu araca çarpmamak için direksiyon tedbiri ile sola kaçmaya çalışırken aracın kontrolünü kaybederek refüjü aşıp bir tır ile çarpışması suretiyle meydana gelen trafik kazasında davacının ağır şekilde yaralandığını, geçici ve kalıcı işgöremezliğe maruz kaldığını Müvekkil davacının yaralanmasına sebebiyet veren bu trafik kazasının oluşumda hiçbir kusuru bulunmadığını kaza tespit tutanağında ve sair belgelerde aleyhe olan hususları kabul etmediklerini, davacı…’ın, dava konusu trafik kazası sebebiyle ağır şekilde yaralandığını, sıkıştığı araçtan aracın itfaiye tarafından kesilmesi ile çıkartılabildiğini, başta dalak yaralanması olmak üzere vücudunun başkaca bölümlerinde çeşitli kırık, yara ve berelenmeler olduğunu, kazadan sonra Polatlı Duatepe Devlet Hastanesi’ne kaldırılan davacının buradaki tedavisinin ardından Özel Polatlı Can Hastanesi’ne sevk edildiğini, burada cerrahi operasyon geçirerek dalağının tamamının alındığını beyanla kazaya sebebiyet veren OPEL marka aracın plaka ve sürücüsünün tespit edilememesi sebebiyle davacının maruz kaldığı maddi zararları, Güvence Hesabı’nın tazmin ile yükümlü olduğunu bu nedenle 2.000 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda faizi ile birlikte HMK m.107/2 uyarınca başlangıçta belirtilen talebi artırım hakkı saklı olarak, davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı Güvence Hesabı vekili 23.07.2014 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; Plakası tespit edilemeyen aracın ispatının somut delillere dayanması gerektiğini, savcılık dosyasının ne aşamada olduğunun bilinmediğini, bu sebeple davalı kurumun sorumluluğundan bahsedebilmek için öncelikle davaya konu savcılık dosyasınca faili meçhul olduğuna dair karar verilip-verilmediğinin araştırılması gerektiğini, iddaaların kesinleştirildikten sonra esasa geçilmesi gerektiğini, kazaya sebebiyet verdiği iddia edilen plakası tespit edilemeyen aracın ve davacının kusur oranlarının tespitinin yapılması için Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nden rapor alınması ve rapordaki kusur oranlarına göre davacının talep ettiği tazminat konusunda hüküm kurulması gerektiğini, davacının maluliyet durumunun tespiti adına Adli Tıp Kurumu …. İhtisas Dairesi’nden Özürlü Sağlık Raporu alınması gerektiğini, geçici işgöremezlik durumundan kaynaklanan maddi tazminat (kazanç kaybı) talebinin Güvence Hesabı kapsamında olmadığını, davalı kurumun yalnızca bedensel zararları kapsadığını, Güvence Hesabı’nın sorumluluğunun poliçedeki teminat limiti ve kusur oranı ile sınırlı olduğunu beyanla davanın esastan reddini ve yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı taraf üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
MAHKEMEMİZİN GÖREVİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1’inci maddesi; mahkemelerin görevinin ancak yasa ile belirlenebileceğini ve göreve ilişkin kuralların kamu düzenine ilişkin olduğunu açıkça ifade etmiştir. Kesin yetki halleri de bu çerçevede değerlendirilir. Bu yasal düzenlemeye paralel olarak görev ve kesin yetki halleri dava şartları arasında sayılmıştır (HMK m.114/1-c ve ç)
Diğer yandan, Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun yargı çevresi belirlemesine ilişkin 07.07.2021 gün ve 608 sayılı kararının hukuki mahiyeti konusuna da değinmek gerekir. 6087 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kurulu Kanunu’nun 4/1-a ve 7/2-f düzenlemelerine göre Adalet Bakanlığının bir mahkemenin kaldırılması veya yargı çevresinin değiştirilmesi konusundaki tekliflerini karara bağlamak, HSK Genel Kurulu’nun görevleri arasındadır.
Ancak yargı çevresi bir mahkemenin hangi coğrafi alandaki davalara bakacağıyla ilgili olup, bir görev kuralı niteliğinde değildir. Bu karar ancak bundan sonra o yerde görülecek davaların yargılamasını yapacak mahkemeyi belirlemek maksatlıdır. Nitekim karar 07.07.2021 günü alınmış, ancak yürürlük tarihi 01.09.2021 olarak belirlenmiştir. Kurul’un yargı çevresi belirlemeye ilişkin kararı, sadece bu kararın yürürlük tarihinden sonra açılacak davaları ilgilendirir. Bu nedenle, ortada geçiş hükmü niteliğinde bir yasal düzenleme olmaksızın, sırf Kurul’un yargı çevresi belirlemeye ilişkin kararı ile görevsizlik, yetkisizlik ya da bunlara ilişkin dava şartı yokluğundan usulden reddi benzeri bir kararla davanın başka mahkemeye gönderilmesi mümkün değildir.
Buna göre, HSK’nın yukarıda belirtilen kararından önce açılmış iş bu dava bakımından Mahkememizin görevli olmadığı, davanın ilk açıldığı Polatlı …. Asliye Hukuk Mahkemesinde (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) görülmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. (Ankara BAM ….HD. 21/12/2021 tarih ve 2021/2232 Esas, 2021/2029 Karar sayılı emsal kararı.).
HÜKÜM :
1-Davanın dava şartı (Görev) yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Mahkememizin karşı GÖREVSİZLİĞİNE,
3-Karar kesinleştiğinde dosyanın görevli ve yetkili Polatlı …. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
4-Kararın istinaf yoluna başvurulmadan kesinleşmesi halinde, 6100 sayılı HMK’nın 21. Maddesi hükümlerine göre yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın re’sen Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
5-Yargılama harç ve giderlerinin görevli mahkeme tarafından karara bağlanmasına,
Dair, tarafların yokluğunda, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 23/02/2022

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.

*Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.