Emsal Mahkeme Kararı Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/95 E. 2022/472 K. 21.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/95 Esas – 2022/472

T.C.
ANKARA
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/95 Esas
KARAR NO : 2022/472

HAKİM :…
KATİP ….

DAVACI :…
DAVALI :…
DAVA : Tazminat ( iş yeri sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/02/2020
KARAR TARİHİ : 21/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 30/06/2022

Mahkememize açılan Tazminat ( İş yeri sigorta sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA:
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin davalı sigorta şirketi ile 16.04.2019 – 16.04.2020 tarihlerini kapsayan 001-0110-04199736 nolu poliçe ile işletmesindeki mal varlığını poliçede belirtilen rizikolara karşı sigortalanmak üzere sigorta sözleşmesi akdetmekle davalının sigortalısı olduğunu, müvekkilinin belirlenen sigorta prim miktarını davalı sigorta şirketine tamamen ödediğini; Böylece poliçenin geçerli hale geldiğini ve halen yürürlükte olduğunu, müvekkiline ait iş yerinin 19.06.2019 tarihinde saat 14:50 sıralarında sağanak yağış neticesinde şiddetli fırtına sebebi ile hasara uğramış ve bu sebep ile iş yerinin çatısının uçmuş olduğunu, … İşyerim Sigorta Poliçesi’nde sigorta konularının liste halinde sıralandığını; Sigorta konuları içinde fırtınanın da yer aldığını, müvekkiline ait işyerinde meydana gelen hasarların; fatura no 004558 çatı tadilat işi 10.856,00 TL ve fatura no 004557 çatı tadilat işi 8.265,90 TL olmak üzere toplam 19.121,90 TL’nin müvekkili tarafından karşılandığını, davalı sigorta şirketinin, müvekkilinin tazminat miktarının ödenmesi talebine ilişkin olarak 08.08.2019 tarihli yazısında, “İlgide bahsi geçen dosyamız incelenmiş olup, fırtına şartları oluşmadığında tarafınıza herhangi bir hasar tazminatının ödenmeyeceği hususunda bilgilerinizi rica ederiz.” şeklinde cevap vermiş olduklarını; Kendileri tarafından yaptıkları ainceleme ve araştıma sonucunda, sigortalı mahalde poliçe teminatı kapsamında bir olay meydana gelmediğini tespit ettiklerini ve bu nedene binaen de; söz konusu taleple ilgili olarak, müvekkiline herhangi bir ödemede bulunmayacağını bildirdiklerini; Davalı sigorta şirketi ile yapılan sözleşme devam ettiğine ve teminat altına alınan rizikolar gerçekleştiğine göre; sözleşme uyarınca muaccel hale gelen tazminatı davalı sigorta şirketinin ödemesi gerektiğini, 06.09.2019 tarihli ihtarnamelerine karşı da sigorta şirketinin herhangi bir ödeme yapmadığını, davalı sigorta şirketinin ödeme yapmaması ve verdiği ret cevabının tamamen suiniyetli olduğunu, ödenmesi gereken tazminatın geciktirilmesine yönelik ve hukuka aykırı olduğunu, müvekkili tarafından karşılanan zararın, iş yeri poliçesini tanzim eden davalı şirket tarafından davacının zararına tekabül eden tutar olan 19.121,90 TL zarar bedelini taraflarına ödemediklerini; Arabuluculuk görüşmelerinin de olumsuz sonuçlandığını, tüm bu nedenlerle davanın kabulüne, sigorta şirketi tarafından haksız ve dayanaksız olarak ödenmeyen zarar için fazlaya ilişkin talep hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 100,00 TL hasar giderim bedelinin zararın gerçekleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsil edilerek taraflarına ödenmesine, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı sigorta şirketi vekilinin cevap dilekçesinde özetle; somut olayda zarar tutarının bilindiğini, belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, bu nedenle davanın reddi gerektiğini, 6102 sayılı TTK’nun 1420. Maddesi uyarınca sigorta sözleşmelerinden doğan bütün taleplerin iki yılda zaman aşımına uyrayacağını, Karayolları Trafik Kanunu’nun 109. Maddesinde “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zaman aşımına uğrar” denildiğini, talebin zaman aşımına uğradığını, davacının müvekkili şirkete yönelttiği zarar talebinin, hasarın, Sigorta Genel Şartları Fırtına klozu dikkate alındığında hasar teminat kapsamında bulunmaması sebebi ile reddedildiğini, Sigortacılık Kanunu 22. Maddesi uyarınca hasar ve kusur durumunun tespiti için bağımsız ve uzman eksper tayin edildiğini, …Eks. Hiz. Ltd. Şti. Tarafından tanzim edilen 05.07.2019 tarihli Ekspertiz Raporu’nda; meteorolojiden alınan sonuçlara göre olay günü esen rüzgârların fırtına olarak tanımlanan 17,1 m/s hızın altında olmaması sebebi ile hasarın teminat kapsamında bulunmadığı şeklinde tespit ve rapor edildiğini, sigorta poliçesi içerisinde söz konusu haller nedeniyle meydana gelecek hasarlar için ek bir teminat bulunmadığı, özel bir kloz ile bu zararlar için teminat verilmediği belirlendiğinden başvuran talebinin, müvekkili şirket tarafından reddedildiği bildirilerek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Sigorta şirketinden dava konusu iş yerine ait poliçe ve hasar dosyası istenilerek incelenmiş ve dosyaya kazandırılmıştır.
Tüm dosya kapsamı ve ön inceleme duruşmasında belirlenen uyuşmazlık konuları hakkında inşaat mühendisi ve sigorta hasar uzmanı bilirkişilerden alınan 09/08/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davacı sigortalıya ait sigortalı iş yerinde meydana gelen hasarın sigorta poliçesi kapsamında olup olmadığına ve buna ilişkin zararın tazminine ilişkin olduğunu, sigorta poliçesinin kapsamı açısından; İlgili Yangın Sigorta Genel Şartları kapsamında yapılan incelemelerde Yağmur, kar, dolu ile beraber olsun olmasın münhasıran fırtına (10 metre yükseklikte hızı, saniyede 17.1 metre “7 bofor”dan fazla esen rüzgârlar) veya fırtına sırasında rüzgârın sürüklediği veya attığı şeylerin çarpması sonucu sigortalı şeylerde doğrudan meydana gelecek zararların teminata altına aldığı anlaşılmakta olup harici hasarların teminat dışı olduğunu, hasar şekline ve miktarına bakılarak rüzgar hızının saptamanın mümkün olamayacağını, olay mahallindeki rüzgâr hızının tespiti açısından; Haritadan bakıldığında bir üçgenin köşelerine oturan meteoroloji istasyonları ile dava konusu olayın meydana geldiği atölye binasının ara mesafelerinin sıra ile; Atölye – Güvercinlik 12,30 km, Atölye – Etimesgut Havalimanı 6,37 km, Güvercinlik – Etimesgut Havalimanı 9,20 km olduğu, bu itibarla aritmetik olarak, olay yerindeki rüzgâr hızının istasyon kayıtlarından daha yüksek olmasının da mümkün olduğu ve kesin olarak tespit edilemediğini, dava konusu hasarın ilgili sigorta teminatları içerisinde bulunup bulunmadığının denetim ve karşılaştırmaya elverişli şekilde belirlenebilmesi açısından; Olay mahallindeki rüzgar hızının tespit edilmesi için; Meteoroloji uzmanından görüş alınması hususunun Mahkeme’nin takdirinde olduğunu, hasar tutarı konusunda bir uyuşmazlık bulunmadığı ve davacının sunduğu fatura tutarı ile tarafsız ekspertiz raporunda hesaplanan 19.121,90 TL’lik tutarın aynı olduğu, bu itibarla fotoğraflar açısından da bakıldığında 1200 m²’lik çatının bir kısmı eski malzeme ile yeniden kurulması açısından makul bir bedel olduğuyönünde görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamı, tarafların itirazları ve önceki bilirkişi heyetinin kök raporda belirtmiş olduğu hususlar dikkate alınarak, dosya, önceki bilirkişi heyetine meteroloji uzmanı bir bilirkişi daha eklenerek alınan raporda özetle; meteorolojik olarak yağışla ilgili değerlendirmeler heyetimize eklenen meteoroloji uzmanınca MEVBİS arşivinden veriler kullanılarak değerlendirildiğini, 19.06.2019 tarihinde yapılan analizler – meteorolojik ölçümler incelendiğinde Fırtınamsı rüzgâr’ın etkisini artıran (oraj) rüzgarın etkisini arttırarak fırtına şeklinde esebilmesine uygun meteorolojik koşulların oluştuğunu, normal rüzgar hızının üstünde bir olay yaşandığı kanaatinin oluştuğunu, meteoroloji uzmanı bilirkişi tarafından yapılan değerlendirmeler neticesinde, hadisenin fırtınamsı rüzgarın etkisiyle oluşabileceği anlaşılmış olup, Kök raporda irdelendiği Yangın Sigorta İlgili Genel Şartları kapsamında yapılan değerlendirmeler neticesinde, hadisenin ilgili sigorta teminatları dışında bulunduğunu, ekspertiz raporu ve faturalardaki 19.121,90 TL’lik hasar tutarının fotoğraflar açısından da bakıldığında 1200 m2’lik çatının bir kısmı eski malzeme ile yeniden kurulması açısından makul bir bedel olduğu şeklindeki görüşlerinde herhangi bir değişiklik bulunmadığını, talebin şimdilik 100,00 TL olduğu yönünde görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir.
Sigorta poliçesinin incelenmesinde davacı …’ın sigortalı olduğu, riziko adresinin Türkiye Ankara 6378 Yenimahalle İvedik OSB Mahallesi 1475 Cadde no:93 olduğu, sigorta başlangıç ve bitiş tarihinin 16/0472019-16/04/2020 tarihi olduğu, yangın sigortası teminatlarına ek olarak fırtına klozu eklendiği anlaşılmıştır.
DELİL DEĞERLENDİRME VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Davacı davalı şirkete iş yeri sigorta poliçesi ile iş yerinin davalı sigorta şirketi tarafından sigortalandığını, sigorta teminatının fırtınadan kaynaklanan zararları da teminat altına aldığını, 19/06/2019 tarihinde meydana gelen fırtınada iş yerinin çatısının uçtuğunu, meydana gelen hasarın kendisi tarafından karşılandığından, fırtınadan kaynaklanan ve kendisi tarafından karşılan zarar miktarının davalı sigorta şirketinden tahsilini istemektedir.
Dava iş yeri sigorta poliçesini yapan sigorta şirketine karşı açılan kısmi alacak davasıdır. Fırtına nedeni ile meydana gelen zararın sigorta teminatı kapsamında olup olmadığı , davacı tarafından karşılandığı belirtilen hasar miktarının yerinde olup olmadığı, davalı sigorta şirketinin sorumlu olup olmadığı, zaman aşımı hususları uyuşmazlık konusudur.
Dosya kapsamında inşaat , sigortacı ve meteoroloji bilirkişinden oluşturulan heyetten rapor alınmış olup; 19/06/2019 tarihinde yapılan analizler ve meteorolojik ölçümler neticesinde fırtanamsı rüzgarın etkisini arttıran (oraj) rüzgarın etkisini arttırarak fırtına şeklinde esebilmesine uygun meteorolojik koşulların oluştuğu normal rüzgar hızının üstünde bir olay yaşandığı, fırtına hadisesinin sigorta teminatları içinde olduğu, yine davacı tarafından ödenen 19.121,90 TL hasar tutarının 1200 m2 lik çatının bir kısmı eski malzeme ile yeniden kurulması açısından makul bir bedel olduğu tespit edilmiş olup, davalı sigorta şirketinin teminat süresi ve kapsamında olan oluşan zarardan sorumlu olduğuna kanaat getirilmiştir.
Davacı davasını kısmi dava olarak 100,00 TL bedel üzerinden açmakla; 13/12/2021 tarihinde dava değerini 19.121,90 TL ye ıslah ettiği, davalının süresi içerisinde 03/01/2022 tarihinde ıslah talebine ilişkin zaman aşımı savunmasında bulunduğu anlaşılmıştır. 6102 sayılı yasanın 1420 maddesi gereği genel kural olarak sigorta sözleşmelerinden doğan bütün talepler 2 yılda zaman aşımına uğrayacağı düzenlenmiştir. Kısmi davada zaman aşımı yalnızca dava açılan kısım için kesilip bakiye zarar için zaman aşımı kesilmez. Davaya konu fırtına 19/06/2019 tarihinde meydana gelmiş olup ,dava 21/02//2020 tarihinde açılmıştır. Dava tarihi itibari ile zaman aşımı oluşmamıştır, bu nedenle 100,00 TL açısından açılan davanın bilirkişi raporu da hükme esas alınarak kabulüne karar verilmiştir. Ancak rizikonun gerçekleştiği (fırtına) tarihten 5 gün içinde sigortalı durumu sigortacıya bildirmek zorunda olup ,sigorta bedeli bu 5 günlük müddetin bittiği tarihten itibaren muaccel olacağından, muaccel olduğu tarih ile ıslah tarihi arasında 2 yıllık zaman aşımı süresi geçtiğinden ıslah edilen kısım için zaman aşımı nedeni ile ret kararı verilmiştir.
HÜKÜM :
Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, dosyadaki kanıtlara göre;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, 100,00 TL’nin temerrüt tarihi olan 14/10/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Fazlaya ilişkin kısmın zamanaşımına uğradığından reddine,
3-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcın, peşin alınan 59,30 TL harç ile 324,85 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 384,15 TL harçtan indirilmesi ile arta kalan 303,45 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davacı yararına kabul miktarına göre hesaplanan 100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, kendisini vekil ile temsil ettiren davacıya verilmesine,
5-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davalı yararına red miktarına göre hesaplanan (kabul miktarını geçemeyeceğinden) 100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, kendisini vekil ile temsil ettiren davalıya verilmesine,
5-Arabuluculuk aşamasında harcanan 1.320,00 TL giderin kabul ve red oranına göe 6,85 TL’sinin davalıdan, 1.313,15 TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-Davacı tarafça yatırılan 59,30 TL peşin harç ile 324,85 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 384,15 TL davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 59,30 TL başvuru harcı, 2.917,60 TL tebligat/posta/müzekkere masrafı, bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.976,90 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre 15,45 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bıkarılmasına, kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/06/2022

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.

*Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.