Emsal Mahkeme Kararı Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/8 E. 2022/751 K. 03.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/8 Esas – 2022/751
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/8 Esas
KARAR NO : 2022/751

HAKİM : ..
KATİP : …

DAVACI :…
VEKİLİ : Av. …
DAVALILAR : 1- …
VEKİLİ : Av. …

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 06/01/2021
KARAR TARİHİ : 03/11/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 18/11/2022

Mahkememize açılan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA:
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle, davacı sigorta şirketine Karayolu Motorlu araçlar Trafik Sigorta Poliçesiyle sigortalı olup, davalı “…”nin işleteni olduğu … plakalı araç sürücüsü davalı …ın, 24.02.2019 tarihinde park halindeki dava dışı…’un maliki yine dava dışı …nin Kasko Sigorta Poliçesini düzenlemiş olduğu … plakalı araca çarparak hasarlanmasına neden olduğu ve hasar tutarının da davacı sigorta şirketi tarafından karşılanmış olduğunu kaza sonrası davalı sürücü..ın olay yerinde durmayarak ayrılmış olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün kaza sonrası olay yerini terk etmemesi gerektiği halde olay yerini terk ettiği ve dolayısıyla da rizikonun teminat dışı olduğunu, bunun için de davalılar aleyhine rücu tazminatı talebinde bulunulduğu ve ödenmemesi üzerine başlatılan icra takibine ise davalıların itiraz ederek takibi durdurmuş oldukları belirtilerek, icra takibine yapılan haksız itirazın iptali ile davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi dava ve talep edilmiştir.
CEVAP :
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu zarar ile davalının olay mahallinde 23:30 civarında geçmiş olması arasında illiyet bağının bulunmadığını, bunun kaza tespit tutanağı ve tanık beyanları ile de sabit olduğu, üçüncü bir kişinin verdiği zararın davalılardan tahsil edilmeye çalışılmasının kötü niyet olduğunu, davalı idaresindeki araçtan olay yerinde parça düşmüş olduğu şeklindeki iddiaların da taraflarınca kabul edilir olmadığını, ayrıca takibin hiçbir belgeye dayanmadan başlatılması nedeniyle de takibin usulen yöntemine uygun başlatılmadığını bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER :
… sayılı icra dosyası uyaptan getirtilmiş, incelenmiştir.
Unıco sigorta’dan hasar dosyası getirtilmiş, 42.300,00 TL ödeme yapıldığı bildirilmiştir.
..esas sayılı dosyası uyaptan getirtilmiş, incelenmiştir.
…sayılı dosyası uyaptan getirtilmiş, incelenmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve ön inceleme duruşmasında belirlenen uyuşmazlık konuları hakkında bilirkişi heyetinden alınan bilirkişi raporunda özetle,
a-) Davacı sigorta şirketine ZMS(Trafik) Sigorta Poliçesiyle sigortalı … plakalı araç sürücüsü …’ın meydana gelen kazanın oluşumunda, 2918 sayılı KTK.nun 47/d., 52/b.81/a-b-c-d. ve 84/l. maddeleri kural ihlallerini işlemiş olmakla %100 oranında kusurlu olduğu,
b-)…plakalı araç sürücülerinin/ maliklerinin kazanın oluşumunda kusursuz oldukları,
c-) Davacı.. tarafından hasar bedelinin ödendiği söylenilen … plakalı aracın … durumunda ve hasar tutarının da 42.300,00 TL olduğu,
d-) Sayın mahkeme tarafından davacı ….’nın, davalılardan rücu talebinde haklı olduğuna karar verilmesi halinde, davacının davalılardan müştereken ve müteselsilen talep edebileceği bedelin, 36.000,00 TL Asıl Alacak ve 3.769,64 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 39.769,64 TL olacağı,
e-) Zarar gören üçüncü şahıslara ödemede bulunan sigortacının, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda kazaya sebebiyet veren sigortalıya rücu edebileceği, davalı sigortalı … plakalı araç sürücüsünün belirtilen gereklilikleri yerine getirmeyerek dosya muhtevasına göre zorunluluk gerektiren bir durum da olmadan olay yerine resmi görevliler çağrılmadan/olay yerinde tutanak tutulmadan olay yerini terk ettiği anlaşılmakla, teminatın riziko kapsamında olup olmadığı, dolayısıyla davacının davalılardan rücu talebinde haklı olup olmadığı hususunun takdirinin mahkemeye ait olduğu görüşlerini bildirmişlerdir.
DELİL DEĞERLENDİRME VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Dava, davacının ZMMS sigortacısı olduğu aracın karıştığı trafik kazası nedeniyle 3. Kişiye ait araçta meydana geldiği iddia edilen hasar nedeniyle yapılan ödemenin kazadan sonra olay yerinin terk edilmiş olması nedeniyle sürücüsü terk eden aracın ZMMS sigortalısı olan davalıdan ve sürücüden tahsili talebiyle başlatılan …sayılı dosyasına davalı tarafça yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; 24.02.2019 tarihinde meydana gelen kazada araç sürücülerinin kusur oranlarının ne olduğu 3. Kişinin aracında hasar bulunup bulunmadığı ve miktarının ne olduğu, üçüncü kişiye ait araç için yapılan tazminat ödemesinin ne olduğu davalıların bu zararlardan sorumlu olup olmadığı, rücu talebinin yerinde olup oladığı, davalılar sorumlu ise ne kadarından sorumlu olduğu, davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilip edilemeyeceğine ilişkindir.
Davacıya sigortalı aracın kaza sonrasında araç sürücüsü olan davalının kaza mahallini terk ettiği 24.02.2019 tarihli kaza tespit tutanağından, davalı gerçek ikişinin 01.03.2019 tarihli kolluk ifadesinden ve davalı vekilinin cevap dilekçesinin 4 nolu bölümünde “başı dönen, telaşlanan ve kalp krizi geçirdiğini düşünen telaşlanan evdeki ilaçlarını almak için giden müvekkilin davranışı hayatın olağan akışına uygundur…” şeklindeki beyanlarından anlaşılmaktadır.
KTK’nun 95. maddesinde, sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran hallerin zarar görene karşı ileri sürülemeyeceği, ödemede bulunan sigortacının, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene başvurabileceği öngörülmüş olduğundan, sigorta sözleşmesinin tarafı (akidi) olan sigorta ettiren, sigorta poliçesinin ve sigorta genel şartlarının kendisine yüklediği sorumlulukları yerine getirmekle yükümlüdür.
Sigorta sözleşmesine dayalı rücu davalarında, tarafların yükümlülüklerinin belirlenmesinde, taraflar arasındaki ilişkinin sözleşme ilişkisi olması nedeniyle, poliçe ve poliçenin tanzim tarihinde yürürlükte bulunan sigorta genel şartları nazara alınır.
Sigorta Genel Şartlarında Sigortanın, sigortalıya rücu hakkı “B.4. Zarar Görenlerin Haklarının Saklı Tutulması ve Sigortanın Sigortalıya Rücu Hakkı” başlıklı maddesinde düzenlenmiş, ilgili maddede; “Sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez.
Ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigortalıya rücu edebilir.
Sigortalıya başlıca şu nedenlerle rücu edilir:
a) Tazminatı gerektiren olay, sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kasti bir hareketi veya ağır kusuru sonucunda meydana gelmiş ise,
b) Tazminatı gerektiren olay, aracın ilgili mevzuat hükümlerine göre gereken ehliyet ameye sahip olmayan veya geçerliliğini yitirmiş sürücü sertifikasına sahip ya da ehliyetine geçici/sürekli el konulmuş kimseler tarafından sevk edilmesi veya trafik kurallarının ihlali sonucunda meydana gelmiş ise,
c) Aracın, uyuşturucu madde veya ilgili mevzuatta belirlenen seviyenin üzerinde alkollü içki almış kişilerce veya aynı mevzuatta alkollü içki alamayacağı belirtilen kişilerce alkollü içki alınmak suretiyle kullanılması sırasında meydana gelen zararlar,
ç) Tazminatı gerektiren olay, yolcu taşımaya ruhsatlı olmayan araçlarda yolcu taşınması veya yetkili makamlarca tespit edilmiş olan istiap haddinden fazla yolcu veya yük taşınması veya patlayıcı, parlayıcı ve tehlikeli maddeleri taşıma ruhsatı bulunmayan araçlarda, bu maddelerin parlama, tutuşma ve infilakı yüzünden meydana gelmiş ise,
d) Sigortalının rizikonun gerçekleşmesi halinde bu genel şartların B.1. maddesinde belirtilen yükümlülükleri yerine getirmemesinden dolayı zarar ve ziyan miktarında bir artış olursa,
e) Tazminatı gerektiren olayın aracın çalınması veya gasp edilmesi sonucunda olması halinde, çalınma veya gasp edilme olayında sigortalının kendisinin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kusurlu olduğu tespit edilirse,
f) Bedeni hasara neden olan trafik kazalarında sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin, tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma gibi zorunlu haller hariç olmak üzere, olay yerini terk etmesi veya kaza tutanağı, alkol raporu vb. kazanın oluş koşullarına ilişkin gereken belgelerin düzenlenmesi yükümlülüğüne aykırı davranması halinde,
Sigortacı rücu sebeplerine dayanarak tazminat sürecini geciktiremez ve bu sebeplere dayalı bilgi ve belgeyi hak sahibinden talep edemez.” denilerek, sigortacının sigortalıya rücu edebileceği durumlar belirlenmiştir. İlgili maddede sayılan rücu sebepleri birbirinden bağımsız sebepler olup, rücu sebeplerinden birinin bulunması halinde sigorta şirketi yapılan hasar ödemesinin rücuen tazminini sigortalısından talep edebilir.
Sigorta genel şartları B4-f maddesi kapsamında sigortalı, sürücünün olay yerini terk etmiş olması durumunda ancak;
-Bedeni hasara neden olan trafik kazalarında sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin, tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitmesi,
-Bedeni hasara neden olsun veya olmasın can güvenliği nedeniyle uzaklaşma gibi zorunlu hallerde, ilgili maddeden kaynaklanan sorumluluklardan kurtulur.
Davalı yan hasta hissedip ilaçlarını almak için eve gittiğini beyan etmiş olup kolluk ifadesinin 01.03.2019 tarihinde tespit edilebilmiş olduğu görülmüştür. Genel şartlar “B4-f” maddesi gereğince sürücünün olay yerini terkinde ZMSS genel şartlarında öngörülen haklı sebeplerin varlığını ve haklı sebebe dayanılarak olay yerinin terk edildiğini somut şekilde ispatlayamamış olup buna ilişkin delil de sunmamıştır. (Aynı yönde …K sayılı kararı) Davalı kazanın sadece maddi hasarlı olduğu madde metninde ” bedeni hasara neden olan trafik kazalarında ” ibaresinin olması nedeniyle rücu edilemeyeceğini iddia etmişse de madde metninde bu ibarenin sorumluluktan kurtulmanın şartlarına ilişkin olduğu açıktır.
Davalı yan davalı gerçek kişi yönünden husumet itirazında bulunmuş olup sigortacının rücu koşullarında sigortalısına rücu edebileceği düzenlenmiş olup davalı sürücü sigortalı değildir. Bu nedenle bu davalıya husumet yöneltilemeyeceğinden bu davalı yönünden davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalının takibin belgeye dayanmadan başlatılmış olması nedeniyle davanın reddi gerektiği savunmasının da değerlendirilmesi gerekmektedir. İcra dosyasının incelenmesinde takip tarihinde dayanak belgeler eklenmemiş olup 26.10.2020 tarihinde bir kısım evrak dosyaya eklenmiştir. Davalının dayandığı yargı kararlarında takibin başka belgelere dayalı olarak başlatılıp itirazı bekleyip itirazın iptali davasında dayanak belgeleri sunmasının hakkın kötüye kullanılması olduğunun kabulü gerekeceği yönündedir. Somut olayda davalıların icra takibinde kendilerine yöntemince tebligat yapılmadan önce 14.11.2019 tarihinde borca itiraz ettikleri görülmüştür. Genel haciz yoluyla yapılan ilamsız icra takibinde alacaklı alacağını bir belgeye bağlamak zorunda olmadığı ve eğer bir belgeye dayanıyor ise de İİK 58 madde hükümlerine göre takipte yöntemince atıf yapılmalıdır. Takip alacaklısı tarafından ödeme emrine süresi içinde itiraz etmiş olan takip borçlusuna karşı açılan itirazın iptali davasının konusu, icra takibi konusu edilen alacaklar olup, davanın amacı itirazla duran takibin devamını sağlamaktır. İtirazın iptali davası, yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir. İtirazın iptali davası, icra takibine sıkı sıkıya bağlı; itiraz üzerine duran icra takibinin devam edebilmesini sağlayan ve takip hukuku içinde olmakla birlikte, maddi hukuk ilişkisinin incelenerek uyuşmazlığı kesin hükümle sonuçlandıran bir davadır. Davanın takibe bağlılığı alacağın miktarı bakımından söz konusu olduğu gibi alacağın kaynağı bakımından da geçerlidir. Davacı yan takip talebine eklemiş olmamakla birlikte dava tarihinden önce dayanak evrakı icra dosyasına eklemiştir. Evrakın eklenmesinden sonra davalı şirkete yöntemince tebligat çıkartılmıştır. Davalılar ödeme emrinin tebliğinden önce kendiliğinden haberdar olarak itirazda bulunmuş olup ödeme emrine belgelerin eklenmediği yönündeki savunmaya itibar edilmeyerek itirazın iptali davasında genel hükümlere göre alacağın dayanağı incelenmiştir.
Tüm dosya kapsamı nazara alındığında , kazaya %100 kusuru ile neden olan davacıya sigortalı … plakalı araç sürücüsü …meydana gelen kaza sonrası olay yerini terk etmiş olup, davacının Trafik Sigortası Genel Şartları gereği sigortalısına rücu hakkı bulunduğu görülmekle davalı şirketin … sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptaline karar vermek gerekmiştir. Alacak likit olmayıp yargılamayı gerektirdiğinden ise icra inkar tazminatı talebi reddedilmiştir.
Tüm dosya kapsamından yukarıdaki gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, dosyadaki kanıtlara göre;
1-Davalı … yönünden davanın pasif husumet yokluğundan reddine,
2-Davalı… yönünden davanın kabulü ile … sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin bu bedel üzerinden kaldığı yerden devamına,
3-İcra İnkar tazminat talebinin reddine,
4-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 2.558,14 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 452,29 TL harcın mahsubu ile noksan olan 2.105,85 TL’nin davalı…’nden tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davacı yararına hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin dav…’nden alınarak, kendisini vekil ile temsil ettiren davacıya verilmesine,
6-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, daval…yararına hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, kendisini vekil ile temsil ettiren bu davalıya verilmesine,
7-Arabuluculuk aşamasında harcanan 1.320,00 TL giderinin davalı ….nden tahsili ile hazineye gelir kaydına,
8-Davacı tarafça yatırılan 59,30 TL başvurma harcı, 452,29 TL peşin harç olmak üzere toplamı 511,59 TL’nin davalı …nden tahsili ile davacıya ödenmesine,
9-Davacı tarafından yapılan 2.070,10 TL tebligat/posta/müzekkere masrafı ve bilirkişi ücreti yargılama giderinin davalı….’nden alınarak davacıya verilmesine,
10-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, Davacı vekilinin ve davalılar vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde … Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 03/11/2022

Katip …
¸E-İmzalıdır

Hakim ….
¸E-İmzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.