Emsal Mahkeme Kararı Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/761 E. 2022/382 K. 30.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. …10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/761 Esas – 2022/382
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/761 Esas
KARAR NO : 2022/382

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/12/2021
KARAR TARİHİ : 30/05/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 14/06/2022
Mahkememize açılan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA:
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle, davacı müvekkili ile davalı arasında, mal alım satım ilişkisine istinaden icra dosyası ekinde yer alan faturalarla sabit olmak üzere birtakım malların teslim edildiğini ve karşılığında icra dosyasında ekinde yer alan faturaların düzenlendiğini, söz konusu düzenlenmiş bulunan faturalar ile meydana gelen ticari ilişki neticesinde, ortaya çıkan bakiye borç miktarının bir kısmının icra dosyası ekinde yer alan cari hesap tablosundan ve defter incelemesinden de görüleceği üzere müvekkiline ödendiğini ve bir kısmının da davalı tarafından müvekkiline ödenmediğini, bu sebepler doğrultusunda, müvekkilinin … E. Sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlattığını, davalının, müvekkilin başlatmış olduğu haklı takibe haksız olarak itiraz ederek takibi durdurduğunu, bu nedenlerle fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla; borçlunun yapmış olduğu haksız, kötü niyetli ve hukuka aykırı itirazın iptaline, takibin devamına, borçlunun kötü niyetli olduğu ve alacağın likit olduğu gerekçeleriyle, davalının takip konusu alacağın 9620’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, müvekkili şirket ile davacı arasında, TTK’nın 89.maddesinde düzenlenen, yazılı bir Cari Hesap Sözleşmesi bulunmadığını, aynı yasa maddesinin 2 fıkrasına göre, Cari Hesap Sözleşmelerinin yazılı olması geçerlilik koşulu olduğunu, dava dilekçesinde delil olarak dayandığı ve dosyaya sunduğu bir Cari Hesap Sözleşmesi de bulunmadığını, davacı ile aralarında yazılı bir cari hesap sözleşmesi olmaması nedeniyle, kendisine “Cari Hesap Alacağı” şeklinde bir borçlarının bulunmasının da hukuken mümkün olmadığını, yapılan takibin bu yönüyle de usul ve yasaya açıkça aykırı olduğunu, müvekkilinden alacaklı olduğunu iddia eden davacının, bu iddiasını ancak ve ancak bir mal veya hizmet faturasına dayandırması veya faturanın da müvekkiline tebliğ edildiğini ya da faturadaki mal veya hizmetin müvekkiline teslim edildiğini ispatlaması gerektiğini, ancak yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere, davacının ne takip dosyasına böyle bir evrak sunduğunu ne de takip dosyası ile sıkı sıkıya bağlı olan itirazın iptali davasında, HMK’nın 318.maddesine göre, dava dilekçesi ekinde böyle bir evrak sunduğunu, bu nedenlerle, davacının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davasının reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, Davacı tarafından davalıya karşı cari hesap alacağına dayanılarak başlatılan icra takibine davalı tarafından itiraz edilmesi üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacının dava konusu faturalar ve Cari hesaba ilişkin takip konusu miktar kadar davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının ne kadar olduğu, alacağın muaccel olup olmadığı, faizin türü ve miktarının ne olduğu , alacağın likit olup olmadığı, davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilip edilemeyeceği, mahkememizi davaya bakmakta görevli, yetkili olup olmadığı, zaman aşımı, yetki, ehliyet ve husumet itirazlarının yerinde olup olmadığı hususlarıdır.
Tarafların tacir olduğu ve ticari işletmelerini ilgilendirdiği için davaya bakmakta görevli olduğumuz görülmekle görev itirazının, yetkili icra dairesi itirazda bildirilmediğinden yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
Dosyamız arasına alınan … Esas Sayılı Dosyasında özetle; Davacı/ Alacaklı vekili tarafından Davalı/Borçlu şirket hakkında 23.07.2020 tarihinde ilamsız takipte ödeme emri ile takip başlattığı, takibe konu alacağın cari hesap alacağına dayalı 4.570,70 TL asıl alacak üzerinden talep edildiği, Davalı/Borçlu vekili tarafından 15.12.2020 tarihinde borca ve tüm ferilerine itirazı ile takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Mahkememiz tarafından tarafların ticari defter ve kayıtları incelenmek üzere alınan 15.04.2022 tarihli Mali Müşavir Bilirkişi Raporunda özetle; Tarafların ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davalı yanın incelenen ticari defter ve kayıtlarında davacı yana dava ve takip tarihi itibarıyla 42.827,18 TL borçlu olduğu, davacı yanın takip dayanağı cari hesap hareketlerinin tetkikinde davalı yandan 44.570,70 TL alacaklı olduğunun görüldüğü, taraflar arasında ticari ilişki nedeniyle oluşan işlemlere ilişkin bakiye farkın, davacı yan tarafından tanzim edilen; 4 adet toplam 1.743,52 TL bedelli faturanın davalı yanın kayıtlarında yer almamasından kaynaklandığı yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Dosya arasına alınan ticari defter kayıtları, vergi dairesi kayıtları, icra dosyaları, tüm deliller ve denetime açık hükme esas almaya elverişli bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Tarafların süresi içinde ticari defterlerinin yerlerini bildirdiği, bilirkişi tarafından yapılan incelemede usulüne uygun olarak tutuldukları ve delil niteliğinde olduklarının tespit edildiği görülmüştür.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
Tarafların defter ve kayıtlarının kısmen uyuştuğu, davalı yanın incelenen ticari defter ve kayıtlarında davacı yana dava ve takip tarihi itibarıyla 42.827,18 TL borçlu olduğu, davacı yanın takip dayanağı cari hesap hareketlerinin tetkikinde davalı yandan 44.570,70 TL alacaklı olduğunun görüldüğü, taraflar arasında ticari ilişki nedeniyle oluşan işlemlere ilişkin 1.743,52 TL borç/alacak bakiye farkın, davacı yan tarafından tanzim edilen; 28.11.2018 tarih ve 19751 no.lu 986,28 TL bedelli fatura, 08.12.2018 tarih ve 19910 no.lu 350,71 TL bedelli fatura, 12.12.2018 tarih ve 19962 no.lu 35,43 TL bedelli fatura ile 13.12.2018 tarih ve 19973 no.lu 371,05 TL bedelli faturanın davalı yanın kayıtlarında yer almamasından kaynaklandığı, iş bu faturaların BA-BS beyan sınırının altında kaldığı, bu faturalara ilişkin teslim belgelerinin dosyada yer almadığı davacının dava dilekçesinde yemin deliline dayanmadığı görülmekle davanın mali müşavir bilirkişiden alınan rapor esas alınarak kısmen kabulü ile kabul edilen miktar belirli ve likit olduğundan %20 oranında davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilerek, sübut bulmayan fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm tesisi yoluna gidilmiştir.
HÜKÜM :
Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, dosyadaki kanıtlara göre;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
Ankara 2. İcra Müdürlüğü’ nün 2020/5787 Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın 42.827,18 TL için iptali ile takibin bu miktar bakımından kaldığı yerden devamına,
Kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen %20 icra inkar tazminatı olan 8.565,44 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Fazlaya ilişkin taleplerin REDDİNE
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 2.925,52 TL nispi karar ve ilam harcın, peşin alınan 538,31 TL’nin mahsubu ile noksan olan 2.387,21 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davacı yararına kabul miktarına göre hesaplanan 6.367,53 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, kendisini vekil ile temsil ettiren davacıya verilmesine,
4-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davalı yararına red miktarına göre hesaplanan 1.743,52 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, kendisini vekil ile temsil ettiren davalıya verilmesine,
5-Arabuluculuk aşamasında harcanan 1.320,00 TL giderin kabul ve red oranına göe 1.268,25 TL’sinin davalıdan, 51,75 TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-Davacı tarafça yatırılan 538,31 TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 59,30 TL başvuru harcı, 1.033,00 TL tebligat/posta/müzekkere masrafı, bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.092,30 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre 1.049,48 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bıkarılmasına, kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, davacı vekili için miktar itibariyle kesin, davalı için kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde …Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/05/2022

*Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.