Emsal Mahkeme Kararı Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/741 E. 2022/403 K. 06.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.

10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/741 Esas
KARAR NO : 2022/403

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … -…
DAVALI : … … – …
VEKİLİ : Av. … -…

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 20/10/2015
KARAR TARİHİ : 06/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 27/06/2022

Mahkememize açılan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA:
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle, müvekkili tarafından satılan mal ve hizmet bedelinin ödenmemesi üzerine davalı hakkında başlatılan takibe haksız olarak itiraz edildiğini iddia ederek davalının itirazının iptali ile %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacının alacak iddiasının dayanağı belge göstermeksizin iş bu davanın açıldığı, iddia konusu alacağın neden kaynaklandığına ilişkin herhangi bir belge müvekkiline tebliğ edilmediğini, iddianın aksine müvekkilinin davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını savunarak haksız davanın reddine, asıl alacağın %20’si oranında kötü niyet tazminatı ödemeye mahkum edilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; mal ve hizmet bedelinin tahsiline yönelik başlatılan takibe itirazın haksızlığı iddiası ile açılan İtirazın İptali davasıdır.
Dosyamız arasına alınan … 5. İcra Müdürlüğünün 2018/19475 sayılı dosyasında özetle; davacının 18/03/2014 tarihli silinmiş cam kereste satışına ilişkin KDV dahil 31.567,23 TL bedelli faturaya dayalı olarak fatura bedeli kadar asıl alacak, 4.815,95 TL işlemiş faiz olmak üzere 36.183,18 TL’nin işleyecek faizi ile birlikte tahsili amacı ile ilamsız takip başlattığı, davalının süresinde tüm borca itiraz etmesi üzerine takibin durduğu, iş bu davanın ise süresinde açıldığı görülmüştür.
Tarafların arasındaki uyuşmazlık konuları; akdi ilişki ve faturada yazılı malın davalıya teslim edilip edilmediği, davalının davacıya takip konusu miktar kadar borçlu olup olmadığı, işlemiş faize ilişkin talebin yerinde olup olmadığı, icra inkar tazminatı ve kötü niyet tazminatı şartlarının oluşup oluşmadığı hususlarına ilişkindir.
Davalının fatura tarihindeki Ba formları celp edildikten sonra muhasebeci bilirkişiden 28/09/2016 tarihinde alınan raporda davacı kayıtlarında söz konusu faturanın olduğu, davalıya ait Ba formlarında söz konusu faturanın kaydının olmadığı belirtilmiş, davalı kayıtlarının da incelendiği 04/11/2016 tarihli raporda takibe konu edilen faturanın davalı kayıtlarında olmadığı belirtilmiştir.
Söz konusu malların… tarafından teslim alındığından Sosyal Güvenlik Merkezinden fatura tarihi itibariyle davalının kardeşi olan…’ın SGK kaydı olup olmadığı sorulmuş, 12/04/2017 tarihli cevabi yazıda…’ın söz konusu tarihte … unvanlı işyerinde 27/04/2016-26/05/2016 tarihleri arasında sigortalılığının bulunduğu belirtilmiş, 18/03/2014 tarihli fatura kargo nüshası ile ilgili Jandarma Genel Komutanlığı Kriminal Dairesinden alınan 07/06/2017 tarihli raporunda ise karbon suret belge üzerindeki imzanın …’ın el ürünü olup olmadığı hususunda müspet veya menfi bir kanaat bildirmenin mümkün olmadığı belirtilmiştir.
Davacının akdi ilişkinin ispatı bakımından gösterdiği tanık Volkan Pilavcı dinlenilmiş, beyanında; teslim alan kısmındaki… ismi altındaki imzanın bu şahsa ait olduğu, İsmail Yaman ile …’ın birlikte çalıştıkları, patronu Hasan Yaman’ın… ile anlaştığını, daha sonra söz konusu sevkıyatın yapıldığını, malın yüklendiği aracın… tarafından getirildiği beyan edilmiştir.
Mahkememiz 2015/674E sayılı dosyada yapılan yargılamada 17.09.2018 tarihinde davanın reddine, mevcut delil durumuna göre davacı takibi başlatmakta haksız ve kötü niyetli olduğundan kötü niyet tazminatının davacıdan alınmasına karar verilmiş, iş bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine … BAM …sinin 2019/125E 2021/1800K. Sayılı 10.11.2021 tarihli ilamında mahkememiz kararının “Mahkemece sevk irsaliyesinde isim ve imzası bulunan… tanık sıfatıyla mahkeme huzuruna davet edilerek söz konusu sevk irsaliyesi altındaki imzanın kendisine ait olup olmadığı, davalı yanında anılan tarihte çalışıp çalışmadığı hususlarında bilgi ve görgüsü sorularak davalı vekili tarafından 10.10.2016 tarihli dilekçe ekinde dosya kapsamına asılları sunulan 2014 yılına ait diğer faturalardaki ve sevk irsaliyelerindeki imzaların benzer oldukları da nazara alınarak bu irsaliyelelerdeki imzalarda gösterilerek kendisine ait olup olmadığı sorularak imzanın kabul edilmemesi halinde gerekirse imza incelemesi yaptırılarak 2014 yılı içerisinde İsmail Uygun’un mal teslim almaya yetkili olup olmadığı araştırılarak varılacak uygun sonuç dairesinde karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm tesis edildiği anlaşılmıştır.” gerekçesiyle kaldırılmasına karar verilmiş olduğu görülmüştür.
Türkiye Noterler Birliğine yazılan müzekkere cevabında … tarafından…’a verilen herhangi bir vekalet işlemine rastlanılmadığının bildirildiği görülmüştür.
07.03.2022 tarihli celsede… ” bana gösterilen 18/03/2014 tarihli sevk irsaliyesindeki… üzerindeki imza altında yazılı olan TC kimlik numarası ve burada yazılı olan plaka numarası bana ait değildir, ben davalı yanında 2014 yılında çalışmadım, buna ilişkin belgeleri avukatım sundu, 2016 yılında 4 ve 5.ayda 1 ay kadar davalının yanında Kızılcahamam’da çalıştım, onun dışında davalının işleriyle ben ilgilenmem, 2014 yılında ben davalı adına hiçbir fatura, irsaliye vb. evraka imza atmadım, davalı adına 2014 yılında mal teslim almaya yetkili değildim, ” demiş beyanları yeterli görülmeyip tekrar hazır edilen 30.05.2022 tarihli celsede beyanında “bana gösterilen sarı klasör içindeki 30/06/2014 ve 15/04/2014 tarihli Sera Beton’un faturasındaki imza bana aittir, bir de 09/06/2014 tarihli Element Aksesuar Aliminyum’un düzenlediği faturayı ben imzaladım, her üç faturaya konu çimento ve ev için alınan diğer malzemelerdir, kardeşimin şirketi adına fatura tanzim edilmiştir, ancak evim için kullandım. Vergi levham olmadığı için faturayı davalı şahıs firması adına düzenledim ve imzaladım, ben 2014 yılında kardeşimin şirketinde çalışmadım, işyerine gider gelirdim ancak davacı ile kardeşim adına ticaret yapmadım, vekaletim de yoktur, davaya konu irsaliyeye imza atmadım, T.C. Kimlik numarası doğru değildir, plaka da bana ait değildir,” demiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde dava konusu18/03/2014 tarihli silinmiş cam kereste satışına ilişkin KDV dahil 31.567,23 TL bedelli faturaya dayalı olarak fatura aslının dosyaya sunulamaması sebebiyle bu fatura üzerinde…’ın imza incelemesinin yapılamadığı, sevk irsaliyesinde teslim eden bölümünde ismi yazan Volkan Pilavcı’nın malları… teslim ettiğini ve kendisinin malları … adına teslim aldığını beyan ettiği , İsmail Yaman’ın davalı adına mal teslim almadığını beyan etmekle birlikte … Bam …sinin kaldırma ilamı doğrultusunda davalı tarafından dosyaya sunulan sarı klasör içindeki 2014 yılına ait fatura ve sevk irsaliyelerindeki benzer imzalar kendisine sorulmuş, 30.06.2014,15.04.2014 ve 09.06.2014 tarihli fatura ve irsaliyeler üzerindeki imzaların kendine ait olduğunu kabul etmiş olup her ne kadar ev için kullandığı, vergi levhası olmadığından faturayı davalı adına kestiğini beyan etmiş olsa da kaldırma ilamı gereği davalının adına 30.06.2014,15.04.2014 ve 09.06.2014 tarihli fatura ve irsaliyeleri kabul edip ticari defterlerine işlediği görülmekle İsmail Yamanın 2014 yılında davalı şirket adına mal teslim almaya yetkili olduğunun kabulünün gerekeceği görülmekle asıl alacağa yapılan haksız itirazın reddine karar verilmiş, davalının temerrüde düşürüldüğüne ilişkin davacı tarafından dosyaya delil sunulmamış, Davacı vekilinin davalıya faiz için temerrüt ihtarı hususunda dosyaya sunulacak delil kalmadığını, bu hususta tekrar yemin deliline dayanmayacaklarını beyan ettikleri görülmekle işlemiş faize ilişkin talebin reddine, asıl alacak belirli ve likit olduğunundan icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile şartları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm tesisi yoluna gidilmiştir.

HÜKÜM :
Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, dosyadaki kanıtlara göre;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
… 5. İcra Müdürlüğü’ nün 2015/19475 Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın 31.367,23 TL asıl alacak için iptali ile takibin bu miktar bakımından kaldığı yerden devamına,
Kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen %20 icra inkar tazminatı olan 6.273,44 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Fazlaya ilişkin talebin ve Kötü niyet Tazminatı talebinin REDDİNE
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 2.142,70 TL nispi karar ve ilam harcın, peşin alınan 437,00 TL’nin mahsubu ile noksan olan 1.705,70 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davacı yararına kabul miktarına göre hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, kendisini vekil ile temsil ettiren davacıya verilmesine,
4-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davacı yararına red miktarına göre hesaplanan 4.815,95 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, kendisini vekil ile temsil ettiren davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yatırılan 437,00 TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 27,70 TL başvuru harcı, 834,53 TL tebligat/posta/müzekkere masrafı, bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 862,23 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre 747,46 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bıkarılmasına, kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Davacı vekilinin yüzüne yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde … Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/06/2022

Katip …
✎ e-imzalıdır

Hakim …
✎ e-imzalıdır

*