Emsal Mahkeme Kararı Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/708 E. 2021/709 K. 03.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/708 Esas
KARAR NO : 2021/709

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … … – …
DAVALI : … …
VEKİLLERİ : Av. … -+ ….
DAVA : Menfi Tespit(Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/08/2021
KARAR TARİHİ : 03/12/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 15/12/2021
Ankara … Sulh Hukuk Mahkemesinin 05/10/2021 tarih 2021/1142 esas 2021/1355 karar sayılı görevsizlik kararı sonucu mahkememize tevzi edilen Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA:
Davacı dava dilekçesinde özetle, davalının hakkında Ankara … İcra Müdürlüğünün 2019/1755 Esas sayılı dosyasıyla alacak takibi yapıldığını, takibin hala devam ettiğini, ancak davalıya böyle bir borcunun bulunmadığını, söz konusu kendilerinden alınan malzemelerin parasının ödendiğini, kendilerine borcunun olmadığı halde hakkında iki defa haksız yere icra takibi başlatıldığını, hakkında başlatılan icra takibi dosyaları ile bir işlem yapamamaları sonucu, malzemelerin alınırken sözleşmenin altında senet olduğunu ve kendisine senete imza attırdıklarını, olaydan 5 yıl sonra takip başlattıklarını, kendisinin borcu bulunan senede ödeme yaptığını, karşı tarafın dosyayı kapatacağını söylediğini fakat kapatmadıklarını, bu sebeplerle davalıya borcunun olmadığının tespitine, yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, müvekkili şirketin davacı aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile Ankara … İcra Müdürlüğünün 2019/1755 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, somut olayda kabiyo senedine dayanan ticari bir dava bulunduğundan, zorunlu arabuluculuk yoluna da başvurulmadığını, bu nedenle dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının borcu ödediğini yasal delillerle ispatlayamadığını, bu nedenle alacak likit olduğundan asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, tüm bu nedenlerle davanın reddine, koşulları oluştuğu takdirde borçlu aleyhine %20 oranında tazminata hükmedilmesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEMEMİZİN GÖREVİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinde, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı düzenlenmiştir.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 2. maddesinde kanunun kapsamı “bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanun’un “tanımlar” başlıklı 3. maddesinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında Kanun’un 83. maddesinde de taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenlenme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir. Dava dilekçesine ekli sözleşme ve tahsilat makbuzlarından davaya konu takip talebine dayanak kambiyo senetlerinin işbu sözleşmeler kapsamında tanzim edildiğinin iddia edilerek borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Davacının tüketici olduğu ve davalı ile arasındaki satış sözleşmesine dayalı olarak talepte bulunulduğunun anlaşılmasına göre, davanın Tüketici Mahkemesi’nin görev alanına girdiği konusunda bir tereddüt bulunmamaktadır.
Neticede yukarıda açıklanan nedenlerle davacı ile davalı arasındaki ilişkide davacının tüketici olarak kabul edilmesi gerektiği, yapılan işlemin de bir tüketici işlemi olduğu anlaşıldığından mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, dosyadaki kanıtlara göre;
1-Taraflar arasındaki uyuşmazlık hakkında yargılama yapmaya Tüketici Mahkemesi görevli bulunduğundan HMK’nın 114/c maddesi gereğince mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE ,
2-HMK 114/c maddesi gereğince görev dava şartı olduğundan, anılan yasanın 115/2 maddesi gereğince davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine,
3-Kararın taraflarca kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde, kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulması halinde ise bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde mahkememize müracaatı halinde dava dosyasının görevli ANKARA NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİNE gönderilmesine,
4-Yargılama giderlerinin HMK’nın 331/2 maddesi gereğince görevli mahkemece dikkate alınmasına,
Dair, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 03/12/2021

Katip …
¸E-İmzalıdır

Hakim …
¸E-İmzalıdır

*