Emsal Mahkeme Kararı Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/686 E. 2021/753 K. 16.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/686 Esas – 2021/753

T.C.
ANKARA
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/686 Esas
KARAR NO : 2021/753

HAKİM : …..
KATİP : …..

DAVACI : …..
DAVALI : ….
DAVA : İtirazın İptali (ZMMS POLİÇESİNDEN KAYNAKLANAN)
DAVA TARİHİ : 19/11/2021
KARAR TARİHİ : 16/12/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 17/12/2021

Mahkememize açılan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA:
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle, davalının maliki bulunduğu … plakalı aracın 02.03.2020 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde, müvekkili şirket tarafından ZMMS poliçesi kapsamında kazada zarar gören 3. kişi için tazminat ödendiğini, söz konusu kaza, yasal sınır üzerinde alkolün etkisi ile gerçekleştiği, bu nedenle Karayolları Motorlu Araçlar ZMMS B.4.c maddesi uyarınca, yapılan ödemenin davalıya rücu etmek amacı ile Ankara … İcra Müdürlüğünü 2020/9452 E. sayılı dosyasından ilamsız icra takibi başlatıldığını, davacının iş bu takibe haksız ve hukuki mesnetten yoksun olarak itiraz etmesi sonucunda takibin durduğunu, öncelik olarak arabuluculuk süreci ile davacıyla anlaşma sağlanmaya çalışıldığını, ancak anlaşmadığını, davalının Ankara ….. İcra Müdürlüğü 2020/9452 E. sayılı takibe itirazının iptaline karar verilmesini, dava dışı zarar görene ödenen 2.832,00 TL ile ödeme tarihi olan 10.03.2020 tarihinden takip tarihine kadar işlemiş faizi 163,40 TL olmak üzere tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile toplamda 2.995,40 TL üzerinden takibin devamına ve davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Usul ekonomisi gereği davalıya dava dilekçesi tebliğ edilmemiştir.
MAHKEMEMİZİN GÖREVİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Dava, davacı şirkete ZMMS poliçesi ile sigortalı, davalıya ait … plakalı araç sürücüsünün kusurlu, alkollü olarak karıştığı kazada dava dışı araca verdiği hasarın davacı sigorta şirketi tarafından ödenmesi sebebiyle zarar poliçe kapsamında kalmadığından bahisle davalıdan rucüan tahsili için davalı aleyhine yapılan icra takibine davalının itirazının iptali talebine ilişkindir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/a.maddesine göre “bu kanunda” öngörülen hususlardan doğan davalar ticari dava sayılmış olup, TTK 1473.vd.maddelerinde düzenlenen sorumluluk sigortalarından doğan davalar da ticari dava niteliğinde olsalar da, uyuşmazlığın taraflarının niteliğine göre bu görev belirlemesinin istisnaları bulunmaktadır. Bunlardan biri; 28.5.2104 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’dur.
6502 sayılı kanunun 73.maddesinde; “Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir.” düzenlemesi yer almaktadır. Tüketici işlemi, 6502 sayılı yasanın 3/l.maddesinde; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzerirasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi, olarak tanımlanmıştır. Buna göre, sigorta sözleşmeleri de tüketici işlemi kapsamı içerisinde kalabilmektedir.
Ancak, 6502 sayılı yasanın 3/l maddesindeki “sigorta sözleşmesinden doğan davalara” ilişkin görev düzenlemesi mutlak olmayıp, bütün sigorta sözleşmelerinden doğan davaların tüketici mahkemesinde görüleceği manasına gelmemektedir. Sigorta sözleşmesinden doğan bir uyuşmazlığın tüketici mahkemesinin görevine girebilmesi, sigorta şirketinin karşısında bulunan tarafın tüketici olması şartına bağlıdır.
Tüketici ise, aynı kanunun 3/k maddesine göre; “Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi”olarak tanımlanmıştır. Buna göre; sigorta ilişkisinden doğan bir uyuşmazlıkta, uyuşmazlığın bir tarafı sigorta şirketi, diğer tarafı ise tüketici olduğu takdirde, o uyuşmazlığa tüketici mahkemesi tarafından bakılması gerekmektedir. 6502 sayılı kanundaki bu görev düzenlemesi daha özel bir düzenleme olduğu için, uyuşmazlığın TTK anlamında ticari bir dava olmasının önemi kalmamaktadır.
Somut olayda dava; davacı sigorta şirketi tarafından kendi sigortalısı olan davalıya karşı, Tütekicinin Korunması Hakkında Kanun’nun yürürlük tarihinden sonra açılan ve sigorta sözleşme ilişkisinden kaynaklanan bir rücu davasıdır. Sigorta sözleşmesine konu araç, ticari araç olmayıp, özel kullanıma tabi bir araçtır. Özel aracın sigorta ettireni olan davalı “tüketici” olup, davacı ile davalı arasında düzenlenen sigorta sözleşmesi de bir “tüketici işlemi” durumundadır. Bu tüketici işleminden doğan uyuşmazlıklara ise, 6502 sayılı yasanın 3/l.ve 73.maddeleri gereğince tüketici mahkemesi tarafından bakılması gerekmektedir. Bu nedenlerle, iş bu davaya bakmaya tüketici mahkemeleri görevli olduğundan mahkememizce görevsizlik kararı vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, dosyadaki kanıtlara göre;
1-Taraflar arasındaki uyuşmazlık hakkında yargılama yapmaya Tüketici Mahkemesi görevli bulunduğundan HMK’nın 114/c maddesi gereğince mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-HMK 114/c maddesi gereğince görev dava şartı olduğundan, anılan yasanın 115/2 maddesi gereğince davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine,
3-Kararın taraflarca kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde, kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulması halinde ise bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde mahkememize müracaatı halinde dava dosyasının görevli ANKARA NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİNE gönderilmesine,
4-Yargılama giderlerinin HMK’nın 331/2 maddesi gereğince görevli mahkemece dikkate alınmasına,
Dair, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/12/2021

Katip ….
e-imzalıdır.

Hakim…..
e-imzalıdır.

*Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.