Emsal Mahkeme Kararı Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/684 E. 2022/436 K. 14.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. …10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

T.C.
ANKARA
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/684 Esas
KARAR NO : 2022/436

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – TCN:… – …
VEKİLİ : Av. ……
DAVALI ….
VEKİLİ : Av. ……
DAVA : Tazminat (Haksız İhtiyati Tedbirden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/04/2018
KARAR TARİHİ : 14/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 29/06/2022

…9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 20/09/2021 tarih ve 2021/422 Esas, 2021/556 Karar sayılı GÖREVSİZ kararı ile mahkememize gönderilen dosya yukarıda belirtilen sıraya kaydı yapılarak, yapılan açık yargılaması sonucunda;
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında eczanenin devri konusunda anlaşmaya varıldığını, davalı tarafından düzenlenip davacıya verilen senetlerin ödenmediği gibi açılan menfi tespit davası içerisinde tedbir talep edildiğini, ödenmeyen alacaklarının tahsili için başlattıkları icra takibinin bu tedbir kararı nedeniyle durdurulduğunu ve alacaklarına ulaşamadıklarını, bu nedenle piyasaya olan borçlarını da ödeyemedikleri için zararları oluştuğunu, tedbir kararı daha sonra kaldırılmakla birlikte oluşan zararlarının haksız ihtiyati tedbirden kaynaklandığını belirtip, şimdilik 1.000,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından icra takibine konu edilen bonoların yasal unsurlarını taşımadıklarını, bu nedenle menfi tespit davası açıp tedbir talep ettiklerini, mahkemenin kabul etmesi üzerine teminat yatırarak tedbir kararını infaz ettiklerini, davacının zararının olup olmadığı, zarar var ise bunun tedbir kararından kaynaklandığının ispat edilmesi gerektiğini belirtip, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER :
Davacı ticari defterlerini sunmuş olup bilirkişi tarafından incelenmiştir.
Kaldırma kararı öncesi tüm dosya kapsamı ve ön inceleme duruşmasında belirlenen uyuşmazlık konuları hakkında mali müşavir bilirkişiden alınan bilirkişi raporunda özetle, dava dilekçesinde, mevcut davanın, 6100 sayılı HMK.’nun 392/2 maddesi uyarınca, ihtiyati tedbir kararının kaldırılması sonrasında, mahkemece verilen yasadan kaynaklanan mehil doğrultusunda, tedbirden kaynaklı zararın belirlenerek, tahsili amacıyla açıldığı ifade edildiğini, mahkemece, davacı aleyhine verilen ihtiyati tedbirin haksız olup olmadığının belirlenmesi uyuşmazlık konularından biri olarak ifade edildiğini, tedbirin konulması ve kaldırılış şekli, tedbirin davalı tarafından davacı aleyhine açılan menfi tespit davasına konu edilen 6 adet senetten sadece birine ilişkin olduğunu, bu senetle ilgili yapılan icra takibinin icra hukuk mahkemesince durdurulması gibi unsurlar dikkate alınarak hukuki açıdan değerlendirilmesi gerektiğinden, bu uyuşmazlık konusu ile ilgili değerlendirme mahkemenin takdirinde olduğunu, mahkemece ihtiyati tedbir nedeniyle davacının zararının oluştuğu kanaatine varılır ise, davacı vekilince sunulan 26.11.2018 tarihli dilekçede belirtilen ve 3. kişiler tarafından müvekkili aleyhine yapılan teminini istediği icra dosyalarının teminine karar verilmesi halinde, ne şekilde hesaplama yapılacağı yönünde verilecek talimat doğrultusunda ek rapor tanzim edilebileceği yönünde görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Kaldırma kararı sonrası alınan ek bilirkişi raporunda özetle; tedbire konu olan parasal tutar ve davacı aleyhine yapılan icra takiplerinin toplam parasal tutarı ile davacının tasarruf edebileceği parasal tutar dikkate alındığında tedbir nedeni ile yapılan icra takiplerinden ötürü oluşan zararın bulunmadığı yönünde rapor düzenlenmiştir.
DELİL DEĞERLENDİRME VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Dava; haksız ihtiyati tedbir nedeni ile oluştuğu ileri sürülen davacı zararının tedbiri talep eden davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Davacı taraflar arasında eczanenin devri hususunda anlaşma olduğu, davalı tarafından kendisine verilen senetlerin ödenmediği gibi menfi tespit davası açıp tedbir kararı talep edildiğini, …10 Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/420 esas sayılı dosyasında verilen tedbir kararı nedeni ile icra takibinin durduğunu, alacağına ulaşamadığını, piyasaya olan borçlarını ödeyemediğinden bahisle haksız ihtiyati tedbirden kaynaklanan zararını istemektedir.
Uyuşmazlık mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararında haksızlık olup olmadığı, varsa davacının haksız ihtiyati tedbir kararından dolayı zararının oluşup oluşmadığından kaynaklanmaktadır.
…10 Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/420 esas sayılı dosyasında mahkemece davanın reddine karar verilmekle, verilen ihtiyati tedbir kararının haksız olduğu anlaşılmış ise de; tedbir kararı ile birlikte davacıdan İİK 72/3 maddesi gereğince gecikmeden doğan zararı karşılamak üzere teminat alındığı, yine mahkemenin gerekçeli kararında davacı hakkında İİK 72/4 maddesi gereğince kötü niyet tazminatına hükmettiği anlaşılmıştır. Davacı alacağına geç kavuşmuş olması nedeni ile daha fazla zarara uğradığını iddia etmekte ise bunu kanıtlaması gerektiği, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporu ile tedbir konulan icra dosyasındaki 100.00,00 TL’nin tahsil edilmemiş olmasının davacının varlığını ileri sürdüğü zararın ortaya çıkmasına neden olmayacağı , davacının uhdesinde sayılması gereken diğer miktar ile diğer varlıklar birlikte düşünüldüğünde zararın ihtiyati tedbir kararından kaynaklandığı ispat edilemediğinden davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :
Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, dosyadaki kanıtlara göre;
1-Davanın REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 35,90 TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 44,80 TL’nindavacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davalı yararına hesaplanan 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, kendisini vekil ile temsil ettiren davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde …Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/06/2022

Katip … Hakim …
e-imzalıdır. e-imzalıdır. *