Emsal Mahkeme Kararı Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/678 E. 2022/174 K. 10.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/678 Esas – 2022/174
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/678 Esas
KARAR NO : 2022/174

HAKİM :…
KATİP :…

DAVACI :…
DAVALI …
KARAR YAZIM TARİHİ : 21/03/2022

Ankara 6.Tüketici Mahkemesinin 2021/372 esas 2021/419 karar sayılı görevsizlik kararı sonucu mahkememize tevzi edilen tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesi özetle: müvekkilinin …Oto Servis Yedek Parça İmalat San ve Taş Tic Ltd ne ait … plakalı … şase numaralı 2017 … olan araç 31.05.2019 tarihinde … plakalı araç ile kaza yaptığını, müvekkilinin kaza nedeniyle karşı tarafa 11.500,00 TL ödeme yaptığını, kaza tarihinde … Sigorta AŞ nezdinde 75522927 numaralı trafik sigortası poliçesi ile zorunlu mali sorumluluk (trafik) sigortası kapsamında sigortalı olduğunu, haksız ve nedensiz zenginleşmeyi geri vermekle yükümlü olan sigortacıya karşı, sigorta ettirenin (zarar gören üçüncü kişiler) ödediği tazminat tutarını geri istemekle haklı bulunduğunu beyan ederek; fazlaya ilişkin tüm talep ve hakları saklı tutularak, müvekkiline ait aracın kazaya karışması ve bu kaza sonucu açılan dava nedeniyle müvekkilin karşı tarafa ödemek zorunda kalmış olduğu tutara karşılık şimdilik 5.000,00 TL nin müvekkilin karşı tarafa ödeme yapmış olduğu tarihten itibaren işletilecek ticari faizi ile birlikte davalı sigortadan alınarak müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: dava konusu kazaya karışan… plakalı aracın … plakalı araç ile çarpışması sonucu meydana gelen kaza nedeniyle … plakalı araç sahibinde 11.500,00 TL ödeme yapıldığını, arabuluculuğa dava sonrası başvurulduğu, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, müvekkil şirketin sorumluluğunun bulunmadığını, Ankara Batı …Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/395 esas sayılı dosyasında 4.659,00 TL’nin davacı …’a verilmesine karar verildiği, ikame araç bedelinin müvekkil şirketlerinin sorumluluğunun bulunmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER :
Ankara Batı …Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/395 esas sayılı dosyası uyap üzerinden getirtilmiş incelenmiştir.
DELİL DEĞERLENDİRME VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Dava 31.05.2019 tarihinde meydana gelen çift taraflı trafik kazası nedeniyle ilama dayalı olarak ödenen tazminatın davalı sigorta şirketine rücu isteminden ibarettir.
Davacı … plakalı aracın araç maliki davalı sigorta şirketi ise bu aracın kaza tarihinde ZMMS sözleşmesini yapmış olan sigorta şirketidir. Ankara Batı … Asliye Hukuk Mahkemesince 2019/395 E sayalı dosyasında kazaya karışan karşı aracın kaza nedeniyle oluşan hasar bedeli , ikame araç bedeli ve ekspertiz ücreti şeklindeki maddi zararlarının tazminine karar verilmiş olup ilamın Ankara … İcra Dairesi 2020/300 sayılı dosyası ile takibe konulduğu anlaşılmıştır.
Davalı yan öncelikle arabuluculuk dava şartının dava tarihindin sonra yerine getirildiği iddiasıyla dava şartı yokluğu iddiasında bulunmuş ise de görevsiz mahkemede dava açılmadan önce de arabulucuya başvurulmuş oyduğu görülerek dava şartında eksiklik olmadığı anlaşılmıştır. Davalı yan yetki itirazında da bulunmuş olup dava haksız fille dayalı olduğundan davacı ikametinde de ikame edilmesi mümkün görülmekle bu itirazın da reddi gerekmiştir.
Davacıya ait aracın kaza sonrasında araç sürücüsünün kaza mahallini terk ettiği 31.05.2019 tarihli kaza tespit tutanağından anlaşılmaktadır.
KTK’nun 95. maddesinde, sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran hallerin zarar görene karşı ileri sürülemeyeceği, ödemede bulunan sigortacının, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene başvurabileceği öngörülmüş olduğundan, sigorta sözleşmesinin tarafı (akidi) olan sigorta ettiren davacı, sigorta poliçesinin ve sigorta genel şartlarının kendisine yüklediği sorumlulukları yerine getirmekle yükümlüdür.
Sigorta sözleşmesine dayalı rücu davalarında, tarafların yükümlülüklerinin belirlenmesinde, taraflar arasındaki ilişkinin sözleşme ilişkisi olması nedeniyle, poliçe ve poliçenin tanzim tarihinde yürürlükte bulunan sigorta genel şartları nazara alınır.
Sigorta Genel Şartlarında Sigortanın, sigortalıya rücu hakkı “B.4. Zarar Görenlerin Haklarının Saklı Tutulması ve Sigortanın Sigortalıya Rücu Hakkı” başlıklı maddesinde düzenlenmiş, ilgili maddede; “Sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez.
Ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigortalıya rücu edebilir.
Sigortalıya başlıca şu nedenlerle rücu edilir:
a) Tazminatı gerektiren olay, sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kasti bir hareketi veya ağır kusuru sonucunda meydana gelmiş ise,
b) Tazminatı gerektiren olay, aracın ilgili mevzuat hükümlerine göre gereken ehliyet ameye sahip olmayan veya geçerliliğini yitirmiş sürücü sertifikasına sahip ya da ehliyetine geçici/sürekli el konulmuş kimseler tarafından sevk edilmesi veya trafik kurallarının ihlali sonucunda meydana gelmiş ise,
c) Aracın, uyuşturucu madde veya ilgili mevzuatta belirlenen seviyenin üzerinde alkollü içki almış kişilerce veya aynı mevzuatta alkollü içki alamayacağı belirtilen kişilerce alkollü içki alınmak suretiyle kullanılması sırasında meydana gelen zararlar,
ç) Tazminatı gerektiren olay, yolcu taşımaya ruhsatlı olmayan araçlarda yolcu taşınması veya yetkili makamlarca tespit edilmiş olan istiap haddinden fazla yolcu veya yük taşınması veya patlayıcı, parlayıcı ve tehlikeli maddeleri taşıma ruhsatı bulunmayan araçlarda, bu maddelerin parlama, tutuşma ve infilakı yüzünden meydana gelmiş ise,
d) Sigortalının rizikonun gerçekleşmesi halinde bu genel şartların B.1. maddesinde belirtilen yükümlülükleri yerine getirmemesinden dolayı zarar ve ziyan miktarında bir artış olursa,
e) Tazminatı gerektiren olayın aracın çalınması veya gasp edilmesi sonucunda olması halinde, çalınma veya gasp edilme olayında sigortalının kendisinin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kusurlu olduğu tespit edilirse,
f) Bedeni hasara neden olan trafik kazalarında sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin, tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma gibi zorunlu haller hariç olmak üzere, olay yerini terk etmesi veya kaza tutanağı, alkol raporu vb. kazanın oluş koşullarına ilişkin gereken belgelerin düzenlenmesi yükümlülüğüne aykırı davranması halinde,
Sigortacı rücu sebeplerine dayanarak tazminat sürecini geciktiremez ve bu sebeplere dayalı bilgi ve belgeyi hak sahibinden talep edemez.” denilerek, sigortacının sigortalıya rücu edebileceği durumlar belirlenmiştir. İlgili maddede sayılan rücu sebepleri birbirinden bağımsız sebepler olup, rücu sebeplerinden birinin bulunması halinde sigorta şirketi yapılan hasar ödemesinin rücuen tazminini sigortalısından talep edebilir.
Sigorta genel şartları B4-f maddesi kapsamında sigortalı, sürücünün olay yerini terk etmiş olması durumunda ancak;
-Bedeni hasara neden olan trafik kazalarında sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin, tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitmesi,
-Bedeni hasara neden olsun veya olmasın can güvenliği nedeniyle uzaklaşma gibi zorunlu hallerde, ilgili maddeden kaynaklanan sorumluluklardan kurtulur.
Davacı yan genel şartlar “B4-f” maddesi gereğince sürücünün olay yerini terkinde ZMSS genel şartlarında öngörülen haklı sebeplerin varlığını ve haklı sebebe dayanılarak olay yerinin terk edildiğini somut şekilde ispatlayamamış olup buna ilişkin delil de sunmamıştır.
Bu açıklamalar çerçevesinde, davacının maliki olduğu araç sürücüsünün olay yerini terk ettiği, bu terkin genel şartlarda belirtilen haklı sebebe dayandığının davacı tarafından tarafından ispatlanamadığı, davacının Sigorta Genel Şartları “B4-f” maddesi gereğince yapmış olduğu ödemeyi, davalı sigorta şirketinden talep edemeyeceği , davalı sigorta şirketine sigortalı araç sürücüsünün olay yerini terk ettiği hususunun sabit olduğu, bu itibarla davalı sigorta şirketinin davacının yaptığı ödemeyi davalı sigorta şirketinden talep hakkı bulunmadığı anlaşılmakla, davanın esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, dosyadaki kanıtlara göre;
1-Davanın reddine;
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 85,69 TL harçtan indirilmesi ile arta kalan 4,99 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Arabuluculuk aşamasında harcanan 1.320,00 TL giderin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davalı yararına hesaplanan 5.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, kendisini vekil ile temsil ettiren davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/03/2022

Katip…
¸E-İmzalıdır

Hakim …
¸E-İmzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.