Emsal Mahkeme Kararı Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/643 E. 2022/119 K. 23.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/643
KARAR NO : 2022/119
BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : … TC No:…
VEKİLLERİ : Av. … …
DAVALI : … … – …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Tapu İptali ve Tescil
DAVA TARİHİ : 23/11/2020
KARAR TARİHİ : 23/02/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 25/02/2022

Mahkememize açılan Tapu İptali ve Tescil davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
İDDİA
Davacı vekili, müvekkili ile … Malzemeleri Tic. A.Ş. Arasında alt yüklenici sözleşmesi imzalandığını, sözleşme gereğince… Konut Yapı Kooperatifine ait olan sözleşmede belirtilen işe başlanılıp 03/11/2020 tarihinde eksiksiz şekilde işin tamamlandığını, tüm edimlerin yerine getirildiğini, yapılan iş edimleri karşılığında davalı kooperatife ait … nolu villanın mülkiyetinin Alt Yüklenici Sözleşmesine istinaden müvekkile devri talep edildiği ancak henüz devir işleminin gerçekleşmediğini, açıklanan nedenlerle davanın kabulüne, davalı adına kayıtl… nolu villanın tapu iptali ve müvekkil adına tescil edilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekili, iş bu davaya yasal mevzuat gereği asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğunu, taraflar arasında imzalanan 11/02/2019 tarihli anahtar teslimi götürü bedel usulü sözleşmenin KDV dahil tutarının 2.125.000,00 TL olarak belirlendiğini, davaya konu villanın bedelinin de 1.350.000,00 TL olarak tespit edildiğini, dava açılırken ise değerin 10.000,00 TL olarak belirlendiğini, tapu iptali ve tescil istendiğine göre eksik harcın tamamlanması gerektiğini, iş bu sözleşmenin karma nitelikteki eser sözleşmelerinden alan kat karşılığı inşaat ve gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi olmadığını, davacının sözleşmeden kaynaklanan edim ve yükümlülükleri yerine getirmediğini savunarak görev itirazlarının kabulü ile görevsizlik kararı verilmesini, eksik harcın tamamlanmasını, esasa ilişkin olarak da iddialar yerinde olmadığından davanın reddini istemiştir.
HUKUKİ GEREKÇE
Dava, yüklenici sözleşmesine dayalı olarak taahhüt edilen villa şeklindeki taşınmasın davalı adına olan tapusunun iptali ile davacı adına kayıt ve tesciline ilişkindir.
Dava, Ankara … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2020/360 esasında görülmekte iken 22/04/2021 tarihli 2021/166 karar numarasıyla taraflar tacir olması nedeniyle davaya bakmaya ticaret mahkemeleri görevli olduğundan görevsizlik kararı verilmiş, kararın kesinleşmesi üzerine de dosya mahkememize tevzi edilmiş, dava değeri itibariyle 5235 sayılı yasanın 5.maddesine göre tek hakim tarafından görülmekte iken dava değerinin 1.350.000,00 TL’ye yükseltilip harcının yatırılması üzerine dosyaya heyetçe bakılmıştır.
Taraflar arasında imzalanan 11/02/2019 tarihli tam yüklenici sözleşmesi ile dava dışı yapı kooperatifine ait inşaat işlerinin sözleşmede belirlenen kısımlarının yapılması alt yüklenici olarak davacı tarafından üstlenilmiş, iş bedeli olarak da %25’i eşit tutar olan 775.000,00 TL’nin çekle ödeneceği, bir adet 1.350.000,00 TL tutarındaki villanın tapusunun ise davacıya devredilmesi, davalı ile dava dışı kooperatif arasında imzalanan 30/01/2019 tarihli tam yüklenici sözleşmesi ile kooperatife ait konutlarda belirlenen imalatların yapılması işi dosyamızın davalısı tarafından üstlenilmiş, ödeme şekli belirlenmiş ödemede kooperatife ait bir adet villanın yüklenici olan dosyamızın davalısına verilmesi taahhüt edilmiştir.
Hem taraflar arasında yapılan hem de dava dışı kooperatif ile davalı arasında yapılan tam yüklenici sözleşmesi noterden yapılmamış, harici olarak düzenlenmiştir. Belirtilen her iki sözleşmede de yüklenicinin borcu işi sözleşme ve eklerine göre tamamlayıp iş sahibine teslim etmek, iş sahibinin borcu da bedel olarak ödemeyi kabul ettiği taşınmazın tapusu veya arsa payını yükleniciye devretmeyi üstlenmiştir. Her iki sözleşme de bedel olarak tapu devrini de içerdiğinden eser ve satış vaadini ihtiva eden karma sözleşme niteliğindedir. Sözleşmeler tapudan villa devrini de içermekle TMK’nin 706, TBK 237/2, Noterlik Kanunu’nun 60 ve Tapu Kanunu’nun 26.maddesi gereğince noterlikçe düzenleme şeklinde yapılması, tapu devrinin istenmesi yönünden geçerlilik koşuludur. Davacı ile davalı arasında yapılan sözleşme ve davalı ile dava dışı kooperatif arasında yapılan karma tip sözleşmeler resmi şekilde yapılmadığından davacı dava dilekçesinde belirttiği gibi tapu iptali ve tescilini isteyemez.
Davacı her ne kadar cevaba cevap dilekçesinin sonuç kısmında “Öncelikle davamızın kabulü ile uyuşmazlık konusu tapunun tarafımıza tesciline ancak karar tarihinde bu durumun mümkün olmaması halinde müvekkilimin sözleşme uyarınca uğramış olduğu müspet zararın tazminine” karar verilmesini talep etmiş ve emsal Yargıtay kararlarına göre taşınmazın devrine yönelik sözleşme resmi şekilde yapılmadığından geçerli değil ise de yapılan işin bedeli davalıdan talep edilebilir ise de; bunun ancak HMK’nin 176, 177 ve 178. maddesine göre ıslah istemesi halinde mümkün olup davacı talep sonucunu ıslah ederek tapu iptali ve tesciline karar verilmediği takdirde müspet zararının tazminini istediği yönünde usulüne uygun ıslah talebinde bulunmadığından müspet zararın veya yapılan inşaat bedelinin tazmini yönünden talebin incelenmesi mümkün değildir.
Toplanan delillere göre davacı eser ve satış vaadine ihtiva eden karma sözleşme niteliğindeki tam yüklenici sözleşmesine dayalı olarak belirtilen villanın tapusunun iptali ile adına kayıt ve tescilini talep etmişse de bu sözleşmenin noterlikçe düzenlenmesi halinde davacının tapu iptal ve tescil talebinde bulunabileceği, bu hususun geçerlilik koşulu olduğu, söz konusu sözleşmenin noterden yapılmadığından geçerlilik koşulu şartı oluşmamakla tapu iptal ve tescil talebinde bulunamayacağı, davacı iş bedelini terditli olarak talep edebilir ise de dava dilekçesinde bunu istemediği, mahkemece de talebe bağlılık ilkesi gereğince usulüne uygun ıslah da yapılmadığından bedelle ilgili inceleme yapılamayacağı kanaatine varılmakla açılan davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1.-Davanın REDDİNE,
2.-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 170,78 TL peşin ve 22.883,84 TL tamamlama harcı toplamı 23.054,62 TL’den mahsubu ile arta kalan 22.973,92 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3.-Davalılar vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 80.050,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
4.-Davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,
5.-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere 23/02/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …