Emsal Mahkeme Kararı Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/623 E. 2022/128 K. 28.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/623 Esas – 2022/128
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/623 Esas
KARAR NO : 2022/128

HAKİM : …
KATİP :…

DAVACI :…
DAVALI …

DAVA : İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/10/2021
KARAR TARİHİ : 28/02/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 09/03/2022

Mahkememize açılan İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;

DAVA:
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle, davacı şirkette 224707716 sayılı Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası ile teminat altına alınan …aracın 01/03/2017 tarihinde karışmış olduğu trafik kazası neticesinde yaya konumunda bulunan …’ya çarptığı ve davacı şirketçe … Uyuşmazlık Hakem Heyeti’nin 2018/102460 E, 2019/39251 K, 10/05/2019 tarihli kararına istinaden Ankara …. İcra Müdürlüğü 2019/7272 E. sayılı dosyasına 13.246,17 TL ödeme yapıldığı, davacının da hak sahibinin haklarına halef olduğu, kazanın meydana gelmesinde davalının yüzde yüz kusurlu olduğu iddia edildiği, alkol tespit tutanağında davalının 1,44 promil alkollü olduğunu, Davalı sigortalının, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nı ihlal ettiğini, davacının kaza kaynaklı ortaya çıkan zararlar dolayısıyla ödeme yaptığının iddia edildiği, poliçe şartları gereği alkollü araç kullanılması davalı sigortalıya rücu hakkı doğduğu iddia edildiği, Davacının 10/01/2020 tarihinde Ankara …. İcra Müdürlüğü 2020/410 esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlattığı, davalının 25/09/2020 tarihinde icra takibine itiraz ettiği ve takibin durduğu , takibe yapılan itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP :
Davalı vekili, Dava konusu alacağın zamanaşımına uğraması nedeniyle itiraz ettiği, Oluşan kaza nedeniyle davalının yargılanması tamamlandığı, Ankara …. Asliye Ceza Mahkemesi 2019/806 E 2021/28 K sayılı ilamı ile taksirle yaralama ve trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçları nedeniyle cezalandırılmasına karar verildiği, karara karşı taraflarca itiraz yoluna başvurulmuş olup henüz itiraz incelemesi neticelenmediği, karara dayanak Adli Tıp Trafik İhtisas dairesinin 28/11/2018 tarihli raporuna göre; yaya Mehmet Baltacı’nın sinyalize kavşakta karşıya geçmekte iken orta refüjde kendisine kırmızı ışık yandığı halde karşıya geçmek için aniden yola girdiği, yeşil ışıkta kavşağa gelen sürücünün önüne aniden çıktığı, dikkatsiz ve tedbirsiz kurallara aykırı davranması nedeniyle asli kusurlu olduğu, sanık sürücü …’in ise her ne kadar kendisine yeşil ışık yanmış ise de kavşağa girerken daha tedbirli olması nedeniyle alt düzeyden tali kusurlu olduğu tespit edildiğinin, Davalının alkollü araç kullandığı iddiasının kabul etmediklerinin beyan edildiği, kullanmış olduğu listerine marka ağız gargarasının promilli çıkmasına neden olduğuna dair rapor ceza dosyasına sunulduğunun, kabul anlamına gelmemekle birlikte kazanın oluşumunda alkolün bir etkisi bulunmadığının, Adli Tıp İhtisas Dairesi’nce düzenlenen raporda ve mobese görüntülerinde yaya …’nın kırmızı ışık ihlali yapması nedeniyle kazanın oluştuğu tespit edildiği, Kazanın oluşumunda etkisi olmayan bir hususun poliçe genel şartlarını ihlal etmeyeceği açık olduğu, Bu nedenle davacı sigorta şirketinin davalıya rücu hakkı bulunmadığının, Davacı sigorta şirketinin rücu hakkına itirazımız baki kalmak kaydıyla ; Oluşan kaza nedeniyle davalının aracı hasar aldığı, Aracın onarımı için davacının …’ya ödediği miktarın üzerinde harcama yapıldığının, Ayrıca oluşan hasar nedeniyle davalının aracından değer kaybı oluştuğunun, Dava dışı 3. Kişiye ödeme yapılırken mahsup hakkımız gözetilmeden ödeme yapıldığının, Dava dışı 3. Kişinin asli kusurlu olması nazara alınarak araç tamir bedeli ve değer kaybına ilişkin bedellerin mahsup edilmesi talep edilmiştir.

MAHKEMEMİZİN GÖREVİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Dava, davacı şirkete ZMMS poliçesi ile sigortalı, davalıya ait …plakalı araç sürücüsünün kusurlu, alkollü olarak karıştığı kazada dava dışı yayanın yaralanması sebebiyle uğradığı zararın davacı sigorta şirketi tarafından ödenmesi sebebiyle zarar poliçe kapsamında kalmadığından bahisle davalıdan rucüan tahsili için davalı aleyhine yapılan icra takibine davalının itirazının iptali talebine ilişkindir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/a.maddesine göre “bu kanunda” öngörülen hususlardan doğan davalar ticari dava sayılmış olup, TTK 1473.vd.maddelerinde düzenlenen sorumluluk sigortalarından doğan davalar da ticari dava niteliğinde olsalar da, uyuşmazlığın taraflarının niteliğine göre bu görev belirlemesinin istisnaları bulunmaktadır. Bunlardan biri; 28.5.2104 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’dur.
6502 sayılı kanunun 73.maddesinde; “Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir.” düzenlemesi yer almaktadır. Tüketici işlemi, 6502 sayılı yasanın 3/l.maddesinde; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzerirasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi, olarak tanımlanmıştır. Buna göre, sigorta sözleşmeleri de tüketici işlemi kapsamı içerisinde kalabilmektedir.
Ancak, 6502 sayılı yasanın 3/l maddesindeki “sigorta sözleşmesinden doğan davalara” ilişkin görev düzenlemesi mutlak olmayıp, bütün sigorta sözleşmelerinden doğan davaların tüketici mahkemesinde görüleceği manasına gelmemektedir. Sigorta sözleşmesinden doğan bir uyuşmazlığın tüketici mahkemesinin görevine girebilmesi, sigorta şirketinin karşısında bulunan tarafın tüketici olması şartına bağlıdır.
Tüketici ise, aynı kanunun 3/k maddesine göre; “Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi”olarak tanımlanmıştır. Buna göre; sigorta ilişkisinden doğan bir uyuşmazlıkta, uyuşmazlığın bir tarafı sigorta şirketi, diğer tarafı ise tüketici olduğu takdirde, o uyuşmazlığa tüketici mahkemesi tarafından bakılması gerekmektedir. 6502 sayılı kanundaki bu görev düzenlemesi daha özel bir düzenleme olduğu için, uyuşmazlığın TTK anlamında ticari bir dava olmasının önemi kalmamaktadır.
Somut olayda dava; davacı sigorta şirketi tarafından kendi sigortalısı olan davalıya karşı, Tütekicinin Korunması Hakkında Kanun’nun yürürlük tarihinden sonra açılan ve sigorta sözleşme ilişkisinden kaynaklanan bir rücu davasıdır. Sigorta sözleşmesine konu araç, ticari araç olmayıp, özel kullanıma tabi bir araçtır. Özel aracın sigorta ettireni olan davalı “tüketici” olup, davacı ile davalı arasında düzenlenen sigorta sözleşmesi de bir “tüketici işlemi” durumundadır. Bu tüketici işleminden doğan uyuşmazlıklara ise, 6502 sayılı yasanın 3/l.ve 73.maddeleri gereğince tüketici mahkemesi tarafından bakılması gerekmektedir. Bu nedenlerle, iş bu davaya bakmaya tüketici mahkemeleri görevli olduğundan mahkememizce görevsizlik kararı vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. (Aynı yönde Yargıtay …. HD. 21.01.2016 tarih 2016/392 E ve 2016/721 K sayılı ilamı, Ankara BAM … H.D. 2019/289 E ve 2021/947 K sayılı ilamı)

HÜKÜM :
Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, dosyadaki kanıtlara göre;
1-Taraflar arasındaki uyuşmazlık hakkında yargılama yapmaya TÜKETİCİ Mahkemesi görevli bulunduğundan HMK’nın 114/c maddesi gereğince mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE ,
2-HMK 114/c maddesi gereğince görev dava şartı olduğundan, anılan yasanın 115/2 maddesi gereğince davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine,
3-Kararın taraflarca kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde, kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulması halinde ise bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde mahkememize müracaatı halinde dava dosyasının görevli ANKARA NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİNE gönderilmesine,
4-Yargılama giderlerinin HMK’nın 331/2 maddesi gereğince görevli mahkemece dikkate alınmasına,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/02/2022

Katip …
E imzalıdır

Hakim…
E imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.