Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. … 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/600 Esas – 2022/416
T.C.
…
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/600 Esas
KARAR NO : 2022/416
HAKİM :…
KATİP : …
DAVACI : …
DAVALI …
DAVA : Tazminat ( İlamın icrasından kaynaklı )
DAVA TARİHİ : 14/10/021
KARAR TARİHİ : 07/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 28/06/2022
Mahkememize açılan Tazminat (İlamın icrasından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA:
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle, müvekkili aleyhine … 25. İcra Müdürlüğü’nün 2014/8598 E. Sayılı dosyasıyla 29.04.2014 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığını, bu takibe karşı itirazlarını içeren 07.05.2014 tarihli dilekçe ile takibin durduğunu, bunun üzerine davalı şirket tarafından itirazın iptali davası açıldığını, açılan dava sonucunda … 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/451 Esas, 2018/128 Karar sayılı kararıyla itirazın iptaline karar verildiğini, bu karar üzerine müvekkili, borçlu olmadığı halde 24.04.2018 tarihinde davalı tarafa 45.370,26 TL ödeme yaptığını, 26.06.2018’de yapmış oldukları istinaf başvurusu sonucunda … Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi 2018/1569 Esas, 2019/1313 Karar sayılı kararıyla ilk derece mahkemesinin kararını kaldırmış ve dosyayı yeniden yargılama yapılması için … 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderildiğini, … 11. Asliye Ticaret Mahkemesi yeniden yargılama sonucunda istinafın kararına uymuş ve yapılan icra takibinin haksızlığına hükmetmiş ve icranın iadesine karar verildiğini, davalı taraf, yeniden istinafa başvurmuş ancak istinaf talepleri … Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi’nin 2021/241 E. 2021/824 K. Sayılı ve 01.07.2021 tarihli kararıyla esastan reddine kesin olmak üzere karar verildiğini, bu kararın da taraflara tebliği üzerine karar kesinleştiğini, 05.08.2021 tarihinde davalıca, borçlunun zarar verici davranışını sanki hiç yapılmamış bir hale getirmeyi, hiç yapılmamış olsaydı alacaklının içinde bulunacağı durumun tazminatla sağlanması amacıyla oluşturulmuş bir kurum olduğunu, somut olayda, müvekkiline haksız bir takip yapılmış, uzun süren itiraz ve itirazın iptali davası sürecinde müvekkili şirket parayı karşı tarafa ödemiş, davanın sonuçlanması ile de geri aldığını, karar kesinleşene kadar ise aradan üç yıldan daha uzun bir zaman geçtiğini, her ne kadar icra takibi sonucunda ödenen paranın iadesi yapılmış olsa da, bu durum müvekkilinin uğradığı zararın tamamını karşılamadığını, zira müvekkili, yatırmış olduğu 45.370,26 TL’den yaklaşık üç yıl süreyle mahrum kaldığını, bu süreçte ticari kredi kullanmak durumunda kaldığını, davalı taraf, ortada borca konu bir işlem ve dolayısıyla borç olmadığı halde icra takibi başlatarak müvekkili şirketin üç yıl boyunca parayı kullanamamasına yol açtığını, yani müvekkili, karşı tarafın haksız icra takibi neticesinde önceden olduğu durumdan çok daha farklı bir duruma geldiğini, davalı aleyhine açtıkları tazminat davalarının kabulü ile icra tehdidi altında ödenmiş ve mahkeme kararı ile iade edilmiş olan 45.370,26 TL’nin, ödeme tarihi ile iade tarihi arasında toplam 1199 gün boyunca kullanılamamasından doğan zararın fazlasına ilişkin hakları saklı tutulması kaydıyla şimdilik 20.000 TL’nin müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle, davacı şirkete sunulan mal ve hizmetlere karşılık ödeme yapılmaması üzerine … 25. İcra Md.lüğünün 2014/8598 E. sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, takibe itiraz edilmesi üzerine açılan davada … 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/451 E. Sayılı dosyasında itirazın iptaline karar verildiğini, davacı, ”icranın geri bırakılması” (tehir-i icra) talep etmeksizin ve dosyaya teminat mektubu sunulmaksızın istinaf kanun yoluna başvurmuş ve dosya borcunu ödediğini, Bölge Adliye Mahkemesi’nce, taraflar arasındaki ilişkinin ispat edilemediği ancak yemin deliline dayanıldığından teklif edilip edilmeyeceği sorularak sonuca göre bir karar verilmesi için karar kaldırılarak dosya yerel mahkemeye gönderildiğini, yeniden görülen davada davacı kendisine mal/hizmet teslim edilmediğini, taraflar arasında herhangi bir sözleşme olmadığında dair yemin ettiğini, bu nedenle dava reddedildiğini, davanın reddedilmesi üzerine … 25. İcra Md.lüğünün 2014/8598 E. sayılı dosyasından İİK’nun 40. Maddesi uyarınca icranın iadesini içeren muhtıra davalıya tebliğ edilmeden önce davacının ödediği tutar iade edildiğini, davacı, taraflar arasında herhangi bir sözleşme olmadığına dair yemin ettiğine göre taraflar arasında sözleşmeden kaynaklanan bir borç ilişkisi olduğunu, Menfi zarar, sözleşmenin kurulamamasından veya geçersiz olmasından doğan zarar olduğunu, bir başka deyişle, sözleşmenin kurulduğuna veya geçerli olarak kurulmuş bulunduğuna duyulan güvenin boşa çıkmasından doğan bir zarar söz konusu olduğunu, bu nedenle dava dilekçesinde geçen olumsuz zarar da söz konusu olamayacağını, çünkü olumsuz zararın gündeme gelebilmesi için taraflar arasında sözleşme ilişkisinin mevcut olması gerektiğini, açıklanan nedenle davacı taraflar arasında sözleşme olmadığına dair yemin ettiğine göre mevcut olmayan sözleşme nedeniyle olumsuz zarar olduğunun ileri sürülmesi de mümkün olmadığını, paranın ödenmesi anında ortada … 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilmiş ve icrası için kesinleşmesinin gerekmediğini, davacının da icranın iadesini talep etmediği bir mahkeme kararı mevcut olduğunu, mahkeme kararının varlığı haksız fiil açısından hukuka aykırılık unsurunu, sebepsiz zenginleşme açısından ise haklı bir sebebe dayanmama unsurunu ortadan kaldırdığını, ayrıca davalıya icra müdürlüğünce muhtıra gönderilmeden ödeme de yapıldığından ve davalıya herhangi bir kusur izafe edilemeyeceğinden davanın reddi gerektiğini, tüm bu nedenlerle davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
… 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/451 Esas sayılı dosyası istenilerek, incelenmesinde; Davacı Galen Grup Servis Sanayi Ticaret limited şirketi tarafından davalı Çebi inşaat şirketine karşı eser sözleşmesinden kaynaklı itirazın iptali davası açıldığı, Mahkemenin 21/02/2018 tarihli kararı ile davanın kısmen kabulüne, … …Müdürlüğünün dosyasında 23.255,91 TL asıl alacak üzerinden yapılan itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmettiği, kararın davalı tarafından tehiri icra talep edilmeksizin istinaf edilmesi üzerine … Bölge Adliye Mahkemesi 24 Hukuk Dairesinin 19/11/2019 tarihli kararı ile … 11 Asliye Ticaret Mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar verildiği, … 11 Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/695 esasında yapılan yargılama sonucunda mahkemenin 09/12/2020 tarihli kararı ile davanın reddine karar verildiği, davacının kararı istinaf etmesi ile … Bölge Adliye Mahkemesi 24 Hukuk Dairesinin 29/06/2021 tarihli kararı ile başvurunun esastan reddine kesin olmak üzere karar verildiği anlaşılmıştır.
… 25. İcra Dairesinin 2014/8598 Esas sayılı dosyasına yazılan müzekkere cevabında; davalı Galen Grup şirketine icranın iadesi için herhangi bir muhtara çıkartılmadığı anlaşılmıştır.
DELİL DEĞERLENDİRME VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Dava … 11 Asliye Ticaret Mahkemesinde verilen ilamın istinaf aşamasında kaldırılması ve icrasının iadesi sürecinde ödenen paradan mahrum kalınması nedeni ile uğradığı zararın tazmini davasıdır.
Davacı … 11 Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmekte olan dosyada itirazın iptaline karar verildiğini, ilam gereği davalı tarafa 24/04/2018 tarihinde 45.370,26 TL ödeme yaptığını, kararın istinaf edilmesi üzerine kaldırma kararı verildiğini, yeniden yapılan yargılamada davanın reddine karar verildiğini, ve kararın kesinleştiğini, karar kesinleştikten sonra 05/08/2021 tarihinde ödenen bedelin iade edildiğini, müvekkilinin ödeme tarihinden iade tarihine kadar paradan mahrum kaldığını, ticari kredi kullanmak zorunda kaldığını, parayı kullanamamasından kaynaklı zararın tazminin talep etmektedir.
İİK 40/2 maddesi gereğince bir ilam hükmü icra edildikten sonra bozulup da aleyhinde icra yapılmış kimsenin hiç borcu olmadığı veya o kadar borcu olmadığı kesinleşen hükümle sabit olursa, ayrıca bir karara gerek olmaksızın icra tamamen veya kısmen eski haline iade edilir.
İcranın iadesi yolu ile iade borçlusundan geri alınıp alacaklıya verilecek miktar , iade alacaklısının icra dairesine, icra dairesininde iade borçlusuna ödemiş olduğu paradır. Bunun dışında paranın kullanılmamasından kaynaklanan gelir kaybı ise ancak iade borçlusunun bu durumu kesin olarak öğrenmesinden itibaren başlar. Mahkeme ilamına dayanılarak kusursuz olarak elde edilen paranın haksız bir edinim veya kullanıma dayanmadığı, bu nedenle iade borçlusunun karar kesinleşmeden gelir kaybından sorumlu tutulmaması gerekmediği yönünde yargıtay kararları mevcuttur. ( Yargıtay 23 Hukuk 2015/6432 2017/2358) . Dosya kapsamında icra müdürlüğü tarafından iade borçlusuna paranın iadesi hususunda herhangi bir muhtara çıkartılmadan davalı tarafından paranın iade edildiği anlaşıldığından haksız davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, dosyadaki kanıtlara göre;
1-Davanın REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 341,55 TL harçtan indirilmesi ile arta kalan 260,85 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Arabuluculuk aşamasında harcanan 1.320,00 TL giderin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davalı yararına hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, kendisini vekil ile temsil ettiren davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde … Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/06/2022
Katip …
e-imzalıdır.
Hakim …
e-imzalıdır.
*Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.