Emsal Mahkeme Kararı Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/563 E. 2022/81 K. 14.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/563 Esas
KARAR NO : 2022/81

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … … – …
VEKİLİ : Av. ……
DAVALI : … … – …

DAVA : Alacak (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan Sebepsiz İktisab Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 27/09/2021
KARAR TARİHİ : 14/02/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 28/02/2022

Mahkememize açılan Alacak (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan Sebepsiz İktisab Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA:
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle, Ankara … SHM 2011/928 esas sayılı dosyasında yokluğunda yapılan yargılamada icra dosyasına konu senet üzerindeki imzanın borçluya ait olmadığından icra takibinin iptaline karar verildiğini, yargılamanın iadesinin istenildiğini, icra takibinden sonra davalı takibe konan evrak için sahte senet iddiası ile yaptığı şikayet neticesinde müvekkil şirket sahibine karşı yapılan yargılamada mahkemece müvekkilin beraatine, davalının/borçlunun bilerek ve kasten borç konusu senedi 14 yaşındaki torununa imzalattırarak dolandırıcılık suçunu işlediği gerekçesiyle hakkında suç duyurusunda bulunulmasına karar verildiğini, bunun üzerine davalı/borçlu hakkında dolandırıcılıktan ceza davası açıldığını ve davalının beraatine karar verildiğini, davalının borçlu olduğunun tespiti ile icra takibinin borçlu/davalı yönünden devamına, olmazsa davalıdan icra takibindeki miktar kadar alacaklı olduğunun tespiti ile alacağın davalıdan icra takibindeki tutarlar zerinden tahsili için iş bu davanın gerektiğini, bu nedenlerle davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
YANIT :
Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle, Ankara …. SHM’nin 2011/928 esas sayılı dosyasına cevap dilekçesi sunulduğunu ancak tebligatların usulüne uygun yapılmadığını, davacıya karşı söz konusu senetten veya herhangi bir ilişkiden borcun bulunmadığını, davacının aynı dosyada yargılamanın temyiz aşamasında olduğundan kesinleşmeyen dosyada yargılamanın yenilenmesi usulü uygulamasının olanaksız olduğundan talebin reddedileceği izahtan vareste olduğunu, zaten icra dairesi sulh hukuk mahkemesi’nin kararı kesinleşene kadar konulan haczin kaldırılamayacağına dair karar verdiğini, yine davacının bu davayı açmakta huki yararının olmadığının açık olduğunu, davacının arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya tarabulucu tarafından onaylanmış bir örneğin dava dilekçesine ekleme zorunluluğuna uyulmaması halinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiğini, aksi halde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderileceğini, ihtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verileceğini, 12.10.2021 tarihli tensip tutanağının 8. Maddesi uyarınca davacıya bu hususun 17.10.2021 tarihinde teblip edildiğini ancak arabuluculuk kanun yoluna başvurulmadığından bir haftalık kesin süre içerisinde de işbu tutanağın mahkemeye sunulmadığını, bu nedenlerle davanın usulden reddini, aksi halde hukuki yarar yokluğundan reddini, aksi halde hiçbir borcu bulunmayan davacının davasının esastan reddini, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE ;
Dava; Kambiyo Senedinden Kaynaklanan Alacağın Tahsili İstemine İlişkindir.
7155 sayılı yasanın 20.maddesi ile Türk Ticaret Kanununun 5.maddesinden sonra gelmek üzere eklenen dava şartı olarak arabuluculuk başlıklı 5/A-(1) maddesinde ‘”Bu Kanununun 4.maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” Belirtilen yasanın 23.maddesi ile 6225 sayılı Kanuna 4.bölümden sonra gelmek üzere dava şartı olarak arabuluculuk başlığıyla 5.bölüme eklenen dava şartı olarak arabuluculuk başlıklı 18/A-(1) maddesinde “İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk süresince aşağıdaki hükümler uygulanır.” 18/A-(2) maddesinde “…. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.”hükmü getirilmiştir.
Davacının dosyaya Arabuluculuk Tutanağı sunmadığı, Arabulucuya başvurmadan dava açtığı anlaşılmakla davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1.-Davanın dava şartı yokluğunda usulden REDDİNE,
2.-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 59,30 TL harçtan indirilmesi ile arta kalan 21,40 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3.-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davalı yararına hesaplanan 2.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
4.-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
5.-Davacı tarafça yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Davalının yüzüne karşı, davacının yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.28/02/2022

Katip …
✍e-imzalıdır

Hakim …
✍e-imzalıdır

*