Emsal Mahkeme Kararı Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/541 E. 2022/362 K. 23.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2016/524 Esas – 2022/440
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/524
KARAR NO : 2022/440
BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : T…

ASIL DAVA
DAVACI :…
VEKİLİ : Av…..
DAVALILAR …
VEKİLİ : Av. …
2-….
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 08/06/2016

BİRLEŞEN ….DAVACI :……
VEKİLİ : Av. …
DAVALI …
VEKİLİ : Av. ….
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 21/03/2018

BİRLEŞEN…
DAVACI :…
VEKİLİ : Av. …
DAVALILAR :1-… …
VEKİLİ : Av. …
2….
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 27/10/2020
KARAR TARİHİ : 15/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 25/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak asıl ve birleşen davaların yapılan yargılaması sonunda;
ASIL DAVADA
İDDİA
Davacı vekili; Davalı iş ortaklığının …ğı ile akdettiği 28/01/2013 tarihli yüklenici sözleşmesi ile 16.200.000 TL ihate bedeli ile ihaleye çıkarılan “Şırnak ili Gülyazı Yekmal J.Sur. Tk.K.lığı, Uludere Dağdibi J.Snr. Tk.K.lığı, Uzungeçit J.Snr. Tk.K.lığı inşaatları ile altyapı ve çevre düzenlemesi işini üstlendiğini, davacının da bu işin anahtar teslim şeklinde bitirmek üzere yüklenici firmanın alt taşeronluğu işini yüklendiğini, işi tamamladığını, geçici hakediş tutanağının düzenlendiğini, yaptıkları iş ve imalat bedellerinin KDV dahil 14.956.683,23 TL olduğunu, bu alacak haricinde ayrıca kesin hesap ile doğacak olan fiyat farklarından doğan saklı tuttukları alacaklarının da bulunduğunu, davacı tarafından 24 adet hakediş raporu ile beraber 24 adet faturayı | nolu davalı iş ortaklığına teslim ettiğini, söz konusu faturaların davalılar tarafından kabul görüp defterlerine kaydedildiğini, davalı tarafından toplam 12.645.897,96 TL ödeme yapıldığını, davacının bakiye 2.310.785,24 TL alacağının ödenmediğini, bu konuda ihtarnameler gönderildiğini, davalıların temerrüde düşürüldüğünü, davalıların T.C. . Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığı nezdinde bulunan son hakediş alacaklarını kesin hesap işlemlerinin tamamlanmamış olması sebebiyle henüz tahsil etmediğini, davacının alacağını tahsil edebilmesi için davalıların T.C. Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığı nezdindeki bu alacağına ihtiyati haciz uygulanması, alacağın 3. kişilere devir ve temlikinin önlenmesi ve alacağın T.C. Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığı tarafından davalılara ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilerek mümkün olabileceğini beyan ederek, bu sebeplerle davacının alt yüklenici sözleşmesinden kaynaklanan hak ve alacaklarının güvence altına alınabilmesi için dava değeri kadar davalıların maakul gayrimenkul malları, üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları ile T.C. Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığı ile 1 nolu davalı arasındaki sözleşine İkapşamında uş ve doğacak tüm hakediş ve ihale sözleşme bedeli alacağı üzerine ihtiyati haciz uygulanmasını, ayrıca 1 nolu davalının T.C. Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkantığı nezdindeki yapımı ve teslimi gerçekleşen iş sebebiyle doğmuş ve doğacak tüm hakediş ve ihale bedelleri alacaklarının dava sonuna kadar davalılar tarafından 3. kişilere devir ve temlikinin ve T.C. Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığı tarafından davalılara ödenmemesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalı Girişimciler vekili; davacının davasının usule, hukuka, yasaya ve hakkaniyete aykırı, hukuki dayanaktan yoksun ve mesnetsiz olduğunu, davacı tarafa yapılan tüm yazılı ve sözlü uyarılara ve taleplerinin haksız ve afaki iddialardan ibaret olduğuna dair beyanlara rağmen, davacı taraf bu kez yüklenici iş ortaklığı aleyhine Ankara 28. İcra Müdürlüğünün 2016/8645 sayılı icra dosyasıyla 519.512,54 TL asıl alacak ve 50.193,38 TL takip tarihine kadar işlenmiş faiz toplamı olan 569.705,92 TL lik genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi başlattığını, belirtilen takip dosyasında da, işbu davaya dayanak göstermeye çalıştığı gibi faturaları borcun sebebi olarak gösteren davacının bu takibine davalı tarafından süresi içerisinde itiraz edilmesi sebebi ile anılan takibin durdurulduğunu, davacının 01/08/2013 tarihinde imzalanan ve özel protokol başlıklı belgeden de anlaşılacağı gibi sadece iş bitirmede kullanmak üzere kullanılacak 13.000.000,00 TL bedelli sözleşmeyi gerçek sözleşme olarak sunduklarını, esas sözleşmenin 30/05/2013 tarihinde imzalanan sözleşme olduğunu, iddia ettikleri gibi 01/08/2013 tarihli sözleşmenin geçerli olduğu düşünülse bile iş bitim tarihinin 15/12/2013 olduğunu ve %0.5 (binde beş) gecikme cezasının hesaplanması halinde afacak iddiasının çok üzerinde borçlu çıkacağının görüleceğini, zeyilnameler ve protokol ve mutabakat metninde de taraflar arasındaki sözleşmenin hangi sözleşme olduğu ve fiyatının da ne olduğunun açıkça ve tekrar tekrar yazıldığını, başlangıçta 10.300.000,00 TL ve süresi 200 gün olan sözleşmenin, sırasıyla 10.500.006,00 TL ve 11.200.000,00 TL ve süresinin 489 güne çıkartılmasına rağmen işleri yine de sekteye uğrattığını, işlerin çok yavaş ilerlemesinden dolayı davacıya 02.07.2014 tarihinde yazı yazıldığını, zeyilnamede belirtilen taahhütleri yerine getirmediklerini, alt yüklenici hakediş formatına göre alt yükleniciye yapılacak ödemeden önce alt yüklenici hakedişi ve faturasının hazırlanması konusunda gereğinin yapılması gibi hususlarda uyarıldığını ve bu dönemde de kendisine yapılması düşünülen avans ödemesi de bu amaçla yapılamadığını, yapılan imalatların sözleşme ve eklerine uygun olarak tahakkuka bağlanabilmesi için normalde alt yüklenici tarafından hazırlanması gereken 24 hakediş ve 24 ek 1 hakedişin davalı tarafından düzenlendiğini, bu hakedişler karşılığında da hakediş ödemesi olarak dava dilekçelerinde de kabul ettikleri toplam 11.916.105,00 TL hakediş ödemesinin yapıldığını, ayrıca hakediş ödemesi dışında 30/05/2013 tarihli sözleşme ve ekleri olan zeyilnameler ve protokol ve mutabakat metni ile ihtari yazışmalara uygun olarak hazırlanan ödeme tablosundan davalının 5.643.746,99 TL alacaklı olduğunun görüldüğünü, davacının işin tamamlandığı hususundaki iddialarının asılsız olduğunu, işin henüz geçici kabulünün yapıldığını ve %95,32 seviyesinde olduğundan tamamlanmadığını, öyleki işin bakım süresi ve”iŞin kesin kabulünün yapılması süreleri henüz gerçekleşmemiş olmakla birlikte karakollarddki eksik ve kâsurlu işler ile ilgili olarak … Başkanlığı tarafından iletilen şikayetler de mevcut olduğunu ve alt yükleniciye yazılı bildirimlerde bulunulduğunu beyanla davacının hukuka ve yasaya aykırı, haksız ve mesnetsiz davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili, iş ortaklığı aleyhine husumet yöneltilemeyeceğinden iş ortaklığı hakkında açılan davanın reddi gerektiğini, davacının basiretli bir tacir gibi davranmakla yükümlü olduğundan iş yapılacak bölgede terör olayları olduğunu bildiğini, daha sonra ise bu hususu ileri sürerek hak iddia etmesinin dürüstlük kuralına aykırı olduğunu, müvekkili şirket ile diğer davalı şirketin oluşturduğu iş ortaklığı arasında yapılan sözleşmenin hukuki niteliği bakımından anahtar teslim götürü bedel üzerinden yapıldığını, davacının iş bu davayı açarak ekstra para talep etmesinin ahde vefa ilkesine aykırı olduğunu, müvekkili şirket tarafından iyi niyet gösterilerek zeyilname yapıldığını, davacının dosyaya ibraz ettiği hakediş belgelerinin geçersiz olduğunu iddia ederek haksız davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
BİRLEŞEN 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ DOSYASINDA
İDDİA
Davacı vekili; müvekkilinin İş Ortaklığı, T.C. … Başkanlığı ile akdettiği 28/01/2013 tarihli sözleşme ile Şırnak ili, Gülyazı Yekmal J.Snr. Tk.K.tığı, Uludere Dağdibi J.Snr. Tk. K.lığı, Uzungeçit J. Snr. Tk. K.lığı inşaatları ile altyapı ve çevre düzenlemesi işinin yüklenicisi olup davalı ile 30/05/2013 tarihinde imzalanan Anahtar Teslimi Yapım İşlerine ait Alt Yüklenicilik Sözleşmesi akdedildiğini, sözleşme gereği 10.300.000,00 TL bedelle 200 günde 15/12/2013 tarihinde tamamlanması üzerine aslaşmaya varıldığını, davalının bir süre sonra müvekkilinden sözleşme bedelinde artış yapılması talebinde bulunduğunu, müvekkilinin işi zamanında bitirmesi sözüne karşılık davalının bu talebini geri çevirmeyerek 10.500.000,00 TL ye artırdığını, davalının15/12/2013 tarihinde işi tamamlayamadığını, daha sonra müvekkiline Ankara 10.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/524 Esas sayılı dosyasıyla mücbir sebep olarak gösterdiği 06/10/2013 tarihinde meydana geldiğini iddia ettiği olayları gerekçe göstererek hem süre talebinde hem de bedelde iyileştirme talebinde bulunulduğunu, bu talep üzerine müvekkilinin sözleşme bedelini 11.200.000,00 TL olarak belirleyip teslim tarihini 200 günden 489 güne çıkarttığını, zeyilname ile 30/09/2014 tarihinde davalının yükümlülüğü altındaki işlerin tamamlanacağını kararlaştırıldığını, işin hızlandırılması için davalının uyarıldığını, 08/07/2014 tarihinde tarafların protokol imzalayarak işlerin çok hızlı yapılıp zamanında bitirileceğinin belirlendiğini, davalının müvekkil aleyhine Ankara 28.İcra Müdürlüğünün 2016/8645 Esas sayılı dosyasıyla toplamda 569.705,92 TL üzerinde takibe başladığını, itirazları üzerine takibin durduğunu, sonrasında 2.310.785,24 TL lik dava ikame ettiğini, davanın halen Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/524 Eşaş sayılı dosyasıyla derdest olduğunu, bu işle ilgili hakediş toplam ödenmesi gerekecek miktarın 8.554.680,82 TL iken kendisine yapılan banka ödemeleri, protokol ve mutabakat metninde mutabık kalınmış ödemeler, sözleşme ve zeyilnamelerden kaynaklanan ödemeler ile uygulanan cezai şart bedelleri ile müvekkilinin davalıdan beş milyonun üstünde alacaklı olduğunu, davalı alt yüklenicinin yükümlülüğünü yerine getirmediğinden 23.157,00 TL ödeme yapıldığını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100.000,00 TL nin dava tarıhınden ıtıbaren ışleyecek avans faiziyle birlikte tahsilini ve HMK 166. maddesi gereği davanın Ankara 10.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/524 Esas sayılı dosyasıyla birleştirilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekili; davacının dilekçesinde işbu dava dosyasında defalarca ileri sürdüğü her hususu aynı şekilde tekrardan ibaret olmak üzere haksız ve mesnetsizce ileri sürdüğünü, davacının karşı dava açmasındaki tek amaç sayın mahkemeyi yanıltarak ödenmeyen 2.333.942,28 TL tutarını ödemekten kaçmak olduğunu, yukarıda açıklanan ve sayın mahkemece re’sen tayin ve tespit edilecek sebeplerle karşı davanın reddine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin müşterek ve müteselsilen davacılara yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ DOSYASINDA
İDDİA
Davacı vekili; davalılar ile bir araya gelerek iş ortaklığı kurulduğunu, davalı iş ortaklığı … ile akdettiği 28/01/2013 tarihli yüklenici sözleşmesi ile 16.200.000,00 TL ihale bedeli ile ihaleye çıkarılan …… Çevre Düzenlemesi” işini üstlendiğini, davacının ise yukarıda bilgileri verilen işin anahtar teslim bitirilmek üzere yüklenici firmanın alt taşeronluğu işini üstlendiğini, ihale işinin tamamının müvekkili tarafından bitirilip teslim edildiğini, bu anlamda … tarafından geçici kabul ve kesin kabullerin yapıldığını, eksik ve kusurlu işlerin de kesin kabul tutanağında belirtilmediğini, müvekkilinin işin tamamını bitirip teslim ettikten sonra alacağını tahsil etmek için…esas sayılı dosyası ile dava açtığını, …’de görülen davanın açıldığı tarih ile kesin kabul işlemi henüz yapılmadığı için alacak kalemlerinin %95 oran üzerinden hesaplandığını, iş bu davanın hesaplara katılmayan %5’lık kısmın hesaplanarak alacak kalemine dahil edilmesi amacı ile açıldığını, açıklanan nedenlerle …esas sayılı dosyası ile iş bu dava dosyasının birleştirilmesine karar verilmesine, yapılacak yargılama sonucunda kesin kabul yapıldığından 11.200.000,00TL+ KDV+ fiyat farkı+mukayese bedeli hesaplanarak müvekkili alacağının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalı Girişimciler vekili, dava şartı arabuluculuk aşaması geçilmeden mezkur dava açılmış ve bu husus ilgili mahkemece dikkate alınmadan birleştirme kararı verildiğini, birleştirmeye konu davanın, dilekçesinden de açıkça anlaşılacağı üzere yine bir alacak davası olduğunu, 6102 sayılı TTK’nun 5/A maddesi gereğince arabuluculuk yoluna başvurulmadan dava açılamayacağını, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A maddesine göre arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerektiğinden müvekkili hakkında açılan davanın usulden reddine karar verilmesini gerektiğini, bu davadaki bir kısım talebin daha önce asıl davada dava konusu yapıldığından talebin derdestlik nedeniyle reddi gerektiğini, alınan bilirkişi raporunda böyle bir alacak belirlenmeden, belirlendiği şeklinde dava açılmasının hukuka uygun olmadığını, taleplerin yerinde olmadığını belirterek haksız davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ GEREKÇE
Asıl dava, alt yüklenicilik sözleşmesi kapsamında yapılan iş nedeniyle muaccel hale gelen alacağın asıl yüklenici olan iş ortaklığını oluşturan davalı şirketlerden tahsiline,
Birleşen … Mahkemesinde açılan dava, işin yüklenicisi olan iş ortaklığının oluşturduğu şirketlerin alt yükleniciye karşı cezai şart tazminatı ve diğer alacakların tespiti ile kısmi alacağın faizi ile birlikte tahsiline,
Birleşen… Mahkemesinde açılan dava, alt yüklenicilik sözleşmesinden kaynaklı asıl davada dava konusu yapılmayan kısmi alacağın tahsiline yöneliktir.
Asıl dosyanın davacısı şirket ile iş ortaklığını oluşturan davalılar arasında alt yüklenicilik sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşmeye istinaden asıl dosyanın davacısının söz konusu işi yaptığı çekişme konusu olmayıp, çekişme; işin tam ve eksiksiz olarak yapılıp yapılmadığı, gecikme olup olmadığı, sözleşmeye aykırılığın tazminatı gerektirip gerektirmediği, sözleşme bedeli ve yapılan ödeme gözönünde bulundurulduğunda asıl davanın davacısının bakiye alacağı olup olmadığı, yükleniciler tarafından birleşen…dosyasında açılan dava ile ilgili gecikmeden, sözleşmeye aykırılıktan ve ödemeden kaynaklı alacağı olup olmadığı, ayrıca birleşen…dosyasından dolayı asıl dosya davacısının bu dava ile ilgili arabuluculuk şartını yerine getirip getirmediği, yerine getirmemiş ise davanın usulden reddi gerekip gerekmediği üzerinde toplanmaktadır.
Taraflar arasındaki dava ticari dava olup, 6102 sayılı TTK’nun 5/A hükmü gereğince de zorunlu arabuluculuğa tabidir. Davacı, zorunlu arabuluculuğa başvurup anlaşamama tutanağı ile birlikte iş bu davayı açması gerekirken yargılama aşamasında arabuluculuk işlemleri yapılmış, anlaşamama tutanağı ön inceleme duruşması yapılmadan önce alınmış ise de; 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesine göre arabuluculuğa başvurmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verileceği hükmü gereğince asıl dosyanın davacısı tarafından birleşen… Mahkemesinde açılan davanın bu nedenle dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekir.
Asıl ve birleşen …Mahkemesindeki dava ile ilgili, tarafların delil ve belgeleri toplandıktan sonra dosya borçlar hukuku öğretim üyesi, inşaat mühendisi/öğretim üyesi ve mali müşavir bilirkişiye tevdii edilmiş, bilirkişi kurulu 07/12/2017 tarihli raporunda sonuç olarak;
“…Takdiri Sn. Mahkemeye ait olmak üzere; yukarıda tüm başlıklar altında yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda davacının alacak talebinin haklı olduğu; davalı ve davacı tarafın ticari defterlerinde yapılan incelemeler sonucunda; davacının sahibi lehine delil vasfı taşıyan ticari defterlerinde davacı alacağının 2.310.785,24 TL olduğu, davacının bu alacağını 22/06/2016 tarihli ihtarnamenin 23/02/2016 tarihinde tebliğ edildiğinin tebliğ şerhinden anlaşıldığı, ihtarnamede alacağın 2 gün içerisinde ödenmesinin talep edildiği, bu kapsamda davalı adi ortaklığın 26/02/2016 tarihi itibariyle temerrüde düşürüldüğü, bu kapsamda davacının alacağını bu tarihten işleyecek ticari avans faizi ile adi ortaklığı oluşturan davalı şirketlerden müteselsilen talep edebileceği,” şeklinde görüş bildirilmiştir.
Tarafların rapora karşı beyan ve itirazları alındıktan sonra aynı bilirkişi kurulundan alınan 30/04/2019 tarihli ek raporda;
“…Takdiri Sn. Mahkemeye ait olmak üzere; daha önce kök raporumuzda davalı ve davacı defterleri incelenmek suretiyle yapılan değerlendirmeler sonucunda davacı alacağının 2.310.785,24 TL olacağı belirtilmiş ise de dosyaya sunulan hakediş raporları ve davalı iş ortaklığı itirazlarının incelenmesi neticesinde; 01.08.2013 tarihli protokolde;….. İş Ortaklığı ile …. Arasında 30.05.2013 tarihinde 10.300.000-TL +KDV (onmilyonüçyüzbin) bedel ile imza altına alınan sözleşmenin geçerli olup, 01.08.2013 tarihinde imzalanan sözleşme sadece….’nin İş Bitirmede kullanılmak üzere düzenlenmiştir” şeklinde ibarenin bulunması sebebiyle davalılar vekilinin itirazının haklı bulunduğu ayrıca 11.02.2014 tarihinde yapılan Zeyilname ile de tutarın 11.200.000-TL’ye indirilemeyeceği de dikkate alındığından bu sebeple hesaplamaların 30.05.2013 tarihli 10.300.000-TL+KDV (onmilyonüçyüzbin) bedel ile imza altına alınan sözleşmenin ve sonrasında taraflarca imzalanan 11.02.2014 tarihli 11.200.000,00 TL +KDV tutarlı zeyilnmamenin geçerli olduğu değerlendirilmiş ve bu kapsamda tüm hesaplamalarımızda 11.200.000,00 TL+ KDV tutar baz alınarak değerlendirmeler yapılmış olup,
Bu değerlendirmeler neticesinde davacının davalıdan muaccel hale gelmiş alacağının bulunmadığı,
Birleşen davada ise; Davalı/karşı davalının mevcut dosya içeriği ile 454.768,43 TL alacaklı olduğu, yine yukarıda da detaylı şekilde açıklandığı üzere davalı ile davacı arasındaki sözleşmede kararlaştırılan ceza maddelerinde kararlaştırılan ve işin teslim tarihinin 30.09.2014 olmasına rağmen işi bu sürede teslim edilmemiş olunması, taraflar arasında akdolunan 30.05.2013 tarihli alt yüklenicilik sözleşmesine göre sözleşme konusu işin tamamlanma süresi 15.12.2013 iken yani sözleşmeye göre bu iş için taraflarca kararlaştırılan süre 200 gün iken tarafların 12.02.2014 tarihinde akdettikleri Zeyilmame ile davacı alt yükleniciye 286 gün ilave verilerek süre sonu 30.09.2014 tarihi olarak güncellendiği ve böylelikle davacının bu işi tamamlayıp teslim etmekle ilgili süre sonunun 30.09.2014 tarihi olduğu, … Karakolu için yükleniciye hiçbir süre verilmediği, dolayısıyla alt yüklenicinin … Karakolu için bitim tarihinin 30.09.2014 olduğu, aynı şekilde … Karakolu için Yükleniciye verilen 40 gün süre alt yüklenicinin iş bitim tarihi olan 30.09.2014 tarihi olacağı, … Karakolu için yükleniciye verilen ek süre 80 gün olup bu ek sürenin aynen alt yüklenicinin iş bitim tarihi olan 30.09.2014 tarihine ilave edildiğinde bölgenin fen noktası itibariyle çalışılmayan dönemi (15.11- 15.04) atlanarak alt yüklenicinin yeni iş bitim tarihi 19.05.2015 tarihi olacağı, süre verilmesi sonrasında mücbir sebep konusu bir olayın vuku bulmadığı, davacı tarafın kendi beyanlarında ve ekli dilekçelerinde de kabul ettikleri üzere Kurumcu Karakolunu 25.11.2014 tarihinde geçici kabule hazır hale getirerek 56 gün geciktiği, Uludere Dağdibi Karakolunu 09.11.2014 tarihinde teslim etmesi gerekirken 192 gün gecikmeyle 20.05.2015 tarihinde geçici kabule hazır hale getirdiği, … Karakolunu 19.05.2015 tarihinde teslim etmesi gerekirken 43 gün gecikmeyle 01.07.2015 tarihinde geçici kabule hazır hale getirdiği, bu gecikmelerin ceza bedellerinin sözleşmenin 10.2.1 maddesinde belirtildiği üzere günlük 0,5 olduğunun açık olduğu, bu hususun 10 Mart 2015 tarihli…. Noterliği… yevmiyeli ihtarnamelerle davacıya ihtar olunduğu, ortada mücbir sebep teşkil edecek bir durum veya böyle bir müracaat ya da mutabakat bulunmadığından davacının bahse konu işleri geçici kabule hazır hale getirdiğini belirttiği tarihlere kadar olan sürede sözleşmede yazılı ve…. Noterliğinin 10 Mart 2015 tarih… yevmiye numaralı ihtarnamesinde belirtildiği üzere 4 0.5 /gün üzerinden gecikme cezasının uygulanması gerektiği, bu tutarın yukarıda hesaplandığı üzere 2.555.739,20 TL olacağı, bunun dışında sözleşmeye göre sözleşmenin 22. Maddesi hükümlerince belirtilen ve “teknik personel bulundurulmaması” açıklamalı maddesi sonucu hesaplanan cezai miktarın 1.795.400,00 TL olduğu belirtilmiş ise de bu hususa ilişkin davalı iş ortaklığının somut olarak delil sunamadığı ve ilgili personelin bir şekilde istihdam edildiğinin dosya içeriğinden anlaşıldığı, bu kapsamda hesaplanan gecikme cezasına ilişkin tutarın gecikmeye ilişkin tutar olan ve iş pursantajlarına göre hesaplanan tutarın 2.555.739,20 TL olacağı, (davalı/karşı davacının talebinin 100.000,00 TL ile sınırlı olduğu), tarafların tacir olması nedeniyle ceza koşulu (gecikme cezası) miktarının borçlunun ekonomik mahvına yol açacak derecede yüksek olması halinde TBK m.182/lll gereğince bundan indirim yapmanın mahkemenin taktirinde olduğu,” şeklinde görüş bildirilmiştir.
18/09/2019 tarihli duruşmada alınan rapor ve ek rapor hüküm kurmak için yeterli görülmediğinden bilirkişilere yapacakları işler açıklanıp, yeni bir bilirkişi kurulundan rapor alınmasına karar verilmiş, inşaat mühendisi, nitelikli hesaplama uzmanı ve mali müşavirden oluşturulan bilirkişi kurulundan alınan 27/11/2019 tarihli raporda;
“…Dilekçelerin, beyanların, itirazların ve taleplerin çok yoğun olduğu bir dava dosyasını, verilen görev çerçevesinde değerlendirmeye çalışılmış, davacılkarşı davalıya cezalar hariç ödenmesi gereken hakediş miklarının 13.306.607,20 TL. olduğu, davalı/karşı davacı da yapılan bu işlere karşılık kesilen faturaların KDV tevkifati ve Stopajlarını yatırmış ve toplamda 12.735.076,67 TL. lik ödeme yaptığı, ayrıca taraflar arasında imzalanan altyüklenici sözleşmenin 11.1 maddesi gereğince ödenmesi gereken kesin teminat miktarının 11.830.450,84x%6=709.827,05 TL olduğu,” şeklinde görüş bildirilmiştir.
Bu rapora karşı da taraf vekillerinin beyan ve itirazları alındıktan sonra flrıfı 06/05/2020 tarihli ek raporda;
“…Davacı-karşı davalı tarafından kök rapora yapılan itirazların yerinde olmadığı ve bu itirazlara
karşı kök raporumuzdaki kanaatimizin değişmediği,
Davalı-karşı davacının itirazlarından ise yukarıda belirtildiği üzere,
a) Taraflar arasında akdolunmuş olan Protokol ve Mutabakat Metninin her iki dava tarafının da deli! olarak dosyaya sunmuş olduğu hususu dikkate alınarak bu metinde geçen ve taraflar arasındaki ticarete esas olarak davacı alt yüklenici namı hesabına yüklenici davalı tarafından yapılan 156.292,51-TL … Kampus işinden kaynaklı tutar, 343.707-TL aynı sebepli iş ortaklığından kaynaklı tutar ve ayrıca davacı namı hesabına davalı tarafından yapılan ödemeler tutarı olan 398,608-TL’lik tutar ile…tarafından yapılan ödemeler başlıklı 263.173,20-TL’nin ilave edilmesi ile toplam ödeme miktarının 13.934.929,08 -TL ve teminat bedeli ile birlikte ise 14.644.756,13-TL olduğu,
b) İşin bedelinin belirlenmesi hususundaki davalı-karşı davacı itirazlarının, sözleşmenin anahtar teslimi alt yüklenicilik sözleşmesi olması ve yine taraflar arasındaki sözleşmenin konusunun “idare tarafından yapımı istenen tüm işler” olarak tanımlanmış olması sebebiyle ası! işveren … Başkanlığı tarafından iptaline karar verilen bahse konu iş kalemlerinin oransal olarak değil tümüyle iş bedelinden indirilmesi bakımından y erinde olduğu değerlendirilerek iş bedelinin iptal edilmiş işlere ilişkin belirtilen tutarlar tümüyle indirilmek suretiyle 10.841.482,21-TL olması gerektiği,
c) Teknik personel bulundurulmamaşına yönelik olarak iki İnşaat Mühendisi personelin İnşaat ve Harita bakımından ihtiyacı karşılar uzmanlıklar olduğu değerlendirilerek Elektrik ve Makine bakımından uzman teknik personel bulundurulmadığı kanaatine varılarak bu yönde yukarıda izah edildiği üzere 340.200-TL cezai şartın davalı-karşı davacıya ödemesinin gerektiği, değerlendirilmiş olup,
Buna göre davacı-karşı davalı alacağının yukarıda izah edilen iş bedeli ile dosyaya sunulan ve kök raporumuzda belirtilen bhakediş miktarları üzerinden; 10.841,482,21- TL+ 878.330,12 TL (Fiyat farkı) toplamı 11.719,812,33-TL üzerinden işin dava tarihi itibarıyla gerçekleşme orane hesap edilerek 11,171.325,11-TL + 2.010,838,51-TL (KDV) olmak üzere toplam 13.182.163,62-TL olacağı,
Buna karşılık davalı-karşı davacı tarafın ise yukarıda izah edikliği şekilde davacıya ödemeler toplamı bakımından 13.934,929,08 TL ile kök raporumuzda izalı edildiği gibi ödenmesi gerekli 709.827,05 TL teminat bedeli ve kök raporumuzda belirlenen 2.442.876,80-TL gecikme cezası tutarı ile yukarıda izah edilen 340.200- TL teknik personel bulundurmama cezası toplamı olarak 17.427.832,93 TL olacağı değerlendirilmiş olup,” şeklinde görüş bildirilmiş, bu rapora karşı da tarafların beyan ve itirazları alındıktan sonra 08/07/2020 tarihli ara kararında her iki rapor da hüküm kurmak için mahkememizce yeterli görülmediğinden dosya inşaat mühendisi, nitelikli hesaplama uzmanı ve mali müşavir bilirkişiye tevdii edilerek alınan 16/10/2020 tarihli raporda;
“… Taraflar Arasında Belirlenen İŞ BEDELİNİN ne olduğu hususunda: mutabık kalınan son bedel olan 11.200.000-TL’den vazgeçilmesine karar verilen işlere ait bedelinin düşülmesi gerekeceğinden oplamda 358.517,90-TL (127.304,02+231.213,88) düşülerek işin bedelinin 10.841.482,10-TL +Fiyat Farkı+ KDV olacağı, heyetimizce yapılan hesaplamada işin toplam bedelinin (10.841.482,10+878.330,12+2.109.566,19)=13.829.378,41-TL (İşin Tümü Bakımından) olduğu,
Sözleşmelerin Sonradan Zeyilname İle Tadil Edilip Edilmediği, Tadil Edilen Sözleşmelerde Fiyat farkının Kararlaştırılıp Kararlaştırılmadığı hususunda : taraflar arasındaki ticari ilişkinin başlangıcı olan 30.05.2013 tarihli Anahtar Teslimi Yapım İşlerine Ait Alt Yüklenicilik Sözleşmesi sonrasında taraflarca 2 kez Zeyilname düzenlemiş olduğu her iki zeyilname ile de iş bedeli tadil edilerek, işveren … Başkanlığı İle yüktenici davalı iş ortaklığı arasındaki sözleşme ve ekleri dikkate alınarak aft yüklenici ite davalı iş ortaklığı arasında iş bedeli, süreler ile alt yüklenicilik sözleşmesi tarihinden 30.05.2013 başltamak üzere fiyat farkı ödenmesine kararlaştırıldığı,
… tarafından Düzenlenen Hakedişler de Değerlendirilerek İşin Tamamının Kimin Tarafından Yapıldığı hususunda; 30.05.2013 tarihli anahtar teslimi yapım işlerine ait alt yüklenicilik sözleşmesi ile mezkur iş adı altında yapılacak olan “…ve Üs bölgesi yaşam alanlı kule ve helikopter pisti ile Uludere Uzungeçit karakol binası ve ihale sınırları dışında yapılacak olan helikopter pisti ait yapı ve çevre düzenlemesi elektrik mekanik tesisat, içme suyu, fosseptik vs. — ihale sınırları dışındaki ulaşım yolları hariç- idarenin yükleniciden isteyeceği tüm işlerin yapılması işi” davacı taşeron tarafından üstlenildiği, ayrıca işveren …’nin düzenlemiş olduğu ve alt yüklenici ile davalı iş ortaklığı arasındaki kesin hakkedişler değerlendirildiğinde işin tamamının taşeron tarafından yapıldığı anlaşıldığı,
Dava Tarihi İtibarıyla Davaya Konu İşin Ne Kadarının Bitirildiği hususunda; işveren … ile davalı iş ortaklığı arasında tanzim olunan 29.01.2016 tarihli …nolu hakediş eki olan hakediş icmalinden anlaşıldığı üzere dava tarihi itibarıyla yüklenici iş ortaklığının genel hakediş toplamının % 95.32 seviyesinde olduğu görülmekte olup buna göre, davaya konu işin de dava tarihi itibarıyla bu seviyede tamamlanmış olduğunun anlaşıldığı,
Fiyat farkı da değerlendirilerek davacının varsa asıl davanın tarihi itibariyle alacağının bulunup bulunmadığı hususunda; sözleşme, zeyilnameler, protokol ve mutabakat metni ve ekleri ile banka ödemeleri ve namı hesaba yapılan…, vergi ve stopaj ödemeleri, all risk sigorta bedelleri, incelendiğinde dosyada mevcut daha önceki raporlarda da tespiti yapılmış olduğu üzere davacı taşerona davalı iş ortaklığı tarafından (taşeronun kabulündeki ödemeler ile taşeron adına yapılan ödemeler toplamı) 13.934.929.08-TL ödeme yapılmış olduğu, diğer taraftan Dava tarihi itibarıyla işin %95.32 seviyesinde olduğu belirlendiğinden davacı alacağının bu bedelin %95.32’si olan 13.182.163,50-TL olduğu, dolayısıyla davacının dava tarihi itibarıyla davalı iş ortaklığından bir alacağı bulunmadığı anlaşıldığı,
« – Taşeron Davacının Gecikme Cezası Ödeme Sorumluluğu Bulunup Bulunmadığı ve Varsa Tutarı belirlenmesi hususunda;
Cizre Kurumcu Karakolu ile ilgili işin toplam işe oranla pursantaj değeri %39.02 olup bu sebeple bu işin bedeli toplam sözleşme bedeli olan 10.841.482.10-TL “nin %39.02’si karşılığı 4.230.346,32-TL’dir. Dolayısıyla bu işle ilgili günlük gecikme cezası ise (4.230.346,32 x%0,5) 21.151,73-TL olup 56 günlük gecikme karşılığı tutar ise 1.184.496,88-TL
… ile ilgili işin toplam işe oranla pursantaj değeri %27.39 olup bu sebeple bu işin bedeli toplam sözleşme bedeli olan 10.841.482,10-TL “nin %27.39’u karşılığı 2.969.481,95-TL’dir. Dolayısıyla bu işle ilgili günlük gecikme cezası ise (2.969.481,95 x %0,5) 14.847,41-TL olup 41 günlük gecikme karşılığı tutar ise 608.743,80 TL,
Uludere Uzugeçit Karakolu ile ilgili işin toplam işe oranla pursantaj değeri %33,59 olup bu sebeple bu işin bedeli toplam sözleşme bedeli olan 10.841.482,10-TL “nin 433,59’u karşılığı 3.641.653,84-TL’dir. Dolayısıyla bu işle ilgili günlük gecikme cezası ise (3.641.653,84 x %0,5) 18.208,27-TL olup 43 günlük gecikme karşılığı tutar ise 782.955,60-TL, bu kapsamda
Davacı-karşı davalı taşeronun kararlaştırılan süreden daha geç bir sürede iş teslimi sebebiyle uygulanması gereken toplam gecikme cezası miktarının 2.576.196,28-TL olduğu,
Davalı-karşı davacı iş ortaklığının, davacı-karşı davalı taşeronun davaya konu işte teknik personel bulundurmadığından bahisle talep ettiği cezai şart hususunda iki persone| bakımından toplamı 700-TL olup bulundurulması gerekli gün sayısı olan 200 + (iş ortaklığı tarafındarı ilave olarak taşerona verilen) 286=486 gün karşılığı bu cezanın da 700 x 486= 340.200,00-TL olması gerektiği,
Davalı-Karşı Davacı İş Ortaklığının Tüm talepleri Değerlendirilerek Birleşen Dava Bakımından Fazla Ödemenin Belirlenmesi hususunda; davalı-karşı davacı iş ortaklığı tarafından yapılan toplam ödemenin 13.934.928,10-TL olduğu, bu ödemelerden, davacı-karşı davalı taşeronun dava tarihi itibarıyla dava konusu iş sebebiyle alması gereken miktar olan 13.182.163,50-TL düşülmesi suretiyle davalırkarşı davacı iş ortaklığı tarafından davacı-karşı davalı taşerona dava tarihi itibarıyla yapılan fazla ödeme miktarının 752.764,60-TL olduğu,
Yüklenici davalı iş ortaklığının kesin teminatının iade edilmediği anlaşılmış olup davacı taşeronun, davalı iş ortaklığı uhdesinde bulunan kesin teminatın iade edilmemesi gerektiği değerlendirilmiş olup buna göre fiyat farkı dahil toplam iş bedeli olan 11.719.812,22-TL’nin %6’sı olan 703.188,73-TL’nin de dava tarihi itibarıyla davacı-karşı davalı taşerona iade edilmemesi gerektiğinden bu tutarın dava tarihi itibarıyla fazla ödeme miktarı hesabında dikkate alınmasının gerekeceği, mahkemece taşeronun vermesi gerekli olan teminatın nakit karşılığının davalı işverenin uhdesinde tutulması gerektiği kanaatine varılması halinde yukarıda hesaplanan 752.764,60-TL fazla ödemenin istirdadının yanısıra 703.188,73-TL teminat tutarının da ileride teminatın iadı şultaçı oluşması halinde taşerona iade edilmek üzere davalı uhdesinde tutulması gerektiği bu nedenle davalı işverenlerce davacıya yapılan fazla ödeme tutarının dava tarihindeki koşullar itibari ile ceza tahakkukları hariç toplam 1.455.953,33-TL olacağı” şeklinde görüş bildirmişlerdir.
Taraf vekillerinin bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazları alındıktan sonra dosya aynı bilirkişi kuruluna tevdi edilerek alınan 22/03/2021 tarihli ek raporda, bilirkişi kurulu kök rapordaki görüş ve hesaplamalarda herhangi bir değişiklik olmadığını beyan etmişlerdir.
Asıl dosyanın davalısı/birleşen…dosyasının davacılarından olan … … şirketi hakkında mahkememizce verilen 19/06/2019 tarih, …karar sayılı ilam ile iflas kararı verilmiş, iflas kararının 08/06/2020 tarihinde kesinleşmesi üzerine İİK’nun 194.maddesine göre bu davalı hakkında açılan davaların ikinci alacaklılar toplantısının yapılmasından 10 gün sonrasında devam edilmek üzere ertelenmesine karar verilmiş, kararın kesinleşmesi üzerine iflas idaresinden ikinci alacaklılar toplantısı yapılıp yapılmadığı sorulmuş, iflas müdürlüğünce gönderilen 26/05/2021 tarihli ikinci alacaklılar toplantısı tutanağı başlıklı belgede iflas idaresine aday gösterilen olmadığından iflas idaresinin iflas müdürlüğünce yapılmasına, menkul ve gayrimenkullerin açık arttırma usulü ile satışının yapılmasına oy birliği ile karar verildiğinden hem asıl dava, hem birleşen… Mahkemesindeki dava, hem de birleşen … Mahkemesindeki dava iflas eden ……şirketi yönünden iflas dairesine ihbar edilmiştir.
19/01/2022 tarihli celsede, iflas eden şirketle ilgili iflas tarihi itibariyle asıl ve birleşen dosyalar yönünden kayıt ve kabulü gereken miktar var ise belirlenmesi için dosya en son rapor düzenleyen bilirkişilere tevdii edilmiş, bilirkişilerden alınan 03/03/2022 tarihli ek raporda;
“…1. Davacının asıl dava ve birleşen…davasında davacının …’tan talep edebileceği herhangi bir alacak bulunmadığı,
2. Davacının asıl dava ve birleşen ….Şirketi’nden iflas tarihi itibariyle giderler ve faiz dahil kayıt ve kabulü gereken herhangi bir alacağının bulunmadığı,
3. Karşı davacının asıl dava davacısına fazla ödemeden kaynaklı alacak tutarı, gecikme cezası tazminatı ve teknik personel bulundurmama cezası dahil toplam 3.021.946,95-TL fazla ödeme yaptığı, bu bedele teminat sebebi ile tutulması gereken miktarın dahil olmadığı,
4. Teminat sebebi ile tutulması lazım gelen miktarın da dahil edilmesi halinde karşı davacının asıl dava davacısından 3.725.135,68-TL alacaklı olduğu ve bu bedelin istirdatını talep edebileceği,” şeklinde görüş bildirilmiştir.
Birleşen… Mahkemesi dosyasının davacılarından müflis … şirketi tarafından açılan dava, ikinci alacaklılar toplantısında iflas idaresi işlemleri iflas dairesi tarafından yapılacağı beyan edildiğinden; ihbara rağmen iflas idaresi ve davalı tarafından davanın takip edilmemesi nedeniyle 06/04/2022 tarihli celsede bu şirketin açtığı dava HMK 150.maddesi gereğince işlemden kaldırılmasına karar verilip, talep dosyadan tefrik edilip, mahkememizin 2022/421 esasına kaydı yapılmıştır. Her ne kadar yerleşik Yargıtay içtihatları adi ortaklığı oluşturan şirketlerin birlikte dava açması ve yürütmesi gerektiği yönünde ise de; adi ortaklığı oluşturan şirketler iş bu davayı birlikte açmış fakat adi ortaklardan biri iflas etmiş, davayı takip yetkisi olan iflas müdürlüğü de davayı takip etmediğinden dosya işlemden kaldırılmakla davanın diğer ortak huzuru ile görülmesinde herhangi bir sakınca bulunmamaktadır. Birleşen…Mahkemesi dosyanın davacısı Girişimciler şirketi vekili, 13/04/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile fazla ödemeden kaynaklı 105.550,67 TL’nin, gecikme cezası tazminatı bakımından 10.000 TL’nin, teknik personel bulundurma ihlali tazminatı bakımından 10.000 TL’nin, toplam 125.550,67 TL’nin 100.000 TL’ne dava, bakiyesine ise ıslah tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Asıl dosyanın davacısı, alt yüklenicilik sözleşmesinden kaynaklı açtığı dava ile bakiye alacağının tahsilini talep etmiş ise de; alınan raporlardan asıl dosya davacısının alacağı olmadığı anlaşılmakla açtığı davanın bu nedenle reddi gerekir.
Birleşen …Mahkemesi dosyasında asıl yüklenici fazla ödemeden kaynaklı, işin gecikmesinden kaynaklı ve teknik personel bulundurmamadan kaynaklı alacaklı olduğunu iddia ederek dava açmış olup, bilirkişiden alınan rapor ve ek raporlarda davalı alt yüklenicinin işi geciktirdiği tespit edilmiş ise de; yapılan karakollar ülkemizin güneydoğu bölgesinde olup, bu bölgede… terör örgütünün terörist faaliyetlerde bulunduğu bilinmektedir. Davacının dosyaya sunduğu belgelerden de davacının şantiyesinin terör örgütü tarafından basıldığı ve zarar verildiği, kendisinin ve çalışanlarının tehdit edildiği ıspat edilmiş olup, yükleniciye iş veren tarafından herhangi bir gecikme cezası kesilmediği de gözönünde bulundurularak belirlenen gecikme mücbir sebepten kaynaklandığı mahkememizce kabul edilmekle davacı asıl yüklenici gecikme cezası isteyemez. Bu dosyanın davacıları, bilirkişiden alınan raporlara göre de fazla ödeme yaptığı ve ayrıca da alt yüklenici olan davalının teknik personel bulundurma yükümlülüğü olmasına rağmen bulundurmadığından bunun için öngörülen tazminatı asıl yüklenici davacı talep edebilir. Davacının yapmış olduğu ıslah da gözönünde bulundurulduğunda davacılar fazla ödemeden kaynaklı 105.550,67 TL, teknik personel bulundurmamadan kaynaklı 10.000 TL’yi alt yüklenici olan davalıdan işleyecek faizi ile birlikte talep edebilirler.
Toplanan delillere göre asıl dosyanın davacısı olan alt yüklenici yaptığı işten kaynaklı bakiye alacağının ödenmediği iddiasıyla asıl davayı açmış ise de; davacının bakiye alacağı kalmadığından asıl davanın reddine, birleşen….dosyasının davacıları olan yüklenicilerin, alt yükleniciye fazla ödeme yaptıkları, alt yüklenicinin sözleşmede yazılı olmasına rağmen teknik personel bulundurmadığı anlaşıldığından iflas etmeyen şirket yönünden ıslah edilen miktarla sınırlı olmak üzere davanın kısmen kabulüne aynı davada davacıların gecikme cezası tazminatı yönünden talebinin reddine, birleşen 2. Asliye Ticaret Mahkemesi dosyasında açılan davanın ticari dava olması nedeniyle zorunlu arabuluculuğa tabi olduğu, zorunlu arabuluculuğa başvurulmadan davanın açılması nedeniyle davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
KARAR : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1.-Asıl davanın REDDİNE,
1.-a)492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 39.462,44 TL’den mahsubu ile arta kalan 39.381,74 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
1.-b)Davalı vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 105.419,13 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
1.-c) Davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,
2.-Birleşen …Esas sayılı dosyasında (iflas eden diğer davacı tarafından açılan davanın tefrik edilmesi nedeniyle tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla) davacı olarak kalan … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin açtığı dava ile ilgili fazla ödemeden kaynaklı 105.550,67 TL’nin, teknik personel bulundurmamadan kaynaklı 10.000 TL’nin toplam 115.550,67 TL’nin 100.000 TL’sine dava tarihi, bakiyesine ise ıslah tarihi olan 13/04/2022 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı şirketten tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2.-a)492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 7.893,27 TL nispi karar ve ilam harcı için peşin alınan 1.707,75 TL peşin ve 437,00 TL ıslah harcı toplamı 2.144,75 TL’nin mahsubu ile noksan olan 5.748,52 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
2.-b) Davacı tarafından bu dosya için yatırılan 1.707,75 TL peşin ve 437,00 TL ıslah harcı toplamı 2.144,75 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2.-c)Davacı vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte bulunan AAÜT gereğince kabul edilen miktarlar toplamı üzerinden hesaplanan 14.927,31 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2.-d)Davalı vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte bulunan AAÜT gereğince reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
2.-e)Davacı tarafından yapılan 35,90 TL başvuru harcı, 5.250,00 TL bilirkişi gideri ile 263,20 TL posta/tebligat gideri olmak üzere toplam 5.549,10 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan taktiren 5.107,12 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3.-Birleşen … Esas sayılı dosyasında açılan dava ile ilgili davadan önce 6102 sayılı TTK’nun 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 5/A maddesinin birinci fıkrasına aykırı olarak arabulucu süreci tamamlanmadan dava açılmış olması nedeniyle iş bu davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE,
3.-a)492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 1.280,82 TL’den mahsubu ile arta kalan 1.200,12 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3.-b)Arabulucu ücreti olarak suç üstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3.-c)Davalı vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4.-Taraflarca yatırılan gider avanslarının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde … İstinaf yolu açık olmak üzere 15/06/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …