Emsal Mahkeme Kararı Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/54 E. 2021/255 K. 20.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/54 Esas – 2021/255
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/54 Esas
KARAR NO : 2021/255

DAVA : Alacak (Kefalet Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 24/01/2020
KARAR TARİHİ : 20/04/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 11/05/2021

Mahkememize açılan Alacak (Kefalet Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ….Müdürlüğü’nün …E. Sayılı dosyasında ….Bank A. Ş.nin alacaklı, …A.Ş. …. ise borçlu olduğunu, bu icra dosyasında … …. kefil pozisyonunda olup borca karşı eşit tutarda sorumlu bulunduklarını, ancak …. kefalet sorumluluğundan kaçmak için dosyayı Ankara …Noterliği’nin 16.03.2018 Tarihli, … Yevmiyeli Temliknamesi ile 51.500,00-TL. bedel ödemek sureti ile temlik aldığını, almış olduğu temliknameye istinaden ….’in alacaklı olduğu İ…. Müdürlüğü’nün … E. Sayılı icra dosyasına haciz koyup dosyadan 153.759,44-TL. tahsil ettiğini,…Bank A. Ş.’nin borcunun 51.500,00-TL.’ye kapatıldığını, 3 kefilden her bir kefilin sorumluluğunun 17.166,66-TL olduğunu, …. 17.166,66-TL alacaklı iken 153.757,44-TL aldığını, aradaki fark olan 136.590,78-TL.’yi müvekkile iade etmesi gerektiğini, davalıdan şimdilik 10.000 TL alacağın avans faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle görev itirazında bulunduklarını, esas bakımından ise davacının alacaklı sıfatıyla tarafına icra vasıtasıyla yapılmış ödemenin büyük bir kısmını, diğer kefillere ve asıl borçluya başvurmadan haksız iddialarla kendisine iadesini talep ettiğini, davacının talebini net olarak dava dilekçesinde belirtmiş olmasından dolayı eksik harç dolayısıyla davanın usulden reddini, aksi takdirde dava değerinin 136.590,78 TL’ye çıkartılarak eksik kalan harcın tamamlanmasını, borçlu ile alacaklı aynı kişide birleşmiş olması dolayısıyla borçluluk sıfatını yitirmiş, alacaklı sıfatına haiz olması sebebiyle davanın reddini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Ankara 26 Asliye Hukuk Mahkemesi 19/11/2020 tarihli kararı ile; dava ticari kredi sözleşmesinden kaynaklanan ve kefil tarafından ödenen borcun kefalet ilişkisine dayanılarak diğer kredi kefilinden fazla ödediği iddia edilen kısmın rücuen tahsiline ilişkin olması ve bankacılık işlemlerinden kaynaklı olup ticari dava olduğundan görevsizlik kararı verilerek mahkememize gönderilmiştir.
Mahkememize sunulan arabalık tutanağının aslı inclenmesinde; görüşme sonunda anlaşamadıkları, son tutanağın 29/01/2021 tarihinde düzenlendiği anlaşılmıştır.
Dava, dava dışı borçlu ….sav. San. Tic. A.Şye ticari kredi kullandırılmasında kefil olan davacının fazla ödeme bulunduğu iddiası ile diğer kefilden rücu davasıdır.
7155 sayılı Kanun’un 20. maddesiyle TTK’ya eklenen 5/A maddesi uyarınca, yasanın 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’ nun 18/A maddesi ; ” (2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” hükmünü içermektedir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık ticari dava olup davacının talep sonucu dikkate alınarak zorunlu ara buluculuğun işbu davada dava şartı olduğu muhakakktır. Netice olarak ticari davalarda 7155 Sayılı Kanunun 20. Maddesi ile değişik TTK’nun 5/A maddesi hükümlerine göre dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş olup tarafların görevsiz mahkemede dava açtığı, dava açmadan önce ara buluculuğa başvurmadığı, dava tarihinin 24/01/2020 tarihi olduğu , ara buluculuk son tutanağının imzalanma tarihi ise 29/01/2021 tarihi olduğu anlaşıldığından dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.( Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21 Hukuk 2021/36 esas 2021/72 karar)
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.-Arabuluculuk şartı dava açılmadan yerine getirilmediğinden davanın dava şartı yokluğu nedeniyle REDDİNE,
2.-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcın, peşin alınan 170,78 TL harçtan indirilmesi ile arta kalan 111,48 TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya iadesine,
3.-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4- Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT 7/2 maddesi gereğince 1.500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere 20/04/2021 tarihinde karar verildi.

¸E-İmzalıdır ¸E-İmzalıdır