Emsal Mahkeme Kararı Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/538 E. 2022/272 K. 07.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/538 Esas
KARAR NO : 2022/272

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … … – …
VEKİLİ : Av. … -…
DAVALI : … … – …
VEKİLİ : Av. … -…
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/09/2021
KARAR TARİHİ : 07/04/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 18/04/2022

Mahkememize açılan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA:
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin Ankara …İcra Müdürlüğünün 2019/3151E ve 2019/6272E sayılı dosya borçlusu …Tıp Teknolojileri ve Yatımları San Tic A.Ş. nin eski ortağı ve yetkilisi olduğunu, şirketteki hisselerini, 01.11.2018 tarihinde devredip, şirketteki görevinden de ayrıldığını, ilgili icra dosyaları borçlusu şirketin, 144 yataklı A Life Park Hospital’in sahibi olduğunu, görevi sırasında borçlu şirket adına düzenlediği bonolarda iki imzası bulunması nedeniyle, şahsi sorumluluğuna başvurulduğunu, davalı tarafından Ankara … İcra Müdürlüğünün 2019/1373, 2019/3151, 2019/6272 ve 2019/4908 esas sayılı dosyaları üzerinden başlatılan kambiyo takiplerinde borçlu olarak gösterildiğini, icra dosyalarına göre; dosya borçlularının, …Hastanesi, …Tıp Teknolojileri ve Yatırımları San ve Tic. A.Ş., …, … olduğunu, bonoların hastanenin borcuna karşılık düzenlendiğini ve borçlu kısmında sadece onun unvanı yazılı olduğunu, ancak icra dosyaları incelendiğinde, müvekkili dışındaki borçlular hakkında haciz işlemi yapılmadığı, hatta borçlu hastanenin bir başka şirkete devrine dahi sessiz kalındığı, bu yönüyle icra dosyası, mülkiyet hakkının ihlali aracı olarak kullanıldığını, Anayasa Mahkemesi Genel Kurulunun, 2014/17196 sayılı davada verdiği 25.10.2018 tarihli kararında da belirtildiği gibi; ihtiyati haciz veya haciz kurumlarının, amacı dışında bir baskı aracı olarak kullanılması, Anayasa’nın 35 nci maddesindeki mülkiyet hakkının ihlali olduğunu, davalı şirketin sahibi olan … borçlu hastanenin işletme müdürlüğünü yaptığını ve diğer dosya borçlusu… da dahil olmak üzere diğer hissedarlarla yakın ilişkileri olduğunu, müvekkilimizin şirketten ayrıldığı tarihten sonraki gelişmeler iyi bilinmemekle birlikte, takip dosyasını, müvekkilimin mülkiyet hakkına yönelik bir tehdit olarak kullanan davalının , maddi bir alacağı kalmadığından icra takibini sürdürmekte hukuki yararın olmadığını belirterek, Ankara …İcra Müdürlüğünün 2019/6272 E ve 2019/3151 sayılı dosyalarına borçlu olmadığımızın tespitine, borcun ödenmesi halinde istirdatına karar verilmesini, kötüniyetle yapılan takip nedeniyle % 20 ‘den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle, dava konu takiplere konu edilen bonoların davalı ve diğer borçlular tarafından müşterek ve müteselsilen imzalandığını, borcunun bulunduğunu belirterek davanın reddine, %20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Ankara …icra dairesinin 2019/6272 ve 2019/3151 sayılı dosyası uyaptan üzerinden gönderilmiş, incelenmiştir.
Ankara …İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/665 esas sayılı dosyası uyap üzerinden getirtilmiş, incelenmiştir.
Ankara …İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/1567 esas sayılı dosyası uyap üzerinden getirtilmiş, incelenmiştir.

DELİL DEĞERLENDİRME VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Dava HMK 106/1. maddede ve İcra İflas Kanunun (170/b yollamasıyla)72. Maddesinde düzenlenen düzenlenen Menfi Tesbit Davası olup, dava ile, davalının Ankara 12 İcra Müdürlüğünün 2019/3151 E ve 2019/6272 sayılı dosyalarında kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe koyduğu iki adet 50.000,00 TL lik bonolar nedeniyle davacının davalıya borcunun olmadığının tesbiti ve kötüniyet tazminatı isteminden ibarettir.
Davacı yan öncelikle bonolar altındaki iki adet imzayı inkar etmemekte olup atılan imzaların şirketi temsilen atıldığını sadece şirketin ünvanının yazılı olduğunu, kendi isminin yazılı olmadığını bu nedenle şahsi sorumluluğunun doğmayacağını iddia etmektedir. Mahkememeizce takiplere dayanak senetler incelenmiş senet altında davacının diğer şirket temsilcisiyle birlikte iki imzasının bulunduğu ve imzalardan birinin şirket kaşesine birinin ise açığa atılmış olduğu görülmüştür.
6102 sayılı TTK.nın 776/1-g maddesi gereğince, takip konusu belgenin kambiyo vasfını taşıması için “senedi düzenleyenin imzasını” ihtiva etmesi zorunludur. Anılan maddede sorumluluk için sadece imzadan söz edilmiş, birden fazla imzanın ve isim bulunması koşul olarak kabul edilmemiştir. TTK.nın 778. maddesi göndermesi ile bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı kanunun 701 ve 702/l. maddeleri gereğince, düzenleyenin imzası dışında bononun ön yüzüne konulan her imza aval şerhi sayılır. Aval için sadece imza yeterli olup, ayrıca ad ve soyadın yazılması gerekli değildir. Bu açıklamalar ışığında, sorumluluk doğması için düzenleyenin atacağı tek imza yeterli olup, bononun ön yüzündeki ikinci imzanın atılması zorunluluğu olmadığından şirket kaşesi dışına atılan imza aval olarak değerlendirilir. (Aynı yönde Ankara BAM … HD 2020/1521 E ve 2019/2462 E sayılı dosyalara ilişkin kararları) Bu nedenle davacının şahsi sorumluluğunun doğmadığı yönündeki iddiasına itibar edilmemiştir.
Öte yandan davacı yan davalının Ankara 12.icra dairesinin 2019/6272 sayılı dosyasında borçlu … hakkındaki Demir Sağlık ve Hayat Sigorta Aş nezdindeki hacizden feragat edildiği , tahsil harcı yatırıldığı bu nedenle alacağın da tahsil edilmiş olduğunun kabulünün gerektiği iddiasına dayanmıştır. 492 Sayılı Harçlar Kanunu’nun 23. maddesinde “Her ne sebep ve suretle olursa olsun, icra takibinden vazgeçildiğinin zabıtnamaye yazılması için vazgeçilen miktara ait tahsil harcının yarısı alınır. Ancak haczedilen mal satılıp paraya çevrildikten sonra vazgeçilirse tahsil harcı tam olarak alınır. ” hükmüne yer verilmiştir. Takip dosyası üzerinden konulan hacizlerin tamamının kaldırılması istemi, alacağın haricen tahsil edildiğine karine teşkil edeceğinden, hacizlerin kaldırılması için anılan yasa hükmüne uygun olarak tahsil harcının ödenmesi zorunludur. Somut olayda, icra dosyasının incelenmesinde davaya konu alacak için borçluların taşınmazlarının kayden haczedildiği, bu hacizlerin halen devam ettiği görülmektedir. Söz konusu hacizli malların değerleri dikkate alındığında takip konusu borcu karşılayabilecek miktarlarda olduğu anlaşılmaktadır. Alacaklı vekilinin borçlulardan biri hakkında az yukarıda belirtilen haczin tahsil harcı alınarak fekki için feragat talebinde bulunması, takip dosyasındaki diğer mallar üzerine konulan haczin devam etmesi halinde yukarıda açıklanan kural uygulanamaz. (Aynı yönde Yargıtay … HD 19.03.2015 tarih 2014/32278 E ve 6354 K sayılı ilamı , 01.11.2013 tarih 2013/23770 E ve 2013/34339 K sayılı ilamı) Bu nedenle Ankara … İcra Müdürlüğünün 2019/3151 E ve 2019/6272 sayılı dosyalarına dayanak bonolar nedeniyle daavacının borçlu olmadığı yönündeki iddiası sübut bulmamış olup davanın reddi gerekmiştir. Öte yandan davacının talebi üzerine mahkememizce tedbir kararı verildiğinden 2004 sayılı İİK 72/4 maddesi gereğince davalı yararına tazminata hükmetmek gerekmiştir
HÜKÜM :
Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, dosyadaki kanıtlara göre;
1-Davanın reddine;
2-2004 İİK’nun 72.maddesi uyarınca alacağın geç alınmasından kaynaklı 20.261,54 TL tazminatın davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
3-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 1.730,09 TL harçtan indirilmesi ile arta kalan 1.649,39‬ TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Arabuluculuk aşamasında harcanan 1.320,00 TL giderin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davalı yararına hesaplanan 13.574,23 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, kendisini vekil ile temsil ettiren davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/04/2022

Katip …
¸E-İmzalıdır

Hakim …
¸E-İmzalıdır

*