Emsal Mahkeme Kararı Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/53 E. 2021/348 K. 07.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/53 Esas
KARAR NO : 2021/348

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 26/01/2021
KARAR TARİHİ : 07/06/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 07/07/2021
Mahkememize açılan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, 20/01/2020 tarihinde, davacı müvekkili …’ in içerisinde yolcu olarak bulunduğu dava dışı sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı minibüs ile Konya İli, Meram İlçesi, Çimendağ Sokak üzerinde seyir halindeyken Elbeyli Sokak kavşağına geldiği esnada; Elbeyli Sokak üzerinde seyir halinde olan dava dışı diğer sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı minibüse geçiş hakkı kurallarını ihlal ederek çarpması neticesinde eldeki dava konusu yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, bu kaza sonucunda davacı müvekkilinin ağır şekilde yaralandığını, müvekkilinin sağ omuz ve köprücük kemiklerindeki kırıklar başta olmak üzere vücudunun çeşitli yerlerinde çok sayıda yaralanma, ezilme ve berelenmeler meydana geldiğini, geçici ve kalıcı iş göremezliğe maruz kaldığını, bu sebeple bakıcı ihtiyacı da doğduğunu, dava dışı sürücü … sevk ve idaresindeki araçta yolcu olarak bulunan davacı müvekkili …’ in bahse konu trafik kazasının oluşumunda hiçbir kusurunun bulunmadığını, bu nedenlerle, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla, kalıcı iş göremezlik bedeli olarak şimdilik 9.800,00 TL, geçici iş göremezlik bedeli olarak şimdilik 100,00 TL, bakıcı gideri tazminatı olarak şimdilik 100,00 TL, olmak üzere toplam 10.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 20/01/2020 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalı … şirketinden alınarak davacıya ödenmesini, yargılama giderleri, harç ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini dava ve talep etmiştir.
YANIT
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, dosyanın yetkisiz mahkemesinde açıldığını, KTK 97 uyarınca sigorta şirketine kanunda belirtilen evraklar ile müracaat edilmediğini, sigorta şirketinin sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında sorumlu olduğunu, dosyada kusur tespiti yapılması gerektiğini, tazminat hesaplamasının aktüer sıfatına sahip bilirkişiler tarafından ZMMS Genel Şartları çerçevesinde yapılması gerektiğini, bu nedenlerle davanın yetkisiz mahkemede açılmış olması nedeniyle reddine, davanın dava şartı eksikliği nedeniyle reddine, geçici iş göremezlik tazminatı ve geçici bakıcı giderinin ZMMS poliçesi teminatı kapsamında olmaması nedeniyle reddine, dosyada kusur ve maluliyet tespiti yapılmasını, tazminat sorumluluğunun doğması durumunda hesaplamaların hazine müsteşarlığına kayıtlı uzman bilirkişilerce, TRH 2010 mortalite tablosu esas alınarak yapılmasını, taraflarına faize hükmedilmemesini, aleyhlerine vekalet ücreti ve vekalet ücretine hüküm kurulmamasını arz ve talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava; davacının içinde yolcu olarak bulunduğu araç ile davalı … şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı aracın yaptığı çift taraflı trafik kazası neticesinde davacının uğradığı zarara ilişkin kalıcı iş göremezlik bedeli, geçici iş göremezlik bedeli ve bakıcı gideri tazminatı talebine ilişkindir.
6100 sayılı HMK’nun genel yetkiyi düzenleyen 6. Maddesinin 1. Fıkrasına göre; “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.” yine aynı yasanın 16. Maddesinde haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.” hükmü yer almaktadır.
6100 sayılı HMK’nun 7. Maddesinde ” Davalı birden fazla ise dava , bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabilir. Ancak dava sebebine göre kanunda , davalıların tamamı hakkında ortak yetkiyi taşıyan bir mahkeme belirtilmişse , davaya o yer mahkemesinde bakılır. Birden fazla davalının bulunduğu hallerde , davanın , davalılardan birini sırf kendi yerleşim yeri mahkemesinden başka bir mahkemeye getirmek amacıyla açıldığı deliller veya belirtilerle anlaşılırsa, mahkeme , ilgili davalının itirazı üzerine onun hakkındaki davayı ayırarak yetkisizlik kararı verir.” hükmü yer almaktadır.
HMK’da kesin yetki halleri açıkça sayılmış olup haksız fiile ilişkin davalardaki yetki, kesin yetki olmayıp bir seçimlik yetkidir.
Diğer taraftan 2918 sayılı yasanın 110/2 maddesi; ” Motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir.” hükmünü içermektedir.
Bir davada, birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa, davacı bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Davacı, davasını bu genel ve özel mahkemelerden hiç birinde açmaz ve yetkisiz bir mahkemede açarsa o zaman seçme hakkı davalıya geçer.
Tüm dosya kapsamına göre; dava konusu kazanın Konya ili Meram ilçesinde meydana geldiği, davacının adresinin Meram/Konya olduğu, yetki itirazında bulunan davalı … şirketinin merkezinin İstanbul olduğu, poliçeyi düzenleyen acentenin adresinin Konya olduğu, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 14.03.2018 tarih 2017/17-1092 E ve 2018/463 K sayılı içtihadında 2918 sayılı yasanın 110/2 maddesindeki düzenlemenin bölge müdürlüğünün bulunduğu yer mahkemesinin yetkili olduğu yönünde olmadığı kanunda bulunmayan bir düzenlemenin yorum yoluyla genişletilemeyeceği ve bölge müdürlüğünün bulunduğu yer mahkemesinin yetkili olarak kabulünün mümkün olmadığına ilişkin kararı ile aynı yönde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 26.03.2018 Tarih 2017/724 E ve 2018/440 K sayılı kararı da dikkate alınarak davacı tarafından davanın yetkili mahkemelerden hiçbirisinde açılmadığı, davalı … vekilinin davaya süresinde ve usulüne uygun yetki itirazında bulunduğu anlaşılmakla seçme hakkı kendisine geçen davalının yetki itirazının kabulü ile yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu kanaatine varılarak mahkememizin yetkisizliği nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesisi yoluna gidilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1.-Mahkememizin YETKİSİZLİĞİ nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın USULDEN REDDİNE,
2.-HMK.nın 20.maddesi gereği kararın temyiz edilmeksizin kesinleşmesi halinde kesinleşme tarihinden itibaren, kanun yoluna başvurulması halinde bu başvurunun reddi kararının tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize başvurularak dava dosyasının yetkili mahkemeye gönderilmesinin talep edilmesi halinde dosyanın YETKİLİ NÖBETÇİ İSTANBUL ANADOLU ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3.-6100 Sayılı HMK’nın 331/2. Maddesi uyarınca harç, vekalet ücreti ve diğer yargılama ücretlerinin görevli ve yetkili mahkeme tarafından değerlendirilmesine, davanın görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmemesi halinde talep üzerine mahkememizce ayrıca değerlendirilmesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.07/06/2021

Katip …
¸E-İmzalıdır

Hakim …
¸E-İmzalıdır