Emsal Mahkeme Kararı Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/498 E. 2022/688 K. 13.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/498 Esas – 2022/688
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.

10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/498 Esas
KARAR NO : 2022/688

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/08/2021
KARAR TARİHİ : 13/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 24/10/2022

Mahkememize açılan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA:
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin …’da asansör kapısı ve kabin imalatı yaptığını, davalının Çankırı’da asansör işi ile uğraştığını, davalının 2016 yıllarında davaya konu faturalarda görüleceği üzere bir takım imalatların yapılmasını talep ettiğini, müvekkili tarafından imalatlar yapılarak davalıya teslim edildiğini, bunun için kesilen 2 adet faturanın 2016 yılında davalıya teslim edildiğini, ancak davalının tüm uyarılara rağmen fatura bedellerini ödemediğini, bu yüzden … E. sayılı dosyası ile takip yaptıklarını, davalının 23.11.2017 tarihinde haksız ve mesnetsiz bir şekilde borçları olmadığı savı ile itiraz ederek takibi durdurduğunu, davalının kendisine düzenlenen faturaları kabul edip defterine işlediğini, bu sebeple takibe – borca itirazın haksız ve kötü niyetle yapıldığını, davalının icra müdürlüğüne yaptığı yetki itirazının da yerinde olmadığını, TBK’nun 89/1. (Eski BK m.73/1) ve HMK’nun 10. maddesi uyarınca alacaklı davacının muamele merkezinin bulunduğu yer icra dairesi ve mahkemesinin de yetkili olduğunu, dava konusu alacakları ile ilgili Arabulucuk yoluna başvurulduğunu, ancak anlaşma sağlanamadığını, açıkladıkları nedenlerle, … Esas sayılı dosyasına yapılan haksız ve dayanaksız itirazın iptaline, borçlunun %20’den aşağıda olmamak üzere tazminat ve yargılama giderleri ödemesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle ; müvekkiline karşı başlatılan icra takibinin haksız ve kötü niyetli olduğunu, borca ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini, müvekkilinin davalıya herhangi bir borcu bulunmadığını, bu durumun takip konusu faturalardan da anlaşıldığını belirterek davanın reddine, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER :
… sayılı dosyası uyaptan getirtilmiş, incelenmiştir.
Davacının tacir olup olmadığı araştırılmış, vergi dairesinden verilen cevapta tacir olduğu anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı ve ön inceleme duruşmasında belirlenen uyuşmazlık konuları hakkında serbest muhasebeci mali müşavir bilirkişiden alınan bilirkişi raporunda özetle,
Davacının; icra takip tarihi olan 09.11.2017 tarihinde kendi defterine göre davalıdan 26.304,00 TL alacaklı olduğu, icra takip tutarının 23.517,40 TL olduğu görüş ve kanaatini bildirmiştir.
DELİL DEĞERLENDİRME VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Dava faturaya dayalı takibe yapılan itirazın iptali isteminden ibaret olup , uyuşmazlık davacı şirket ile davalı arasında sözleşme ilişkisi bulunup bulunmadığı, takip talebine dayanak olan fatura bedelince davacı şirketin davalı şirketten takip talebinde belirtilen miktarda alacağının bulunup bulunmadığı davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilip edilemeyeceğine ilişkindir.
Davalı yan icra dairesinin yetkisine itiraz etmiş olup dava para alacağına ilişkin olup alacaklı ikametinde de takip ve dava edilebileceğinden bu yöndeki itirazın reddi gerekmiştir.
Davalı şirket tarafından borcun olmadığı iddia edilmektedir. Faturaya dayalı taleplerde fatura konusu mal veya hizmetin alıcıya sunulduğu, teslim edildiği ispatlanırsa satıcı bedele hak kazanır. Menkul mal satışlarında alıcının malı teslim alması, satım bedelinin muaccel olması sonucunu doğurur. Bu halde malların tesliminin ispatı gerekir.
Davacı defterlerinin incelenmesinde sahibi lehine delil vasfı taşıyan davacı yasal defter kayıtlarına göre davacının davalıya bir kısım mal satıp bedeli faturalandırdığı, davacının davalıdan 23.517,40 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği bildirilmiştir. Davalının usulüne uygun olarak defterlerini ibraz emri tebliğine rağmen defterlerini ibraz etmediğinden incelemesi yapılamamıştır. Fakat davalının incelenen BA formlarından satışa konu faturaları defterine kaydedip vergi dairesine bildirdiği görülmüştür.
6100 sayılı HMK’nın “Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması” başlıklı 222/3. maddesi “… şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir.” Hükmünü içermektedir.
Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan davalı, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde, belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın HMK’nın 220/3. ve 222/3 maddeleri gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, davacı defterindeki kayıtlara uygunluğu mahkememizce kabul edildiğinden, davalının BA formlarında davacının alacağına konu fatura bildirilmiş olduğundan, bu halde malların teslim edilmediğini ispat yükü davalıda olacağından 23.517,40 TL asıl alacak yönünden itirazın iptaline karar vermek gerekmiştir. Takipte faiz istemi de bulunmakta ve davaya konu edilmekte ise de tarafları tacir olan davada davalının yöntemince temerrüte düşürüldüğüne ilişkin delili bulunmadığından bu yöndeki talep reddedilmiştir.
Bu nedenle davalının davaya konu asıl alacağı sabit görüldüğünden davanın kısmen kabulüne itirazın bu yönden iptaline,fazla istemin reddine ve alacak likit olduğundan davacı yararına icra inkar tazminatına hükmetmek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, dosyadaki kanıtlara göre;
1-Davanın kısmen kabulü ile … sayılı dosyasına yapılan itirazın 23.517,40 TL asıl alacak yönünden iptaline, takibin bu bedel üzerinden kaldığı yerden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen %20 icra inkar tazminatı olan 4.703,48 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 1.606,47 TL nispi karar ve ilam harcın, peşin alınan 307,49 TL’nin mahsubu ile noksan olan 1.298,98 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Arabuluculuk aşamasında harcanan 1.320,00 TL giderin kabul ve red oranına göe 1.220,00 TL’sinin davalıdan, 100,00 TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davacı yararına kabul miktarına göre hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, kendisini vekil ile temsil ettiren davacıya verilmesine,
6-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davalı yararına red miktarına göre hesaplanan 1.941,56 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, kendisini vekil ile temsil ettiren davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafça yatırılan 307,49 TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
8-Davacı tarafından yapılan 59,30 TL başvuru harcı, 877,10 TL tebligat/posta/müzekkere masrafı, bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 936,40 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre 864,00 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bıkarılmasına, kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde … Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı 13/10/2022

*Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.