Emsal Mahkeme Kararı Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/486 E. 2022/44 K. 26.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/486
KARAR NO : 2022/44
BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : … -TC No: …
VEKİLLERİ : Av. … –
Av. … –
Av. … –
DAVALI : … – … …
DAVA : Genel Kurula Çağrıya İzin
DAVA TARİHİ : 23/08/2021
KARAR TARİHİ : 26/01/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 02/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan genel kurula çağrıya izin davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili … Otelcilik ve Ticaret A.Ş.’nin %51 hissesinin kendisine, %49 hissesinin ise eşi …’ye ait olduğunu, …’nin ise müşterek çocukları olduğunu, şirketin yönetim kurulunu … ile …’nin oluşturduğunu, şirket yönetim kurulu tarafından şirket genel kurulunun olağanüstü toplantıya çağırması istemiyle sırasıyla 02/08/2021 ve 04/08/2021 tarihli ihtarnamelerin keşide edildiğini, cevabi ihtarname ile de olumsuz cevap verildiğini, şirketin iş ve işleyişinin devamı için gerekli kararlar …’nin haklı sebep göstermeksizin müşterek imzadan doğan yetkisini kullanmaktan imtina etmesinden dolayı alınamadığını, müvekkilin çoğunluk hissedar olmasına rağmen yönetim kurulunda sayısal üstünlüğe sahip olmadığı için yönetim kurulu tarafından genel kurul toplantı çağrısı yapılmasını sağlayamadığını, müvekkil tarafından olağanüstü genel kurul toplantısında görüşülerek karara bağlanması talep edilen gündem maddelerinin Türk Ticaret Kanunu’na uygun olduğunu ileri sürerek şirket yönetim kurulu üyelerinden … ve …’nin görevden alınmasının görüşülmesi ve karara bağlanması, …’nin yeniden üç yıllığına ve tek başına yönetim kuruluna üye olarak seçilmesi hususunun görüşülmesi ve karara bağlanması gündemi ile olağanüstü genel kurul toplantısının yapılması için kayyum atanmasına karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili daha sonra vermiş olduğu 04/10/2021 tarihli dilekçe ile davalı yönetim kurulu üyelerinin HMK’nın 124.maddesi gereğince davalı safından çıkarılarak şirketin davalı safına konulmak suretiyle değiştirilmesini istemiştir.

Dava dilekçesinde davalı olarak gösterilen … ve … vekili cevap dilekçelerinde pasif husumet yokluğu nedeniyle işin esasına girilmeksizin davanın usulden reddine, davacının HMK’nın 124. maddesi uyarınca taraf değişikliği talebinin reddi ile davanın husumet yokluğundan usulden reddine, davacı ile şirket arasında menfaat çatışması olduğundan şirketin temsil kayyumu ile tayin edilmesi amacıyla temsil kayyumu tayin edilmesine, esasa ilişkin davacı taleplerinin yerinde olmadığından reddine karar verilmesini istemiştir.
08/12/2021 tarihli duruşmada davacı vekilinin HMK’nın 124.maddesi gereğince talebi yerinde görülerek şirket yöneticileri olan … ile …’nin davalı olmaktan çıkarılarak … Otelcilik Turizm ve A.Ş.’nin davalı olarak kabulü ile davaya bu şekilde devam edilmesine karar verilmiştir.
Davacı vekili mahkememize göndermiş olduğu 25/01/2022 tarihli dilekçede TTK’nin 409/1.maddesi kapsamında yıllık olağan toplantı için yasal döneme girilmiş olması ve bu kapsamda yönetim kurulundan yeni bir talepte bulunulduğundan davalı şirketin genel kurulunun iş bu dosyaya konu olağanüstü toplantıya çağrılması talebinden ve davadan vazgeçtiği yönünde beyanda bulunmuştur.
26/01/2020 tarihli dilekçede ise davalı vekili ile davalı safından çıkarılan yöneticiler vekilinin beyanları alınmıştır.
Türk Ticaret Kanunu’nun 410/2. maddesinde yazılı yönetim kurulunun devamlı olarak toplanamaması, toplantı nisabının oluşmasına imkan bulunmaması veya mevcut olmaması durumlarında mahkemenin izni ile pay sahibi tarafından genel kurulu toplantıya çağırabileceği hükmü ile 412. maddedeki pay sahiplerinin çağrı veya gündeme madde konulmasına ilişkin istemleri reddedildiği veya isteme yedi gün içinde olumlu cevap verilmediği taktirde aynı pay sahiplerinin başvurusu üzerine genel kurulun toplantıya çağrılmasına şirket merkezinin bulunduğu yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesince karar verileceği hükmüne dayanarak genel kurula çağrıya izin talebinde bulunmuştur.
HMK’nin 307.maddesinde feragat davacının talep sonucundan kısmen ve tamamen vazgeçmesi olarak tarif edilmiş, 310.maddesinde feragat ve kabulün hüküm kesinleşinceye kadar yapılabileceği belirtilmiş, 311. maddesinde ise feragat ve kabulün kesin hüküm gibi sonuç doğuracağı yazılıdır.
Genel kurula çağrıya izin isteyen davacı 25/01/2022 tarihli dilekçesinde olağanüstü toplantıya çağrılması talebinden ve dolayısıyla davadan vazgeçtiği yönünde beyanda bulunmuş, belirtilen yasa maddesi gereğince bu beyan talep sonucundan tamamen vazgeçme olduğundan vekaletnamede de feragatname yetkisi olmakla davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1.-Davanın feragat nedeniyle davanın REDDİNE,
2.-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcı için peşin alınan 59,30 TL’nin mahsubu ile noksan olan 21,40 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3.-Davalı şirket vekil aracılığıyla temsil edildiğinden yürürlükte bulunan AAÜT gereğince taktir edilen 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4.-Davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere 26/01/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …