Emsal Mahkeme Kararı Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/441 E. 2022/201 K. 21.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/441 Esas
KARAR NO : 2022/201

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … …

VEKİLİ : Av. …

DAVALI : … …

VEKİLİ : Av. …

DAVA : İtirazın İptali (Vekaletsiz İş Görmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/07/2021
KARAR TARİHİ : 21/03/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 28/03/2022

Mahkememize açılan İtirazın İptali (Vekaletsiz İş Görmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA:
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle, Müvekkil şirketin hissesi hissedar … tarafından 11.05.2015 tarihinde davalı …’ın eşi …’dan devralınmış ve böylece ne davalının ne de …’ın şirketle hukuki bir bağı kalmamıştır. Devir işlemi Ankara … Noterliğinin 17602 Yev. Nolu belgesi ile 29.04.2015 tarihinde yapıldığını, Müvekkil şirket … Bankası Meşrutiyet Şubesinde bulunan ve şirket adına daha vekaletnameye dayanılarak davalı tarafından açılmış olan banka hesaplarını kontrol ettiğinde davalı …’ın ayrı ayrı tarihlerde toplamda 162.293,00 TL para çektiğini öğrenmişti. Ancak o tarihlerde …’ın bankadan para çekme yetkisini de içeren bir vekaletname bulunmadığını, Müvekkil şirket davalı tarafından eski vekaletnamelere dayanılarak çekilen bu paraları müteaddit defalar davalıdan talep etmiş ve fakat davalı ödeme yapmamıştır. Bunun üzerine davalı aleyhine ANKARA … İcra Müdürlüğü’nün 2021/8 E. Sayılı dosyası ile takip yapmıştır. Davalı takibin tamamına itiraz ettiğini, İtiraz üzerine takip durmuş ve müvekkilim öncelikle dava şartı arabuluculuk başvurusunda bulunmuş ve fakat taraflar bu süreçte anlaşamamıştır. Bu durumda işbu itirazın İptali davası açmaktan başka çare kalmadığını, Davalının müvekkil şirketin … Bankası Meşrutiyet şubesindeki hesabından çektiği paralar esasen geçerli olmayan yani şirketteki eski hissedar tarafından verilen ve şirketin devri ile birlikte hükümsüz hale gelen vekaletnameye dayanılarak çekilmiştir. Müvekkilim her ne kadar davalıya daha sonra vekaletname vermiş ise de davalı ne hükümsüz vekaletnameye dayanarak çektiği ne de vekaletnameden sonra çektiği paraların hesabını müvekkile vermemiştir. Bu durumda hesaptan çekilen bu paralardan davalının uhdesinde toplam 162.293,00 TL vardır ve bu paranın müvekkil şirkete iadesi gerektiğini, Davalının geçersiz hale gelen vekaletnameye dayanarak para çektiği, daha sonra ne bu paranın ne de vekaletnameye dayanarak çektiği paraların hesabını müvekkil şirkete vermediği hususları, … Bankası Meşrutiyet Şubesi Hesabı, ticaret sicil kayıtları ve sair delillerle anlaşılacağını, Bu nedenlerle; icra takibine yapılan itirazın 162.293,00 TL asıl alacak yönünden iptaline ve takibin bu miktar üzerinden devamına, alacağın likit olması nedeniyle % 20 İcra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP :
Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle, Davacı Ankara …İcra Dairesi 2021/8 Esas sayılı dosya ile İlamsız Takiplere İlşkin Ödeme Emri yollayıp 162.293.00 TL Haksız Çekilen Para , 30.250.00 TL Haksız alınan 1 yılık kira talepli olarak müvekkil aleyhine haksız surette icra takibi başlatmış .Müvekkil süresi içinde alacaklıya karşı hiçbir borcu bulunmaması nedeni ile takibe , borca , faize ve tüm ferilerine itiraz etmiş takip durmuş , bunun üzerine alacaklı itirazın iptali talepli olarak iş bu davayı açmıştır . Davacı tarafından açılan dava haksız ve yersiz olup reddi davanın reddini istemiştir.

MAHKEMEMİZİN GÖREVİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Dava; itirazın iptali davası olup, takibe konu işlemlerin vekaletsiz iş görme sebebiyle hükümsüz hale gelip gelmediği taraflar arasındaki uyuşmazlık konusudur.
Bir davanın ticaret mahkemesinde görülmesi için her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili olması veya tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın Ticaret Kanununda düzenlenen hususlardan doğması veya özel kanunularda davaya Ticaret mahkemesinde bakılacağının belirtilmesi gerekir. Davada davacı tacir ise de davalının Ankara Ticaret Odasına yazılan müzekkereye ikmalen cevap verildiği, davalının oda kaydının bulunmadığının bildirildiği, Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı Yenimahalle Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne yazılan müzekkere cevabında davalının 01.01.1991-31.12.1992 yılları arasında kara yolu ile şehirler arası yük taşıma faaliyetinden mükellefiyet kaydının olduğu bildirilmekle bundan sonraki tarihte mükellefiyet kaydının olmadığı anlaşılmış, davalının tacir sayılmasının mümkün olmadığı görülmüştür.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu 4/1. maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı hüküm altına alınmıştır. Buna göre, bir uyuşmazlığın ticari nitelikte olabilmesi için, her iki tarafın da ticari işletmesini ilgilendirmesi yahut aynı maddenin alt bentlerinde düzenlenen istisnalardan birine dahil olması gerekmektedir.
Dosya kapsamına göre, davalının tacir niteliği bulunmadığı gibi uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olmadığı ve davanın mutlak ticari dava da olmadığı anlaşıldığından uyuşmazlığın genel hükümler çerçevesinde Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
Neticede yukarıda açıklanan nedenlerle davaya genel mahkemelerde bakılması gerektiği ve Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu anlaşıldığından mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM :
Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, dosyadaki kanıtlara göre;
1-Taraflar arasındaki uyuşmazlık hakkında yargılama yapmaya Asliye Hukuk Mahkemesi görevli bulunduğundan HMK’nın 114/c maddesi gereğince mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE ,
2-HMK 114/c maddesi gereğince görev dava şartı olduğundan, anılan yasanın 115/2 maddesi gereğince davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine,
3-Kararın taraflarca kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde, kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulması halinde ise bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde mahkememize müracaatı halinde dava dosyasının görevli ANKARA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine,
4-Yargılama giderlerinin HMK’nın 331/2 maddesi gereğince görevli mahkemece dikkate alınmasına,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.21/03/2022

Katip …
✍e-imzalıdır

Hakim …
✍e-imzalıdır

*