Emsal Mahkeme Kararı Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/433 E. 2022/384 K. 30.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. … 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/433 Esas – 2022/384
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.

10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/433 Esas
KARAR NO : 2022/384

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/10/2018
KARAR TARİHİ : 30/05/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 23/06/2022

Mahkememize açılan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA:
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle, davalının 31.10.2017 tarihli sözleşme uyarınca yükümlendiği edimlerini tam ve eksiksiz olarak süresinde yerine getirmemesi üzerine … 66.Noterliği’nin 21.03.2018 günlü ihtarnamesinin keşide edilmesiyle edimlerin 19.04.2018 ve 20.04.2018 tarihlerinde yerine getirildiğini, davalının edimi sözleşmede ifa için belirlenen süreden sonra yerine getirdiğinden sözleşmenin 12.ve 13.maddeleri uyarınca vade farkı alacağı ve gecikme cezası alacağının bulunduğunu, bu bedelin ödenmesi için … günü düzenlenen ihtarnamesinin keşide edildiğini, bedel ödenmediğinden … sayılı dosyasıyla takip başlattığını, davalının bu takibe haksız ve kötüniyetli olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamını ve %20’dan az olmamak üzere icra inkâr tazminatının davalıdan alınmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, sözleşme edimini tam ve zamanında yerine getirdiğini, gecikme olduğu kabul edilse bile bunun davacının kusurundan kaynaklandığını savunarak davanın reddini ve %20 tazminatın davacıdan alınmasını talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan ceza-i şarta ve vade farkı alacağına dayalı olarak başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasında akdedilen adi yazılı, 03.10.2017 günü sözleşme ve bu sözleşme edimlerinin yerine getirildiği her iki tarafında kabulünde olup, davalının sözleşme edimlerini süresinde yerine getirip getirmediği ve buna bağlı olarak ceza-i şart ile vade farkının ödenip ödenmeyeceği çekişme konusudur.
Dosyamız arasına alınan… Esas sayılı dosyasında özetle: davacı alacaklının davalı borçluya karşı 17.07.2018 Tarihinde 108.362,00TL sözleşmeden kaynaklanan cezai şart ve 4.833,98TL faiz olmak üzere 113.195,98TL için … esas sayılı dosyası üzerinden takip başlattığı, davalı borçlunun 07.08.2018 tarihinde borca , faize ve yetkiye itiraz ettiği, takip dosyasının … dairesine gönderildiği, 113.195,98TL alacak için 03.09.2018 tarihinde ödeme emri düzenlendiği, davalı borçlunun 17.09.2018 tarihli borca, faize ve ferilerine itirazı üzerine takibin durduğu görülmüştür.
Mahkememiz 2018/729 Esas üzerinden yapılan yargılamada sözleşmenin 13.maddesindeki ceza-i şartın TBK’nın 179/2.maddesinde tanımlanan ifaya ekli ceza-i şart niteliğinde olduğu, davacının bu tazminatı talep edebilmesi için öncelikle sözleşmenin süresinde ifa edilmemesi gerektiği, somut olayda, davalı tarafından edimin 19.04.2018 ve 20.04.2018 tarihlerinde yerine getirilmiş olduğunun, davacının keşide ettiği Beyoğlu 8. Noterliği’nin 05.07.2018 günlü ihtarnamesiyle kanıtlandığı, davacının edimini süresinde yerine getirmediği iddia edilmiş ise de davalıya ek süre verildiği, bu hususun … 66.Noterliği’nin 21.03.2018 günlü ihtarnamesinden anlaşıldığı, dolayısıyla, davalının süresinde edimini yerine getirdiğinin kanıtlandığı, tazminat istemi için diğer bir koşulunda da iş sahibinin bu hakkından açıkça feragat etmemiş olması veya ifayı çekince şerhi ile kabul etmiş olması gerektiği, somut olayda, davacının ceza-i şart alacağından feragat etmediği, ancak, ifayı çekince koymak suretiyle kabul ettiğine ilişkin bir kanıt sunmadığı, nitekim, davacı vekili 14.01.2019 günlü duruşmada taraflar arasında düzenlemiş bir teslim tutanağı olmadığını beyan ettiği, dolayısıyla, ihtirazı kayıt ileri sürülmeksizin ifanın kabul edildiğinin anlaşıldığı, bu nedenlerle, davacının davalıdan talep edebileceği bir tazminat bulunmadığı, davalı, haksız olarak takip yapılması nedeniyle davacıdan tazminat alınmasını talep etmiş ise de, davacının sözleşmeye dayanarak takip başlattığı, kötüniyetinden söz edilemeyeceği gerekçesiyle, davanın reddine, davalının tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı istinaf kanun yoluna gidilmesi üzerinde … . Sayılı ilamı ile Sözleşmenin 13. maddesinde kararlaştırılan ceza, sözleşmenin imzalandığı tarihte yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 179/II. maddesine göre borcun belirlenen zamanda ifa edilmemesi halinde ödenmek üzere kararlaştırıldığından ifaya ekli ceza şart niteliğinde olduğu, alacağı isteme hakkının saklı tutulması halinde de, cezai şartın talep edilebileceği, Somut olayda; davacı iş sahibi tarafından, davalı yükleniciye teslimden önce gönderilen 21/03/2018 tarihli ihtarnamede, sözleşmenin 13.maddesi gereğince gecikme cezası kararlaştırıldığı ve sözleşmeden kaynaklı tüm yasal haklarını kullanacağını ihtar ettiği, böylece; davacı iş sahibinin cezai şart talebini saklı tuttuğu, davalının, gecikmenin, davacıdan kaynaklandığına dair savunmasına ilişkin deliller toplandıktan sonra, işin yapımında gecikme olup olmadığı, gecikme olduysa, bunda davacı iş sahibinin kusurunun bulunup bulunmadığı, kusurlu değil ise; gecikme süresi ve cezai şart miktarı tespit edilerek, sonucuna uygun bir hüküm kurulması için mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verilmiş, iş bu esasa kaydı yapılan dosyada mahkememizce yargılamaya başlanmıştır.
Davalı tarafa gecikmenin davacıdan kaynaklandığına ilişkin tüm delilleri sunması için kesin süre verilmiş ve yasal sonuçları hatırlatılmış olup kesin sürede dosyaya davalı tarafından delil sunulmamıştır.
Kaldırma ilamı kapsamında mahkememizce alınan 17.03.2022 Tarihli bilirkişi raporunda özetle: Dava konusu işin sözleşmeye göre teslim tarihi olan 05.02.2018 tarihi ile davacı yanın 21.03.2018 tarihli ve 08356 yevmiye numaralı ihtarnamesi üzerine işin teslim edildiği 20.04.2018 tarih arasında cezai şart tutarının, 430.009,67 TL (sözleşme toplam bedeli) x %0,3 =1.290,02 TL (günlük talep edebileceği tutar) olmak üzere 1.290,02 TL x 74 gün = 95.462,14 TL olduğu, alacağın yargılamayı gerektirip gerektirmediği bu nedenle inkar tazminatının gerekip gerekmediğine Mahkemece karar verileceği, inkar tazminatını gerektirdiği kanaatine varılması halinde tutarının ( 95.462,14x 0.20=)19.092,43TL olacağı yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde yemin deliline dayandığı görülmekle son celse hatırlatılmış, yemin deliline dayanmayacağını beyan ettiği görülmüştür.
Davaya konu olan ve davacı ile davalı arasında akdedilen 31.10.2017 tarihli Sincan Organize Sanayi Bölgesi Yeni Üretim Merkezi ve İdare Binası İnşaatı VRS Alımı Sözleşmesinin Sözleşmenin 3. Maddesinin “Bu sözleşmede belirtilen hizmetlerin yüklenici tarafından teslim süresi inşaatın ilerleyişi ve işverenin verecek olduğu iş programına göre 90 (doksan) gün olup (işveren tarafından bu iş programı yükleniciye verilecektir); proje belirlenen sürede tamamlanamadığı takdirde, sözleşme başka bilgilendirmeye gerek kalmadan aynı şartlarda 1 (bir) hafta daha uzar. Bu sözleşme tarafların imzalanması ile yürürlüğe girer. İşverenin sorumluluğunda bulunan işlerin zamanında yapılmamasından kaynaklı gecikmeler yazılı olarak kayıt altına alınır ve bu süreler yüklenicinin teslim süresine eklenir.” şeklinde düzenlendiği sözleşmede belirtilen hizmetlerin teslim edilmesi gereken tarihin 29.01.2018 olduğu, projenin belirlenen sürede tamamlanmaması halinde sözleşmenin aynı şartlarda 1 hafta uzayacağının öngörülmesi nedeniyle sözleşmede belirtilen hizmetlerin teslim tarihinin sözleşmeye göre 05.02.2018 olduğu görülmüştür.
Sözleşmenin 12. maddesinde “Gününde yapılmayan ödemeler sebebiyle borca aylık %2 vade farkı uygulanacağını ve %10 avukatlık ücretiyle icra giderlerinin işveren tarafından yüklenici vekiline ödeneceğini işveren peşinen kabul eder. Ancak bu hükümler yüklenici zamanında imalatlarını yapmadığı takdirde yüklenici için de geçerlidir.” şeklinde vade farkının götürü tazminat olarak düzenlendiği, davalı yüklenicinin sözleşme gereği davacıya ödemekle yükümlü olduğu ve belli bir tarihte ödemeyi üstlendiği parasal bir miktarın bulunduğu kanıtlanamadığından vade farkına ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Sözleşmenin 13. maddesinde “Yüklenicinin sözleşmede belirtilen sorumluluklarını süresinde tamamlayamaması halinde sözleşme tutarının günlük %0,3 oranında gecikme cezası ödeneceği…” şeklinde kararlaştırılan gecikme cezası; BAM 31. HD.nin kaldırma kararında da ifade edildiği üzere ifaya ekli cezai şart olduğu, Davacı işveren tarafından davalı muhatap Areva Elektrik Ltd. Şti’ye keşide edilen 21.03.2018 tarih ve 08356 yevmiye numaralı ihtarnamede sözleşmenin 13. maddesi gereğince gecikme cezası kararlaştırıldığı ve sözleşmeden kaynaklı tüm yasal haklarını kullanacağını ihtar edildiği, davacı iş sahibinin cezai şart talebini saklı tuttuğu, davalı vekilinin sözleşme konusu işler yapılırken davacı yanın işyerinin inşaat halinde olduğunu, örneğin yer döşemeleri yapılırken anılan sözleşme konusu işyerinde imalat yapmak için bölge Arçelik bayisinin giremediğini, bunun bitmesinin beklenmek zorunda kalındığını, asma tavan bitmeden sözleşme konusu üretime yönelik boruların döşenemediğini, gecikme varsa bunun davacının kusurundan ve anılan işyerinin inşaat halinde olmasından kaynaklandığını belirtmiş ise de; mahkemece 06.12.2021 tarihinde verilen “davalı tarafa bozma ilamı doğrultusunda gecikmenin davacıdan kaynaklandığına ilişkin delilleri sunması için iki haftalık kesin süre verilmesine, sunulmadığı takdirde dosyanın mevcut haliyle karara çıkacağının ihtarına” şeklindeki ara kararı üzerine işbu dava dosyasına davalı tarafından, sözleşme ile üstlendiği işlerin geç teslim edilmesinde alacaklının kusurunun bulunduğuna dair belgelerin sunmadığı ve yemin deliline de dayanmadığı, bu iddiasını ispatlayamadığı görülmekle denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporu ile tespit edilen 95.462,14 TL cezai şarta yönelik yapılan itirazın iptaline karar verilmiş, alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin, fazlaya ilişkin taleplerin ve şartları oluşmayan kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm tesisi yoluna gidilmiştir.

HÜKÜM :
Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, dosyadaki kanıtlara göre;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
… Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın 95.462,14 TL için iptali ile takibin bu miktar bakımından kaldığı yerden devamına,
Fazlaya ilişkin taleplerin, icra inkar tazminatı ve kötü niyet tazminatı taleplerinin REDDİNE
3-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 6.521,02 TL nispi karar ve ilam harcın, peşin alınan 1.284,58 TL’nin mahsubu ile noksan olan 5.236,44‬ TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davacı yararına kabul miktarına göre hesaplanan 13.018,90 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, kendisini vekil ile temsil ettiren davacıya verilmesine,
5-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davalı yararına red miktarına göre hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, kendisini vekil ile temsil ettiren davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan 1.284,58 TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 35,90 TL başvuru harcı, 153,50 TL tebligat/posta/müzekkere masrafı, bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 189,40 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre 166,84 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bıkarılmasına, kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde … Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/05/2022

*Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.