Emsal Mahkeme Kararı Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/43 E. 2021/299 K. 24.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/43 Esas
KARAR NO : 2021/299

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/01/2021
KARAR TARİHİ : 24/05/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 16/06/2021
Mahkememize açılan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, 2016 yılında davacı şirketli davalı şirketin ticari bir anlaşma yaptığını, bu anlaşma gereği davacı şirketin davalı şirketten boru alımı yapılması için anlaşma sağlandığını, davacı şirketin sözleşme gereği bir tacir olarak ödemelerini gönderdiğini, ilgili şirketten bir tacir olarak malları aldığını, bunun ticari defter banka kayıtları makbuzlarıyla ispatının mümkün olacağını, sözleşme şartları ile ilgi birtakım sorunlar yaşansa da davacı şirketin tacir olmanın sorumluluklarını yapmaya devam ettiğini, davacı şirketin ihracat yaptığı Türkmenistan davacı şirketin ödemelerini göndermeyince davacı şirketin darboğaz yaşamaya başladığı , bu durumun defalarca davalı şirkete bildirilmiş sözleşme ile ilgili 37.000,00 amerikan dolarına denk gelen ödemenin iade edilmesini istediğini, başka bir ülkenin sözleşme konusu boruların ihraç edilmesini durdurduğunu bununla ilgili ödemeleri yapmadığı bildirilmesine rağmen davacı şirketin boruları alabileceğinin beyan edildiğini, davacı şirketin fazla ödemelerinin bir türlü iade edilmediğini, davacı şirketin başından beri bir tacir gibi davrandığını fakat başka bir ülkenin değişen politikaları ödeme yapılmaması ve davacı şirketin basiretli davranmasının ancak çalıştığı alanla sınırlı olmasını ön gören Yargıtay kararları da değerlendirildiği durdurmasının öngörmesinin mümkün olamayacağının, bu durumda davacı şirketin karşılığında herhangi bir mal ve hizmet almadığı 37.000,00 amerikan dolarının davacı şirkete iadesini dava ve talep etmiştir.
YANIT
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacının davayı 20/01/2021 tarihinde açtığını, 15/02/2021 tarihli tensip zaptı uyarınca davacıya arabuluculuk son tutanağının aslını sunması için kesin ve ihtarlı süre verildiğini, davacının davayı açtıktan sonra arabuluculuk sürecine başvurduğunu, arabuluculuk başvuru konusunu “Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin …. Esas sayılı dosyasındaki derdest dava konusu olacak” şeklinde belirtildiğini, arabuluculuk görüşmesinde; arabuluculuk başvurusunun derdest bir dava için yapılamayacağını, arabuluculuk sürecinin dava ön şartı olduğunu bu nedenle başvurucunun talebi konusunda olumlu veya olumsuz bir görüş beyan edilemeyeceğinin belirtildiğini, arabuluculuk son tutanağının imzalandığı tarihin 24/02/2021 olduğunu, bu nedenlerle davanın öncelikle dava şartı yokluğundan reddini, davacının ürünleri yurtdışına ihraç etmek için satın aldığını, davacının ödediği peşinat ve 2016 yılında vermiş olduğu siparişlerin üretildiğini ve davacıya teslim edildiğini, davacının bu kapsamda son olarak iş bu davaya konu ettiği 37.000,00 dolar tutarında malzeme sipariş ettiğini, sözleşme hükümlerine göre ödemesini peşin yaptığını, diğer malzemelerde olduğu gibi 37.000,00 dolar tutarındaki malzemelerin de davalı şirket tarafından üretildiğini, davacıya teslim alması için çeşitli girişimlerde bulunulmasına rağmen bu güne kadar malzemeleri teslim almadığını, davacının ürünleri sattığı ülke ile sıkıntı yaşadığı için kendisi için özel olarak üretilen ve başka hiçbir yerde kullanılamayacak olan bu ürünleri teslim almaktan imtina ettiğini, davacının son siparişine ait ürünlerin halen teslime hazır halde davalıya ait kazan fabrikasında muhafaza edildiğini, davacıya siparişi üzerine üretilen ürünleri teslim alması için ticari merkezinin bulunduğu adrese ihtarname gönderildiğini, davacının ticari merkezini terk ettiği için tebligatın yapılamadığını, taraflar arasında imzalanmış sözleşme uyarınca davalının davacıya borcunun para borcu olmadığını, sipariş ettiği ürünleri üretip teslim etme borcu olduğunu, davalının bu ürünleri 2016 yılında ürettiğini ve hali hazırda davacının teslim alması için depolarında bekletildiğini, bu nedenlerle davanın öncelikle dava şartı yokluğundan reddini, aksi halde davanın esastan reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesi talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava taraflar arasındaki boru satımına ilişkin sözleşme gereği yapılan fazla ödemenin iadesi talebine ilişkindir.
Dosya içeriğinde bulunan arabuluculuk tutanağının incelenmesinde ;davacı ile davalı arasında düzenlendiği, arabuluculuk başvuru tarihinin 12.02.2021, bittiği tarihin 24.02.2021 olduğu davamızın ise 20.01.2021 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.
6102 sayılı TTTK’nun 5/A maddesi uyarınca ticari davalarda konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmasının dava şartı olarak düzenlendiği, somut uyuşmazlığında arabuluculuk şartı aranması gereken davalardan olduğu, davacının arabuluculuk işlemlerini dava açıldıktan sonra gerçekleştirdiği anlaşılmakla dava şartı gerçekleşmediğinden davanın usulden reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1.-Davanın dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2.-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcın, peşin alınan 170,78 TL harçtan indirilmesi ile arta kalan 111,48 TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya iadesine,
3.-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4.-Davalı vekil ile temsil edildiğinden ön inceleme duruşması yapılmadan verilen kararda yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 2.040,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5.-Arabuluculuk aşamasında harcanan 1.320,00 TL giderin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.24/05/2021

Katip …
¸E-İmzalıdır

Hakim …
¸E-İmzalıdır