Emsal Mahkeme Kararı Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/384 E. 2022/573 K. 13.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

T.C.

10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/384 Esas
KARAR NO : 2022/573

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – TCN: … -…
DAVALI : … […]…
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Kooperatif Üyeliğinden İhraç Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 28/06/2021
KARAR TARİHİ : 13/09/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 29/09/2022

Mahkememize açılan Kooperatif Üyeliğinden İhraç Kararının İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA:
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle, davacı müvekkilinin, davalı kooperatifin peşin üyelik şeklindeki hissesini satın aldığını ve 10.12.2003 tarihi ve 24 sayılı karar ile kooperatif üyesi olduğunu, ortaklığın devri neticesinde müvekkilinin üyeliğinin tescil edildiğini, üyeliğin kazanılmasını müteakip 29.03.2004 tarihinde 28.000-TL(eski 28 milyar) aidatın tamamının 018 kasa tahsil fişi ile davalı kooperatife ödendiğini, müvekkilinin davalı kooperatifin üyesi olduğunu ve aidat bedellerini peşin olarak ödediğini, ancak davalı yanın üyelik aldatlarının ödenmediği gerekçesiyle müvekkile birinci ve ikinci ihtamameler gönderdiğini, müvekkile gönderilen söz konusu ihtarnamelerde müvekkilinin ne kadar aidat borcu bulunduğu, bu borcun hangi aylara ilişkin olduğu gibi kanunen olması gereken hiçbir açıklamanın yer almadığını, takip edilen borç miktarlarının kümülatif olarak belirtildiğini, neticede … Yenimahalle 5. Noterliğinin 28.05.2021 tarih ve 9117 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile müvekkilinin 24.05.2021 tarih ve 202172 sayılı yönetim kurulu kararı ile üyelikten ihraç edildiğinin bildirildiğini, davalı kooperatifin işbu kararının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu’un “Ortaklıktan Çıkarılma Esasları ve İtiraz” başlıklı 16 nci maddesinde; “Kooperatif ortaklığından çıkarılmayı gerektiren sebepler ana sözleşmede açıkça gösterilir. Ortaklar ona sözleşmede açıkça gösterilmeyen sebeplerle ortaklıktan çıkarılamazlar. Ortaklıktan çıkarılmaya yönetim kurulunun teklifiyle genel kurulca karar verilir.” hükmünün bulunduğunu, müvekkili hakkında verilen kararın yönetim kurulu kararı olup kanunun öngördüğü usule uygun bir ihraç kararı verilmediğini, müvekkilinin usule uygun şekilde temerrüde düşürülmediğini, davalı kooperatifçe ortağa bildirilen borç miktarının ortağın kooperatife girişi ve sonrasındaki durunulara göre kişisel ve gerçek borç miktarını yansıtması gerekmekte olup aksi halde ortağın, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 16. ve 27. maddesi hükümlerine uygun şekilde temerrüde düşürülmüş olmayacağını, öncelikle davacı müvekkilinin peşin ödemeli üye olup, aidat ödeme yükümlülüğünden muaf olduğunu, bu sebeple müvekkilin birikmiş aidat borcu ve cezası da bulunmadığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkilinin aidat borcu olduğu düşünülse dahi hesaplanan aidat bedelleri ve gecikme cezalarının hayatın olağan akışına aykırı olacak şekilde fahiş olduğunu, konuya ilişkin olarak arabuluculuk altematif uyuşmazlık yoluna başvurulmuş olup, taraflar arasında anlaşma sağlanamadığını ileri sürdüğünü, açıklanan nedenlerle, kooperatifin 24.05.2021 tarih ve 202172 şayılı kararının iptali ile müvekkilin kooperatif üyeliğinin devamnıma karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle, davacının kooperatifte peşin üdemeli ortak olduğu iddia edilmişse de davacının peşin ödemeli ortağı olmadığını, kooperatifin normal ortağı olduğunun Yargıtay 23, Hukuk Dairesinin 2014/8566 L., 2015/2829 K. sayılı kararı ile onandığını, … 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2010/791 E. 2012/110 K. sayılı kararı ile kesinleştiğini, kesin hükmün varlığı nedeniyle davacı tarafın peşin ödemeli ortak olduğu ve bu nedenle aidat ödemekten muaf olduğu iddiasının reddini talep ettiklerini, … 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin davacının peşin ödemeli ortak değil ancak kooperatifte normal ortak olduğuna ilişkin kararından sonra davalı müvekkil kooperatifin 29/12/2012 tarihinde 8 numaralı Yönctim kurulu Kararı ile davacının ortaklık işlemlerinin diğer ortaklarla birlikte yürütülmesine, ortak olarak çağrılmadığı genel kurul tutanaklarının birer fotokopisinin kendisine tebliğine, eksik aidatlarının hesaplanarak yasal süre içinde ödenmesi aksi halde orlaklıktan ihraç edileceği hususunda ihtarname gönderilmesine karar verildiğini, bundan sonra yapılan genel kurul toplantılarına da davet edildiğini, davacının katıldığı 10/02/2013 tarihli genel kurul toplantısında geçmiş yıllara ait genel kurul tutanakları ve 31/12/2013 sonu itibariyle toplam borcunu gösteren tablonun imza karşılığında kendisine teslim edildiğini, birikmiş aidatların tahsiline ilişkin işlemler için … 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin verdiği kararın kesinleşmesinin beklendiğini, bu kararın Yargıtay 23.Hukuk Dairesi tarafından 21/01/2014 tarihinde onanmasından sonra birikmiş aidatların tahsili için yasal süreç başlatıldığını, davacının birikmiş aidat borcunu ödememiş olması nedeniyle Yenimahalle 5. Noterliğinden keşide edilen 13403572014 tarih 13545 yev. numaralı ihtarname ile borçlarını 10 günlük sürede ödemesinin ihtar edildiğini, bu sürede borcun ödenmemesi neticesinde bu kez Yenimahalle 5. Noterliğinden keşide edilen 24/06/2014 tarih 17713 yev numaralı 2. İhtarnamede 1 aylık süre verilerek bu sürede borçların ödenmemesi halinde ortaklıktan çıkarılacağının kendisine ihtar edildiğini, davacı bu ihtara rağmen borçlarını ödemeyince Yönetim Kurulunun 201471 sayılı ihraç kararını aldığını ve Yenimahalle 5. Noterliğinin 07/08/2014 tarih 22705 yev. numaralı ihtamamesi ile kendisine tebliğ edildiğini, davacının kendisine tebliğ edilen ihraç kararının iptali için … 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/285 E. sayılı dosyasında dava açtığını, bu dosyada yapıları bilirkişi incelemesi sonunda davacının ihtarname tebliğ edildiği tarihte kooperatife 258.055- ‘TL borçlu olduğu buna rağmen gönderilen ihtarname 265 808,50-TL talep edildiği şeklinde rapor düzenlendiğini ve mahkemenin bu rapor doğrultusunda davayı kabul ederek ihraç kararını iptal ettiğini, bu karar üzerine davacının aidat borçları yeniden hesaplanarak Yenimahalle 5. Noterliğinden keşide edilen 27.01.2017 tarih 02566 yev numaralı ihtarname ile borçlarını 10 günlük sürede ödemesinin ihtar edildiğini, bu sürede borcun ödenmemesi neticcsinde bu kez Yenimahalle 5. Noterliğinden keşide edilen 20.02.2017 tarih 04667 yev numaralı 2. ihtarnamede 1 aylık süre verilerek bu sürede borçların ödenmemesi halinde ortaklıktan çıkarılacağının kendisine ihtar edildiğini, davacının bu ihtara rağmen borçlarını ödemeyince Yönetim Kurulunun 2017/3 sayılı ihraç kararını aldığını ve Yenimahalle 5. Noterliğinin 12.05.2017 tarih 12174 vev. numaralı ihtamamesi ile kendisine tebliğ edildiğini, davacının bu karara karşı da … 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/396 Esas Sayılı dosyasında iptal davası açtığını, mahkemenin 15/04/2019 tarih 2017/396 E., 2019/279 K. Sayılı kararında ;”…ana sözleşmenin 14 maddesi uyarınca 1. ve 2. ödeme ihtarlarıyla davacıdan borçlarının ödenmesinin istenebilmesi için vade tarihinden itibaren 30 günlük sürenin geçmiş olmasının gerektiği, bunun işlemiş faiz yönünden de geçerli olduğu, ancak ihtarnamede 31/01/2017 tarihi itibariyle Ocak 2017 ayının tamamı için gecikme zammı talep edilmiş olduğundan 1. ve 2. ödeme ihtarlarının usulüne uygun yapılmadığı için dava konusu ihraç kararının, kanuna, ana sözleşmeye ve usule aykırı olduğu…” gerekçesi ile davanın kabulüne karar verildiğini, bu karar sonrasında kooperatif ortaklığı devam ettirilmiş olmasına rağmen davacının yine birikmiş aidatlarını ödemediği için Yenimahalle 5. Noterliğinden 21 Haziran 2019 tarih 13945 sayılı ihtarname ile birinci ihtar, Yenimahalle 5. Norerliğinden 19 Ağustas 2019 tarih 18914 sayılı ihtarname ile ikinci ihtar gönderilmesine rağmen borçların ödenmemesi üzerine Kooperatif Yönetim Kurulu tarafından alınan 28/10/2019 tarih 2019/3 sayılı ihraç kararının Yenimahalle 5. Noterliğinden keşide edilen 28 Ekim 2019 tarih 25471 sayılı ihtarname ile davalıya tebliğ edildiğini, davacı hakkında verilen ihraç kararının davacının da çağrıldığı ancak katılmadığı 04/07/2021 tarihli Genel Kurul Toplantısında görüşülmüş olup oy birliği ile davacının ihracına karar verildiğini, davacının Kooperatife olan aidat borçları Genel Kurul kararları ve daha önce hükme bağlanarak kesinleşmiş olan mahkeme kararları ile bu kararların dayanağı olan bilirkişi raporları dikkate alımarak hesaplandığını, yevmiye kayıtları, genel kurul ve mahkeme kararlarına uygun hale getirildiğini, davalıya gönderilen 1. ve 2. ihtarnamelerde talep edilen borcun yevmiye kaydına uygun olduğunu, davacı, aidat borçlarını ödemediği için kur’aya katılma hakkı bulunmadığından kur’a çekilişine dahil edilmediğini ileri sürmüş, sonuç olarak davacının peşin ve sabit ödemeli ortak olmayıp normal ortak olduğundan Genel Kurul kararları doğrultusunda diğer kooporatif ortaklarının ödediği aidatları ödemek zorunda olduğunu, birikmiş aidatların ödenmesi konusunda kendisine usulüne uygun olarak gönderilen ihtarnamelere rağmen birikmiş aidatlarını ödemeyen davacının kooperatitten ihracına karar alınmasında hukuka aykırı hir yön bulunmadığından davanın reddine karar verilmesini talcp etmiştir.
DELİLLER :
… 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2010/791 E., 2012/110 K. sayılı dosyası istenilerek, incelenmiş ve bir sureti dosyaya kazandırılmıştır.
… 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/396 E., 2019/279 K. sayılı dosyası istenilerek, incelenmiş ve bir sureti dosyaya kazandırılmıştır.
… 10. Ticaret Mahkemesinin 2019/681 E., 2020/625 K. sayılı dosyası istenilerek, incelenmiş ve bir sureti dosyaya kazandırılmıştır.
… 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/285 E., 2016/229 K. sayılı dosyası istenilerek, incelenmiş ve bir sureti dosyaya kazandırılmıştır.
Tüm dosya kapsamı ve ön inceleme duruşmasında belirlenen uyuşmazlık konuları hakkında kooperatif alanında uzman bilirkişiden alınan bilirkişi raporunda özetle, davanın, 24,05.2021 tarih ve 2021/2 sayılı yönetim kurulu kararı ile ortaklıktan çıkarılan davacının, çıkarılma kararının iptali istemini içerdiğini, davanın, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 16 ncı maddesinde ön görülen 3 aylık hak düşürücü süre geçmeden açıldığını, davacı vekili her ne kadar müvekkilinin peşin ödemeli ortak olduğunu iddia etse de, … 4, ATM’nin Yargıtay tarafından da onanan 2010/791 – 2012/110 E/K nolu kararı gereğince duvacının peşin ödemeli ortak olmadığını, daha önce de birkaç kere davacının parasal nedenlerle ortaklıktan çıkarıldığını, fakat istenilen bedel ile bilirkişiler tarafından hesaplaran gerçek borcun birbirini tutmadığını, davacıdan borçların ödenmesinin istenebilmesi için vade tarihinden itibaren 30 günlük sürenin geçmiş olmasının gerektiğini, bunun işlemiş faiz yönünden de geçerli olduğu, davacının 2014 yılında kazanmış olduğu davada Yargıtay kararı ile normal üye olduğunun kabul edildiğini, 2014 yılından önceki ve sonraki borçların tahakkuk etmesi gerektiğini, ancak ihtarlarda talep edilen borç tutarlarının yasal defter kayıtlarında olmadığı gibi gerekçelerle çıkarılma kararlarının iptal edildiğini, dosya ile ilgili olarak, davacıya gönderilen 18 Mart 2021 tarih, 4082 nolu 1 nolu, 6 Nisan 2021 tarih, 6243 nolu 2 nci ihtarname ekinde, önceki bilirkişi raporları ve Yargı kararları dikkate alınarak davacının aidat ve gecikme faizi borçlarının ay be ay gösterilerek hesaplandığı ve tablo halinde ihtarname ekinde gönderildiğini, davacının Şubat 2021 ay sonu itibariyle muaccel istenebilir halle 166.500,00 TL aidat, 303.853,31 TL gecikme olarak 471.353,31 TL borçlu olduğunu, kooperatif tarafından da aynı miktarın istendiğini, talep edilen miktarın gerçek borcu yansıttığı ve yasal defterlerde de kayıtlı olduğunu, ihtarnamelerin ve çıkarma kararının yasal düzenlemelere uygun ve geçerli olduğu yönünde görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Dosya, itirazları karşılar aidat miktarları, işlemiş faizleri açık ve net olarak denetlenebilir şekilde gösterir ek rapor hazırlanmak üzere önceki bilirkişiye tevdi edilerek alınan bilirkişi ek raporunda özetle; davacının Şubat 2021 ay sonu itibariyle muaccel/istenebilir halde 166.500,00 TL aidat, 303.877,50 TL gecikme faizi olarak 471.377,50 TL borçlu olduğunun hesaplandığını, kök raporda 24,19 TL daha fazla faiz hesaplandığını, Kooperatif tümden gelim yöntemini takip ederken bilirkişiliğince (denetime daha elverişli olduğu için) tüme varım yöntemini takip ettiğini, 24,19 TL’lik farkın (fazlalığın) yöntem farklılığından kaynaklandığının tahmin edildiğini, 24,19 TL fazla hesaplanan faiz dışında, kök raporumuzdaki tespit ve değerlendirmelerinde bir değişiklik bulunmadığı yönünde görüş ve kanaatini bildirmiştir.
DELİL DEĞERLENDİRME VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Dava kooperatif üyeliğinden çıkarılan davacının çıkarılma kararının iptali davasıdır.
Davacı kooperatifin peşin ödemeli üyesi olduğunu, peşin olarak 2004 yılında 28.000,00 TL ödediğini, davacı kooperatifin üyelik aidatlarının ödenmediği gerekçesi ile ihtarnameler gönderdiğini, ihtarnamelerin usulüne uygun olmadığından bahisle genel kurul kararının iptalini istemiştir.
Davalı ise ortağın peşin ödemeli üye olmadığını, ödenmeye aidat borcu olduğunu, ihtarname gönderildiğini, ihtarnamelerle talep edilen aidat borcunun yevmiye kaydına uygun olduğundan davanın reddini istemiştir.
Uyuşmazlık davacının davalı kooperatife aidat borcu olup olmadığı, aidat borcunun ödenmesi için gönderilen ihtarların süresinde ve yasal defterlere uygun olup olmadığı, kooperatif tarafından alınan üyelikten ihraç kararının yerinde olup olmadığında toplanmaktadır.
Dosya kapsamında kooperatif konusunda uzman bilirkişiden 04/02/2022 tarihli rapor ve itirazları karşılar 11/04/2022 tarihli ek rapor alınmıştır.
1163 sayılı yasanın ortaklıktan çıkarılma esasları ve itiraz başlıklı 16 maddesinde düzenlendiği, buna göre Kooperatif ortaklığından çıkarılmayı gerektiren sebeplerin anasözleşmede açıkça gösterileceği, ortakların anasözleşmede açıkça gösterilmeyen sebeplerle ortaklıktan çıkarılamayacağının düzenlendiği, yine kooperatif ana sözleşmesinin 14 maddesinde ortaklıktan çıkarmanın düzenlendiği, buna göre parasal yükümlülüklerini 30 gün geciktirmeleri üzerine yönetim kurulunca noter aracılığı ile yapılacak ihtarı takip eden 10 gün içinde bu yükümlülüklerini yerine getirmeyenlere yine aynı kurulca ikinci ihtarın yapılacağı , ikinci ihtarı takip eden bir ay içinde yükümlülüklerini yerine getirmeyenlerin yönetim kurulu kararı ile ortaklıktan çıkarılacağının düzenlenmiştir. Yine 1163 sayılı yasanın 16 maddesi gereğince ortaklıktan çıkarılan ortağın kararın tebliğinden itibaren 3 ay içerisinde dava açabileceği düzenlenmiştir.
Dava 24/05/2021 tarihli ve 2021/2 sayılı yönetim kurulu kararı ile ortaklıktan çıkarılan davacının çıkarma kararının iptali davasıdır. Dava 28/06/2021 tarihinde 3 aylık süresi içerisinde açılmıştır. Davacı her ne kadar peşin ödemeli ortak olduğunu iddia ederek borcu olmadığını savunmakta ise de; … 4 Asliye Ticaret Mahkemesinin 2010/791 esas 2012/110 karar sayılı dosyasında verilen ve Yargıtayca onanan dosyada; davacının kooperatifin normal üyesi olduğuna hükmedildiği, ortağın 1163 sayılı yasanın 23 maddesi uyarınca diğer ortaklar gibi aidat ödeme borcunun olduğunun kabul edilmesi gerekmektedir. davalı kooperatif tarafından davacıya şubat 2021 ay sonu itibari ile istenebilir muaccel aidat ve gecikme faizi ile ilgili 18/03/2021 tarihli ve 06/04/2021 tarihli iki adet ihtarname gönderilmiş davacı da ödeme yapmamıştır. Bunun üzerine davalı kooperatif ana sözleşmenin 14 maddesi, 1163 sayılı yasanın 16 maddesi uyarınca yönetim kuruluna yetki verildiği ve yönetim kurulunun davacının kooperatiften çıkarılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamında bilirkişiden davacının aidat borç ve faizlerinin açık şekilde hesaplar denetime elverişli rapor hazırlanması istenilmiş olup, bilirkişinin raporunda kooperatif tarafından talep edilen aidat ana para miktarı ile bilirkişice hesaplanan miktarın aynı olduğu, yine kooperatif tarafından 303.853,31 TL gecikme cezası talep edilmesine rağmen bilirkişice 24,19 TL daha fazla 303.877,50 TL faiz hesaplandığı, tespit edilmiştir. Dosya kapsamında yapılan ihtarların usulüne uygun olduğu, kooperatif tarafından da nerdeyse aynı miktarın talep edildiği, talep edilen miktarın gerçek borcu yansıttığı ve yasal defterlerde kayıtlı olduğu, alınan çıkarma kararının yasal düzenlemelere uygun olduğu anlaşılmakla ,davacının yersiz davasının reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :
Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, dosyadaki kanıtlara göre;
1-Davanın REDDİNE,
2–492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 59,30 TL harçtan mahsubu ile noksan kalan 21,40 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Arabuluculuk aşamasında harcanan 1.320,00 TL giderin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davalı yararına hesaplanan 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak, kendisini vekil ile temsil ettiren davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin, davacı asılın ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde … Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/09/2022

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.

*