Emsal Mahkeme Kararı Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/35 E. 2021/502 K. 13.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.

10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/35 Esas
KARAR NO : 2021/502

DAVA : Genel Kurul Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 25/07/2011
KARAR TARİHİ : 13/07/2021
Mahkememize açılan Genel Kurul Kararının İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı anonim şirketin %8,75 hissedarı ve kurucu ortağı olduğunu, kurucu ortaklıktan gelen ve eşinden miras kalan hisselerini hiç bir şekilde devretmek arzu ve iradesi olmadığı halde dava dışı oğlu …’in davalı … ile birlikte evine gelerek 73 yaşındaki müvekkiline formalite bir işlem için “şu evrakları bir imzalayıver” demek suretiyle, evrak arasında hisse devir evrakı olduğunu bilmeden oğlu tarafından hata ve hileye düşürülerek imza attırılmak suretiyle 30 adet hissesinin gasp edildiğini, müvekkilinin davalılara gerçekten hisse satmadığını, manevi değere sahip hisselerin devri arzusu olmadığını, maddi olarak satma ihtiyacı da bulunmadığını, davalı …’in torunu, diğer davalıların da şirketin maaşlı çalışanları olduklarını, hisseleri satın alabilecek maddi güçleri bulunmadığını, şirket ana sözleşmesine göre hisse senetleri nama yazılı ise de, hisselerin pay senedine bağlanmamış ve hisse senedi olarak bastırılmamış olduğunu, devre ilişkin olarak B.K. 162, 163. Maddelerine uygun bir sözleşme yapılmadığını, şirket yönetim kurulunu 5 kişiye tamamlamak için yapılmış gibi gösterilen hisse devrinin aldatılma ve hile nedeniyle geçersiz olup, yok hükmünde olduğunu, işlemin terkini amacıyla Ankara … Noterliğinin 09.02.2011 tarihli ihtarnamesi gönderilmiş ise de, cevap verilmediğini ileri sürerek, hisse devirlerinin şirket pay defterinden tamamen terkin ve iptal edilerek eski hale getirilmesini, bu hisselerin gerçek sahibinin müvekkili olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, cevap dilekçesinde özetle, müvekkili şirketin bu davada husumeti bulunmadığını, davacının 20.10.2010 tarihinde onar adet hissesini davalılara devrettiğini, devir senedini sadece imzalamakla kalmayıp isim ve soyadını da yazdığını, devir senedinin bir adet olmayıp, üç adet olmasının davacının yanlışlıkla ya da hile ile imzaladığı iddiasını boşa çıkardığını, şirketin 20.10.2010 tarihinde yapılan genel kuruluna katılan davacının, yönetim kurulu seçiminde davalıların yönetim kuruluna girmesi yönünde oy kullandığını, T.T.K. Gereğince şirket ortağı olmayanların yönetim kuruluna seçilmeleri mümkün olmasına rağmen göreve başlayabilmeleri için pay sahibi olmaları gerektiği, davacının da kendi hisselerinden sembolik bir kısmı olan sadece 30 adedini devrederek yönetim kurulu üyelerini göreve başlattığını, ancak daha sonra büyük oğlu …’in baskı ve tehditleri ile karşılaşınca manevi baskı altında bu davayı açtığını, hisse devrinin yazılı şekilde yapılmasının yeterli olduğunu, davacının gönderdiği ihtarnameye Beyoğlu …. Noterliğinin 03.03.2011 tarih … numaralı ihtarnamesi ile cevap verilmiş olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Mahkememizin 05/08/2009 tarihli … esas … sayılı kararı ile; Davanın reddine karar verildiği, mahkememiz kararının temyiz edilmesi üzerine dosyanın Yargıtay’a gönderildiği, Yargıtay 11 Hukuk Dairesinin …sayılı kararında; Dava Anonim şirket Hisse devir işleminin iptaline ilişkindir. Davacı irade fesadına uğradığını iddia etmiş bu iddiasını ispatlamak amacı ile İzmir … Asliye Ticaret mahkemesinin … esas sayılı dava dosyasına konu hisselerin emsal devir bedellerinin incelenmesini delil listesinde belirttiği tanıkların dinlenilmesini istemiştir. O halde irade sakatlığı iddiasının bulunduğu durumların tanıkla ispatının mümkün olduğu da gözetilerek davacının tanık dinletme talebinin kabulü ile İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası da getirilerek hisselerin devir bedeli ile ilgili bilirkişi incelemesi yaptırılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozma kararı verilerek mahkememize gönderilmekle mahkememizin esasına kaydedilerek yeniden yargılama yapılmıştır.
Mahkememizce tanıklar dinlenmiş yine Mali müşavir bilirkişiden raporu alınmıştır.
Mahkememizin … sayılı 18/06/2019 tarihli kararı ile;; davaya konu hisselerin değerinin çok altında davalılara verildiği, murisin davaya konu hisseleri satma iradesinin bulunmadığı, murisin iradesinin davalılar tarafından sakatlanmış olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, hisse satış senedinin iptali ile muris adına pay defterine tesciline karar verilmiştir.
Karın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 11 Hukuk Dairesinin … sayılı kararında; Dava Anonim şirket hisse devir işleminin iptaline ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş ise de; Davacı … de 1.312,50 adet hisseye sahip olup 20/10/2010 tarihinde her bir davalıya 10 adet olmak üzere toplam 30 adet hissesini devretmiş aynı zamanda şirketin 20/10/2010 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında asaleten katılarak divan katibi olmuş, ve yönetim kurulu üyelerinin seçimleri yapılmıştır. Genel kuruldan davalılar …, …, … yönetim kurulu üyesi olarak seçilmiş davacınında bu seçimde olumlu oy kullandığı tutanağa geçirilmiştir. Yönetim kurulu üyeliğine seçilen davalıların o tarihte şirket ortağı olmadığı, genel kurul hazirun cetveli ile sabittir. Bu durumda davacının 20/10/2010 tarihli genel kurul toplantısına katılarak davalıların yönetim kurulu üyeliğine seçilmesi için olumlu oy kullandıktan sonra aynı gün sembolik miktardaki hisselerini şirkette pay sahibi olmayan davalılara devretmek sureti ile 6762 sayılı yasa312/2 maddesinde belirtilen hükmü yerine getirerek davalıların yönetim kurulunda göreve başlamalarını sağladığı anlaşılmaktadır. Davacı dava dilekçesinde hile sureti ile iradesinin fesada uğratıldığını iddia etmiş olup gabin iddiası bulunmamaktadır. Bu durumda iradenin fesada uğratıldığı da ispatlanmadığından mahkemece davacının davaya konu hisseleri devir ve satma iradesinin bulunmadığı kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmesi doğru bulunmadığından bozma kararı verilmiştir.
Bozma kararı üzerine dosya yeniden esasa kaydedilmiş yargılama yapılmış ve bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Dava, anonim şirket hisse devir işleminin iptali istemine ilişkindir.
Davacı anonim şirketteki hisse devrinin hile ve aldatma sureti ile yapıldığını iddia etmektedir. Davacı davalı şirketin kurucu ortağıdır. 20/10/2010 tarihli genel kurul toplantısında 5 kişiden oluşan yönetim kurulu seçilmiştir. Yönetim kurulunun 3 üyesi hisse sahibi olmayan kişiler arasından seçilmiştir. Bu kişilerin göreve başlayabilmesi için hisse senedi sahibi olmaları gerekmektedir. Bu nedenle davacı tarafından aynı gün göreve başlayabilmeleri için davalılara sembolik olarak 10’ar adet hisse devri gerçekleştirilmiştir. Hisse devri yapılan …’ın davacının torunu diğer davalıların ise şirket çalışanları oldukları, davacının amacının TTK 312 maddesi kapsamında davalıların yönetim kurulu üyesi olarak göreve başlamalarını sağlamak olduğu, davacının iradesinin fesada uğratıldığı ispatlanmadığından davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.-Davanın REDDİNE;
2.-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 59,30 TL nispi karar ve ilam harcından, peşin alınan 18,40 TL.nın mahsubu ile noksan olan 40,90 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3.-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına;
4.-Davalı … ve … Turizm İnşaat Ticaret A.Ş. vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 4080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile adı geçen davalılara verilmesine,
5.-Davalı … tarafından yapılan 150,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
6.-Davalı … ve … Turizm İnşaat Ticaret A.Ş. tarafından yapılan 53,93 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak, davalılara verilmesine,
7.-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, davalı … ve … vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere 13/07/2021 tarihinde karar verildi.

Katip …

Hakim …

¸E-İmzalıdır ¸E-İmzalıdır