Emsal Mahkeme Kararı Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/328 E. 2022/679 K. 12.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.

10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/328
KARAR NO : 2022/679
BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI :… …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …

VEKİLİ : Av. …
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 16/11/2016
Birleşen 10. Ticaret Mahkemesi’nin 2016/920 Esas sayılı dosyası.
DAVACI :… …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …

VEKİLİ : Av. …
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 02/12/2016
KARAR TARİHİ : 12/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 25/10/2022

Mahkememize açılan alacak davalarının yapılan açık yargılaması sonunda;
ASIL DAVA
İddia
Davacı vekili, Müvekkili ile davalı şirket arasında imzalanan 01/10/2010 tarihli taşeronluk sözleşmesi ile sulama projesi kapsamındaki işin müvekkili tarafından noksansız yapıldığını, işi bırakma konusunda davalı ile anlaşma yapıldığını ancak tamamlanan işin hesap mütabakatının sağlanmadığını, müvekkilinin 500.908,82 TL hakediş bedelini ihtarnameye rağmen alamadığını belirterek söz konusu alacağın ihtarnamenin tebliğ tarihi olan 14.12.2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalı şirketten tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Savunma
Davalı vekili, imzalanan sözleşmeye göre elektrik, gaz, akaryakıt, su vb.çeşitli yardımcı malzeme ve maddelerin temini ve kullanılması ile ilgili bütün masrafların birim fiyatlara dahil işlerden sayıldığını, müvekkilinin şantiyesinde bulunan akaryakıttan davacının yakıt alıp kullandığını, davacının alacaklı değil 860.780,00 TL borçlu olduğunu, bu hususun davacıya 16.12.2015 tarihli ihtarname ile bildirildiğini, hakedişten doğan alacak açıklaması ile 22.12.2015 tarihli 1.250.710,32 TL tutarlı fatura düzenlenerek davacıya tebliğ edildiğini, yakıt teslim tesellüm fişlerinin kendi makineleri için olduğunun kabul edildiğini belirterek haksız davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
BİRLEŞEN DAVA
İddia
Davacı vekili, taşeronluk sözleşmesine göre müvekkilinin her hakedişinden SGK’ya ödenecek işçilik primlerine karşılık %5 oranında 1.099.995,76 TL teminat kesintisi yapıldığını, müvekkilinin çalıştırdığı işçilerinin primlerini eksiksiz ödediğini, alt yüklenicilerin asgari işçilikten sorumlu tutulamayacağını belirterek belirtilen teminat kesintisinin ihtarnamelerin tebliğ tarihi olan 14.12.2015 tarihinden itibaren işletilecek en yüksek iskonto faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Savunma
Davalı vekili, davacının yapmış olduğu hakediş toplamının o işe ait işçilik oranı ile çarpılması sonucu çıkan tutarın bildirilmesi, SGK’dan borçsuzluk yazısının getirilmesi ve müvekkiline borcu bulunmaması halinde teminatın iade edilebileceğini, iade koşullarının gerçekleşmediğini belirterek haksız davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ GEREKÇE
Asıl davada taşeronluk sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili, birleşen davada ise hakedişlerden yapılan teminat kesintilerinin iadesi talep edilmektedir.
Mahkememizce; bilirkişi raporlarına göre davacının bakiye hakediş alacağı olmadığı, teminat iadesi şartlarının oluşmadığı gerekçeleriyle dava ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkememiz kararına karşı davacı vekilinin yaptığı istinaf başvurusu sonunda; … 27. Hukuk Dairesi’nin
29/04/2021 tarih ve 2019/328 Esas, 2021/458 karar sayılı ilamı ile “…
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davalının yüklenici olarak üstlendiği Bafra Ovası Sol Sahil Projesi kapsamındaki anakanal ve yedek kanallarda kazı-dolgu işi, kanalet ve ayak montajı, anakanal beton ve anakanal sanat yapısı, kanalet sanat yapısı, drenaj kanal kazısı, drenaj yol geçişleri işlerinin 09.02.2010 tarihli sözleşmeyle davacıya taşere edildiği çekişmesiz olup, takip eden 2011, 2012 ve 2013 yılları için ayrı ayrı düzenlenen birim fiyatlı sözleşmelerde kesin hakedişin, geciçi kabulü müteakiben bir ay içerisinde taraflarca müştereken yapılması, davacı hakedişlerinden %5 kesinti yapılarak işin bitiminde ihale konusu işin davalı tarafından ikmal edilmesini müteakip iade edilmesi, davacı teminatını, davalı şirket işi bitmeden önce talep ettiği taktirde SGK’dan borcu olmadığı ve teminatın çözülmesinde mahzur bulunmadığına dair yazı getirilmesi, bu yazı alınamaz ise; davacının, davalı yüklenici nezdinde yaptığı iş kolu dikkate alınarak asgari işçilik oranı üzerinden o iş koluna ait bordro edilmesi gereken işçiliğin kontrolü yapılarak sonucuna göre iade edilmesi hususlarının kararlaştırıldığı, sözleşmenin eki olan Birim Fiyat Cetveli’ne göre birim fiyatlara akaryakıtın dahil olduğu, davacının 23.06.2015 tarihinde 2007 yılı birim fiyatlarına dönülmesi nedeniyle üç iş günü içerisinde malzemeleri teslim edip, yarım işleri tamamlayarak iş bırakacağını bildirdiği, tarafların mutabakatı ile davacının 30.06.2015 tarihi itibariyle işi bıraktığı, taraflarca düzenlenen 30.08.2015 tarihli tutanakta davacının iade etmediği 7 kalem malzeme bedelinin KDV hariç 15.811,50 TL olarak belirlendiği, davalı tarafça 2013, 2014 ve 2015 yıllarında verilen motorin bedeline ilişkin 25.11.2015 tarihli 1.248.362,12 TL tutarlı fatura düzenlendiği, davacının itirazı üzerine davalı tarafın 09.12.2015/17120 yevmiye numaralı ihtarnameyle bu faturanın iptal edildiğini davacıya bildirdiği, takiben 10.12.2015/17193 yevmiye numaralı ihtarnamede ekli kesin hakedişin hazırlandığı belirtilerek 3 gün içerisinde imzalanmasının istendiği, ekli belgede imalatın cinsi “şantiyeden kullanılmış malzeme bedeli” yazılmak suretiyle tutarının – 1.059.934 TL olarak belirlendiği, buna istinaden düzenlenen 10.12.2015 tarihli kesin hakedişte davacının belirtilen tutarda borçlu gösterildiği, davacı tarafından keşide edilen 11.12.2015/49319 yevmiye numaralı ihtarnamede ise 500.908, 82 TL hakediş alacağı ile 1.099.995,76 TL teminat alacağının 7 gün içerisinde ödenmesinin ihtar edildiği, davalının 16.12.2015 tarihli cevabi ihtarnamesinde “muaccel olmayan 1.099.995, 76 TL nakit teminatı dışında müvekkil şirketten alacağı 500.908,82 TL olmayıp, 389.924, 32 TL’dir. Muhatap firmanın kesin hakedişinden 1.059.934 TL müvekkil şirkete borçlu ” olduğunun, yine süresi dolduğunda tanzim edilecek KDV dahil 1.250.722,12 TL tutarlı fatura alacağı hesaba katıldığında davacıdan 860.079,76 TL alacaklı olduğunun belirtildiği, davacının birleşen dava dilekçesi ekinde sunduğu SGK tarafından düzenlenen 18.11.2016 tarihli belgede bu tarih itibariyle davacı Şev-Ay … Ltd. Şti’nin prim belgeleri nedeniyle borcunun bulunmadığının ve mahkemenin müzekkeresine cevaben düzenlenen 19.04.2017 tarihli yazıdan ise davacının işi bıraktığı 30.06.2015 tarihi itibariyle davalıya işçilik farkı prim borcu tahakkuk ettirilmediğinin bildirildiği, iş sahibi ile yapılan yazışmadan DSİ Genel Müdürlüğünün 31.12.2015 tarihli oluruyla işin tasfiye edildiği, tasfiye protokolünün taraflarca 28.03.2017 tarihinde imzalandığı, geçici kabulün yapılacağının bildirildiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda taraflar arasındaki sözleşmenin ortak mutabakat ile feshedilerek 30.06.2015 tarihi itibariyle sonuçlandırıldığı ve sözleşme kapsamında davacı hakedişlerinden toplam 1.099.995, 76 TL nakti teminat kesintisi yapıldığı çekişmesiz ve davacının birleşen davayı açarken SGK tarafından düzenlenmiş davacının prim borcu bulunmadığına dair belge sunduğu sabit olduğundan sözleşme feshedilmiş olmakla, eldeki dava ile kesin hesap çıkartılarak yeni uyuşmazlıklara mahal vermeksizin akdi ilişkinin tasfiyesi gerektiğinden mahkemece davacı tarafça sunulan belgenin ve SGK’den de sorularak teminat kesintisi iadesi talebinin değerlendirilmesi; yine sözleşmelerde birim fiyatlara akaryakıt bedelinin dahil olduğunun kararlaştırıldığı, davacının akaryakıtı kendisinin temin ettiğini savunarak belgeler sunduğu ve davalı tarafça davacı elemanlarına akaryakıt teslim edildiğine dair belgeler ibraz edildiği, sözleşme süresi içerisinde 01.03.2010-31.01.2014 döneminde davacıya ait iş makineleri ve kamyonların davalıya kiralandığı ve davacı tarafça davalının dayandığı akaryakıt teslimine ilişkin belgelerin kiralanan araçlara ilişkin olduğunun savunulduğu ile davalının sözleşmenin fesihinden sonra düzenlediği 2013, 2014 ve 2015 yıllarında verilen motorin bedeline ilişkin 25.11.2015 tarihli 1.248.362, 12 TL tutarlı faturayı davacının itirazı üzerine iptal ettiği gözetilerek davacının davalıya ait akaryakıtı kullanıp kullanmadığının değerlendirilmesi, sonucuna göre taraflarca açıkça dayanılmış olması halinde yemin teklif hakkı da değerlendirilerek bir karar vermek gerekirken eksik inceleme ve hatalı değerlendirmeyle, bilirkişi raporuna dayanıldığı belirtilmekle birlikte tarafların iddia ve savunmalarından hangisine değer verildiği de açıklanmaksızın dava ve birleşen davanın reddine dair verilen kararda dosya kapsamına uyarlık bulunmadığı…” gerekçesi ile mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Dosya mahkememiz esasına yeniden kaydedilerek, SGK’ya müzekkere yazılıp davacının prim borcunun bulunup bulunmadığı sorulmuş, alınan 21/10/2021 tarihli cevabi yazıda davacının 18/11/2016 tarihi itibariyle herhangi bir prim borcu bulunmadığı belirtilmiş, 15/12/2021 tarihli celsede dosya daha önce rapor düzenleyen bilirkişilere tevdii olunup, iddia, savunma, daha önceki raporlar ve istinaf mahkemesi kararı ile dosyaya sunulan deliller yeniden değerlendirilip, davacının davalıdan akaryakıt kullanıp kullanmadığı, tespit edilecek sonuca göre asıl ve birleşen davalara yönelik alacaklara ilişkin kesin hesabının çıkarılması için ek rapor alınmasına karar verilmiş, 10/03/2022 tarihli raporda asıl dava yönünden davacının hakedişlerinden 594.114,74 TL fazla tahsil ettiği, herhangi bir alacağının bulunmadığı, birleşen dava yönünden davacının tahakkuk etmiş SGK prim borcu bulunmadığı anlaşılmakla davalı yanın cari hesaplarının takas ve mahsubunu talep etmekle davacının 505.881,02 TL alacaklı olduğu belirtilmiş, davacı vekili … 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/498 esas sayılı dosyada alınan bilirkişi raporunu sunarak asıl ve birleşen dosya davalı vekili de herhangi bir belge sunmayarak bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazlarını içeren dilekçeler sunmuşlar, 08/06/2022 tarihli duruşmada ek rapor alınmasına karar verilmiş, dosya aynı bilirkişilere tevdii edilip alınan 12/09/2022 tarihli ek raporda yakıt faturaları toplamının 1.831.978,11 TL, davalı şirket tarafından davacı şirkete teslim edilen akaryakıt tutarının 1.057.933,00 TL olarak tespit edildiğini, belirlenen akaryakıt tutarının KDV hariç olduğu belirtilmiş, bu rapora karşı da taraf vekillerinin beyan ve itirazlarını içeren dilekçeler alınmıştır.
Taraflar arasında 01/01/2003 tarihinde imzalanan taşeronluk sözleşmesinin tasfiye edildiği belirtilerek asıl davada ödenmeyen iş bedelinin tahsili, birleşen davada ise hakedişlerden yapılan kesintinin iadesi istenmiştir. Bilirkişiden alınan rapor ve ek raporlara göre temin edildiği iddia olunan akaryakıt ile iade edilmeyen 18.675,57 TL emtia bedeli hariç örtüşen ticari kayıtlara göre davacının davalıdan iş bedeli olarak 482.493,83 TL alacaklı olduğu görülmektedir. Hem davacı defterleri incelenerek alınan 14/11/2017 tarihli rapor ile istinaf öncesi inşaat mühendisi ve mali müşavirden alınan 19/07/2018 tarihli rapor, aynı bilirkişilerden alınan ek raporlar ve istinaf kararı sonrası alınan raporların içeriğine göre asıl ve birleşen dosyanın davacısı Bafra Solsahil Sulama Projesi kapsamındaki işin taşeronluğunu üstlenmiş ve bu işi yapmıştır. Davacı, konut inşaat işi, iş makinaları kiraya verme işi ve ağırlıklı olarak da davalıya iş yaptığı defter kayıtlarında belirlenmiş, iş makinası kiraya verme işi ağırlıklı olarak 2015 yılının ikinci yarısından sonra yapılmıştır. Taraflarca imzalanan sözleşmenin başlangıcından fesih tarihine kadar 54 adet hakediş düzenlenmiş, 01/03/2010-31/01/2014 tarihleri arasında davacıya ait iş makinasının 192 gün çalıştığı, hiyap çalışmasının 12 gün olduğu, yine davacıya ait kamyonun 37 gün çalıştığı belirlenmiştir.
Asıl ve birleşen dosyanın davalısı tarafından 25/11/2015 tarihli 036548 nolu kesilen faturada 2013 yılından 466.765,00 TL, 2014 yılından 372.982,00 TL, 2015 yılından 218.187,00 TL olmak üzere 1.057.934,00 TL’lik KDV dahil 1.248.362,12 TL’lik kesilen fatura davacı tarafından kabul edilmeyerek iade edilmiş, davacı tarafından keşide edilen 09 Aralık 2015 tarihli ihtarname ile de bu faturanın iptal edildiği asıl ve birleşen davacısına bildirilmiştir. Davalı taraf, davacıya akaryakıt verdiğini, bunun tutarının da 1.057.934,00 TL olduğunu iddia etmiş ise de; davacı taraf bu iddiayı kabul etmemiş, delil olarak sunulan makbuzlardaki mazotların alınmadığını savunmuştur. Asıl ve birleşen dosyanın davalısı vekili, davacıya mazot verdiğini iddia ettiğine göre davalı bu savunmasını duraksamaya yer vermeyecek şekilde usulüne uygun yazılı delillerle ispat etmesi gerekir. Davalının sunduğu ve davacının çalışanlarının isim ve imzasını içeren belgelere dayanılarak davalının davacıya belirtilen miktar kadar mazot verdiğini kabul etmek mümkün değildir. Asıl ve birleşen dosyanın davalısı yemin deliline dayanmadığından mevcut delil durumu itibariyle davalının davacıya belirtilen miktar kadar mazot verdiği kabul edilmeyerek bilirkişiden alınan raporlar da gözönünde bulundurulup iade edilmeyen 18.675,57 TL emtia bedeli de davacı alacağı 482.493,83 TL’den düşümü ile bakiye davacı alacağı 463.818,26 TL’dir.
Davacı birleşen davada ise teminat kesintilerinin iadesini talep etmiş, 29/04/2021 tarihli istinaf mahkemesi kararı, istinaf mahkemesi kararından önceki bilirkişi raporları ve sonraki bilirkişi raporları gözönünde bulundurulduğunda davacının nakit kesinti teminatı 1.099.995,76 TL olup, davacı tarafça sunulan ilişiksiz belgesi ile SGK tarafından verilen son cevabi yazı gözönünde bulundurulduğunda birleşen dosya yönünden teminat kesintisinin iade şartları oluşmuştur. Söz konusu miktarın iş sahibi olan birleşen dosya davalısından tahsiline karar vermek gerekir.
Davacı tarafından Kartal 3. Noterliğince çekilen 11 Aralık 2015 tarihli ihtarnameye asıl ve birleşen dosyanın davalısı tarafından 16 Aralık 2015 tarihli verilen cevapta alacak iddiası reddedildiğinden asıl dosyanın davalısının bu tarihten itibaren temerrüde düştüğünün, birleşen davada ise nakit teminat kesintisinin iade şartlarının oluştuğu ve bu nedenle de iade edilmesi gerektiği yönünde birleşen dosyanın davacısı tarafından çekilen herhangi bir temerrüt ihtarnamesi olmadığından birleşen dosyada talep edilen teminat kesintisi iadesi tutarına dava tarihi olan 02/12/2016 tarihinden itibaren temerrüt faizi talep edilebilir.
Toplanan delillere göre, asıl ve birleşen dosyanın davacısı ile davalısı arasında sulama projesi yapım işi ile ilgili taşeronluk sözleşmesi imzalandığı, taşeron olan davacının yukarıda belirtildiği gibi bakiye iş bedelini davalıdan isteyebileceği, her ne kadar davalı alacak miktarından fazla davacıya mazot verildiğini, bunun düşümü halinde davacının alacağının olmadığını savunmuş ise de bu iddiasını usulüne uygun delillerle ispat edemediğinden değerlendirilemeyeceği, birleşen dosyada ise teminat kesintisinin iade şartlarının oluştuğu kanaatine varılmakla asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın ise kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1.-Asıl davanın kısmen kabulü ile taşeronluk sözleşmesinden kaynaklı 463.818,26 TL’nin 16/12/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine,
1.a)492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 31.683,43 TL nispi karar ve ilam harcı için peşin alınan 8.554,28 TL’nin mahsubu ile noksan olan 23.129,15 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
1.b)Davacı vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte bulunan AAÜT gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 67.479,03 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
1.c)Davalı vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte bulunan AAÜT gereğince reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 9.200,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
1.d)Davacı tarafından bu dosya için yatırılan 8.554,28 TL peşin harç ile 121,30 TL istinaf yoluna başvuru harcı toplamı 8.675,58 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Birleşen davanın kabulü ile 1.099.995,76 TL’nin dava tarihi olan 02/12/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline,
2.a)492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 75.140,71 TL nispi karar ve ilam harcı için peşin alınan 18.785,18 TL’nin mahsubu ile noksan olan 56.355,53 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
2.b)Davacı vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 135.999,66 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2.c)Davacı tarafından bu dosya için yatırılan 18.785,18 TL peşin harç ile 121,30 TL istinaf yoluna başvuru harcı toplamı 18.906,48‬ TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 1.600.904,58‬
3.-Davacı tarafından yapılan 29,20 TL başvuru harcı, 29,20 TL başvuru harcı ile asıl ve birleşen dosyalar için yapılan 6.621,18‬ TL posta/tebligat/bilirkişi gideri olmak üzere toplam 6.679,58 TL yargılama giderinden asıl ve birleşen davadaki kabul ve red oranına göre hesaplanan taktiren 6.184,98 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4.-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta içinde … Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere 12/10/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …