Emsal Mahkeme Kararı Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/258 E. 2022/100 K. 17.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/258 Esas – 2022/100
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/258 Esas
KARAR NO : 2022/100

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
DAVALI : …

DAVA : Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 25/04/2021
KARAR TARİHİ : 17/02/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 03/03/2022

Mahkememize açılan Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA:
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin tıbbi malzeme üreticisi olduğunu, bu malzemelerin üretiminde vantilatör fanları kullanıldığını, bu fanları tedarik etmek yurt dışından bir firma ile anlaştıklarını, bahse konu fanları yurt dışından taşınması için davalı taşıyıcıyla anlaştıklarını, yurt dışından göndericinin her kolide 12 adet fan olacak 8 adet koli şekilde teslime hazırladıklarını, gönderici bu kolileri eksiksiz bir şekilde teslim etmiş olmasına karşın varışta bir koli eksik olarak 7 adet teslim ettiğini, bu kayıp üzerine davalı taşıyıcıyla çeşitli yazışmalar yapıldığını, bu yazışmalardan elektronik yazışmalarda kolinin kendilerinin kaybettiğini kabul ettiğini, zararın karşılanması için Ankara 40. Noterliği vasıtası ile 24065 yevmiye numaralı 11.12.2020 tarihli ihtarname keşide ettiklerini, fanların her bir değerinin 250.- ila 350.- Euro civarında olduğunu, davalı taşıyıcının kaybolan koliden taşıması sırasında gerekli dikkat ve özveriyi yerine getirmediği için tam ve ağır kusurlu olarak zararı ve zararın meydana geldiği 03.07.2020 tarihinden itibaren işlemeye başlamış faizi ile birlikte talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle, taşınan malzemelere ait mal bedelini belirten bir ifadede bulunmadığını, sayıcıya yada üçüncü kişiye bu malzemeler ait bir ödeme yapıp yapmadığının belli olmadığını, davacının tazminat talebi, taşıma hizmeti karşılığı olan bedel ile bir denge olmadığı, bu kayıp malzeme karşılığı bir sorumluluk atfedilse dahi bu sorumluluk TTK 880 ve 881 maddelerinde yer alan sınırlı sorumluluk ilkesine tabi olduğunu, bu sorumluluk kapsamında ödenecek tazminatın net olamayan ağırlığının her biri KG için 8.33 Özel Çekme Hakkı ile sınırlı olduğunu, bu taşıma da kendilerinin sınırlı bir sorumluğundan bahsi mümkün olduğunu, kayıptan tam sorumlu olamadıklarını bu bakımdan davanın reddini talep etmektedir.

DELİLLER :
Tüm dosya kapsamı ve ön inceleme duruşmasında belirlenen uyuşmazlık konuları hakkında taşımacılık konusunda uzman bilirkişisinden alınan bilirkişi raporunda özetle,
Taraflarlar arasında kayıp eşya üzerine sürdürülen tartışmada, davalı taşıyıcının Montreal Sözleşmesi hükümleri kapsamında kayıp eşyadan sınırlı sorumlu olarak belli avantajlara sahip olduğu, buna göre 6.625 KG olan kayıp eşyanın 19 SDR (Özel Çekme Hakkı) ile sınırlanacağını 6.625 KG X 19 SDR = 125.875 SDR tazminata konu olacağını, bunun dava tarihi itibarıyla (25.04.2021) TCMB kuru üzerinden SDR/TRY 1 ÖZEL ÇEKME HAKKI (SDR) 2.7636 TL dir. 125.875 SDR X 2.7636 TL = 347.86.- TL olarak hesap edileceği sonucu çıktığı görüşünü bildirmiştir.
DELİL DEĞERLENDİRME VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Dava taraflar arasındaki taşımacılık sözleşmesinden kaynaklı olarak oluşan hasarın tazmin edilmesi talebinden ibarettir. Tüm dosya kapsamının incelenmesinde taraflar arasında taşımacılık sözleşmesi bulunduğu ve kargonun eksik teslim edildiği toplanan delillerden sabıttır.
Davalı taşıyıcının dosya içerisindeki e posta yazışma örneğinden malzemenin Türkiye’ye giriş yapmadığını kabul ettiği bu nedenle hasarın varlığını kabul etmiş sayılmaları gerekmiştir. Hava yolu ile yapılan tüm taşımaların tabi olduğu uluslararası bir sözleşme olan Montreal Sözleşmesi hükümlerine göre yükleme yerinde kargonun teslimi aşamasında taşıyıcılara gönderici tarafından kargonun mal bedeli olarak taşıyıcıya özel bir beyan bulunmadığını eğer bulunmuş ise bulunmuş ise bu talep ile ilgili bir teminat ödediğine dair bir belge bulunmadığı ve ana konşimento üzerinde mal bedelinin de beyan edilmediği görülmektedir. Bu durumda tazminata konu olacak miktar sözleme hükümlerinde belirtilen şekli ile ; “Kargo taşımacılığında, kontrol edilmiş kargonun taşıyıcının sorumluluğuna verildiği anda gönderen kargonun ulaşacağı yerde teslimi ile ilgili özel bir fayda beyanında bulunmadığı ve durumun gerektirmesi halinde ilave bir ödeme yapmadığı müddetçe, taşıyıcının kargonun tahrip olması, kaybolması ya da kargoya hasar gelmesi halinde her kilogram için sorumluluğu 17 Özel (revize 19 Özel Çekme Hakkı) Çekme Hakkı ile sınırlıdır. Diğer durumda, ödenecek toplamın, gönderenin varıştaki teslimatta sağlayacağı gerçek faydadan fazla olduğunu ispatlamadığı müddetçe, taşıyıcı beyan edilen toplamı aşmayan bir miktar ödemekle sorumlu olacaktır. (Montreal Sözleşmesi madde 22/3)”. Davacının talep ettiği 50 EURO nun mutlak bir tazminata konu olması için taşıyanın sorumluluk sınırlarını kaldıran “Bir çalışanın ya da acentenin bir fiil ya da ihmalinin gerçekleşmesi durumunda çalışan ya da temsilcinin istihdamları kapsamında hareket ettiklerinin de ispatlanması kaydıyla, eğer hasarın, taşıyıcının, bir çalışanının ya da temsilcisinin hasar vermek niyetiyle ya da hasarın muhtemelen oluşacağı bilinerek dikkatsizce yaptığı bir fiili veya ihmali neticesinde oluştuğu ispatlanırsa, bu maddenin 1. ve 2. paragraflarındaki koşullar geçerli olmayacaktır.” (Monreal Sözleşmesi Madde 22/5) Davacı ve davalı arasında yaşanan uyuşmazlıkta,taşıyıcının sorumluluğunu sınırlayan avantajlarını kaybetmesi başka bir deyişle hasardan tam sorumlu olması hali taşıyıcıların, onun bağlantılı olan ifa yardımcılarının veya acentesinin ‘bilerek kötü hareket’ sebebi ile hasara konu edilmesi ispatlanması durumunda kabulü mümkün görülmektedir. Ancak taşıyıcının bu somut olayda bilerek kötü hareketinin tespitine yönelik dosyada delil bulunmamaktadır. Taşınan malzemedeki hasarın varlığı konusunda tarafların itirazı olmadığına göre; Montreal Sözleşmesi hükümleriyle, taşıyıcının sorumluluğunun sınırlandığı kapsamında hasar konu olan malzemenin 6.625 KG olan kayıp eşyanın 19 SDR (Özel Çekme Hakkı) ile sınırlanacağı 6.625 KG X 19 SDR = 125.875 SDR tazminata konu olarak belirlenmesine yönelik son bilirkişi raporundaki tespitin dosya kapsamına uygun olduğu anlaşılmıştır. Hal böyleyken 4 Nolu Montreal ek protokolüe göre SDR’nin TL para birimine dönüşümü konusunda karar tarihine en yakın kurdan hesaplama yapılması gerekmekte olup karar tarihindeki kur olan 19.1132 TL üzerinden 125.875 SDR X 19.1132 TL = 2.405,87 TL’nin davalıdan sınırlı sorumluluk ilkesine göre talep edilebileceği davanın 50 EURO (499,00 TL) üzerinden açıldığı bu nedenle taleple bağlı kalınarak davanın kabulüne ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, dosyadaki kanıtlara göre;
1-Davanın kabulü ile 50,00 Euro’nun 03/07/2020 tarihinden itibaren fiili ödeme günündeki kur üzerinden TL olarak T.C. Merkez Bankası Euro ile açılmış bir yıllık mevduat hesabına uyguladığı en yüksek faiz oranı ile işleyecek faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 80,70 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile noksan olan 21,40 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davacı yararına hesaplanan 777,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, kendisini vekil ile temsil ettiren davacıya verilmesine,
4-Arabuluculuk aşamasında harcanan 1.320,00 TL giderin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafça yatırılan 59,30 TL başvurma harcı, 59,30 TL peşin harç olmak üzere toplamı 118,60 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 799,00 TL tebligat/posta/müzekkere masrafı ve bilirkişi ücreti yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, 6100 sayılı HMK 341/2 maddesi uyarınca kesin olmak üzere karar verildi. 17/02/2022

Katip …
¸E-İmzalıdır

Hakim …
¸E-İmzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.