Emsal Mahkeme Kararı Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/238 E. 2022/615 K. 22.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. …10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/238 Esas
KARAR NO : 2022/615

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … …

Av. …
DAVALI : … …

VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/04/2021
KARAR TARİHİ : 22/09/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 28/09/2022

Mahkememize açılan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA:
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 18.11.2019 tarihli “Yenifakılı İstasyon Binası … Projeleri İle Çevre Düzenlemesi Ve Mühendislik Projelerinin Hazırlanması Hizmetine İlişkin Sözleşme” imzalandığını, sözleşme konusu projenin tamamlanabilmesi için bir kısım proje ve raporların hazırlanması ile bir kısım hazırlanmış proje ve raporların kurula sunulması ve kurul onayları alınıncaya kadar ilgili mühendislerce gerekli tashihlerin yapılması ve bu sürecin yüklenici tarafından takibi gerektiğini, işin bedelinin KDV hariç 43.000,00 TL, teslim tarihinin 31.01.2020 olarak belirlendiğini, müvekkili şirket tarafından edimin ifası sırasında sözleşmeden önceki aşamalarda eksiklikler olduğunun fark edilmesi üzerine restitüsyon projesinin ve raporunun revize gerektirmesi ile mekanik ve elektrik projelerinin proje müellifi Gülderen Özafacan Zeğerek’in çalıştığı mühendislik bürolarına çizdirilmesi ve maliyet hesabı ihale dosyasının hazırlanması işinin de aynı şekilde çözülmüş olması nedeniyle 14.000,00 TL fark ücret ortaya çıktığını ve bu sebeple taraflar arasında 20.07.2020 tarihinde bir ek sözleşme imzalandığını, ek sözleşme ile sözleşme bedelinin KDV hariç 57.000,00 TL olarak revize edildiğini, bunun yanı sıra işveren firmanın 4. ve 5. Hakkedişi (toplam 48.802,50 TL) aldığında müvekkili şirkete bakiye 34.000,00 TL’yi hemen ödeneceğinin kararlaştırıldığını, müvekkili şirketin sözleşmelerde öngörülen tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, ancak yalnızca 20.000,00 TL avans ve 33.0000,00 TL ödeme aldıklarını, müvekkili şirket tarafından KDV dahil 67.260,00 TL tutarlı 06.10.2020 tarih ve GİB2020000000007 sayılı fatura düzenlendiğini ve KDV dahil bakiyenin 14.260,00 TL olduğuna ilişkin …2. Noterliği 30.10.2020 tarihli ve 22661 yevmiye numaralı ihtarnamenin davalıya 19.11.2020 tarihinde tebliğ edildiğini, ihtarnamenin sonuçsuz kalması ile alacağı tahsili için icra takibi başlatıldığını, davalı yanın icra takibine itirazında tamamlanan projelerin teslim edilmediğinin ifade edildiğini ancak müvekkili şirketin projeleri işverene teslim etme gibi bir yükümlülüğü bulunmadığını, tamamlanan projelerin …’ye, ilgili belediyeye ve kurula sunulup imzalatılarak kurul tarafından …’ye gönderildiğini, yine icra takibine itiraz dilekçesinde düzenlenen faturanın hatalı olduğu ve iade edilmiş olduğunun iddia edildiğini ancak iade edilen bir fatura bulunmadığını, faturada iddia edilen hatanın mahiyeti konusunda bir açıklama da bulunmadığını belirterek …16. İcra Müdürlüğü’nün 2021/2341 sayılı dosyasına vaki itirazın iptali ile takibin devamına alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, müvekkili ile davacı şirket arasında … 2. Bölge Müdürlüğüne ait “Yozgat Yenifakılı İstasyon Binası Rölöve, Restitusyon ve Restorasyon Projelerinin Hazırlanması İşi” kapsamında eksik işlerin tamamlanmasına yönelik sözleşme imzaladığını, davacının üzerine düşen yükümlülükleri tam olarak yerine getirmediğini ve açıkça kötü niyetle hareket ettiğini, alacağı bulunmadığını, tamamlandığı iddia edilen projelerin, kurul onayları ile birlikte tesliminin defalarca kez talep edilmesine karşın belgelerin müvekkiline teslim edilmediğini, davacının yükümlülükleri bu teslim ile sona ereceğinden alacak hakkı bulunmadığını, 20.11.2020 tarihli ihtarname ile anlaşma sağlanan proje işinin tüm safhalarına ilişkin onaylı projelerin ve ilgili kurumlardan onay tüm belgelerin müvekkiline teslimi ile ilgili faturada yazıları ile diğer gerekli düzeltmelerin yapılması ve yapılan restitüsyon projesinin onay makamından alınacak yazı ile ispat edilmesi istenilmesine rağmen bu hususların yerine getirilmediğini, dava dilekçesinde böyle bir yükümlülüğün olmadığı ileri sürülmüşse de imzalanan sözleşmede kurullarda onay aşamaları dahil tüm süreci takibinin davacının yükümlülüğünde olduğunu, zira müvekkilinin de bu onayın ardından ancak hak edişini alabileceğini, ifanın hakkı düşüren bir olay olması nedeni ile kural olarak borçlu tarafından ispat edilmesi gerektiğini, alacaklının temerrüdünün ise kendisine gereği gibi arz edilen ifayı haklı bir neden olmaksızın kabul etmemesi veya ifanın gerçekleşmesi için kendi üzerine düşen çalışmaları yapmaması olduğunu, bu anlamda davacının iddiasının aksine sözleşmede ayrıca bir madde olmasına gerek dahi olmaksızın işi tamamladığı ve üzerine düşen edimleri ifa ettiğine ilişkin ispat yükünün davacıda olduğunu, anlaşma sağlanan işin tamamlanmasını ortaya koyan kurul onay kararlarını müvekkiline sunmasının zorunlu olduğunu, davacının alacak hakkı bulunmamasına ilişkin bir diğer hususun da daha önce tamamlanmış olan projelerin tekrarlanarak müvekkilini zarara uğratmış olma ihtimali olduğunu, sözleşmenin müvekkilinin asıl işverenden aldığı bu işe ilişkin rölöve ve restitüsyon aşamalarının aslında İstanbul merkezli bir başka firma vasıtasıyla tamamlandığını, sadece eksik kalan işler için davacı firma ile anlaşıldığını, daha önce gerçekleşen bu çalışmalara istinaden, “rölöve- detay paftasının, restitüsyon projesinin ve sanat tarihi, restitüsyon, yapı malzeme analiz raporlarının uygun olduğuna” dair 15.08.2018 tarih ve 3410 sayılı, Kayseri KTVKBK kararını sunduklarını, ancak davacı tarafça tamamlanmış bu aşamaların tekrar yapılması gerektiği ifade edilerek ek ücret çıkarıldığını, aslında yapımı tamamlarmış restitüsyon vd. işler tekrarlanarak ilgili Kurul’dan tekrar onay alındığını, davacının müvekkiline karşı yükümlülüğünü yerine getirmeyerek, defalarca istenilmesine rağmen tamamlanan proje ve eklerinin ilgili kurullardan onaylı suretlerini müvekkiline bir türlü teslim etmediğini, müvekkilinin de bazı işlemlerin gereksiz yere tekrarlandığı ve davacının haksız kazanç elde ettiği hususunu fark ettiğini, ticari işlerde anapara faiz oranı hususunda taraflar arasında bir anlaşma yoksa kanuni faiz oranı uygulandığını, somut olayda da taraflar arasında bu hususta bir anlaşma bulunmadığını, ayrıca müvekkili tarafından süresi içerisinde ihtarnameye cevap verildiğini, itirazların dile getirildiğini, cevabi ihtarnamenin davacının mersis adresine gönderilmiş olsa da iade edildiğinin anlaşılması üzerine dava dilekçesinde de yer alan adrese tekrar noterlik kanalı ile gönderildiğini, müvekkilinin temerrüde düşürülmediği ve davacının takip öncesine ilişkin faiz talep hakkı bulunmadığını, müvekkilinin cevabi ihtarnamesinde de yer verildiği üzere, davacının ihtarname ile gönderdiği faturanın hatalı olduğunu, müvekkilinin mükerrer KDV ödemesine ve zarara uğramasına sebep olacak nitelik arz ettiğini, KDV Kanunu ve bu kanuna dayanarak çıkarılan Tebliğ ve ilgili diğer mevzuat uyarınca davacı tarafından 9/10 KDV tevkifat uygulaması yapılmak zorunda olduğunu, faturanın bu hususa uygun olarak düzenlenmesi gerektiğini belirterek davanın reddi ile 9620 oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesini dilemiştir.

DELİLLER :
…16. İcra Dairesinin 2021/2341 sayılı dosyası uyaptan getirtilmiş, incelenmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve ön inceleme duruşmasında belirlenen uyuşmazlık konuları hakkında bilirkişi heyetinden alınan sona bilirkişi raporunda özetle,
Taraflar arasında akdedilen 18.11.2019 tarihli Sözleşme ve 20.07.2020 tarihli Ek sözleşme uyarınca davacının üstlendiği tüm edimlerini ifa ettiği, proje ve çizimleri onaylattığı, yanlar arasındaki sözleşme ve ek sözleşme de proje ve çizimlerin davacı tarafından davalı iş sahibine teslim edileceğine dair bir düzenlemeye yer verilmediği, davacının sözleşme gereğince gerekli olmamasına rağmen tekrar eden nitelikte işlem yaptığına dosya kapsamında rastlanılmadığı, davacının ticari kayıt ve defterlerine göre takip tarihi itibari ile faturadan kaynaklı bakiye alacak tutarı 14.260,00 TL olarak tespit edilmekle asıl alacağa ilişkin davalının takibe itirazının haksız olduğunun mahkemenin takdirinde olduğu,
Davacının söz konusu alacağına ilişkin olarak davalıya …2.Noterliği kanalı ile gönderdiği 30.10.2020 tarih 22661 yevmiye no’lu ihtarname ile 24.11.2020 tarihi itibari ile temerrüde düşürdüğü, bu tarihten takip tarihine kadar işlemiş faiz tutarı 519,99 TL olarak hesaplanmakla bu tutar bakımından davalının işlemiş faizin 519,99 TL’lik kısmına yönelik itirazının haksız, 5,45 TL’lik kısmına ilişkin itirazının haklı olduğunun mahkemenin takdirinde olduğu,
Mahkemece icra inkar tazminatına hükmedilmesi halinde icra inkar tazminat tutarı 2.955,99 TL olarak hesaplanacağı görüş ve kanaatini bildirmişlerdir.
İtirazlar üzerine aynı bilirkişi heyetinden alınan ek raporda özetle, kök raporda bir değişiklik olmadığı hususunu bildirmişlerdir.
DELİL DEĞERLENDİRME VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Dava faturadan kaynaklı alacağın tahsili istemiyle başlatılan takibe yapılan itirazın iptali isteminden ibarettir.
Taraflar arasında Yenifakılı İstasyon Binası RRR Projeleri ile çevre düzenlemesi ve mühendislik projelerinin hazırlanması hizmetine ilişkin 18.11.2019 tarihli Sözleşme ve 20.07.2020 tarihli ek sözleşme imzalandığı hususunda uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık, takip talebine dayanak olan fatura bakiyesi bedelince davacı şirketin davalı şirketten takip talebinde belirtilen miktarda alacağının bulunup bulunmadığı, takip tarihi itibariyle muaccel olup olmadığı ve takip talebinde belirtilen miktarda faize hükmedilip edilemeyeceği, davacının sözleşme gereğince gerekli olmamasına rağmen tekrar eden işlemler yapıp bedelini talep edip etmediği, sözleşme gereği edimini tam olarak ifa edip etmediği, sözleşme gereği hazırlanan projeyi davalıya da teslim yükümlülüğünün olup olmadığı hususlarında toplanmıştır.
Mahkememizce tüm dosya kapsamı incelenmiş bilirkişi raporu alınmıştır. Taraflar arasındaki 18.11.2019 tarihli Sözleşmede davacının Yenifakılı istasyon binasının
rölöve çizimleri, sanat tarihi raporu, malzeme analiz raporu ile restitüsyon projesinin
tamamlanabilmesi için bir kısım proje ve raporların hazırlanması ile bir kısım hazırlanmış
proje ve raporların kurula sunulması ve kurul onayları alınıncaya kadar ilgili mühendislerce
gerekli tashihlerin yapılması ve bu sürecin yüklenici tarafından takibi gerektiği belirtilerek
hangi proje ve raporların hazırlanması gerektiği ile hangi projelerin tashih edileceğine
detaylıca yer verilmiştir. Ek Sözleşme ile de davacı tarafından yapılması gereken işlere
“Restitüsyon Projesinin ve Raporunun revize edilmesi ile Mekanik ve Elektrik Projelerinin
Çizilmesi” işinin de eklendiği görülmüştür.
Kayseri Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun 4405 no’lu 31.01.2020 tarihli kararında
“…Yenifakılı İstasyon Binası’na yönelik hazırlanan revize restitüsyon projesi ve raporunun uygun olduğuna,
rölöve raporu, malzeme analiz paftası ile hasar analiz paftasının ölçü, çizim ve gösterim hatalarından dolayı
uygun olmadığına, restorasyon projesi ve restorasyon detay projesinin restorasyon raporu ve müdahale projesi
ile birlikte değerlendirilebileceğine karar verildi.” denilmiştir.
Kayseri Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun 4519 no’lu 12.06.2020 tarihli kararında
“…Yenifakılı İstasyon Binası’na yönelik hazırlanan statik güçlendirme projesi ile statik raporunun uygun
olduğuna, restorasyon raporunun taşınmaza yönelik restorasyon projesi ile birlikte değerlendirilmesi
gerektiğine, restorasyon projesinin onaylı statik rapor ve proje doğrultusunda hazırlanmasına karar verildi.”
denilmiştir.
Kayseri Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun 4578 no’lu 26.06.2020 tarihli kararında
“…Yenifakılı İstasyon Binası’na yönelik hazırlanan ve ilgili belediyesince uygun bulunan rölöve raporu, malzeme
analiz paftası, hasar analiz paftası, restorasyon raporu, restorasyon projesi ile restorasyon müdahale
projesinin üzerindeki düzeltmelere uygun olduğuna, restorasyon detay projesinin uygun olduğuna,
uygulamaların proje müellifi ve ilgili idare sorumluluğunda ilgili belediye denetiminde yapılmasına, uygulama
sonrasına ait bilgi belge ve fotoğrafların Koruma Bölge Müdürlüğü’ne iletilmesine karar verildi.” denilmiştir.
Kayseri Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun 4626 no’lu 24.07.2020 tarihli kararında
“…Yenifakılı İstasyon Binası’na yönelik hazırlanan elektrik, mekanik, sıhhi tesisat proje ve raporlarının uygun
olduğuna, uygulamaların proje müellifleri ve mülkiyet sahibi sorumluluğunda, ilgili belediye denetiminde
yapılmasına uygulama sonrasına ait bilgi belge ve fotoğrafların Koruma Bölge Müdürlüğü’ne iletilmesine karar
verildi.” denilmiştir.
Tüm bunlara göre taraflar arasında akdedilen 18.11.2019 tarihli “Sözleşme” ve 20.07.2020 tarihli “Ek
Sözleşme” ile davacı tarafından yeri getirilmesi üstlenilen işler ile davalı tarafından cevap
dilekçesi ekinde sunulan Kayseri KTVKBK’nın 15.08.2018 tarih ve 3410 sayılı kararı ile uygun
olduğuna karar verilen işler kıyaslandığında; söz konusu “rölöve-detay paftasının, restitüsyon
projesinin ve sanat tarihi, restitüsyon, yapı malzeme analiz raporlarının uygun olduğuna” dair
kararın 15.08.2018 tarihli olduğu sözleşmenin 18.11.2019 tarihinde, ek sözleşmenin ise
20.07.2020 tarihinde akdedildiği görülmekle davalı iş sahibinin uygunluğu karara bağlanan
bir işe ilişkin davacı yüklenici ile karar tarihinden sonra sözleşme akdedilmesinin hayatın
olağan akışına aykırı olduğu bilirkişi raporu ile de tespit edilmiş ise de davalının tacir olduğu ve basiretli bir tacir olarak imzalandığını inkar etmediği sözleşmelerden sorumluluğunun doğduğunun kabulü gerekir. Zira yapılan incelemede davalının edimleri ifa ettiği de sabittir.
Davalı sözleşme gereği bazı işlemlerin gereksiz tekrarlandığı iddiasına dayanmış olup dosya kapsamında alınan bilirkişi raporlarında gereksiz tekrarlanmış işin tespit edilemediği görülmüştür. Öte yandan davalı yan işin sözleşme gereği tamamlandığına ilişkin bildirimin yapılmadığı bu nedenle teslimin gerçekleştiğinin kabul edilemeyeceğini iddia etmiştir. Dosya kapsamından davacının edimini ifa ettiği kayıtlardan anlaşılmıştır. Sözleşme gereği davacıya işin tesliminin bildirim usulüne ilişkin özel bir düzenleme bulunmamakla davalının bu iddiasına da itibar edilmemiştir. Davaya konu fatura davacı defterlerinde kayıtlı ise de davalı defterlerinde kayıtlı değildir. Davalı yan davacının ihtarname ile gönderdiği faturanın hatalı olduğunu, müvekkilinin mükerrer KDV ödemesine
ve zarara uğramasına sebep olacak nitelik arz ettiğini, KDV Kanunu ve bu kanuna
dayanarak çıkarılan Tebliğ ve ilgili diğer mevzuat uyarınca davacı tarafından 9/10 KDV
tevkifat uygulaması yapılması ve faturanın buna uygun olarak düzenlenmesi gerekirken
mevzuata aykırı fatura düzenlediğini iddia etmiş olup , faturada 9/10 KDV tevkifat uygulaması yapılması gerekmekte ise de fatura bedeli üzerinde yer alan KDV
tutarının ise 1/10’luk kısmının faturayı kesene 9/10’luk kısmının ise faturayı kesen adına
faturayı alan tarafından vergi dairesine ödeneceği ilgili mevzuatımızda hükme bağlanmıştır.
Buna göre davalının fatura bedelini öderken tevkifat kısmını keserek davacı adına vergi
dairesine ödeyebilir. Somut olayda KDV’deki 9/10’luk tevkifatın yükümlüsü davacı,
sorumlusu ise davalıdır. Davacı faturayı tevkifat kesintisini göstermeksizin kesmiş ve
defterine kaydetmiştir. Davalı ise faturayı kabul etmemiştir. Bu sebeple fatura üzerinden
tahakkuk eden KDV tutarının tamamı davacının üzerinde kalmış olup uyuşmazlığın esasını etkilememektedir.
Tüm bu nedenlerle davanın kısmen kabulüne ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmiş olup davacının 5,45 TL’lik kısmına yönelik itiraz yönünden ise takipte haksız olduğu görülerek fazlaya ilişkin bu istem yönünden talebin reddi gerekmiştir. Alacak faturaya dayalı olup likit kabul edildiğinden icra inkar tazminatı talebi de kabul edilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, dosyadaki kanıtlara göre;
1-Davanın kısmen kabulü ile …16. İcra Dairesinin 2021/2341 sayılı dosyasına yapılan itirazın 14.260,00 TL asıl alacak, 519,99 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 14.779,99 TL yönünden iptaline, takibin bu bedel üzerinden kaldığı yerden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen %20 icra inkar tazminatı olan 2.955,99 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 1.009,62 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 178,57 TL harcın mahsubu ile noksan olan 831,05 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, kabul miktarına göre davacı yararına hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, kendisini vekil ile temsil ettiren davacıya verilmesine,
5-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, red miktarına göre davalı yararına hesaplanan 5,45 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, kendisini vekil ile temsil ettiren davalıya verilmesine,
6-Arabuluculuk aşamasında harcanan 1.320,00 TL giderin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
7-Davacı tarafça yatırılan 59,30 TL başvurma harcı, 178,57 TL peşin harç olmak üzere toplamı 237,87 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
8-Davacı tarafından yapılan 3.066,00 TL tebligat/posta/müzekkere masrafı ve bilirkişi ücreti yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde …Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/09/2022

Katip … Hakim …
¸E-İmzalıdır ¸E-İmzalıdır *