Emsal Mahkeme Kararı Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/235 E. 2022/329 K. 10.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/235 Esas – 2022/329

T.C.

10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/235 Esas
KARAR NO : 2022/329

HAKİM :…
KATİP ….

DAVACI :….
DAVALI :…
DAVA : Rücuen Tazminat davası
DAVA TARİHİ : 14/04/2021
KARAR TARİHİ : 10/05/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 01/06/2022

Mahkememize açılan Rücuen tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA:
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle, müvekkili şirketçe dava dışı sigortalıya ait … plakalı araç için 05/03/2020-10/10/2020 tarihleri arasını kapsayan kasko sigorta poliçesi tanzim edildiğini, 04/04/2020 tarihinde … plakalı çekici ve buna bağlı … plakalı römorkun ESM bulvarı Akyüz tır garajı içerisinde park halinde iken kendiliğinden hareket ederek park halinde olan … plakalı sigortalı araca çarpması ile trafik kazası meydana geldi; müvekkili şirketçe sigortalı araç üzerinde ekspertiz incelemesi yaptırıldığını, toplam 35.568,92 TL’nin 27/05/2020 tarihinde ödendiğini, davalıya ait … plakalı aracın sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde % 100 kusurlu olduğunu, poliçe şartları ve özellikle Türk Ticaret Kanununun 1472. maddesi uyarınca müvekkili şirketin ödediği tazminattan dolayı sigortalısına halef olarak bu hasara sebep olan kişiye ve zarardan kanunen sorumlu bulunanlara rücu etmek hakkına haiz olduğunu, arabuluculuk görüşmelerinde anlaşma sağlamadığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 35.568,92 TL’nin ödeme tarihi olan 27/05/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle, müvekkilinin diğer davalı şirketin sigortalı aracının sürücüsü olduğunu, sigortalı işçi statüsünde olduğunu, dosyada davacı sigorta şirketinin rücu hakkının diğer davalı şirkette olduğunu, müvekkilinin şahıs olduğunu, söz konusu aracın sürücüsü olduğunu, sigorta şirketinin araç sürücüsüne, sigorta poliçesine taraf olamayan müvekkile rücu hakkının bulunmadığını, bu sebeplerle sigortacının rücu davasını sigorta sözleşmesinin tarafı olmayan aracın sürücüsüne, bu kişi sigortacının kendi âkidi, sigorta ettiren olmadığından yöneltemeyeceğini, söz konusu olayda müvekkilinin herhangi bir kusurunun bulunmadığını, davacı dilekçesinde her ne kadar araç sürücüsü müvekkilinin %100 kusurlu olduğunu iddia etmiş ise de, müvekkilinin sürücüsü olduğu araç için hayatın olağan akışındaki gerekli sorumluluklarını yerine getirdiğini, aracı doğru park ettiğini ve el frenini çektiğini, araç sürücüsü olarak yapabileceği maksimum özeni gösterdiğini, akabinde aracın kendiliğinden ve çok sonra hareket ederek zarara sebebiyet verdiğini, müvekkilinin sadece sürücü olduğunu, aracın var ise kusurunun olmasındaki sorumluluğun müvekkiline değil araç sahibinde olduğunu, buna ilişkin olarak diğer davalı şirketin 30/06/2020 tarihinde müvekkiline kusurunun bulunmadığı ve bulunmayacağına ilişkin ekteki ibranameyi düzenlediğini, ayrıca sigorta poliçesinde de buna ilişkin bir yükümlülüğün müvekkili açısından yer almadığını, kaldı ki, dava dilekçesinde iddia edilen %100 kusura ilişkin herhangi bir kayıt, belge bulunmadığını, trafik tutanaklarında da el freninin çekili olduğunun zaten belli olduğunu, dolayısıyla davacı yanın bu farazi iddiayı iş bu davada ileri sürmesinin müvekkilinin meydana gelen zararının oluşumuna sebebiyet verecek doğrudan veya dolaylı bir kusur ya da eylemleri olmadığından mesnetsiz olduğunu, bir alacağın ve kusurun kabulü anlamına gelmemek kaydı ile davacı şirketten, meydana gelen hasar için 18.090,24 TL talep edilmişken iş bu davada 35.568,92 TL talep edilmesinin taraflarınca anlaşılamadığını, davacı tarafından diğer davalı şirkete gönderilen 10/06/2020 tarihli yazıda açıkça “işbu hasar sebebi ile … sigorta A.Ş. Tarafından sigortalıya 18.090,24 TL tazminat ödenmiştir” denilmekle, davanın değerinin arttırılmasının hukuki hiçbir dayanağının bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER :
Dava konusu araca ait hasar ve poliçe dosyası ilgili sigorta şirketinden istenilerek dosyaya kazandırılmıştır.
Tüm dosya kapsamı ve ön inceleme duruşmasında belirlenen uyuşmazlık konuları hakkında makine mühendisi bilirkişiden alınan bilirkişi raporunda özetle,
Kusur Yönünden; … plakalı çekici ve bağlı bulunan … plakalı yarı römork sürücüsü davalı …’nın değerlendirme bölümünde açıklanan nedenlerden ötürü 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 47/d ve 84/k maddeleri ile Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 118. maddesini ihlal etmesi nedeniyle olayda % 100 (Yüzde Yüz) oranında kusurlu olduğunu, davacı yana sigortalı … plakalı araç ile diğer … ve … plakalı araçlar garajda nizami şekilde park halinde olduğundan dolayı sürücülerinin olayda kusursuz olduklarını, olaya neden olan davalı sürücü …’nın sevk ve idaresindeki … plakalı araç diğer davalı … Lojistik Denizcilik Enerji Sanayi ve Tic. Ltd. Şti. adına kayıtlı olduğundan dolayı davalıların 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 85/1 maddesi uyarınca kusur oranında meydana gelen zararından müştereken ve müteselsilen sorumluluklarının bulunabileceğinin değerlendirildiğini,
Tazminat Yönünden; davacıya kasko sigortalı … plakalı araçta meydana gelen hasarın olay tarihi 04/04/2020 tarihi itibarıyla 45.718,92 TL olduğunu, hasarın 9.550,00 TL kısmının sigorta tahsili yapılmasıyla rücu edilebilecek miktarın 35.568,92 TL olacağı, ödemenin 26/06/2020 tarihinde yapıldığının anlaşıldığı yönünde görüş ve kanaatini bildirmiştir.
DELİL DEĞERLENDİRME VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Dava kasko sigorta şirketinin kasko sigortası gereğince sigortalısına yaptığı ödemenin araç sürücüsü ve araç işleteninden rücuen tahsili için açılan tazminat davasıdır.
Uyuşmazlık Kasko sigorta şirketinin sigortalısına yaptığı ödemenin yerinde olup olmadığı, davacının araç sürücüsü ve işletene rücu hakkının olup olmadığı ve miktarı konusunda oluşmaktadır.
Dosya kapsamında makine mühendisi kusur bilirkişisinden rapor alınmış olup bilirkişi raporunda özetle; davacı yana sigortalı olan araç ile diğer araçların karıştığı kazada davalı sürücü …’nın sevk ve idaresindeki çekici ve buna bağlı olan römorkun tamamen kusurlu olduğu anlaşılmıştır. Yine rücu edilecek miktar 35.568,92 TL olarak tespit edilmiştir.
Meydana gelen zararın sigorta kasko poliçesi süresi içerisinde ve teminat kapsamında olduğu anlaşılmış ve yine sigorta şirketi tarafından onarımı yapan servise 45.118,92 TL ödeme yapıldığı, 45.118,92 TL hasarın 9.550,00 TL sigorta tahsili olarak tenzil edilerek rücu edilecek miktarın 35.568,92 TL olduğu, belirlenen miktarın yerinde olduğu belirlenmiştir.
TTK 1472 maddesi gereği sigortacı sigortalısının halefi olmakla, kazada %100 kusurlu olan 2918 yasa gereğince meydana gelen zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olan araç işleten ve araç sürücüsüne karşı rücu hakkı bulunmaktadır. Belirtilen nedenlerle dosya kapsamında alınan bilirkişi raporu denetime elverişli bulunmakla hükme esas alınmıştır ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, dosyadaki kanıtlara göre;
1-Davanın KABULÜNE, 35.568,92 TL’nin ödeme tarihi olan 26/06/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 2.429,71 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 607,43 TL harcın mahsubu ile noksan olan 1.822,28 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davacı yararına hesaplanan 5.335,34 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak, kendisini vekil ile temsil ettiren davacıya verilmesine,
3-Arabuluculuk aşamasında harcanan 1.320,00 TL giderin davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 59,30 TL başvurma harcı, 607,43 TL peşin harç olmak üzere toplamı 666,73 TL’nin davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 700,10 TL tebligat/posta/müzekkere masrafı ve bilirkişi ücreti yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde … Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/05/2022

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.

*Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.