Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/221
KARAR NO : 2022/462
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … ….
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/04/2021
KARAR TARİHİ : 20/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 20/07/2022
Mahkememize açılan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA:
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle, müvekkili şirketin ….nin neredeyse her bölgesine sağlık malzemeleri temin ettiğini, davalı tacirin, müvekkili şirket ile uzun zamandır cari hesap üzerinden çalışmakta olduğunu, bu süre içerisinde birçok kez sağlık malzemesi satın aldığını ve gereken bedeli müvekkili şirkete ödediğini, borçlu şahıs ile müvekkili arasında geçmişten gelen bir ticari ilişki bulunduğunu, bu ticari ilişkiye bağlı olarak müvekkilinin, davalı yana yine mal satışı gerçekleştirdiğini ve karşılığında 25.02.2020 tarihli….numaralı 98.294,00 – TL bedelli faturayı davalı tarafa mal alım karşılığı kestiğini ve müvekkili şirketin defter kayıtlarına işlendiğini, fakat davalı tarafından uzun bir zaman geçmesine rağmen müvekkili şirkete hiç bir ödeme yapılmadığını, Akabinde bu dosya kapsamında davalı hakkında …E. sayılı dosyası ile faturaya dayalı ilamsız icra takibi başlatıldığını ve davalı/borçluya bizzat tebligat yapıldığını, takip henüz kesinleşmeden davalının icra dosyasına itirazda bulunduğunu ilk etapta alacaklı müvekkili ile herhangi bir ticari ilişkisi olmadığından bahisle söz konusu borca, işlemiş faizlerine ve tüm ferilerine itiraz ettiğini, davalının müvekkili şirketten sipariş geçtiğini, bu siparişten belirtilen tüm malların davalı tarafa teslim edildiğini, buna bağlı olarak davalı tarafa gönderilen sipariş karşılığında fatura kesildiğini ve fatura bedelinin müvekkili şirkete ödenmediğini, malların teslim alındığını ve fatura teslim edilmesine rağmen hiç bir ödeme yapılmamakla birlikte basiretli bir tacirin kanuni süreler içerisinde gerçekleştirmesi gereken iade faturası işleminin de davalı tarafından kesilmediğini, davalı tarafın müvekkili şirkete sipariş geçtiği mesajların ve malların teslim alındıktan sonraki konuşmaların dilekçe ekinde mahkemeye sunulacağını, takibe konu söz konusu fatura dahil bugüne kadar taraflar arasında gerçekleştirilen tüm işlemlerin müvekkili şirketin noterden tasdikli defterine işlendiğini, mahkeme tarafından defterlerin incelenmesi sonucu cari hesaplarda davalı yanın müvekkili şirkete borçlu olduğunun netlik kazanacağını, davaya konu olan 98.294,00 – TL alacak için taleplerinin borçlu tarafından karşılıksız bırakıldığını ve uzayan süreçten sonra kalan toplam zararları için başvurdukları icra kanalında bu kez haksız ve kötü niyetli olarak alacağa inkar ve takibe itiraz yoluna başvurulduğunu, davalı borçlunun itirazının, hakikat hale uygun olmadığı gibi haklı ve yerinde de olmadığını, itiraz dilekçesinde özetle, takip alacaklısına herhangi bir borcun bulunmadığını iddia etmiş ise de davalının bu. iddialarının dinlenebilirliğinin kalmadığını, durumun olay tutanakları, firma yetkililerinin bir araya gelerek oluşturdukları evraklar, sipariş mesajları, sipariş sonrası mesajlaşmalar ve irsaliye faturaları ile apaçık ortada olduğunu, davalı tarafından yapılan teslimatların, tarafların yazışmalarının, şirket personel ve yetkililerince imzalanan tutanakların bir nevi borcu kabul niteliğinde olduğunu, tarafların ticari defterleri ve ilgili deliller incelendiğinde söz konusu malların ve alacağın akıbetinin ortaya çıkacağını, ayrıca davalı/borçlunun bugüne kadar müvekkili şirketle herhangi bir ticari ilişkisinin olmadığına ilişkin iddialarının tarafların ticari defterleri incelendiği taktirde boşa çıkacak olup taraflar arasında bugüne kadar bir çok mal alış verişi yapıldığının ve hesaplar arasında da para akışlarının mevcut olduğunun görüleceğini, belirtmeye çalışılan nedenlerle; davacı müvekkili şirkete olan borcu nedeni ile hakkında başlatılan icra takibine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz eden davalı borçlunun itirazının iptaline ve icra takibinin devamına, borca haksız ve kötü niyetli olarak itiraz eden davalı/borçlu şirketin 9620’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkum edilmesine, borçlunun mal kaçırma tehlikesinin bulunması, ileride zor ve telafisi güç zararların ortaya çıkma ihtimaline binaen mümkünse teminatsız değil ise uygun bir teminat ile borçlunun borca yeter mal varlıkları üzerine ihtiyat-i haciz şerhi konulmasına, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davalı/borçluya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, müvekkili … ile davacı firmanın, davacı tarafın belirttiği gibi geçmişten gelen bir ticari ilişkiye sahip olduğunu, ancak davacı firmanın bahsettiği şekilde davacı ile müvekkili arasında davaya konu mal satışının hiçbir şekilde gerçekleşmediğini ve müvekkili …’a bahsi geçen ürünlerin hiçbir şekilde teslim edilmediğini, davacı firmanın müvekkili davalı ile hiçbir şekilde davaya konu ticareti yapmadığı halde müvekkili aleyhine Ankara 9.İcra Müdürlüğü kanalı ile icra takibi başlattığını, müvekkilinin de haksız başlatılan icra takibine BORÇ VE YETKİ yönünden itiraz ettiğini, borçlunun yerleşim yerinin İzmir olduğunu ve İzmir İcra Dairelerinde takip açılması gerekirken ….Daireleri kanalı ile haksız icra takibi başlatıldığını, davacı tarafın iddia ettiği konuşmaların müvekkili davalıya ait olmadığı gibi davacı firma tarafından müvekkili davalıya malın teslim edildiğine dair herhangi bir irsaliye teslim faturası da kesilmediğini, eğer davacı tarafın iddialarını destekleyecek, müvekkiline davaya konu malların teslim edildiğini ispatlayacak bir irsaliye faturaları var ise sunmalarını talep ettiklerini, yukarıda izah etmeye çalışılan sebeplerden ötürü müvekkili aleyhine açılan icra takibinin itirazının kabulüne karar verilmesini ve akabinde açılan itirazın iptali davasının reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin alacaklı olduğunu iddia eden davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, fatura ve cari hesap alacağına dayanılarak yapılan icra takibine davalı tarafça itiraz edilmesi üzerine açılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacı ile davalı arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı takip tarihi itibariyle davacının davalıdan takibe konu miktarda alacağının olup olmadığına, alacağı var ise muaccel olup olmadığına, işlemiş faiz alacağının doğup doğmadığı, davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilip edilemeyeceği hususlarına ilişkindir.
Dosyamız arasına alınan …. E. Sayılı dosyasında özetle; davacı alacaklının davalı borçluya karşı 98.294,00 TL tutarındaki fatura alacağı ile 9.064,59 TL işlemiş faizi olmak üzere toplam 107.358,59 TL tutarındaki alacağa ilişkin ilamsız takip başlattığı, Davalı yan vekilinin 11/03/2021 tarihli itiraz dilekçesi ile borca, ferileri ve faize itirazı üzerine takibin durduğu görülmüştür.
Tarafların…. Kayıtları İlgili Vergi Dairelerinden Celp Edilerek Dosyamız Arasına Alınmıştır.
Davalının Tacir Olup Olmadığının Tespiti İçin İlgili Vergi Dairesi Ve Ticaret Sicil Müdürlüğüne Yazılan Müzekkere Cevapları Dosya Arasına Alınmış Davalının Tacir Olduğu Tespit Edilmiştir.
Davalı tarafa defter ve kayıtlarını sunmak ve inceleme esas bulunduğu yeri bildirmek üzere 2 haftalık kesin süre verilmiş, kesin süre içinde sunulmaz veya incelemeye esas bulunduğu yer bildirilmez ise defter sunmakta vazgeçmiş sayılacaklarının ve dosya kapsamı ile hüküm kurulacağının 7251 sayılı yasa ile değişik HMK’nın 222/3 maddesi uyarınca kesin süre de taraflardan birinin ticari defter ve kayıtlarının ibraz etmeyerek bu kayıt ve defterlerin bulunduğu iletişim adres ve bilgilerini mahkemeye bildirmemesi durumunda diğer tarafın ticari defter ve kayıtları içeriğinin kabul edilmiş sayılacağının ihtarının yapıldığı, davalı tarafın herhangi bir defter ibrazında bulunmadığı görülmüştür.
Mahkememizce Alınan 16.05.2022 Tarihli Mali Müşavir Bilirkişi Raporunda Özetle: Davacı yanın incelemeye sunulan 2020 yılına ait ticari defterlerinin sahibi lehine delil vasfının bulunduğu, davacı yanın davalı yandan dava ve takip tarihi itibarıyla 60.234,00 TL alacaklı olduğu, Davalı …’ın bir ticari işletmeyi kurarak işletmesini ticaret siciline tescil ettirdiği ve Vergi Usul Kanunu’na istinaden bilanço esasına göre defter tuttuğu hususları birlikte değerlendirildiğinde tacir olduğunun anlaşıldığı, Davalı yanın bağlı olduğu vergi dairesinden dosyaya celp edilen ilgili dönem Ba Bildirim Formunun tetkikinde; davalı yan tarafından davaya konu faturanın bildiriminin yapılmadığının görüldüğü, Taraflar arasında ihtilafa neden faturanın ve muhteviyatının davalı yana teslimine ilişkin dava dosyası kapsamında bir tespit yapılamadığı yönünde görüş ve kanaat bildirildiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; 28/07/2020 tarihli resmi gazetede yayımlanan 7251 sayılı yasanın 23. Maddesi ile HMK 222. Madde değiştirilmiş “Diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi” cümlesi 3. Fıkraya eklenmiştir. Yasa koyucunun HMK 222. Madde de bahsedilen değişikliği yapmasındaki amacın defter ibrazından kaçınan tarafın aleyhine hüküm oluşturulabilmesi için artık defter ibraz edenin defterlerinin usulüne uygun olarak tutulmuş olmasının yeterli sayılması olduğu, usulüne uygun tutulan defter sahibinin ayrıca teslim belgesi ile mal veya hizmeti verdiğini ispatlamasının gerekli olmadığı, defterlerin usulüne uygun tutulmasından kastın ise 213 sayılı vergi usul kanunu uyarınca uyarlanmış olan “Muhasebe sistemi uygulama genel tebliği” ve 19/12/2012 tarih ve 28502 sayılı resmi gazetede yayımlanan “ticari defterlere ilişkin tebliğ” uygun olmasından ibaret olduğu mahkememizce kabul edilmiş ve davalı tarafın ihtarlı tebliğe rağmen defter ve belge ibrazından kaçınmış olması nedeniyle mahkememizce davacının açılış ve kapanış tasdikleri zamanında yapılmış usulüne uygun tutulmuş defterlerinde yapılan incelemede tespit edilen tutar kadar alacaklı olduğu, davalının ödemeye ilişkin dosyaya delil sunmadığı görülmekle davacı yanın davalı yandan 60.23400TL alacaklı olduğu denetime ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporu ile de sabit olduğundan davanın bu miktar bakımından kabulüne kara verilmiştir.
Davacı tarafından davalının temerrüde düşürdüğüne ilişkin dosyaya delil sunulmadığı, davacının dava dilekçesinde yemin deliline dayanmış olsa da 20.06.2022 tarihli celsede davacı vekilinin yemin deliline dayanmayacaklarını beyan ettiği görülmüş, davalının temerrüde düştüğü ispatlanamadığından faize ilişkin kısmının ve asıl alacakta fazlaya ilişkin kısmın reddi ile kabul edilen alacağa ilişkin itirazın iptaline ve alacak likit nitelikli olduğundan icra inkar tazminatı koşullarının da oluştuğundan icra inkar tazminatı talebinin kabulüne, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmekle aşağıdaki şekilde hüküm tesisi yoluna gidilmiştir.
HÜKÜM :
Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, dosyadaki kanıtlara göre;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
…Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın 60.234,00TL TL için iptali ile takibin bu miktar bakımından kaldığı yerden devamına,
Kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen %20 icra inkar tazminatı olan 12.046,8 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 4.114,58 TL nispi karar ve ilam harcın, peşin alınan TL’nin mahsubu ile noksan olan 1.141,83 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davacı yararına kabul miktarına göre hesaplanan 8.630,42 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, kendisini vekil ile temsil ettiren davacıya verilmesine,
4-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davalı yararına red miktarına göre hesaplanan 5.709,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, kendisini vekil ile temsil ettiren davalıya verilmesine,
5-Arabuluculuk aşamasında harcanan 1.320,00 TL giderin kabul ve red oranına göe 808,76 TL’sinin davalıdan, 511,24 TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-Davacı tarafça yatırılan 1.141,83 TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 59,30 TL başvuru harcı, 971,10 TL tebligat/posta/müzekkere masrafı, bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.030,40 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre 631,32 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bıkarılmasına, kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde …. İstinaf yolu açık olmak üzere 20/06/2022 tarihinde karar verildi.
Katip …
✎ e-imzalıdır
Hakim …
✎ e-imzalıdır
*