Emsal Mahkeme Kararı Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/202 E. 2022/805 K. 21.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/202 Esas
KARAR NO : 2022/805

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … …
VEKİLİ : Av. ……
DAVALI : …
VEKİLLERİ : Av. …, Av. …

DAVA : Tazminat (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/03/2021
KARAR TARİHİ : 21/11/2022
KARAR YAZIM TARİHİ: 19/12/2022

Mahkememize açılan Tazminat (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA:
Davacı Vekili, Dava Dilekçesinde Özetle; Fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla distribütörlük anlaşmasının haksız ve yersiz feshedilmesi, yıllara sari devam eden tek yetkili satıcılık kontratını kötü niyetli olarak yenilemeyerek distribütörün yıllar boyu oluşturmuş olduğu pazarın yok edilmesi, müvekkilin, para ve zaman harcamak suretiyle yarattığı; nedeniyle 40.000,00 TL portföy (denkleştirme) tazminatını reeskont faizi ile beraber, haksız fesih nedeniyle, distribütörlük anlaşması süresince yapılan masraflar, harcamalar, marka ve firma bilinirliği için müşteri, kamu ve özel sektörde yapılan çalışmalar ve müşteri çevresi edinilmesi için yapılan harcamalar nedeniyle 15.000,00 TL maddi tazminatın reeskont faizi ile beraber, yoksun kalınan kar (menfi zarar) nedeniyle 15.000,00 TL maddi tazminatın reeskont faizi ile beraber, yapılan eylem ve işlemler nedeniyle müvekkil şirket ve sahibi aleyhine yaratılan olumsuz hava ve yaratılan manevi ıstırap nedeniyle 30.000,00 TL manevi tazminat olmak üzere, dava değerini arttırma hakları saklı kalmak kaydı ile toplam 100.000,00 TL’nin davalıdan alınarak taraflarına ödenmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı Vekili, Cevap Dilekçesinde Özetle; Tahkim ilk itirazları doğrultusunda usulden reddine, davanın dava şartı zorunlu arabuluculuğun yerine getirilmemiş olması nedeniyle usulden reddine, davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine, davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağı sabit olduğundan davanın hukuki yarar yokluğu sebebiyle de usulden reddine, mahkemenin davanın esasına girmeyi uygun görmesi halinde, davacının haksız ve yersiz açılan davasının ve davadaki tüm taleplerinin esastan dahi reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davacıya yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Sözleşmenin Haksız Feshi Sebebiyle Maddi Ve Manevi Tazminat Talebine İlişkindir.
Taraflar arasında akdedilen Distribütörlük sözleşmeleri, Tükçe tercümeleri ve yazışmalar dosya arasına alınmıştır.
Her iki tarafında kabulünde olan davaya konu olan 2017 Tarihli Sözleşmenin 11.3. maddesine göre; “Uyuşmazlıklar. İşbu Sözleşme’nin yorumu, geçerliliği ve ifasına İngiltere ve Galler Bölgesi hukuku uygulanır. Kanunlar ihtilafı kuralları saklıdır. Milletlerarası Mal Satımına İlişkin Sözleşmeler Hakkında Birleşmiş Milletler Antlaşması’nın hükümleri Taraflarca açıkça reddedilmiştir ve işbu Sözleşme’ye uygulanabilir değildir. Taraflar arasında işbu Sözleşme’den kaynaklanan veya işbu Sözleşme ile ya da Tarafların ifası ile ilgili olan tüm uyuşmazlıklar nihai olarak Milletlerarası Ticaret Odası’nın (“ICC”) uzlaşma ve tahkim kuralları uyarınca üç hakemden oluşacak bir hakem heyeti tarafından bağlayıcı şekilde tahkim yoluyla çözümlenecektir. Hakem heyetinin iki üyesi sırasıyla Taraflarca belirlenecektir. Üçüncü hakem, ilk iki hakemin ortak kararı ile belirlenecektir. Hakem heyeti, yargılamaları Londra, İngiltere’de yürütecektir. Yargılamaların dili İngilizce; uygulanacak hukuk kanunlar ihtilafı kuralları dışında İngiltere ve Galler Bölgesi hukuku olacaktır. Taraflardan her biri kendi davasının sunumu, takibi ve savunması bakımından kendi masraflarına katlanacaktır ve Taraflar hakem heyetinin herhangi bir masrafı olması halinde bunu eşit olarak paylaşacaktır. Taraflardan her biri bu vesileyle hakem heyetinin tahkimine ve yetkisine rıza göstermekte olup, hakemlerin çoğunluğunun vereceği kararın Taraflar üzerinde nihai ve bağlayıcı olacağını; üstün gelen Tarafça, karşı tarafın kişiliği veya malları üzerinde yetkili olabilecek herhangi bir mahkeme nezdinde ileri sürülebileceğini kabul etmektedir. ” denilerek taraflar arasında doğabilecek uyuşmazlıkların tahkim vasıtasıyla çözümleneceği kararlaştırılmış olduğu görülmüştür.
4686 Sayılı Milletler Arası Tahkim Kanunu’nun 5.maddesi’nde “Tahkim anlaşmasının konusunu oluşturan bir uyuşmazlıkta dava mahkemede açılmışsa, karşı taraf tahkim itirazında bulunabilir. Tahkim itirazının ileri sürülmesi ve tahkim anlaşmasının geçerliliğine ilişkin uyuşmazlıkların çözülmesi, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun ilk itirazlara ilişkin hükümlerine tabidir. Tahkim itirazının kabulü halinde, mahkeme davayı usulden reddeder.” düzenlemesi mevcut olup , tahkim itirazının ilk itiraz olarak düzenlendiği ve davalının mahkemece usulünce uzatılmış cevap süresi içinde usulüne uygun olarak ilk itirazda bulunduğu görülmüştür.
İktisadi Müesseselerde Mecburi Türkçe Kullanılması Hakkında 805 sayılı yasanın 1. maddesine göre; “Türk tabiiyetindeki her nevi şirket ve müesseseler, Türkiye dahilindeki her nevi muamele, mukavele, muhabere, hesap ve defterlerini Türkçe tutmağa mecburdurlar.” Anılan Yasanın 2. maddesine göre ise bu zorunluluk, yabancı şirket ve müesseseler için, Türk müesseseleri ile Türkiye uyruğunda olan kişiler ile muhabare, muamele ve temaslarına ve devlet kurumlarına ibraz zorunluluğunda bulundukları evrak ve defterlerine hasredilmiştir.
Davalı şirketin yabancı şirket olduğu, 805 sayılı İktisadi Müesseselerde Mecburi Türkçe Kullanılması Hakkındaki kanunun 1. maddesinde Türk tabiyetindeki her nevi şirket ve müesseseler için Türkiye dahilindeki her nevi muamele, mukavele, muhabere, hesap ve defterlerini Türkçe tutmaya mecbur olmalarının öngörülmüş olmasına karşılık, aynı kanunun 2. maddesinde yabancı şirket ve müesseseler için bu mecburiyet Türk müesseseleri ile Türkiye tebasından olan fertlerle mukavele hariç sadece muhabere, muamele ve temaslar ile Devlet dairelerine ibraz mecburiyetinde bulundukları evrak ve defterlere hasredilmiş olmasına ve bu durumda Türk şirketleri ile müesseselerin yabancı şirket ve müesseselerle Türkçe dışında bir dil ile yapılan sözleşmelerin geçerliliğinin yasaklanmamış bulunmasına göre, tahkim şartı içeren ve yabancı dilde düzenlenen sözleşmenin ve tahkim şartının da geçerli olduğu anlaşılmakla( İstanbul BAM 43. H.D. 2020/1903E. 2020/249 K. Sayılı 05/11/2020 tarihli kararı) davanın da iş bu sözleşmeye dayanılarak açıldığı görülmekle Davanın 6100 Sayılı HMK’nun 413’üncü Maddesi uyarınca Tahkim İlk İtirazı sebebi ile HMK’nun 116/1-b bendi uyarınca uyuşmazlığın tahkim yolu ile çözülmesi gerektiğinden, 413/1 Maddesi uyarınca davanın usulden reddine karar verilmiş, davalı tarafça cevap dilekçesinde Arabuluculuk tutanağı ve işlemin geçersi olduğu iddia edilse de tutanağa ilişkin açılmış bir iptal davası olduğu yönünde mahkememize bilgi verilmediğinden tutanak içeriği doğru kabul edilmiş olup yargılama gideri, vekalet ücreti ve Arabulucuk ücretine ilişkin tutanak içeriği ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-11maddesi gereği aşağıdaki şekilde hüküm tesisi yoluna gidilmiştir.
HÜKÜM :
Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, dosyadaki kanıtlara göre;
1-6100 Sayılı HMK’nun 413’üncü Maddesi uyarınca Tahkim İlk İtirazı sebebi ile HMK’nun 116/1-b bendi uyarınca uyuşmazlığın tahkim yolu ile çözülmesi gerektiğinden, 413/1 maddesi uyarınca davanın USULDEN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 1.707,75 TL harçtan indirilmesi ile arta kalan 1.627,05 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yatırılan harçtan mahsubuna karar verilen 80,70 TL maktu karar ve ilam harcının arabuluculuk görüşmesine katılmayan davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Arabuluculuk aşamasında harcanan 1.320,00 TL giderin arabuluculuk görüşmesine katılmayan davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-11.maddesi uyarınca davalının arabuluculuk görüşmelerine katılmadığından davalı lehine vekalet ücretine yer olmadığına,
5-Davacı tarafından yapılan 2.577,10 TL yargılama giderinin arabuluculuk görüşmesine katılmayan davalının üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/11/2022

Katip …
✎ e-imzalıdır

Hakim …
✎ e-imzalıdır

*