Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/201 Esas – 2022/459
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/201
KARAR NO : 2022/459
HAKİM : ….
KATİP : … …
DAVACI..
VEKİLİ : Av….
DAVALI : …..
VEKİLİ : Av…
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 30/03/2021
KARAR TARİHİ : 20/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 20/07/2022
Mahkememize açılan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA:
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle, davalı elektrik dağıtım şirketinin dağıtım sistemine bağlantısının yapılmış olan ve bağlantı bilgisi (Tesisat ya da Abone No) verilen lisanssız güneş enerjisi üretim tesisinin, davacı tarafından kurulduğu ve işletilmekte olduğunu, Söz konusu tesisle ilgili olarak, davacı ile davalı arasında “Dağıtım Sistem Kullanım Anlaşması” imzalandığını, aşağıda açıklanan sebeplerle, tesisin işletildiği dönem boyunca haksız yere fazladan tahsil edilen sistem kullanım/dağıtım bedellerinin Davacı’ya iadesi gerektiğini, başlatılan dava şartı arabuluculuk görüşmelerinde anlaşma olmaması üzerine işbu davayı ikame ettiklerini, davalının verdiği hizmetin tekel niteliğinde olması karşısında TBK 20 ve 25 maddeleri de nazara alındığında sözleşme özgürlüğünde bulunması gerekli güç dengesinin bir taraf (davacı) aleyhine bozulduğundan anılan kanun hükümleri gereği, uyuşmazlık konusu sözleşmeye müdahale edilerek sözleşme adaletinin sağlanması gerektiğini, uyuşmazlık konusu sözleşmede, “sistem kullanım/dağıtım bedeli”nin tahsili sözleşmeyle hüküm altına alınmış olsa bile, böylesine fazla ve fahiş bir bedelin üretici ayrımı yapılarak davacıdan fazla miktarda tahsili açıkça hukuka aykırı olduğunu, bunun sonucu olarak uyuşmazlık konusu sözleşmenin 4/A/I maddesine göre davacıdan alınan sistem kullanım/dağıtım bedelinin, davalı şirketin onaylı “Üreticiler İçin Veriş Yönünde Tek Terimli Dağıtım Tarifesinde “Üretici” için belirlenen bedel üzerinden alınması gerektiğinden bugüne kadar yersiz yere fazladan alınan sistem kullanım/dağıtım bedellerinin davacıya ferileriyle birlikte iadesi gerektiğini, bu nedenlerle, yapılacak yargılama sonucunda davanın kabulünü, alacağa konu bedellere, her bir faturada fazla ödenen tutarlara ödeme tarihlerinden itibaren işletilecek bankalarca mevduata uygulanan azami faiz veya herhalükarda en yüksek ticari faiz / değişen oranda avans faizi uygulanmasına, fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin (dava ve arabuluculuk) davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle, dağıtım şirketleri tarafından uygulanacak olan tarifelerin her yıl çeyrek dönemlerde … tarafından yayınlanmakta olup, dağıtım şirketlerinin belirlenen bu tarifeler uyarınca üreticilerden dağıtım bedeli tahsil etmekte olduğunu, her çeyrek dönemde … tarafından güncellenen bu tarifelerin, …’nun geçici 20. maddesinin göndermesi nedeniyle aynı kanunun 17. maddesi 4. fıkrası uyarınca tüm gerçek ve tüzel kişileri bağladığını, yine …..Kurumunun 5999-3 sayılı kararının 2. maddesine göre dağıtım sistemi kullanıcısı üreticiler hakkında ait olduğu yıla ait Kurul onaylı tarifelerin uygulandığını, bahse konu tarifelerin uygulayıcısı olan müvekkili şirketin, aynen uygulamak zorunda olduğu tarifeler nedeniyle lisanslı üreticiler ile lisanssız üreticiler arasında fark yarattığı iddiasının, somut gerçeklerle örtüşmediğini, bu farkın dayanağının, dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler ve görevli tedarik şirketlerinin tarife uygulamalarına ilişkin usul ve esaslardan (…’nın 5999-3 sayılı Kurul Kararı) 3. maddesinin 6. fıkrası olduğunu, İşbu düzenleme ile lisanssız elektrik üreticilerinin farklı abone grubuna dahil edildiği ve bu karardan sonra onaylanan tarifelerde bu gruplar dikkate alınarak hazırlanıp onaylandığını, …’nin iptale konu edilmeyen bu kararına dayalı olarak yayınlanan tarifelerin uygulanmasının müvekkili şirketin inisiyatifinde olmadığını, bu düzenlemelerin ve bu düzenlemelere bağlı olarak hazırlanan tarifelerin uygulanması sırasında oluştuğu iddia olunan dağıtım bedel farkı nedeniyle müvekkili şirketin sorumluluğuna gidilemeyeceğini, müvekkili şirketin özel hukuk tüzel kişisi olarak …’nın 9. maddesi kapsamında … tarafından verilen lisans çerçevesinde dağıtım faaliyeti yürüttüğünü, …’nın 9. maddesine göre, dağıtım şirketleri …’dan aldıkları lisansa bağlı olup, dağıtım şirketlerinin faaliyetleri ve bu faaliyetleri gerçekleştirecekleri bölgelerin dahi bu lisans ile belirlendiğini, piyasa faaliyeti gösteren tüzel kişiler bir dağıtım şirketine ve dağıtım şirketi piyasa faaliyeti gösteren tüzel kişilere doğrudan ortak olamadığı gibi, dağıtım şirketi, dağıtım faaliyeti dışında bir faaliyetle de iştigal edemeyeceğini, dağıtım faaliyetiyle birlikte yürütülmesi verimlilik artışı sağlayacak nitelikteki piyasa dışı bir faaliyetin yürütülmesine ilişkin usul ve esasların kurum tarafından çıkarılan yönetmelikle düzenlendiğini, sadece bu kanun maddesinin dahi, müvekkili şirketin … tarafından verilen lisansla sınırlı olarak ve ilgili kurumca çıkarılan yönetmeliklere, tarifelere uygun olarak dağıtım faaliyetinde bulunabileceğini, bu düzenlemelere uyma zorunluluğunu açıkça ortaya koyduğunu, sonuç itibarıyla davacı yanın, müvekkili şirket tarafından elektrik üreticileri arasında bir fark yarattığı, somut olayda TBK’nın sözleşme özgürlüğüne ilişkin ilgili maddelerinin uygulanması gerektiğine ilişkin açıklamalarına itibar edilemeyeceğini, …’nın lisanslı- lisanssız elektrik üreticilerinin farklı abone gruplarına dahil etmesinin nedeni lisanssız elektrik üreticilerinin … kapsamında almış oldukları bedel ve şebekenin yükünü artırmaları olduğunu, 5346 sayılı Kanun’un 5. maddesine göre, yenilenebilir enerji kaynaklarından üretilen elektrik enerjisinin iç piyasada ve uluslararası piyasalarda alım satımında kaynak türünün belirlenmesi ve takibi için üretim lisansı sahibi – tüzel kişiye … tarafından “Yenilebilir Enerji Kaynak Belgesi” (YEK Belgesi) verildiğini, YEK Belgesi ile ilgili usul ve esaslar yönetmelikle düzenlendiğini, bu Kanunun yürürlüğe girdiği 18/5/2005 tarihinden 31/12/2020 tarihine kadar işletmeye girmiş veya girecek olan YEK Destekleme Mekanizmasına tabi üretim lisansı sahipleri için, bu kanuna ekli I sayılı cetvelde yer alan fiyatların, on yıl süre ile uygulanır şeklinde belirtildiğini, davacı tarafın tesisat numarasının…olduğunu, — ilgili mevzuata uygun olarak bu tesisatın geçici kabulü 03.04.2019 tarihinde gerçekleştirildiğini, geçici kabulden sonra Lisanssız Elektrik Üreticileri İçi Dağıtım Sistem Kullanım Anlaşmasının imzalandığı tarihin 12.04.2019 olduğu, bu sözleşmenin birinci eki olan dağıtım sisteminin kullanılmasına ilişkin bilgilere göre, sistem kullanımı için öngörülen süre 03.04.2019 yani davacı taraf tesisinin geçici kabulünün yapıldığı tarih olduğunu, bu sözleşme uyarınca davacı taraf adına düzenlenen ilk faturalarından kullanım/dağıtım bedelleri tahakkuk ettirildiğini, sonrasına ait faturaların ise, aylık kullanım bedellerinin tahakkuk ettirilmesi sonucu düzenlemiş ve davacı tarafla paylaşılmış olduğunu, davalı tarafın bu faturalara yasal süre olan 8 gün için itiraz etmeyerek fatura içeriğini kabul ettiğini, huzurdaki davayla 2017 yılından itibaren lisanslı – lisanssız elektrik üreticisi ayırımı yapıldığını iddia eden davacı tarafın, 2019 döneminden beri düzenli şekilde gönderilen faturalara karşı herhangi bir itiraz ileri sürmediği gibi, bu faturaların içeriklerini kabul etmek suretiyle ödediğini, 2019 tarihinden itibaren uygulanmakta olan sözleşmeye dayalı olarak düzenlenen faturalara karşı itiraz edilmemişken, huzurdaki davanın açılması, davacı tarafın kötü niyetli hareket ettiğini gösterdiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; fazladan tahsil edildiği iddia edilen sistem kullanım dağıtım bedeline ilişkin İstirdat davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; dava konusu sözleşmeye ilişkin alınan sistem kullanım dağıtım bedelinin ilgili usul ve esaslara uygun olarak alınıp alınmadığı, davacıya iadesi gereken miktarın olup olmadığı, var ise ne kadar olduğu, lisanssız üretici olan davacının tesisinin dağıtım sistemi üzerinde ek maliyet oluşturup oluşturmadır.
Taraflar arasında imzalanan “Dağıtım Sistem Kullanım Anlaşması”, Davacı tarafından yapılan ödemeler ile ilgili kayıtlar, Arabulucu anlaşmazlık son tutanağı, Emsal Karar Ve İçtihatlar, … Kararları, … nın davamızın dayanağı uyuşmazlıkla ilgili tarife belirleme kararı örneği dosyamız arasına alınmıştır.
Davacının lisanssız elektrik üreticisi olduğu, davalının iletim hatlarının sahibi olup, davacı tarafından üretilen elektriğin davalıya ait iletim sistemi üzerinden sisteme verildiği ve davacının ihtiyacı olan elektriği de yine davalıya ait iletim sistemi üzerinden temin edip kullandığı, 2016 yılı sonuna kadar lisanslı ve lisanssız elektrik enerjisi üreten davacı gibi şirketlerden ayrım yapılmaksızın sistem kullanım/dağıtım bedeli tahsil edildiği taraflar arasında çekişmeye konu değildir.
Zamanaşımı itirazının değerlendirilmesinde; Taraflar arasındaki uyuşmazlık Lisanssız elektrik üreticileri için dağıtım sistem kullanım anlaşmasından kaynaklanmakta olup, iadesi istenilen bedellerin 2017 yılının başından itibaren talep edildiği, sözleşmeden kaynaklanan uyuşmazlıklar için Borçlar Kanunu’ nun 146. Maddesinde 10 yıllık zamanaşımı süresi belirlenmiş olup, dava tarihi itibariyle süre dolmadığı için zamanaşımı itirazının reddine karar verilmiştir.
Görev itirazının değerlendirilmesinde; Davacı tacir, davalı ise Başkent Elektrik kuruluş yasasına göre, özel hukuk hükümlerine göre idare edilmek üzere kurulu A.Ş. olup, her iki tarafın tacir ve dava konusu uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olduğu, bu sebeple özel hukuk hükümlerine göre imzalanan sözleşmede uyuşmazlık konusu için adli yargı mahkemelerinin ve mahkememizin görevli olduğu anlaşıldığından idari yargının görevli olduğuna ilişkin itirazının reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce Alınan 21.04.2022 Tarihli Bilirkişi Heyet Raporunda Özetle: Davalının … tarafından çıkarılan tarifeler kapsamında … tarifelerinde belirtilen birim fiyatlara göre doğru olarak düzenlendiği, bu durumda davacıya iadesi gereken miktarın bulunmadığı, Ancak Mahkemece, Lisanslı Üreticiler için Veriş Yönlü Dağıtım Bedeli birim fiyatlarınca ödenmesi gerektiği kanaatine varıldığında; Lisanssız Üretici olan Davacıdan Nisan 2019 ile Şubat 2021 dönemleri arasında, 633.899,55 TL Veriş Yönlü Dağıtım Bedeli tahsil edilirken, Lisanslı Üreticilerden aynı kWh için 78.339,50 TL tahsil edilmektedir. Davacının Lisansız üretici olarak, Lisanslı üreticiye göre 555.560,05 TL daha fazla ödeme yaptığının hesaplandığı, Lisanssız üreticilerin dağıtım sistemine ek maliyet getireceği, ancak ek maliyetin hangi kriterlere göre ve ne kadar maliyetli olduğunun hesaplanamadığı yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir
Taraflar arasında imzalanan 12.04.2019 tarihli “Lisanssız Elektrik Üreticileri İçin Dağıtım Sistemi Kullanım Anlaşması” başlıklı sözleşmenin 4.maddesi ile davacının sistem kullanım/dağıtım bedeli ödemesi kararlaştırılmıştır. Ticari ilişki bu şekilde devam etmekte iken 31/12/2015 tarihli Resim Gazetede yayımlanan ” Dağıtım Lisansı Sahibi Tüzel Kişiler ve Görevli Tedarik Şirketlerinin Tarife Uygulamalarına İlişkin Usul ve Esaslar ” başlıklı düzenleme ile Elektirik Piyasası Yasasının 14/1-b bendi kapsamında” lisansız üreticilere uygulanan dağıtım sisteminin kullanımına ilişkin bedeller üretim tesislerinin sistem üzerinde oluşturdukları ek maliyet dikkate alınarak farklılaştırılabilir” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
Yukarıdaki düzenlemeye dayanılarak … tarafından alınan 6838 sayılı karar ile lisanssız elektrik üreticileri için uygulanacak sistem kullanım/dağıtım bedelleri ile ilgili yeni bir karar verilmiştir. … nın bu genel düzenleyici işlemine karşı … 13.Dairesinde dava dışı … tarafından … Esas sayılı dava açılmıştır. Yapılan yargılama sonucu ……..Karar sayılı kararı ile ; Dağıtım Lisansı Sahibi Tüzel Kişiler ve Görevli Tedarik Şirketlerinin Tarife Uygulamalarına İlişkin Usul ve Esaslar’ın 16. maddesinde 6808 sayılı Kurul kararıyla yapılan değişiklikle, 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 14. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki lisanssız üreticilere uygulanan dağıtım sisteminin kullanımına ilişkin bedellerin üretim tesislerinin sistem üzerinde oluşturdukları ek maliyetler dikkate alınarak farklılaştırılabileceğinin düzenlendiği ; 01/01/2017 tarihinden itibaren dağıtım sistemi kullanıcılarına uygulanacak tarifenin belirlendiği 6838 sayılı Kurul kararıyla, farklılaştırmaya istinaden lisanslı üreticiler için 0,8969 kr/kWh; mevcut lisanssız üreticiler ile 31/12/2017 tarihinden önce geçici kabul alan lisanssız üreticiler için 2,5628 kr/kWh; 31/12/2017 tarihinden sonra geçici kabul alan lisanssız üreticiler için 10,2510 kr/kWh dağıtım bedeli öngörüldüğü ve bu işlemlerin lisanssız üreticiler ile ilgili kısımlarının iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı, 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 4. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde, üretim faaliyetinin, lisans almak koşuluyla yürütülebilecek elektrik piyasası faaliyetlerinden biri olduğu; 14. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde, kurulu gücü azami bir megavatlık yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı üretim tesisinin lisans alma ve şirket kurma yükümlülüğünden muaf faaliyet kapsamında olduğu; üçüncü fıkrasında, lisans alma yükümlülüğünden muaf olan yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik enerjisi üreten kişilerin ihtiyacının üzerinde ürettiği elektrik enerjisinin sisteme verilmesi hâlinde elektrik enerjisi son kaynak tedarik şirketince, 10/05/2005 tarihli ve 5346 sayılı Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanun’da kaynak türü bazında belirlenen fiyatlardan alınacağı; dördüncü fıkrasında, bu kişilerin sisteme bağlanmasına ilişkin teknik usul ve esaslar ile satışa, başvuru yapılmasına ve denetim yapılmasına ilişkin usul ve esasların Kurum tarafından çıkarılan yönetmelikle düzenleneceği kurala bağlanmıştır. Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği’nin 9. maddesinin birinci fıkrasında, “Dağıtım tarifesi; dağıtım sisteminin kullanımına ilişkin bedeller ile tarifenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslardan oluşur.”; ikinci fıkrasında, “Dağıtım sisteminin kullanımına ilişkin bedeller, dağıtım şirketlerinin dağıtım faaliyetlerini yürütebilmesi için gerekli olan maliyetlerden hareketle belirlenir. Dağıtım sisteminin kullanımına ilişkin bedellerinin belirlenmesinde, teknik ve teknik olmayan kayıplara ilişkin hedef oranlarının tespiti ve değiştirilmesi ile oluşacak maliyetin tarifelerde yer alması ve tüketicilere yansıtılmasında 19/12/2015 tarihli ve 29567 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Dağıtım Sistemi Gelirinin Düzenlenmesi Hakkında Tebliğ ve ilgili diğer mevzuat hükümleri esas alınır. Dağıtım sisteminin kullanımına ilişkin bedeller; bağlantı durumu, tüketim miktarı ve kullanım amacı gibi ölçütler esas alınarak farklılaştırılabilir.” kuralına yer verilmiştir. İşlemlerin tesis edildiği tarih itibarıyla yürürlükte olan Elektrik Piyasasında Lisanssız Elektrik Üretimine İlişkin Yönetmeliğin 1. maddesinde, bu Yönetmeliğin amacının, elektrik piyasasında; 14/03/2013 tarih ve 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 14. maddesi kapsamında, tüketicilerin elektrik ihtiyaçlarının tüketim noktasına en yakın üretim tesislerinden karşılanması, arz güvenliğinin sağlanmasında küçük ölçekli üretim tesislerinin ülke ekonomisine kazandırılması ve etkin kullanımının sağlanması, elektrik şebekesinde meydana gelen kayıp miktarlarının düşürülmesi amacıyla lisans alma ile şirket kurma yükümlülüğü olmaksızın, elektrik enerjisi üretebilecek gerçek veya tüzel kişilere uygulanacak usul ve esasların belirlenmesi olduğu; 17. maddesinin birinci fıkrasında, lisanssız üretim yapan gerçek ve tüzel kişilerin kendi ihtiyaçlarını karşılamak için üretim yapmalarının esas olduğu; 28. maddesinin üçüncü fıkrasında, bu Yönetmelik kapsamındaki üretim tesislerinde üretilen elektrik enerjisinin, bu Yönetmelikte belirtilen istisnalar dışında, ticarete konu edilemeyeceği ve üretim tesisinin bulunduğu dağıtım bölgesinin dışında tüketime sunulamayacağı belirtilmiştir. 6446 sayılı Kanun, dağıtım şirketlerini, dağıtım tesislerini yenilemek, kapasite ikame ve artırım yatırımlarını yapmakla yükümlü kılmakta; özelleştirme sonrası elektrik dağıtım tesislerinin iyileştirilmesi, güçlendirilmesi ve genişletilmesi için yapılan yatırımların mülkiyetinin kamuya ait olduğunu belirtmekte; özelleştirilen elektrik dağıtım tesis ve varlıklarına ilişkin her türlü işletme ile yatırım planlaması ve uygulamasında onay ve değişiklik yetkisini kurula vermektedir. Görüldüğü üzere, dağıtım tesisinin varlığı, dağıtım faaliyetinin yürütülebilmesi için zorunludur. Kamu hizmeti niteliğindeki bu faaliyetin yerine getirilebilmesi için oluşan maliyet, dağıtım bedeli olarak kullanıcılara yansıtılmaktadır. Kanun, dağıtım faaliyeti için onaylanan gelir tavanları ile öngörülen dağıtıma esas enerji ve abone grubu oransallıkları ile elde edilen dağıtım bedelinin yansıtılmasında herhangi bir istisnaî kurala yer vermemiş olup, dağıtım sistemi kullanıcılarının tamamını yükümlü kılmıştır. Bu kapsamda, lisanssız üreticilerin de dağıtım sisteminin kullanımına ilişkin bedelleri ödeyeceği açıktır. Zira, dağıtım tesisi, iletim tesislerinin ve dağıtım gerilim seviyesinden bağlı üretim ve tüketim tesislerine ait şalt sahalarının bittiği noktadan sonraki nihayet direğinden, alçak gerilim seviyesinden bağlı tüketicilerin yapı bina giriş noktalarına kadar, bina giriş ve sayaç arası hariç, elektrik dağıtımı için teçhiz edilmiş tesis ve teçhizat ile dağıtım şirketince teçhiz edilen ya da devralınan sayaçları ifade etmektedir. Bu amaçla davalı idareden, lisanslı üreticiler ile lisanssız üreticilere uygulanan dağıtım sisteminin kullanımına ilişkin bedellerin farklılaştırılmasında hangi unsurların dikkate alındığının ayrıntılı olarak açıklanması ile 01/01/2017-31/03/2017 tarihleri arasında uygulanacak çeyrek dönem tarife tablolarının belirlendiği 6838 sayılı Kurul kararında, tek terimli tarife sınıfına tâbi üreticiler için veriş yönünde dağıtım bedelinin 0,8969 kr/kWh; 31/12/2017 tarihinden önce geçici kabul alan lisanssız üretim tesisleri için dağıtım bedelinin 2,5628 kr/kWh; 31/12/2017 tarihinden sonra geçici kabul alan lisanssız üretim tesisleri için dağıtım bedelinin 10,2510 kr/kWh olduğu anlaşıldığından, dağıtım bedellerinin farklılaştırılması nedeniyle lisanssız üreticilere ne kadar ilave maliyet getirildiğinin, söz konusu ilave maliyetin nasıl hesaplandığının açıklanarak, buna yönelik hesaplama tablosunun gönderilmesi istenilmiş, kurumun verdiği cevapta lisanssız üretim tesislerinin tüketimlerinden çok daha fazlasını ürettikleri ve bu üretimlerini YEK Destekleme Mekanizması (…) kapsamında değerlendirdikleri; lisanssız üretim kapsamında üretim yapan santrallerin çoğunun tüketimlerini karşılama amacından oldukça uzaklaştığı, bu üreticilere ait tesislerin dağıtım sistemi üzerinde yaratacakları ilave maliyetlerin ve yüklerin (sistem dengesizlikleri ve sair) lisanssız elektrik üreticilerine yansıtılabilmesi gerektiği sonucuna ulaşıldığı; bu kapsamda 6808 sayılı Kurul kararıyla dağıtım bedellerinin farklılaştırılması yolunun tercih edildiği; dolayısıyla lisanslı üreticiler ile lisanssız üreticilere uygulanan dağıtım sisteminin kullanımına ilişkin bedellerin farklılaştırılmasında, lisanssız üreticilerin tâbi olduğu mevzuatın amacı, üreticilerin yükümlülükleri, lisanssız üreticilerin dağıtım sistemini yoğun bir şekilde kullanmaları nedeniyle sisteme akan yük, söz konusu kullanım nedeniyle dağıtım sisteminde meydana gelen sorunlar ve lisanssız üreticilerden kaynaklı maliyetlerin dikkate alındığı; 6838 sayılı Kurul kararı ile de lisanssız üreticiler için dağıtım tarifesinin “Orta Gerilim Ticarethane” tarifesine eşitlendiği, zira lisanssız üreticilerin tâbi oldukları mevzuatın amacını aşar şekilde kendi ihtiyaçlarının oldukça üzerinde ve bir ticarî faaliyet yürütür gibi elektrik üreterek bu elektriği dağıtım sistemine vermelerinden dolayı sisteme getirilen yükün orta gerilim seviyesinden dağıtım sistemine bağlı, ticarethane abone grubunda yer alan bir tüketici ile benzer olduğu; bu çerçevede 31/12/2017 tarihine kadar geçici kabul alan lisanssız üreticilerin lisanslı üreticilere kıyasla 1,6659 krş; 31/12/2017 sonrasında geçici kabul alan lisanssız üreticilerin ise lisanslı üreticilere kıyasla 9,3541 krş daha fazla dağıtım bedeli ödemekle yükümlü kılındığı belirtilmiştir. Lisanssız üreticilerin gerçekleştirdikleri üretimi dağıtım sistemine vermek suretiyle sistemi yoğun bir şekilde kullanımı, sistemin teknik ve ekonomik işleyişini sekteye uğrattığı gibi, üretimlerini ticarî faaliyete konu ederek kendilerine tanınan muafiyet sınırı aşılmaktadır. Kanun koyucunun yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı elektrik üretimine yönelik lisanssız üreticileri birtakım yükümlülüklerden muaf tutması, söz konusu üreticilerin lisanslı üreticiler gibi doğrudan piyasa faaliyetine konu edilebilecek elektrik üretimi gerçekleştirecekleri anlamı taşımamaktadır. Aksinin kabulü hâlinde, farklı koşullar ile yükümlülüklere tâbi kılınan lisanslı ve lisanssız üreticilerin aynı amaca matuf piyasa faaliyetinde bulunabileceklerinin öngörülmesi beklenirdi. Oysaki, lisanssız üreticilerin öncelikle tüketimlerini karşılamakla yükümlü kılındığı açıktır. Bu durumda, yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı elektrik üretimine getirilen teşvik mekanizmasının amacını da aşar bir şekilde, lisanssız üreticilerin gerçekleştirdiği üretimin ticarî faaliyete konu edilmesinin sonucu olarak ödeyecekleri dağıtım bedelinin farklılaştırılmasında ve bu farklılaştırma neticesinde dağıtım bedeline ilişkin tarifenin düzenlenmesinde eşit taraflar arasında ayrım gözetilmemesi ilkesine aykırılık olmadığı sonucuna ulaşılmaktadır. Bu itibarla, 6446 sayılı Kanun’un 14. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki lisanssız üreticilere uygulanan dağıtım sisteminin kullanımına ilişkin bedellerin üretim tesislerinin sistem üzerinde oluşturdukları ek maliyetler dikkate alınarak farklılaştırılmasında ve söz konusu farklılaştırmaya istinaden dağıtım bedelinin belirlendiği üreticiler için veriş yönünde tek terimli dağıtım tarifesine yönelik dava konusu Kurul kararlarında hukuka aykırılık bulunmamaktadır ” denilerek dava dışı … şirketinin açtığı davanın davanın reddine karar verilmiştir.
… 13.Dairesinin yukarıda içeriği ayrıntılı olarak belirtilen kararında da belirtildiği gibi, … nın kuruluş yasasından kaynaklanan yetkisi kullanarak davalı gibi dağıtım şirketlerinden sistem kullanım/dağıtım bedellerinin belirlenmesine esas olan maliyet unsurlarını gösteren listeleri talep edilmiş, yapılan değerlendirme sonucu lisanslı ve lisanssız elektrik üretimi yapan şirketlerin dağıtım sistemi sahiplerine ödemeleri gereken sistem kullanım/dağıtım bedelleri belirlenmiştir.
Davacı taraf, lisanslı ve lisanssız elektrik üreticisi olan şirketlerin eşit konumda olduklarını, bu nedenle kendilerinden de lisanslı üretici şirketlerden alınan kadar sistem kullanım/dağıtım bedeli tahsil edilmesi gerektiği halde onlardan çok daha fazla ücret talep ve tahsil edildiğini, kendileri yönünden ancak sisteme ek maliyet getirdiklerinin belirlenmesi halinde ücretin farklılaştırılabileceğine ilişkin düzenleme olduğunu ve sisteme ek yük getirmedikleri halde fazladan sistem kullanım/dağıtım bedeli talep ve tahsil edildiğini, bunun dayanağının … kararı olarak gösterildiğini, … nın kararı için kendileri tarafından idari yargıda iptal davası açılmamış olmakla birlikte, adli yargı ilk derece mahkemelerinde somut olayda olduğu gibi çekişme çıkarılması halinde, ilk derece adli yargı mahkemelerinin ” lisansız üreticilerin ürettikleri elektrik enerjisini sisteme vermeleri sırasında sistem için ek maliyet oluşup oluşmadığı, ek maliyet oluşuyor ise bu maliyetin ne kadar olduğunu değerlendirip, lisansız üreticilerden alınması gereken sistem kullanım/dağıtım bedeli miktarını belirlemesi gerektiğini ileri sürmektedir.
Davaya konu uyuşmazlığın temelini ” Dağıtım Lisansı Sahibi Tüzel Kişiler ve Görevli Tedarik Şirketlerinin Tarife Uygulamalarına İlişkin Usul ve Esaslar ” başlıklı düzenleme ile Elektirik Piyasası Yasasının 14/1-b bendi kapsamında” lisansız üreticilere uygulanan dağıtım sisteminin kullanımına ilişkin bedeller üretim tesislerinin sistem üzerinde oluşturdukları ek maliyet dikkate alınarak farklılaştırılabilir” hükmü ve kuruluş yasası gereği fiyatlara esas tarifeyi belirleme görev ve yetkisi bulunan …’ nın 2912/2016 tarihli toplantıda alınan 6838 sayılı kurul kararı oluşturmaktadır. …’nun Teşkilat ve Görevleri Hakkındaki 4628 sayılı Yasanın 4.maddesi” Kamu tüzel kişiliğini haiz, idari ve mali özerkliğe sahip ve bu kanun ile kendisine verilen görevleri yerine getirmek üzere … kurulmuştur.
Kurum, tüzel kişilerin yetkili oldukları faaliyetleri ve bu faaliyetlerden kaynaklanan hak ve yükümlülüklerini tanımlayan kurul onaylı lisansların verilmesinden, işletme hakkı devri kapsamındaki mevcut sözleşmelerin bu kanun hükümlerine göre düzenlenmesinden, piyasa performansının izlenmesinden, performans standartlarının ve dağıtım ve müşteri hizmetleri yönetmeliklerinin oluşturulmasından, tadilinden ve uygulattırılmasından, denetlenmesinden, bu kanunda yer alan fiyatlandırma esaslarını tespit etmekten, piyasa ihtiyaçlarını dikkate alarak serbest olmayan tüketicilere yapılan elektrik satışında uygulanacak fiyatlandırma esaslarını tespit etmekten ve bu fiyatlarda enflasyon nedeniyle ihtiyaç duyulacak ayarlamalara ilişkin formülleri uygulamaktan ve bunların denetlenmesinden ve piyasada bu Kanuna uygun şekilde davranılmasını sağlamaktan sorumludur. Kurum, Kurul kararıyla bu Kanun hükümleri uyarınca çıkaracağı yönetmelikleri, piyasada faaliyet gösteren tüzel kişilerin ve ilgili kurum ve kuruluşların görüşlerini alarak hazırlar. Kurumun merkezi….dadır. Kurumun ilişkili olduğ….. Kurum, dağıtım bölgelerinde müşteri ilişkilerini sağlamak üzere irtibat büroları kurabilir. Kurumun teşkilatı;…. Kurulu, başkanlık ve hizmet birimlerinden oluşur. Kurum, bu Kanundan kaynaklanan görevlerini yerine getirirken yetkileri…. vasıtasıyla kullanır. Kurumun temsil ve karar organı Kuruldur.” düzenlemesini içermektedir.
Davaya konu uyuşmazlığın dayanağı olan 6838 sayılı kurul kararının …’nın kuruluş, görev ve yetkilerini belirleyen yukarıdaki yasal düzenlemenin kendisine verdiği görev ve yetkilendirme kapsamında alındığı tartışmasızdır. Yine …’nın aldığı genel düzenleyici idari işlemler ile diğer idari işlemlerin elektrik enerjisi piyasası alanında faaliyet gösteren tüm gerçek ve tüzel kişiler yönünden bağlayıcı olduğu, somut olayda olduğu gibi davalının … kurul kararına uygun olmayan biçimde işlem yapmasının mümkün olmadığı tartışmasızdır.
… kararları yukarıda belirtildiği gibi iptal edilmediği ve geri alınmadığı sürece, herkes için bağlayıcı olmaya devam edecektir. Bu durum … kararlarının denetim dışı olduğu anlamına gelmez. Sorun bu denetimin kimler tarafından yerine getirileceği noktasında toplanmaktadır.
4628 sayılı yasanın 4.maddesine göre, …’ nun kamu tüzel kişiliğine haiz idari ve mali özerkliğe sahip olup bu yasa ile verilen görevleri yerine getirmek üzere kurulduğu tartışmasızdır.
Davalının, davacı hakkında işlem yapmasının dayanağını oluşturan …’nın 6838 sayılı kararının genel düzenleyici işlem niteliğinde olduğu, aynı durumda olan tüm taraflar için uygulanması zorunlu olduğu, dayanak … kararının genel düzenleyici işlem olma niteliği dikkate alındığında bu işlemlere karşı 2575 sayılı … Yasası’nın 24/1-c maddesi uyarınca “Bakanlıklar, kamu kuruluşları veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarınca çıkarılan ülke çapında uygulanacak düzenleyici işlemlere karşı açılacak davaların ilk derece mahkemesi sıfatıyla” …’ın ilgili dairesinde dava konusu edilebileceği açık olup, yukarıda belirtildiği gibi davaya konu uyuşmazlığın dayanağı olan … kurul kararının genel düzenleyici işlem niteliğinde olması, kararı alan kurulun kamu kurumu niteliğinde olması karşısında …’nın 6838 sayılı kurul kararı ile ilgili olarak …’da ilk derece mahkemesi sıfatıyla dava açılarak kararın iptali sağlanmadığı sürece elektrik enerjisi piyasasının bileşenleri gibi, yargısal faaliyet yürüten adli yargı mahkemeleri yönünden de kurul kararının bağlayıcı olduğunu kabul etmek zorunluluğu bulunmaktadır. Bu hukuk devleti olmanın bir gereğidir.
Uyuşmazlığın dayanağını oluşturan 6838 sayılı kurul kararının genel düzenleyici karar olmayıp, bunun dışındaki diğer idari kararlardan olduğu kabul edilse dahi, bu kez de …’nın kamu gücünü kullanarak aldığı genel düzenleyici işlemler dışındaki diğer kararlarına karşı da idari yargılama usul yasası gereği ilk derece idari yargı mahkemeleri önünde iptal davası açılıp, iptalleri sağlanmadığı sürece bu kararın elektrik enerjisi piyasası bileşenleri ve yargısal faaliyet yürüten mahkemeler yönünden de bağlayıcı kabul edilmesi zorunluluğu bulunmaktadır.
Her ne kadar davacı taraf, …’nun dayanak 6838 sayılı kurul kararının iptali için idari yargı yerlerinde dava açılmamış olsa da, bu kurul kararına dayanılarak işlem yapılması ve bunun da sözleşmelere aykırı olduğunun ileri sürülmesi halinde sözleşmeden kaynaklanan uyuşmazlıklar yönünden görevli olan adli yargı mahkemelerinin somut olayda olduğu gibi, görevli ticaret mahkemesinin kurul kararının normlar hiyerarşisine uygun olup olmadığını denetleme, düzenlemenin normlar hiyerarşisine aykırı olduğunun tespit edilmesi halinde kurul kararına dayanılarak yapılan işlem nedeniyle kendilerinden tahsil edilen bedelin iadesine karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüş ise de; yukarıda da belirtildiği gibi … nın kuruluş yasası gereği kamu adına güç ve yetki kullanan yapıya sahip olduğu, yaptığı işlemlerin ve aldığı kararların idari işlem niteliğinde olduğu tartışmasızdır. …’nın aldığı kararlardan genel düzenleyici işlem niteliğinde olanları için … Yasasının 24/1-c maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi sıfatıyla …’da dava açılarak, genel düzenleyici işlem niteliğinde olmayan diğer karar ve işlemler için ise idari yargılama usul yasası gereği ilk derece idare mahkemelerinde dava açılarak karar ya da işlemin iptali sağlanmadığı sürece, bu karar ve işlemlerin enerji piyasası bileşenleri yanında somut olayda olduğu gibi mahkememiz yönünden de bağlayıcı olacağı tartışmasızdır. Tamamen idari yargı yerlerinin denetimine tabi olan kurul kararının normlar hiyerarşisine uygun olup olmadığının adli yargı mahkemeleri eli ile denetlenmeye çalışılması en basit deyimi ile adli yargı mahkemelerinin görev alanlarının dışına çıkarak başka bir yargı mercinin görev alanında bulunan konularda karar vermeleri sonucunu ortaya çıkarır ki, bu durumun hukuk devleti düzenlemesi içerisinde kabul edilmesi mümkün değildir.
…’nın kurul kararlarının genel düzenleyici işlem niteliğinde olması halinde …’da açılacak iptal davası ile, genel düzenleyici işlemler dışındaki işlem ve kararlar aleyhine ise idari yargı yerlerinde açılacak iptal davası ile ortadan kaldırılmaları sağlanmadığı sürece bu kararların herkes için bağlayıcı olduğu, iptal için idari yargı yerlerinde dava açılmamış ise bu kurul kararının uygulanması nedeni ile, somut olayda olduğu gibi taraflar arasındaki sözleşme hükümlerinin uygulanmasından kaynaklanan sorunlar ortaya çıktığında adli yargı mahkemelerinin, ( somut olayda olduğu gibi ticaret mahkemesinin ) kurul kararının normlar hiyerarşisine uygun olup olmadığını görev alanı dışına çıkarak, idari yargı mahkemelerinin görev alanına girip değerlendirme yapmalarının mümkün olmadığı, bu haliyle …’nın iptal edilmediği için herkes açısından bağlayıcılık taşıyan 6838 sayılı kurul kararına uygun biçimde işlem yapma zorunluluğu bulunan davalının bu karar uyarınca ileriye yönelik olarak davalı gibi lisansız üreticilerden … tarafından belirlenen tarife uyarınca ve tarifeye uygun şekilde belirlendiği bilirkişi raporu ile tespit edilen sistem kullanım/dağıtım bedeli tahsil etmesinde yasaya aykırılık bulunmadığı kabul edilmiştir.
Bilirkişiler her ne kadar, davacının sisteme elektrik enerjisi vermesi nedeni ile ek maliyet oluşturmakla beraber, ek maliyetin miktarını hesaplayamadıklarını söylemiş iseler de, davalının … nın belirlediği tarifeye uygun şekilde fatura düzenlediği, üstelik dayanak … kararı iptal edilmediği için davalı gibi herkesi de bağladığı, davalının yaptığı uygulamada … düzenlemesine aykırılık ta bulunmadığı, davacıdan … kararına uygun şekilde sistem kullanım/dağıtım bedeli talep edildiği, adli yargı mahkemelerinin … nın düzenleyici işlem niteliğindeki 6838 sayılı kararını idare mahkemeleri yerine geçerek denetlemelerinin mümkün olmadığı kabul edildiği için rapora itirazların reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafın talebinin bir diğer dayanağı, sözleşmenin genel işlem şartlarına aykırılık oluşturduğu gerekçesi ile, talep ve tahsil edilen sistem kullanım/dağıtım bedelinin yerinde olmadığına yöneliktir.
Davacı taraf kendilerinin sisteme ek maliyet getirmedikleri gerekçesi ile … kararı ile belirlenen sistem kullanım/dağıtım bedelinin kendilerinden tahsil edilemeyeceğini ileri sürmektedir. Taraflar arasındaki sözleşmede sistem kullanım/dağıtım bedeli ödemesi yapılacağı kararlaştırılmakla birlikte, sözleşmede sabit yada bir formüle bağlı sistem kullanım/dağıtım ücreti ödemesi kararlaştırılmamıştır. ” Dağıtım Lisansı Sahibi Tüzel Kişiler ve Görevli Tedarik Şirketlerinin Tarife Uygulamalarına İlişkin Usul ve Esaslar ” başlıklı düzenleme ile Elektirik Piyasası Yasasının 14. maddesi kapsamında” lisansız üreticilere uygulanan dağıtım sisteminin kullanımına ilişkin bedeller üretim tesislerinin sistem üzerinde oluşturdukları ek maliyet dikkate alınarak farklılaştırılabilir” hükmü ve … nın kuruluş yasasından aldığı yetki ve görev ile belirlediği sistem kullanım/dağıtım bedeli belirlemesi üzerine davalı taraf bu karara uygun hareket etme zorunluluğunda olduğu için, uyuşmazlığın dayanağı olan sistem kullanım/dağıtım bedelinin taraflar arasındaki sözleşme ile belirlenmemiş olması nedeni ile genel işlem şartına aykırılıktan da söz edilemeyeceği kabul edilip, davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesisi yoluna gidilmiştir.
HÜKÜM :
Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, dosyadaki kanıtlara göre;
1-Davanın REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 59,30 TL mahsubu ile noksan olan 21,40 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Arabuluculuk aşamasında harcanan 1.320,00 TL giderin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davalı yararına hesaplanan 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, kendisini vekil ile temsil ettiren davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde … Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere 20/06/2022 tarihinde karar verildi.
Katip …
✎ e-imzalıdır
Hakim ….
✎ e-imzalıdır
*Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.