Emsal Mahkeme Kararı Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/2 E. 2021/14 K. 15.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/2 Esas
KARAR NO : 2021/14

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/01/2021
KARAR TARİHİ : 15/01/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 25/01/2021

Mahkememize açılan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
İDDİA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı şahıs tarafından … Dairesi’ nde … E. Sayılı dosya ile takip başlatıldığı, bu takibin usule aykırı olduğunu, hukuki dayanağının olmadığını, davacının borcunun olmadığını, davacının evlenme hazırlıkları yaptığı sırada düğün salonu ile kiralama sözleşmesi yapmış ve bu sözleşmeye ek olarak düğün salonu yetkilisine boş şekilde takibe konu bonoyu vermiş olduğunu, pandemi nedeniyle davacı düğün salonu ile yaptığı sözleşmeyi feshettiğini ancak düğün salonu işletmecisinin söz konusu bonoyu davacıya iade etmemiş ve boş olarak aldığı senedi iş yeri çalışanı lehine doldurarak takibe koyduğunu, söz konusu takibin alacaklısı …’ yı tanımadığını, ödeme emri ve dayanak belge suretinin tebliğ edilmesiyle alacaklı …’ nın düğün salonunun sigortalı çalışanı olduğunu öğrenmiş olduğunu, aralarında herhangi bir borç alacak ilişkisi olmadığını ve her türlü delillere dayanarak ispat edebileceğine, bu bonoyu kötü niyetli olarak çalışanı lehine doldurarak takibe koyduğunu, davacı düğün salonu ile kira sözleşmesi imzaladığını, kira sözleşmesinin haklı fesihle ortadan kalkmasıyla düğün salonu ile davacı arasında hiçbir alacak borç ilişkisinin kalmadığını, davacı sözleşmeyi feshetmesinden sonra düğün salonu sahibinin boş olarak verilen bonoyu davacıya iade etmesi veya imha etmesi gerekirken düğün salonu sahibinin bonoyu takibe koymasının kötü niyetli ve haksız olduğunu, davacının, davalıya borcu olmadığının tespit edilmesini, yargılama giderlerini ve vekalet ücretinin davalıdan alınmasını dava ve talep etmiştir.
YANIT
HMK’nın 138.maddesi dikkate alınarak davalıya tebligat yapılmamıştır.
MAHKEMEMİZİN GÖREVİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Dava, sözleşmeden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkindir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinde, her iki tarafında ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı düzenlenmiştir.
Dava tarihi 04/01/2021‘dir. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 2. maddesinde kanunun kapsamı “bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanun’un “tanımlar” başlıklı 3. maddesinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında Kanun’un 83. maddesinde de taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenlenme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.
Neticede yukarıda açıklanan nedenlerle davaya konu çekin düğün salonuna ilişkin sözleşme kapsamında verildiği iddia edilmekle, davada menfi tespit istemlerine ilişkin olduğundan davacı tüketici konumunda olup sözleşmeye konu iş tüketici işlemi niteliğinde olup, Tüketici Mahkemesi görevli davacı ile davalı arasındaki sözleşme ilişkisinde de davacının tüketici olarak kabul edilmesi gerektiği, yapılan işlemin de bir tüketici işlemi olduğu anlaşıldığından mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1.-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın USULDEN REDDİNE,
2.-Ankara Tüketici Mahkemesi’nin görevli olduğunun tespitine, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli Ankara Tüketici Mahkemesine tevzii edilmek üzere tevzii bürosuna tevdiine,
3.-HMK 331/2.maddesi uyarınca yargılama gideri, vekalet ücreti ve harçların görevli mahkemece nazara alınmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere 15/01/2021 tarihinde karar verildi.

Katip …
¸E-İmzalıdır

Hakim …
¸E-İmzalıdır