Emsal Mahkeme Kararı Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/142 E. 2021/238 K. 12.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/142 Esas
KARAR NO : 2021/238

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/08/2016
KARAR TARİHİ : 12/04/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 04/05/2021
Mahkememize açılan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA
Davacı vekili, müvekkili şirkete ait … plaka sayılı aracın dava dışı şirkete … hizmetlerinde kullanılmak üzere 25/03/2013 tarihli sözleşme ile kiralandığını, bu şirketinde kiralanan aracı davalı … A.Ş. İle yapmış olduğu sözleşme ile kiraladığını, kiracıya teslim edilen aracın diğer davalı 165 promil alkollü …’nin sevk ve idaresinde iken 28/04/2016 tarihinde yaptığı tek taraflı trafik kazası sonucunda aracın pert olacak şekilde hasar gördüğünü, 8.500,00 TL bedelle aracın satıldığını, kasko sigortacısına yapılan başvurunun “araçta meydana gelen hasarın yasaklanan miktardan fazla içki almış kişi tarafından kullanılması sırasında meydana gelmesi sebebi ile hasarın teminat dışı olması nedeni ile” talebin reddedildiğini, …’ye yapılan başvuruya rağmende ödeme yapılmadığını, söz konusu hasardan kiracı … ile sürücünün sorumlu olduğunu belirterek araçta meydana gelen hasar miktarı 16.000,00 TL ile aracın çalışmadığı günler karşılığı kazanç kaybı olarak da 1.000,00 TL kazanç kaybının kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
YANIT
Davalı … davacı yanın yaptırdığı ekspertiz raporunu kabul etmediğini, davacı şirkete aracı tamir ettirmeyi ve aracın değer kaybı bedelini ödemeyi teklif ettiğini, ancak şirketin kabul etmediğini, aracı kazalı hali ile satın alma teklifinin de kabul olmadığını, aracın tamir bedelinin yaptığı araştırma ile 5.000,00 – 6.000,00 TL arasında değer kaybının ise, 1.000,00 -2.000,00 TL arasında olduğunu, davacının kusuru oranında tamir bedeli ile değer kaybını talep edebileceğini belirtmiştir.
Davalı … vekili, davanın husumet ve zamanaşımı yönünden esasa girmeden reddi gerektiğini, davanın zararı ödemeyen sigorta şirketlerine ve sözleşmenin tarafı olan kiralayana ihbar edilmesini, esasa ilişkin olarak da müvekkili ile dava dışı … Turizm Taşıma İnşaat Petrol Ürünleri Temizlik ve Gıda Sanayi Ticaret Limited Şirketi arasında 820 adet taşıtın filo yöntemi ile edinilmesi hizmeti alımına dair 29/04/2013 tarihli sözleşme imzalandığını, sözleşme eki teknik şartnamenin kasko ve sigorta başlıklı 6. maddesinde taşıtların hepsine yüklenici tarafından ful kasko yaptırılacağı, bununla ilgili tüm giderlerin yüklenici tarafından karşılanacağı, kasko poliçelerinin kiralama özellikli olacağı, özellikle de poliçeye herhangi bir kaza veya çalışma sonucu oluşan sonuçlar, şoför hatasını da kapsamak üzere dahil edileceği öngörüldüğünü, emsal ….Asliye Ticaret Mahkemesinin …. esas, …. karar sayılı dosyada bu madde hükmüne göre sorumluluğunun olmadığına karar verildiğini, araçta iddia edilen kadar zarar olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE
Dava, kiralanan araçta trafik kazası meydana gelen hasar miktarı ile aracın çalışmadığı günler karşılığı kazanç kaybının kiracı ile sürücüden tazmini istemine yöneliktir.
Mahkememiz 2016/700 Esas, 2018/750 Karar numaralı dosya üzerinden yapılan yargılama neticesinde 24/09/2018 tarihinde “Davanın KISMEN KABULÜNE, 15.393,17 TL’nin 28/04/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine, ” karar verilmiş, karar istinaf edilmiş olup Ankara Bölge Adlime Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi’nin 2019/2573 E., 2021/170 K. Sayılı 01/02/2021 tarihli kararı ile “… uyuşmazlığın kira ilişkisinden kaynaklandığı anlaşılmıştır. Kira sözleşmelerinden kaynaklanan her türlü uyuşmazlıklarda HMK 4/1-a maddesine göre Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir. Görev dava şartı olup yargılamanın her aşamasında resen gözönüne alınması gerekir. Dava kira ilişkisinden kaynaklandığına göre, görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesi olup, mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığından, davalı … AŞ. vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılarak… ” mahkememiz 2016/700 Esas sayılı kararının kaldırıldığı görülmekle yargılamaya devam olunmuştur.
01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK nın 6335 sayılı Kanunla değişik 4.Maddesinde ticari davalar sayılmış, aynı kanunun 6335 sayılı kanunla değişik 5. Maddesinde ticari davaların Asliye Ticaret Mahkemelerinde görüleceği, 5/3.Maddesinde ise Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu öngörülmüştür. Bu durumda eldeki uyuşmazlığın ticari dava olup olmadığının 6102 sayılı TTK nın 4.Maddesine göre belirlemek gerekir. Bu düzenlemeye göre, bir uyuşmazlığın ticari dava sayılması için TTK 4/1. Maddesine göre her iki tarafında tacir olması ve ticari işletmeleri ilgili hususlardan doğması gerekir. TTK 4/2. Maddesine göre de tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın “a-f” bentlerinde sayılan hususlardan doğan uyuşmazlıklar ticari dava sayılmıştır .
Somut olayda uyuşmazlığın kira ilişkisinden kaynaklandığı anlaşılmıştır.
6100 Sayılı HMK’nun 4/1-a maddesine göre “Kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda” sulh hukuk Mahkemesi görevlidir.
Görev hususu 6100 sayılı H.M.K. nun 114/1-c Maddesinde dava şartı olarak sayıldıktan sonra, Usul Kanunun 115/1 Maddesi gereğince, davanın her aşamasında dava şartlarının mevcut olup olmadığı, davanın taraflarınca ileri sürülebileceği gibi, Mahkemece de resen gözetileceği bildirilmiş, 114/2 Maddede ise  Mahkemenin, dava şartı noksanlığını tespit ettiğinde davanın usulden reddine karar vereceği öngörülmüş olup taraflar arasındaki ihtilaf kira sözleşmesinden kaynaklandığından görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesi olup mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1.-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın USULDEN REDDİNE,
2.-HMK.nın 20.maddesi gereği kararın temyiz edilmeksizin kesinleşmesi halinde kesinleşme tarihinden itibaren, kanun yoluna başvurulması halinde bu başvurunun reddi kararının tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize başvurularak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmesi halinde dosyanın GÖREVLİ NÖBETÇİ ANKARA SULH HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3.-6100 Sayılı HMK’nın 331/2. Maddesi uyarınca harç, vekalet ücreti ve diğer yargılama ücretlerinin görevli ve yetkili mahkeme tarafından değerlendirilmesine, davanın görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmemesi halinde talep üzerine mahkememizce ayrıca değerlendirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, tarafların yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.12/04/2021

Katip …
¸E-İmzalıdır

Hakim …
¸E-İmzalıdır