Emsal Mahkeme Kararı Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/112 E. 2021/646 K. 08.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/112 Esas – 2021/646
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/112 Esas
KARAR NO : 2021/646

HAKİM : ….
KATİP : ….

DAVACI : ….
DAVALI : …..
İHBAR OLUNAN : …..

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/02/2021
KARAR TARİHİ : 08/11/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 06/12/2021
Mahkememize açılan Alacak (Ticari Nitelikteki Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin davalı yandan; …sayılı taşınmaz üzerinde 24.04.2017 günlü ve 22/1, 22/2, 22/3 sayılı Yapı Ruhsatlarının olduğu A, B ve C Bloktan oluşan inşaatın A Bloğunda 22 nolu bağımsız bölümü 1050.000,00 TL bedelle, 30.03.2018, A Bloğunda 21 nolu bağımsız bölümü de 789.240,00 TL bedelle, 03.04.2018 tarihinde satın aldığını, söz konusu bağımsız bölümlerin kat irtifakı tapularını da üzerine devraldığını, ancak, satın aldığı ve İleri Kaba İnşaat Şeklince teslimi gerçekleştirilecek olan satın aldığı gayrimenkullerin tesliminin kedisine yapılmadığını, oavalı yan taraflar arasında mevcut 30.03.2018 ve 03.04.2018 tarihli “Gayri Menkul Satış Vaadi” Sözleşmelerine istinaden sözleşmenin 10. Maddesinin düzenlemesine göre ARALIK 2019 Tarihinde davalı yan müvekkilin satın almış olduğu gayrimenkulleri kendisine Shell-Core(İleri Kaba İnşaat) seviyesinde teslim etmesi gerektiğini, sözleşmeye göre davalının bu süreyi bir defaya mahsus ihbarsız 180 Gün kadar uzatabileceğinin öngörüldüğünü fakat bu süre bittiğinde de teslim yapılamamışsa SPK Lisanslı Gayrimenkul Firması tarafından belirlenecek kira bedelini günlük olarak Alıcıya Ödemesi kararlaştırıldığını, sözleşmede akdedilen süreler ve ek sürelerin de üzerinden 6 aydan fazla zaman geçmesine mukabil davalı yan tarafından hali hazırda halen daha sözleşmeye uygun teslim yapılamadığını, davadan öncesinde sulhen çözüm için müracaat edilen arabuluculuk sürecinden de netice alınamamış olmasına binaen iş bu davanın ikame edilmesinin kaçınılmaz olduğunu, bu nedenlerle; davalı yanın taraflar arasında mevcut “Gayri Menkul Satış Vaadi” Sözleşmesine göre zamanında kullanıma hazır olarak teslim edemediği müvekkiline ait gayrimenkuller nedeni ile meblağ belirlendiğinde harcı tamamlanmak üzere; 100,00 TL kira kaybı bedelinin ticari faizi ile birlikte davalı yandan tahsili il yargılama giderleri ve ücreti vekaletinde davalı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
YANIT
Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle, gerek iptal olunan imar plan değişikliklerini Ankara Büyükşehir Belediyesi’ nin yapmış olması ve gerekse de inşaatların yapımının bu idare tarafından engellenmiş olması nedeniyle aleyhlerine karar çıkması halinde Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı’ na rücü edileceğinden, davanın bu idareye ihbarını, müvekkili şirketin davaya konu inşaatın yapımı esnasında hiçbir kusuru olmadan, inşaatı plana, ruhsat ve eki projelere uygun olarak ve en önemlisi taahhüt ettiği aşamaya, akdedilen süre sınırlarına riayet ederek getirmiş olması nedeniyle reddine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davacı taraftan tahsiline karar verilmesini saygı ile arz ve talep etmiştir.
İhbar olunan vekili cevap dilekçesinde özetle, idarelerinin iş ve işlemlerinden dolayı bir dava açılacak ise bu davaya bakmakla görevli mahkemenin idare mahkemesi olduğunu, davanın öncelikle bu sebepten reddine, davayı kabul anlamına gelmemekle, ticari davalarda arabuluculuk şartı yerine getirilmediğinden reddini, davaya konu parsel ile ilgili olarak kabul edilen inşaat yoğunluğunun, imar planı değişikliklerinden önce ilk ruhsat alındığı tarihlerde E.1,50 olup, daha sonra bu oranın E:2,50 olması için başvurulması üzerine ise, E:2.10 olacak şekilde değiştirildiğini, ancak bu değişikliklere karşı açılan dava neticesinde söz konusu plan değişikliklerinin iptaline karar verildiğini, bu durumda ise ruhsatların dayanağı olan planların iptal edildiği için inşaat ruhsatlarının da dayanağı kalmadığını, hukuki mesnedin ortadan kalktığını,Davacı ve davalı arasında akdedilen Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmelerinin 30.03.2018 – 03.04.2018 tarihlerinde akdedildiğinin görüldüğünü, Ankara … Mahkemesi’ nin 2016/4368 E. Sayılı dosyası üzerinden 06.04.2018 tarihinde imar planlanın iptaline karar verilmiş olduğnu, Ankara Bölge İdare Mahkemesi ….Dava Dairesi 2018/799 E. sayılı dosyası üzerinden 11.04.2019 tarihinde istinaf istemilerinin reddine karar verdiğini, davalının yürütmenin durdurulması kararına rağmen satış yapmasında Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı’ na atfetmeye çalıştığı kusurun ise kabul edilebilir yanı bulunmamakta olduğunu, tespit ve gerekçelerinin huzurdaki dava ile beraber değerlendirilmesinde idarelerine atfedilebilecek kusurdan bahsedilemeyeceğini, davalının müdahil sıfatıyla imar planı iptali davasından haberdar olduğunu, bunun karşısında idarelerince tesis edilen işlemler bütününün bir sorumluluk olduğnu ve ruhsatın iptal edilebileceğinin davalı tarafından öngörülebilir halde geldiği hususlarının tartışmasız olduğunu, bu nedenlerle, TTK ilgili hükümleri gereğince basiretli tacir gibi davranmayarak İdare Mahkemesi’nin ilgili taşınmazın bulunduğu alana dair yürütmenin durdurulması ve iptal kararlarına rağmen, davacı İle taşınmaz satış vaadi sözleşmesi yaptığı aşikar olan davalının cevap dilekçesinde yer alan hususların kabulü mümkün olmamakla beraber, kanuni yükümlülüklerini yerine getiren İdareye kusur atfedilmesi mümkün olmadığını, bu sebeplerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Gayrimenkul Satış Vadi Sözleşmesinden Kaynaklanan Kira Kaybı Bedelinin Tahsili Talebine İlişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın aralarında …sayılı taşınmaz üzerinde 24.04.2017 günlü ve 22/1, 22/2, 22/3 sayılı Yapı Ruhsatlarının olduğu A, B ve C Bloktan oluşan inşaatın A bloğu 21 ve 22 nolu bağımsız bölümlerinin satışı hususundaki harici sözleşmenin 10. maddesi gereğince söz konusu taşınmazların davalı tarafından davacıya süresinde teslim edilememesi nedeni ile davacının kira alacağı isteyip istemeyeceği, isteyebilecek ise miktarı noktasında toplandığı, davalı tarafından davacıya söz konusu bağımsız bölümlerin tapu kayıtlarının tapuda devredildiği hususunda anlaşmazlık bulunmadığı görülmüştür.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda, davacı tarafından davalı aleyhine A blok 21 ve 22 nolu bağımsız bölümlerin satışına ilişkin harici sözleşmelerin 10.Maddesi gereğince geç teslimden dolayı mevcut kira kaybının tazmini talepli dava açıldığı, bu çerçevede yapılan incelemede; bilindiği gibi gayrimenkul satışına ilişkin sözleşmelerin 6098 Sayılı TBK.nın 237.maddesi gereğince resmi şekilde yapılmasının gerektiği, resmi şekilde yapılmayan sözleşmelerin geçersiz olduğu, davacının kira kaybı bedeline ilişkin talebini sözleşme hükümlerine dayanarak talep ettiği, dava konusu taşınmazların satışına ilişkin sözleşmelerin de şekil şartına uygun düzenlenmemesi nedeniyle geçersiz olduğu, söz konusu sözleşmeler gereğince her ne kadar davalı tarafından bağımsız bölümlerin mülkiyeti tapuda davacıya devredilmiş ise de bu devir işleminin harici sözleşmelerin diğer maddelerini geçerli hale getirmeyeceği, zira Yargıtay 19.Hukuk Dairesi’nin 29/11/2019 tarih 2018/3659 Esas, 2019/5313 Karar sayılı kararının ve Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nin ….. H.D.’sinin 2017/1305 E. 2018/153 K. Sayılı 02.02.2018 tarihli kararının da bu yönde olduğu görülmüş olup tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde davaya konu bağımsız bölümlerin harici sözleşmeler uyarınca her ne kadar davacıya tapuda devri sağlanmış ise de söz konusu devrin geçersiz sözleşmeyi geçerli hale getirmeyecek olması nedeni ile mahkememizde davacının geçersiz sözleşmelerin 10.maddesi uyarınca yapmış olduğu talebinin yerinde olmadığı yönünde kanaat oluşmuş ve davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesisi yoluna gidilmiştir.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1.-Davanın REDDİNE,
2.-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 59,30 TL nispi karar ve ilam harcı peşin alındığından tekrar alınmasına yer olmadığına,
3.-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına;
4.-Davalı vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 100,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5.-Arabuluculuk aşamasında harcanan 1.320,00 TL giderin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6.-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, İhbar olunan…vekilinin yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/11/2021
Katip….
¸E-İmzalıdır

Hakim …..
¸E-İmzalıdır