Emsal Mahkeme Kararı Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/102 E. 2021/169 K. 22.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/102 Esas – 2021/169
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/102 Esas
KARAR NO : 2021/169

DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/06/2019
KARAR TARİHİ : 22/03/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 16/04/2021
Mahkememize açılan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin mevzuata uygun olarak … A-B-C-D-E-J-K-L-N-O adlı toplam 10 adet lisanssız Güneş Enerji Santrali (GES) projelerini hazırladığını, davalı tarafça ”proje onay bedeli” adı altında davacı şirketten ücret alındığını daha sonra yapmış oldukları araştırma neticesinde böyle bir ücreti alma haklarının olmadığını farkettiklerini, bakanlığın 3154/2. Md. Kanuna dayalı olarak yıllardan beri bu fıkradaki tüm görevleri ya kendisinin yerine getirmekle sorumlu olduğunu ya da yetki devriylekendi bağlı kuruluşlarına devretmekte olduğunu ancak özellikle üretim santrallerinin proje onay işlemlerini tamamen kendi bünyesinde yapan bakanlık 2010′ lu yılların başından bu yetkisini davalı … Genel Müdürlüğüne devrettiğini, bakanlığın bu konularda ücret almazken bir süreliğine yetkilendirdiği …’ ın bu işlemler için ücret aldığını belirterek 26/05/2017 tarihinde alınan toplam 998.180,00TL bedelin tamamının taraflarından haksız alınma tarihinden itibaren işletilecek faizi ile birlikte geri ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
YANIT
Davalı tarafça dosya içerisinde cevap dilekçesi sunulmamıştır.
YARGI YOLUNUN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Dava, haksız olarak tahsil edildiği iddia edilen “Proje Onay Bedeli” in istirdatı talebine ilişkindir.
Mahkememizin …. K. Sayılı 27.06.2019 günlü Kararı ile davacının arabuluculuğa başvurmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Davacı vekilinin istinaf talebi üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesinin …K. Sayılı 27.01.2021 tarihli kararı ile “..17/15 sayılı ve 11.2.1959 günkü Y.İ.B.K’nda açıkça belirtildiği gibi, bir kamu kurumunun görevlerinden olan bir işi yapmayı kararlaştırması idari bir karar olduğu gibi bu kararı yerine getirmek üzere plan ve proje yapıp, o plan ve projeler gereğince iş görmesi, kararın neticesi olan birer idari eylemdir ve idari yargı görevlidir.
Benzer olayda, Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanlığınca verilen 27.01.2020 Tarih, …. Karar sayılı karar ile “Davalı …’ın tüzel kişiliğe sahip olup, özel hukuk hükümlerine tabi olmakla birlikte, kamu hizmeti niteliğindeki elektrik dağıtım faaliyeti ile ilgili olarak, 3154 sayılı Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri hakkında Kanun ile Elektrik Tesisleri Proje Yönetmeliği’nin 4.maddesi ile 8.maddesi hükümleri uyarınca, Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığınca kendisine yetki devri suretiyle verilen yetkinin kullanımı esnasında tahsil ettiği proje onay bedellerinin iadesi davasında, yargı yolu bakımından idare mahkemelerinin görevli olduğu, buna göre, İdare’nin işlemi ya da eylemi nedeniyle doğan zararlardan dolayı, İdari Yargılama Usulü Yasası’nın 2/1 -b maddesi gereğince İdare’ye karşı, idari yargı yerinde tam yargı davası açılması gerektiği” hüküm altına alınmıştır.
Bu durumda, davanın İdari Yargı yerinde görülüp çözümlenmesi gerektiğinden Asliye Ticaret Mahkemesince yargı yolu caiz olmadığından bahisle davanın reddine karar verilmesi gerekirken,…” gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne ve mahkememiz kararının HMK’nun 353/1-a.3 maddesi gereğince kaldırılmasına karar verilmiştir.
Sebepsiz zenginleşme, bir tarafın diğer tarafta hiçbir ticari ve hukuki ilişki içerisinde bulunmadan sağladığı kazanımdır. Bu kazanım haksız olduğundan iadesi istenebilir. İade edilmemesi halinde yargı yoluna başvurulabilir. Kamu iktisadi girişimleri kurdukları ticari işletmeler nedeniyle tacir niteliğini taşımaktadırlar. Bu nedenle, gerek sözleşmeden gerekse sözleşmeye aykırılık nedenleriyle özel hukuk kuralları uygulanır. Ancak, idarenin iş ve işlemlerinden dolayı çıkan uyuşmazlıklar idari yargı yerinde sonuca bağlanır. Nitekim, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “İdari dava türleri ve idari yargı yetkisinin sınırı başlıklı 2.maddesinde “1.İdari dava türleri şunlardır:
a)İdarî işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlâl edilenler tarafından açılan iptal davaları,
b)İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları,
c)Tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar.” hükmü düzenlenmiştir.
İdari Yargı’nın konusu, idarenin idare (kamu) hukuku alanında ki faaliyeti ile ilgili davalardır. İdare, bir işlemi, eylemi veya sözleşmeyi yaparken özel hukuk kişilerinin üstünde bir kamu tüzel kişisi olarak hareket etmiş ise uygulanacak hukuk idare hukukudur. Davalı … özel hukuk hükümlerine tabi olmakla birlikte Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığınca kendisine yetki devri suretiyle verilen yetkinin kullanımı esnasında tahsil ettiği proje onay bedellerinin iadesi davasında 2577 sayılı yasanın 2.maddesi de gözetildiğinde idari yargının görevli olduğu açıktır. Bu nedenle, davanın yargı yolu caiz olmadığından dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesisi yoluna gidilmiştir.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1.-Davanın idarenin hizmet kusuruna dayalı olarak açılan tazminat davası olduğu bu nedenle istem idari yargının görevine giren tam yargı davası niteliğinde olduğundan, uyuşmazlık adli yargının görevine girmediğinden, HMK’nun 114/b ve 115/2 maddesi gereğince Yargı yolu caiz olmadığından davanın REDDİNE
2.-Davacının hizmet kusuruna dayalı olarak davalı idare hakkında idare mahkemesine dava açmakta muhtariyetine,
3.-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 1.676,67 TL’ den indirilmesi ile arta kalan 1.617,37‬ TL’ nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4.-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına;
5.-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nn 7 ve 12. Maddeleri uyarınca, henüz ön inceleme tutanağı imzalanmamış olmakla, hesap ve takdir edilen vekalet ücretinin yarısı olan 6.638,55‬ TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine;
6.-Arabuluculuk aşamasında harcanan 1.320,00 TL giderin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,

Dair, taraf vekillerinin yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.22/03/2021