Emsal Mahkeme Kararı Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/77 E. 2023/41 K. 19.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/77
KARAR NO : 2023/41

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … …
DAVALI : …

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/07/2015
KARAR TARİHİ : 19/01/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 31/01/2023

Mahkememize açılan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA:
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle, müvekkil ile davalı yüklenici firma arasında 01.01.2015 tarihinde “Araç Çalıştırma Taşıma Sözleşmesi” ve iki adet “Hizmet Alım Sözleşmesi” akdedildiğini, sözleşmelere göre müvekkilnin …Genel Müdürlüğü Merkez Tesislerinde çalışacağını, davalı yanca akdedilen sözleşmelere aykırı bir şekilde tek taraflı olarak sözleşmenin feshedildiğini, taraflar arasında akdedilen araç çalıştırma sözleşmesine göre müvekkil firmanın 410.00 TL + KDV karşılığında 06 C 5102 ve 06 C 0568 plakalı araçlarını sürücü dahil tüm masraflar müvekkile ait olmak üzere davalının hizmetine sunacağını ancak davalı firma sözleşmelere aykırı bir şekilde müvekkilin ücretinden kesinti yaparak ödemeleri 400.00 TL + KDV olarak yaptığını, müvekkilin haksız fesihten kaynaklanan beklenen kazancının zarara uğradığını, davalı yanın bu zararı telafi etmemesi ve ücretlerin eksik ödenmesi nedeniyle huzurdaki davayı açmak zorunda kaldığını, davalı yanca sözleşmelerin haksız feshinden kaynaklanan zarar karşılığı olmak üzere fazlaya dair her türlü talep ve hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 30.000.00 TL’sini fesih tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle, davanın dayanağı olan “Araç Taşıma Sözleşmesi’ne göre işverenin, hiçbir bahane göstermeksizin herhangi bir mahkeme kararına, ihtara ve protestoya lüzum kalmaksızın tek taraflı olarak sözleşmeyi feshetme hakkına sahip olduğunu, 01.01.2015 tarihli sözleşmenin 7. maddesinin ilk fıkrasının “Aşağıda yer alan hususlardan herhangi birinin vuku bulması üzerine veya işveren hiçbir bahane göstermeksizin işbu sözleşmeyi herhangi bir mahkeme kararına ihtara ve protestoya lüzum olmaksızın tek taraflı olarak feshetme hakkına sahiptir.” olduğunu, yine sözleşmenin 7. maddesinin c) fıkrasının “İş bu maddede belirtilen fesih hallerinde, işverenin yükleniciye karşı her ne nam altında olursa olsun hiçbir sorumluluğu doğmayacaktır” şeklinde olduğunu, tarafların her ikisinin de tacir olup bu sözleşmeden doğan hakkına dayanarak yüklenici/davacı şirket ile olan sözleşmesini sona erdirdiğini, taraflar arasında aktedilmiş olan tek sözleşmenin bu olduğunu, davacı tarafın, Araç Çalıştırma Taşıma Sözleşmesinin 6. maddesinde düzenlenen Özel Şartlar ve Yükümlülükler başlığı altındaki d,e,g,i,j. ve o maddelerine kesinlikle uymadığını, işverence yapılan uyarılara rağmen bu maddelere aykırı tutum ve davranışlara devam ettiğini, istenilen belgeleri işverene ibraz etmediğini, sözleşmenin feshine bizzat kendisinin neden olduğunu, davacının kendisine eksik ödeme yapıldığı iddiasının da haksız ve mesnetsiz olduğunu, zira davacının ilk üç ay için müvekkili şirkete kestiği faturanın 410.00 TL’si üzerinden olup bu hesaptan doğan fark (218.00 TL’sı) olarak davacının hesabına 31.01.2015 tarihinde işlendiğini, favacının daha sonraki faturalarının ise iddia edildiği gibi 410,00 TL’si üzerinden değil 400,00 TL’si üzerinden olup faturaların tamamının da davacının hesabına işlenmiş ve ödenmiş olduğunu, davacı tarafın sözleşmelerde gerçeğe aykırı bir şekilde ücretlerin düşük gösterildiği yönündeki iddiasının doğru olmadığını, dava konusu itibariyle tanıkla ispatı mümkün olmayan ticari sözleşmeye dayandığını, bu nedenle davacı tarafın tanık dinletme talebine muvakati olmadığını, sözleşmenin 11. Maddesinde “..iş bu sözleşme iki nüsha olarak düzenlenmiştir..” diye açık ve net olarak belirtildiğini, dolayısıyla davacının kendilerinde sözleşmenin bulunmadığı iddiasının yersiz ve mesnetsiz olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkememizden verilen 30/06/2016 tarih ve 2015/425 esas 2016/475 karar sayılı kararı Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 12/12/2019 tarih, 2016/8304 esas 2019/5294 karar sayılı ilamıyla BOZULMASINA karar verilmiş olmakla, dava mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılmıştır.
DELİLLER :
Ankara Umum Otomobilciler Esnaf Odası’ndan, Turizm ve Seyahat Acentaları İşvereneri Sendikası’ndan davaya konu… … plakalı araçlarla ilgili evraklar istenilmiş olup, gerekli araştırma yapılmıştır.
… Çayır Tur.Taş.Ve Otelcilik Ltd.Şti.’den davacı … Taşımacılık Tur.Sey.Tic.Ltd.Şti ile 2015 yılının 6.ayı itibariyle başlayan taşımacılık hizmeti ilişkisi ile ilgili düzenlenmiş belgeler istenilmiş olup, gerekli araştırma yapılmıştır.
Tüm dosya kapsamı ve ön inceleme duruşmasında belirlenen uyuşmazlık konuları hakkında mali müşavir ve uluslararası taşımacılık öğretim görevlisi bilirkişilerinden alınan bilirkişi raporunda özetle, davacının davalı ile yaptığı sözleşmede 06 C 5102 ve 06 C 0568 plakalı araçların hizmet vermesinin konu edildiği, davacının sözleşme feshi sonrası çalıştığı … Çayır Tur.Taş.Ve Otelcilik Ltd.Şti.’nin yazılı beyanında ise 06 C 5102 ve 06 C 0568 plakalı araçların yanı sıra 06 C 5103 plakalı aracın da alternatif işte çalıştırdığı bilgisinin verildiği, dolayısıyla bu şirketin davacıya yaptığı ödemenin 3 araç ile ilgili olduğunu, davacının sözleşmenin feshi ile kaybettiği olası geliri için yapacağı giderlerin, sözleşme feshi nedeniyle yaptığı iş için gerçekleştirdiği giderle ortalama olarak aynı tutarda olacağı, dava dosyasına sonradan kazandırılan bilgi ve belgeler dikkate alınmadığında davacı … Taşımacılık Turizm Seyh. Tic. Ltd. Şti. Nin kazanç kaybının 14.656,55 TL olacağını, … Çayır Lid. Şti.’nin yazılı beyanı ve sunduğu fatura örnekleri dikkate alındığında ise KDV hariç kazanç kaybının (30.147,70-2.489,26)=27.658,44 TL olacağı görüş ve kanaatini bildirmiştir.
DELİL DEĞERLENDİRME VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Dava haksız fesih nedeniyle tazminat isteminden ibarettir. Taraflar arasında taşımacılık sözleşmesi olduğu ve sözleşmenin davalı yanca feshedildiği hususunda uyuşmazlık yoktur. Davacı vekili, müvekkil ile davalı şirket arasında imzalanan sözleşme hükümlerine göre 15 gün önceden bildirim yapılarak feshin öngörüldüğü halde ihtar ve bildirim yapılmadan sözleşmenin davalı şirket tarafından 17.06.2015 tarihinde tek taraflı olarak feshedildiği, ücretlerin sözleşmede belirtilenden ücretlerinin eksik ödenmesi ve sözleşmenin feshi nedeniyle zararlarının oluştuğu, sözleşmenin iş sahibi tarafından istediği zaman feshedilebileceği konusundaki şartın geçersiz olduğunu ileri sürmüş, davalı vekili, sözleşmesinin 7. maddesine göre işveren yani müvekkil şirketin hiçbir neden göstermeden sözleşmeyi fesih hakkına sahip olduğunu, kaldı ki davalı şirketin araç çalıştırma ile ilgili 6. maddede sayılan özel şartları ve yükümlülüklerini uyarılara rağmen yerine getirmediğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkememizce davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen karar davalının temyizi üzerine Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 12/12/2019 tarih, 2016/8304 esas 2019/5294 karar sayılı ilamıyla ” Sözleşmenin haksız feshi halinde Türk Borçlar Kanunu’nun kıyasen uygulanan 408. maddesi hükümleri değerlendirerek kazanç kaybı tespiti yapılması gerekmektedir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda yapılan kazanç kaybı hesabının anılan madde hükümlerine göre yapılıp yapılmadığı anlaşılamadığı gibi tespit edilen miktar kalem kalem hesaplanmadığından denetime elverişli, açık ve anlaşılır değildir. Bu durumda mahkemece, gerekli belgelerde toplandıktan sonra TBK’nın 408. maddesinde gösterilen ilkelere göre, işin yapılmaması nedeniyle davacı tarafından yapılan tasarruflar, aynı nedenle diğer bir işten elde edilen kazanımlar ve davacının kazanmaktan kasten feragat ettiği değerlerin de gözetilerek aynı bilirkişi kurulundan veya konusunda uzman başka bir bilirkişi kurulundan açıklamalı, gerekçeli ve denetime elverişli bir rapor alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporuna dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.” , gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkememizce bozma ilamına uyulmasına karar verilerek bozma nedenleri ile sınırlı inceleme yapılmıştır. Deliller toplanmış bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Alınan son bilirkişi raporunda fesih sonrası davacının 6 ay süresince davaya konu ettiği araçları dava dışı … Çayır Tur.Taş.Ve Otelcilik Ltd. Şti. İle yaptığı taşımacılık sözleşmesinde kullandığı iki araç için bu sözleşmeden elde ettiği gelirin KDV dahil 30.147,70 TL olduğu, davacının fesih sonrası davalıya sunamadığı 17.06.2015 ile 01.01.2016 tarihleri arasındaki hizmet nedeniyle kayba uğradığı brüt kazancın KDV dahil 59.254,00 TL olduğunu araçların fesih sonrası çalışması neticesinde elde edilen gelirin düşülmesi ile KDV dahil 30.147,70 TL, KDV hariç 27.658,44 TL olduğu tespiti mahkememize bildirilmiştir. Mahkememizce de bozma ilamına uygun olarak bu hesaplamanın hüküm kurmaya elverişli olduğu görülmüş olup ilk hükme yönelik davacı temyizi bulunmadığından usuli kazanılmış hak dikkate alınarak davanın 19.400,00 TL tazminat yönünden kısmen kabulüne yönelik aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, dosyadaki kanıtlara göre;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile 19.400,00 TL’nin 08/07/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 1.325,21 TL nispi karar ve ilam harcın, peşin alınan 512,33 TL’nin mahsubu ile noksan olan 812,88 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davacı yararına kabul miktarına göre hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, kendisini vekil ile temsil ettiren davacıya verilmesine,
4-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davalı yararına red miktarına göre hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, kendisini vekil ile temsil ettiren davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yatırılan 512,33 TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Davalı tarafından yapılan 70,00 TL posta masrafı yargılama gideri ve 331,30 TL temyiz yoluna başvuru harcı yargılama gideri toplamı 401,30 TL ‘nin kabul ve red oranına göre 141,00 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bıkarılmasına,
7-Davacı tarafından yapılan 27,70 TL başvuru harcı, 2.512,25 TL tebligat/posta/müzekkere masrafı, bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.539,95 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre 1.625,00 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bıkarılmasına, kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/01/2023

Katip …
✎ e-imzalıdır

Hakim …
✎ e-imzalıdır

*