Emsal Mahkeme Kararı Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/67 E. 2022/426 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. …10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/67 Esas – 2022/426
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/67 Esas
KARAR NO : 2022/426

HAKİM …
KATİP…

DAVACI :…
DAVALI….

KARAR YAZIM TARİHİ : 10/06/2022

Mahkememize açılan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA:
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle, müvekkili ile davalı arasında 23.12.2016-02.07.2019 tarihleri arasında ticari ilişkinin mevcut olduğunu, bu tarihler arasında bir çok fatura düzenlenerek davalı tarafından çek, bono veya nakit olarak ödemelerde bulunduğunu, müvekkilinin 234.507,04 TL alacağını davalıya bir çok kez ihtarda bulunduğunu sonuç alınamaması üzerine, …23. İcra Müdürlüğü 2019/13426 Esas sayılı dosya ile icra takibine başladığını, ancak davalının mesnetsiz olarak yaptığı itiraz nedeniyle icra takibinin durduğunu icra takibi ile davalı borçlunun temerrüde düşürüldüğünü takibin dayanağı olan faturalara yasal süre içinde itiraz etmediğinden doğruluğunu kabul etmiş sayılacağını, davalının yaptığı itirazın iptaline ve davalı aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacının iddiasının aksine fatura ve bunun karşı tarafa tebliğ edildiğine ilişkin beyanın tek başına bir ticari ilişkinin kanıtı olmadığını, ortada bir ticari ilişki olduğunun net bir biçimde tespit edilebilmesi için fatura konusu malın ya da hizmetin usulüne uygun olarak karşı tarafın uhdesine geçirilmiş olmasının gerektiğini, salt faturanın varlığının bir ticari ilişkinin ve alacak hakkının göstergesi olmadığını, müvekkili tarafından davacı takip alacaklısına yapılmış ödemeler mevcut olduğunu, bu ödemelerin takip dosyasına beyan edilip edilmediğini, var olduğu iddia edilen alacağın net miktarının ne olduğu hususlarının belirli olmadığını, müvekkili tarafından yapılan itirazın alacağın tüm unsurlarıyla bilinmediği için menfaatlerini korumaya yönelik olduğunu, yapılan itirazın kötü niyetli gibi gösterilerek icra inkar tazminatına hükmedilmesini sağlama amacını taşıdığı, şahsi kanaate ve yoruma dayalı hiçbir somut dayanağı olmayan iddialardan ibaret olduğunu beyan ederek, davacı tarafından faturaya dayandırılan mal ve hizmetlerin verildiğinin davacı tarafından kanıtlanmasının ardından belirlenebilir bir borca dayanmayan ve usulüne uygun olarak hazırlanmamış icra takibi karşısında davacı aleyhine %20 den az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
…23.icra dairesinin 2019/13426 sayılı dosyası getirtilmiş, incelenmiştir.
Davalının ve davacının ilgili dönemlere ait BA,BS formaları getirtilmiş, incelenmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve ön inceleme duruşmasında belirlenen uyuşmazlık konuları hakkında mali müşavir bilirkişisinden alınan son bilirkişi raporunda özetle,
Tarafların dava konusu dönemlere ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının zamanında ve usulüne uygun olarak yapılmış olduğu, aralarındaki uyumsuzluğun davacının düzenlemiş olduğu, 18.03.2019 tarih ve 771098 numaralı KDV dahil 13.446,10 TL faturadan kaynaklandığı belirlenmiştir.
Söz konusu fatura davalı şirket defter kayıtlarına yansımamıştır. Davacı vekili dilekçe ekinde faturaya dayanak teşkil eden servis formlarını ve faturanın bir örneğini sunmuştur.
Bu Servis formlarının toplamının 11.395,00 TL olduğu bu tutara %18 KDV eklenmesi sonucunda 2.051,10 TL = 13.446,10 TL söz konusu faturanın bedelini oluşturmaktadır. Servis formlarının değerlendirmesinin Sayın Mahkemeye ait olduğu,
I- Mahkemenin değerlendirmesi neticesinde bu faturanın hesaplamaya dahil edilmemesi yönünde bir kanaati hasıl olursa, Davacının;
a) 14.10.2019 TAKİP TARİHİ İTİBARİYLE:
Davacı şirket defter kayıtlarında, davalı şirket adına yürütülen cari hesap muavin defterinde 120.Y-009 ALICILAR HESABI üzerinden kayıtlara alındığı ve davacının 221.060,94 TL alacağının olduğu,
b) 29.01.2020 DAVA TARİHİ İTİBARİYLE:
Davalı şirketten 221.060,94 TL alacağının olduğu,
c) 31.12.2021 TARİHİ İTİBARİYLE:
Davalı şirketten 186.713,62 TL alacağının olduğu,
II- Mahkemenin değerlendirmesi neticesinde bu faturanın hesaplamaya dahil edilmesi yönünde bir kanaati hasıl olursa, Davacının;
d)14.10.2019 TAKİP TARİHİ İTİBARİYLE:
Davacı şirket defter kayıtlarında, davalı şirket adına yürütülen cari hesap muavin defterinde 120.Y-009 ALICILAR HESABI üzerinden kayıtlara alındığı ve davacının 234.507,04 TL alacağının olduğu,
e)29.01.2020 DAVA TARİHİ İTİBARİYLE:
Davalı şirketten 234.507,04 TL alacağının olduğu,
f) 31.12.2021 TARİHİ İTİBARİYLE:
Davalı şirketten 200.159,72 TL alacağının olduğu, sonuç ve kanaatine vardığını bildirmiştir.
DELİL DEĞERLENDİRME VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Dava, cari hesap ilişkisine dayalı faturalı satımdan kaynaklanan bakiye alacağın tahsiline yönelik icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacı şirket ile davalı arasında mal satımı ve bedelinin tahsili şeklinde cari hesap ilişkisi bulunup bulunmadığı, bir cari hesap ilişkisi var ise bu ilişki kapsamında davacı şirketin davalı şirketten takip talebinde belirtilen miktarda cari hesap alacağının bulunup bulunmadığı, takip tarihi itibariyle muaccel olup olmadığı davacı yararına icra inkar davalı yararına kötüniyet tazminatına hükmedilip edilemeyeceğine ilişkindir.
Davacı cari hesap ilişkisine dayanmıştır. 6102 Sayılı TTK’nın 89/2. maddesinde belirtildiği üzere taraflar arasında cari hesap sözleşmesinin yazılı olarak düzenlenmesi gerekir. Bu hüküm geçerlilik şartıdır. Somut olayda yanlar arasında yazılı şekilde akdolunmuş bir cari hesap sözleşmesinin dosyaya delil olarak sunulamadığı gözetildiğinde davacının dava dilekçesi ekinde sunduğu ve davalı yanca itiraza uğrayan faturalar yönünden değerlendirme yapılması gerekmiştir.
Faturaya dayalı taleplerde fatura konusu mal veya hizmetin alıcıya sunulduğu, teslim edildiği ispatlanırsa satıcı bedele hak kazanır. Menkul mal satışlarında alıcının malı teslim alması, satım bedelinin muaccel olması sonucunu doğurur. Taraf defterlerinin incelenmesini içerir son bilirkişi raporunda tarafların dava konusu dönemlere ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının zamanında ve usulüne uygun olarak yapılmış olduğu, aralarındaki uyumsuzluğun davacının düzenlemiş olduğu, 18.03.2019 tarih ve 771098 numaralı KDV dahil 13.446,10 TL faturadan kaynaklandığı belirlenmiştir. Bu faturanın dahil edilmemesi halinde davacı şirket defter kayıtlarında, takip ve dava tarihi itibariyle davalı şirket adına yürütülen cari hesap muavin defterinde davacının 221.060,94 TL alacağının olduğu, dava tarihi itibariyle , davalının yargılama devam ederken yapıldığını iddia ettiği ödemeler nedeniyle yapılan incelemede ise 31.12.2021, 186.713,62 TL alacağının olduğu tespit edilmiştir.
Davacının dayandığı 13.446,10 TL lik fatura davalı defterlerinde kayıtlı değildir. Davacı yan bu faturaya ilişkin servis formları ve faturayı sunmuş ise de fatura altında teslim alan imzası bulunmamakta servis kayıtları da davacıdan sadır olan belgeler olduğundan itibar edilmemiştir. Davacı yan yemin deliline de dayanmamıştır.
Yargılama devam ederken davalının 34.347,32 TL ödeme yaptığı görülmüş bu bedelin alacaktan mahsup edilmesi gerektiği anlaşılmış ve bu bedel yönünden davanın konusuz kaldığına hükmetmek gerekmiştir. Fakat dava tarihi itibariyle bu alacak yönünden davacı davasında haklı olduğundan yargılama giderlerine ve inkar tazminatına haklılık durumuna göre hükmedilmiştir.
Bu durum karşısında davacının davasını 186.713,62 TL alacak yönünden ispat etiği sonucuna varılmış, davanın kısmen kabulü ile davalının itirazının bu bedel üzerinden iptali ile alacak satış sözleşmesine dayalı faturaya dayanmakla likit olduğundan hüküm altına alının alacak üzerinden icra inkar tazminatına hükmetmek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Reddedilen kısım yönünden davacının kötü niyetine ilişkin delil olmadığından bu talebin reddi gerekmiştir.
HÜKÜM :
Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, dosyadaki kanıtlara göre;
Davanın kısmen kabulü ile,
1-…23. İcra Dairesinin 2019/13426 sayılı dosyasına yapılan itirazın 186.713,62 TL asıl alacak yönünden iptaline, takibin bu bedel üzerinden kaldığı yerden devamına,
2-Takibe konu 13.446,10 TL yönünden davanın reddine,
3-Reddedilen kısım yönünden kötü niyet tazminat talebinin reddine,
4-Takibe konu 34.347,32 TL yönünden konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
5-Kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen %20 icra inkar tazminatı olan 40.031,94 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 12.754,41 TL nispi karar ve ilam harcın, peşin alınan 2.832,26 TL’nin mahsubu ile noksan olan 9.922,15‬ TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
7-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davacı yararına kabul miktarına göre hesaplanan 21.519,95 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, kendisini vekil ile temsil ettiren davacıya verilmesine,
8-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davalı yararına red miktarına göre hesaplanan 7.013,14 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, kendisini vekil ile temsil ettiren davalıya verilmesine,
9-Arabuluculuk aşamasında harcanan 1.320,00 TL giderin kabul ve red oranına göe 1.050,85 TL’sinin davalıdan, 269,15 TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
10-Davacı tarafça yatırılan 2.832,26 TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
11-Davacı tarafından yapılan 54,40 TL başvuru harcı, 758,85 TL tebligat/posta/müzekkere masrafı, bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 813,25 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre 647,43 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bıkarılmasına, kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
12-Davalı tarafından yapılan 500,00 TL bilirkişi ücreti yargılama giderinin kabul ve red oranına göre 101,95 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bıkarılmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde …Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/06/2022

Katip …
✎ e-imzalıdır

Hakim…
✎ e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.