Emsal Mahkeme Kararı Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/632 E. 2022/7 K. 10.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/632 Esas – 2022/7
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/632 Esas
KARAR NO : 2022/7

HAKİM : …..
KATİP :…..

DAVACI ….
DAVALI : ……
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/12/2020
KARAR TARİHİ : 10/01/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 21/01/2022
Mahkememize açılan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davanın konusunu oluşturan somut olayda davalının abone grubunun ticarethane olmakla birlikte Yargıtay içtihadı doğrultusunda tek başına ticarethane aboneliğinin varlığı yeterli olmayıp gerçek kişi davalının TTK hükümlerine göre tacir sıfatını haiz olup olmadığının önem arz ettiğini, tacir olması halinde uyuşmazlığın çözümünün Asliye Ticaret Mahkemelerinin görev alanı içerisinde olacağını, davalı/borçlunun Esnaf ve Sanatkârlar Odasına kayıtlı esnaf niteliğini haiz gerçek kişi olduğunu, eldeki uyuşmazlığın çözümünün mahkemenin görev alanı içinde kaldığını, davacı şirket ile davalı/borçlu arasında imzalanan Elektrik Enerjisi Satış Sözleşmesinin Genel Hükümler başlıklı 5. Maddesinde aynen “İhtilaf halinde Ankara Mahkemeleri ve İcra Daireleri yetkilidir.” düzenlemesi gereğince yetkili mahkemelerin Ankara Mahkemeleri olduğunu, davacı şirket ile davalı/borçlu arasında imzalanan “Elektrik Enerjisi Satış Sözleşmesi” ne istinaden davalı/borçluya elektrik enerjisi satışı ve/veya kapasitesinin sağlandığını, 1000245980 nolu sözleşme hesabına ait enerji tüketim bedelini ödememiş olduğunu, ilgili borca ilişkin davalı/borçlu aleyhinde Ankara 32. İcra Müdürlüğü’nün 14.12.2016 tarih 2016/23784 sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibinin başlatıldığını, borçlunun takibe itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, davacı şirket tarafından 10.07.2020 tarihinde arabuluculuğa başvurduğunu, ancak davalı taraf ile anlaşmaya varılamadığına dair 2020/60833 numaralı arabuluculuk son tutanağının dilekçe ekinde sunulduğunu, İcra İflas Kanunu’nun 67/2 maddesi hükmü bulunduğunu, dava kapsamında somut olayda davacı şirketin alacağının taraflar arasında akdedilmiş sözleşme ve mevzuata uygun olarak usulüne uygun ilan edilmiş tarifler kapsamında borçluya tanzim edildiğini ve gönderilmiş faturalarla belirli olan ve sabit bir alacak olduğunu, alacağın likit olması ve işbu tazminata hükmedilebilmesi için gerekli diğer tüm koşullar da mevcut bulunduğundan davalı aleyhine %20’den az olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini, icra takibine itirazın iptali ve takibin devamına, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
YANIT
Davalı tarafından verilen 22/03/2021 tarihli dilekçesinde özetle; Sattığı gayrimenkulde kullanılan elektrik ücreti ile ilgisinin olmadığını, taşınmazı 09/01/2013 tarihinde sattığı halde 2015 yıllarına ait elektrik ücretlerinin kendisine ait olmadığını belirtmiştir.
MAHKEMEMİZİN GÖREVİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Bir davanın ticaret mahkemesinde görülmesi için her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili olması veya tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın Ticaret Kanununda düzenlenen hususlardan doğması veya özel kanunularda davaya Ticaret mahkemesinde bakılacağının belirtilmesi gerekir. Davada davacı tacir ise de davalının Ankara Ticaret Odası Başkanlığı ve Yenimahalle Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün cevabi yazılarından tacir olmadığı görülmekle, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu 4/1. maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı hüküm altına alınmıştır. Buna göre, bir uyuşmazlığın ticari nitelikte olabilmesi için, her iki tarafın da ticari işletmesini ilgilendirmesi yahut aynı maddenin alt bentlerinde düzenlenen istisnalardan birine dahil olması gerekmektedir.

Dosya kapsamına göre, davalının tacir niteliği bulunmadığı gibi uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olmadığı, ticarethane aboneliği olmasının tek başına mahkememizi görevli hale getirmeyeceği anlaşıldığından, ve davanın faturaya dayanılarak başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkin olup mutlak ticari dava da olmadığından uyuşmazlığın genel hükümler çerçevesinde Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
Neticede yukarıda açıklanan nedenlerle davaya genel mahkemelerde bakılması gerektiği ve Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu anlaşıldığından mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1.-Taraflar arasındaki uyuşmazlık hakkında yargılama yapmaya Asliye Hukuk Mahkemesi görevli bulunduğundan HMK’nın 114/c maddesi gereğince mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE ,
2.-HMK 114/c maddesi gereğince görev dava şartı olduğundan, anılan yasanın 115/2 maddesi gereğince davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine,
3.-Kararın taraflarca kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde, kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulması halinde ise bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde mahkememize müracaatı halinde dava dosyasının görevli ANKARA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine,
4.-Yargılama giderlerinin HMK’nın 331/2 maddesi gereğince görevli mahkemece dikkate alınmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/01/2022
Katip….
¸E-İmzalıdır

Hakim…..
¸E-İmzalıdır