Emsal Mahkeme Kararı Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/611 E. 2021/366 K. 14.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/611 Esas
KARAR NO : 2021/366

DAVA : Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 10/12/2020
KARAR TARİHİ : 14/06/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 08/07/2021
Mahkememize açılan Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 08.05.2020 tarihinde davalı … şirketine sigortalı, davalı …’ın da maliki olduğu … plakalı araç sürücüsü davalı …’ın %100 oranında kusurlu olarak davacıya ait … plakalı araca çarparak hasarlanmasına ve dolayısıyla da 15.000,00 TL değer kaybına uğramasına neden olduğu ve davalı … şirketine yapılan müracaat üzerine ise davalı … tarafından eksik ödeme şeklinde 23.10.2020 tarihinde sadece 2.253,41 TL ödemenin yapıldığı belirtilerek, davacıya ait … plakalı araçta meydana gelen değer kaybı için şimdilik kaydıyla 5.000,00 TL’nin kaza tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte davalılardan tahsilini dava ve talep edilmiştir.
YANIT
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu kazaya karışan … plakalı aracın davalı … şirketine ZMS(Trafik) Sigorta Poliçesiyle sigortalı olduğu ve sorumluluklarının da sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında poliçe limitiyle sınırlı olduğunu, davalı … tarafından 15 920125 0002 no’lu hasar dosyasından, davacı tarafa 2.253,41 TL değer kaybı tazminatı ödemesinin yapıldığı ve sorumluluklarının kalmadığı belirterek davanın reddine talep etmiştir.
DELİL DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava; haksız fiil niteliğindeki kaza sonrasında araçta oluşan değer kaybı zararının tazmini istemine ilişkindir.
6098 sayılı Borçlar Kanunun 49 ve devamı maddelerinde haksız fiil sorumluluğu düzenlenmiştir. Buna göre, kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Bu zararın ne şekilde hesaplanacağı ve kimin ne şekilde sorumlu olduğu devamı maddelerde açıklanmıştır.
Davalı … Sigorta AŞ. tarafından meydana gelen kaza nedeniyle oluşturulan hasar dosyası gönderilmiş incelenmiştir.
Dosya Arasına alınan sigorta poliçesinde …. plakalı davalı … adına kayıtlı aracın davalı … Sigorta AŞ. Tarafından 05.03.2020-05.03.2021 tarihleri arasında geçerli olmak üzere sigortalandığı, poliçenin Ankara sınırlarında bulunan bir acentede yapıldığı görülmekle Karayolları Trafik Kanunu ‘nun 110/2. Maddesi gereğince yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
İhbar üzerine davalı … şirketince … plakalı araç ile ilgili davacıya 23.10.2020 tarihinde 2.253,41 TL ödeme yapıldığı her iki tarafın da kabulünde olup çekişme konusu değildir.
Mahkememizce tarafların kusur durumu ve zarara ilişkin Makina Mühendisi Bilirkişiden alınan 16/04/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle: Davalı … şirketine sigortalı, davalı …’ın da maliki olduğu … plakalı araç sürücüsü davalı …’ın meydana gelen kazanın oluşumunda, 2918 sayılı KTK.nun 47/d. ve 84/j. maddeleri kural ihlallerini işlemiş olmakla %100 oranında kusurlu olduğu, … plakalı araç sürücüsü davacı …’in meydana gelen kazanın oluşumunda izafe edilecek herhangi bir kural ihlali görülmemekle kusursuz olduğu, davacıya ait … plakalı araçta meydana gelen değer kaybının reel piyasa koşullarına göre 6.000,00 TL, sigorta genel şartları hesaplama yöntemine qöre ise 1.700,00 TL olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Davacı 08.05.2020 tarihli kaza sebebiyle … plakalı aracında meydana gelen değer kaybı tazminatı talep etmektedir. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun hükümlerine göre, trafik kaydı “işleten”i kesin olarak gösteren bir karine değilse de, onun kim olduğunu belirleyen güçlü bir kanıt niteliğindedir. Ancak, trafik kaydına rağmen işletenliğin 3. kişi üzerinde bulunmasını engelleyen bir yasa hükmü yoktur. Aynı yasanın 3. maddesinde, “İşleten: Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya uzun süreli kiralama, ariyet veya rehin gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak, ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır.” şeklinde tanımlanmıştır. Bu yasal düzenleme karşısında, kazaya karışan araçların meydana getirdikleri zararlardan araç sahiplerinin hukuken sorumlu olacağı ilkesi benimsenmiş olup 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 91/1 maddesine göre işletenlerin bu kanunun 85/1 maddesine göre sorumluluklarının karşılanmasının sağlanmak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunlu kılınmış, aynı yasanın 85/1 maddesinde motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veyahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işleteninin sorumlu olacağı, aynı yasanın 85/son maddesinde ise işleten veya araç işleticisi teşebbüs sahibinin, araç sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumlu olacağı öngörülmüştür. Aracın trafik kaydı itibariyle maliki olan davalı şirketin aracın işleteni olmadığı yönünde karinenin aksini gösterir dosyada delil bulunmamaktadır. Bu nedenlerle olaya tam kusurla sebep olmuş araç sürücüsü , aracın kayıt maliki olarak işleteni ve teminat limitlerinde sigorta şirketi müşterek ve müteselsilen sorumludur. Kazada davalı sürücünün %100 oranında kusurlu olduğunun belirlendiği, davalıların araçta kaza nedeniyle oluşan değer kaybından sorumlu olduğu anlaşıldığından talep edilen değer kaybı yönünden davanın bilirkişi raporunda reel piyasa koşullarına göre tespit edilen tazminat miktarı üzerinden davalı … şirketince yapılan ödeme düşülerek kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir. Zira Anayasa Mahkemesi 17/7/2020 tarihinde E.2019/40 numaralı dosyada, Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresinin ve 92. maddesinin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verildiği bu nedenle sigorta genel şartlarına göre yapılan hesaplamaya itibar edilmeyerek gerçek zararın belirlenmesinde Yargıtay içtihatları da dikkate alınarak reel piyasa şartlarına göre yapılan hesaplama yöntemi ile zarar hesabı dosyaya uygun görülerek aşağıdaki şekilde hüküm tesisi yoluna gidilmiştir.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1.-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
3.746,59 TL değer kaybına ilişkin tazminatın, davalı … şirketinden temerrüt tarihi olan 20/10/2020, diğer davalılardan kaza tarihi olan 08/05/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte (davalı … için poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla) davalılardan alınarak müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
2.-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 255,93 TL nispi karar ve ilam harcından, peşin alınan 85,39 TL peşin harcın mahsubu ile noksan olan 170,54 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,
3.-Arabuluculuk aşamasında harcanan 1.320,00 TL giderin 989,10 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen, 330,90 TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4.-Davacı vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 3.746,59 TL maktu vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
5.-Davalı … Sigorta vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 1.253,41 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile bu davalıya verilmesine,
6.-Davacı tarafça yatırılan 54,40 TL Başvurma, 85,39 TL Peşin harç toplamı 139,79 TL’ nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
7.-Davacı tarafından yapılan tebligat/müzekkere/bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 1.010,50 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 757,19 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8.-Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı asilin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda, miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/06/2021

Katip …
¸E-İmzalıdır

Hakim …
¸E-İmzalıdır