Emsal Mahkeme Kararı Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/586 E. 2022/603 K. 20.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/586 Esas – 2022/603

T.C.

10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/586 Esas
KARAR NO : 2022/603

HAKİM…
KATİP : …

DAVACI….
DAVALI…
DAVA : Tazminat davası (Adam çalıştıranın sorumluluğundan kaynaklanan )
DAVA TARİHİ : 30/11/2020
KARAR TARİHİ : 20/09/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 10/10/2022

Mahkememize açılan tazminat davası ( Adam Çalıştıranın sorumluluğundan kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA:
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle, Davacı … Lazerli Epilasyon Güzellik Sağlık Turizm Tekstil Sanayi ve Ticaret İthalat İhracat Limited Şirketinin %50’şer oranında ortakları olan dava dışı…ve dava dışı …’un Şirketi 10 yıl müşterek imzaları ile temsil edeceklerine karar verildiğini, davacı Şirket adına … Bankası Gaziosmanpaşa Uğur Mumcu Şubesi nezdinde 80183335 numaralı vadesiz mevduat hesabı açılmış olduğunu, … ile …’in şirket ana sözleşmesinin 9. maddesine göre şirketi temsil ve ilzama müşterek imza ile yetkili olmalarına rağmen, … Bankası Gaziosmanpaşa Uğur Mumcu Şubesinin şirket adına açılmış 80183335 numaralı vadesiz mevduat hesabında POS cihazında biriken paraları, dava dışı … ve talimatına istinaden (kardeşi) Soner BUHUR tarafından, şirketin izin ve onayı olmaksızın (22/01/2007 ila 20/07/2007 tarihleri arasında) para çekilmiş olduğunu, gerekli dikkat ve özen yükümlülüğüne uygun hareket etmeyen davalı Bankanın, şirket hesabındaki paraları davalı …’a ödeyerek, müvekkil şirketi zarara uğratmış olduğunu, … kararlarında belirtildiği üzere bir güven kurumu olarak faaliyet gösteren bankaların objektif özen yükümlülüğünün yerine getirilmesinden kaynaklanan hafif kusurlarından dahi sorumlu olduklarını (… Hukuk Genel Kurulunun 28.12.2005 tarih 2005/11-724 Esas 2005/781 Karar sayılı kararı), dava dışı …’un, bu dönemdeki eylemleri nedeniyle; diğer ortaklara karşı…9. Sulh Ceza Mahkemesinde 2010/635 Esas ile “Çalışma hürriyetini engelleme” suçundan, ayrıca…20. Asliye Ceza Mahkemesinin 2009/956 Esas ve 2012/410 K. sayılı ilamı ile dava konusu bedeller nedeniyle “emniyeti suistimal” ve ayrıca “hakaret” ve “tehdit” suçlarından cezalandırılmış ve ilgili kararlar kesinleşmiş olduğunu, tüm bu nedenlerle fazlaya ilişkin her türlü dava ve talep hakları saklı kalmak kaydı ile davanın kabulü ile gerekli özen yükümlülüğünü yerine getirmeyen kusurlu davalıdan, şirket zararı miktarının şimdilik 1.000,00 TL’sinin, zararın meydana geldiği, paraların izinsiz çekilme tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP :
Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle, davacı Firmanın tasfiye halinde olduğunu ve bu nedenle aktif dava ehliyeti olmadığından işbu davayı ikame edemeyeceğini, Borçlar Kanunu ve Türk Ticaret Kanunu hükümleri gereği 5 ve 10 yıllık genel zamanaşımı sürelerinin geçmiş olduğunu, davanın kısmi dava olarak açılamayacağını, öncelikle davacı firmanın yetkilisi …’in, aynı konuda Müvekkili Bankaya ve …’a…3.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/761 E. sayılı dosyasından alacak davası açtığını, mahkemenin kararının temyiz itirazları neticesinde … 11. HD tarafından bozulmuş ve sonrasında 2018/655 E. sayılı dosyadan devam etmiş olan davacının davasının red olduğunu ve söz konusu kararın nihai olarak … 11. HD’nin 02/03/2020 tarih, 2019/4035 E. ve 2020/2243 K. sayılı ilamına istinaden kesin olarak lehlerine onanmış olduğunu, bu dosyanın celbini talep ettiklerini, bu dosyada daha önceden sunmuş oldukları banka kayıtları, hesap taahütnamesi, hesap dökümü, ticaret sicil kayıtları vs belgelerin mevcut olduğunu, davacının ortağı ve müdürü olduğunu iddia ettiği Nilso Lazerli Epilasyon Güz.Sağ.Tur İth.İhr.Ltd.Şti’ne müvekkil bankanın Uğur Mumcu-… Şubesince 27/11/2006 tarihinde hesap açılmış olduğunu, bu hesabın açıldığı tarihte ekte sunulan 17 Kasım 2006 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde belirtildiği üzere Şirketi, … ve …’in kurmuş olduğunu, yine 21/11/2006 tarihli Şirket Sirkülerine göre de ilk on yıl için Şirketi Şirket Müdürü olarak …’un temsil edeceğini, bu bilgiler doğrultusunda hesap açılırken usulüne uygun olarak …’un imzası ile banka nezdinde hesap açılmış ve bu belgeler doğrultusunda da düzenli ödemeler yapılmış olduğunu, davacı tarafça, Şirkette hisse devri yapıldığı ve buna göre söz konusu hesap üzerinde hem davacı firmanın yetkilisi yani …’in hem de dava dışı …’un müştereken yetkili olduklarının iddia edilmiş ve bu hususta bir takım belgelerin Mahkeme’ye sunulmuş olduğunu, davacı çift imza ile hesaptan para çekilmesi gerektiği iddiasında ise bu hususta alınmış bir karar var ise bu karar hakkında müvekkili bankayı hiçbir şekilde bilgilendirmemiş olduğunu, bu hususta hiçbir belgeyi Müvekkili Bankaya sunmamış olduğunu, bu nedenle müddei olan davacı tarafın iddiasını ispat ile mükellef olduğunu, davacı şirket müdürünün paraların bilgisi dışında çekildiğini iddia ettiği 2007 yılından beri hesabını hiçbir şekilde kontrol etmemiş ve Türk Ticaret Kanununun kendisine yüklemiş olduğu gerekli özen ve ihtimam sorumluluğunu yerine getirmemiş olduğunu, eğer ortada müşterek kullanılan bir hesap var idiyse bu durumda hem banka hesap cüzdanının hem de şirket defterlerinin kendisince kontrol edilmesinin gerekmekte olduğunu, bu nedenle Davacı firma tarafından zımnen de olsa …’un işlemlerine muvafakat verilmiş olduğunu, firmanın tüm ticari defterlerini delil olarak Mahkemeye sunmasını talep ettiklerini, firma defter ve kayıtlarının incelenmesi ile çekilen paraların firma yararına kullanılıp kullanılmadığının tespit edilmesi gerektiğini, zira bankadan çekilen paraların harcamasının yapıldığı yerler saptanmadan bu çekilen paralardan bankanın sorumlu tutulmasının davacının sebepsiz zenginleşmesine neden olacağını, bu nedenle şirket defterlerinin de Mahkemece celp edilerek kontrol edilmesini istediklerini, davacı tarafın gerekli denetim yükümlülüğünü yerine getirmediği için zararın oluşmasına kendisinin sebebiyet vermiş olduğunu, davacının yukarıda sıraladıkları eylem ve işlemlerinin, zararın doğmasına ve artmasına sebep olmuş olup bu hususta kusurun bizatihi davacının kendisine ait olduğunu, Türk Ticaret Kanunu ve Vergi Usul Kanunu hükümleri doğrultusunda işlemlerin muhasebe tekniğine uygun olarak kayıtlara intikal ettirilmesi halinde müvekkil banka hesabından davacının ve diğer firma yetkililerinin hesabına aktarılan tutarlardan haberdar olunması ve varsa usulsüz bir işlemin varlığının tespiti imkan dahilinde iken Davacı Firma müvekkil Banka nezdindeki hesaba ilişkin hareketleri kendi muhasebe kayıtlarına intikal ettirmemişse davacı firmanın bu ihmal ve zaafiyetinin sonuçlarını Müvekkil Bankaya yükleyemeyeceğini belirterek, davacı tarafın davasının müvekkil banka yönünden, öncelikle ehliyet, zamanaşımı ve usul yönünden, esasa girilmesi halinde ise esastan reddedilerek, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine ayrıca davanın …’a ihbar edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
… 20. Asliye Ceza Mahkemesinin 2009/956 Esas sayılı dosyası istenilerek, incelenmiş dosyaya kazandırılmıştır.
… (Kapatılan) 9. Sulh Ceza Mahkemesinin 2010/635 Esas sayılı dosyası istenilerek, incelenmiş ve dosyaya kazandırılmıştır.
… 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/655 Esas sayılı dosyası istenilerek, incelenmiş ve dosyaya kazandırılmıştır.
Tüm dosya kapsamı ve ön inceleme duruşmasında belirlenen uyuşmazlık konuları hakkında bankacı bilirkişisinden alınan bilirkişi raporunda özetle,
Davacı şirketin davalı Banka nezdinde bulunan mevduat hesabından, şirket ortakları dava dışı…ve dava dışı …’un müşterek imzaları ile yapılması gereken ödemelerden, …’a münferit imzası karşılığında ödenmiş olduğu tespit edilen 7.948,00 TL tutarındaki ödemenin usulsüz olduğu ve davalı bankanın işbu usulsüz ödemelerden dolayı davacı şirkete karşı sorumlu olduğunu ve fakat davacı şirketin de zararın oluşmasında takdirin sayın Mahkemeye ait olmak üzere %50 oranında müterafik kusuru bulunduğunu, davacı şirketin talebinin; şimdilik 1.000,00 TL’nin, zararın meydana geldiği, paraların izinsiz çekilme tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline yönelik olması karşısında, Mahkemece davanın kabul edilerek, tarafların %50 oranında eşit kusurlu olduklarına karar verilmesi durumunda, davalı Bankanın, dava tarihi itibariyle temerrüde düşmüş olması dolayısıyla, 500,00 TL’yi dava tarihinden itibaren hesaplanacak avans faizi ile birlikte davacı şirkete ödemesinin gerekeceği yönünde görüş ve kanaatini bildirmiştir.
DELİL DEĞERLENDİRME VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Dava, davacı şirket hesabından yetkisiz olarak çekildiği belirtilen para nedeniyle uğranılan zararın davalı bankadan tahsiline ilişkin tazminat davasıdır.
Dava dilekçesi ile, davacı şirket adına … Bankası Gaziosmanpaşa Uğur Mumcu Şubesinden vadesiz mevduat hesabı açıldığını, … ile …’in kurumlarda müşterek imza ile temsile yetkili olmalarına rağmen davacı şirketin vadesiz mevzuat hesabında biriken paraları …’un talimatına istinaden davalı bankanın şubesinden çekildiğini, davalı bankanın gerekli dikkat ve özeni göstermeyerek şirket hesabındaki paraları dava dışı …’a ödediğinden müvekkili şirketi zarara uğrattığını beyan etmektedir.
Davacı bankanın sorumluluğunun olup olmadığı, miktarı, davanın zaman aşımına uğrayıp uğramadığı uyuşmazlık konusudur.
Dosya kapsamında bilirkişi raporu alınmış olup ; …’a 22/01/2007 tarihleri ile 20/07/2007 tarihleri arasında 7.948,00 TL ödemede bulunulduğu tespit edilmiştir. Yine şirket ortaklarının müşterek imzası ile yapması gereken ödemelerden …’a münferit imzası karşılığında ödenmiş olduğu tespit edilen 7.948,00 TL tutarındaki ödemenin usulsüz olduğu ve bu usulsüz ödemeden dolayı bankanın davacı şirkete karşı sorumlu olduğu yine davacı şirketinde zararın oluşmasında %50 müterafik kusuru olduğu tespit edilmiştir. Davalı bankanın bankacılık mevzuatı açısından usulsüz işlemleri nedeni ile adam çalıştıran sıfatı ile sorumluluğu nu gerektirmekte ise de; davalı tarafın zaman aşımı savunması bulunmakta olup öncelikle zaman aşımı hükümleri açısından değerlendirme yapmak gerekmiştir. Ödeme tarihi 2007 yılı olup, ödeme tarihi itibari ile uygulanması gereken 818 sayılı yasanın 60 maddesi hükümlerine göre davacının zararının kapsamını ve faillerin kimliğini öğrendiği tarihten itibaren 1 yıllık süre içerisinde dava açmasının gerekmektedir. Somut olayda işlemi yapan … hakkında Cumhuriyet Başsavcılığına şikayetçi olunduğu, … hakkında dava açıldığı, asliye ceza Mahkemesinde 09/02/2012 tarihi itibari ile bilirkişi raporu alındığı, ve zararın tespit edildiği, … 20 Asliye ceza mahkemesinin 2009/956 esas 2012/410 sayılı 29/03/2012 tarihli kararı ile sanık … hakkında hizmet nedeni ile güveni kötüye kullanma suçundan ceza verildiği ve kararın 05/03/2019 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Davacının en geç soruşturma aşamasında alınan 09/02/2012 tarihli rapor ile zararın kapsamını ve faillerin kimliğinin öğrendiğinin kabulü gerekmiştir. Bu tarihten itibaren 1 yıllık süre geçtikten sonra dava açıldığından dava tarihi itibari ile zaman aşımı süresinin geçtiği anlaşılmakla davanın reddine karar verilmiştir. Ceza yargılamasının parayı çeken … hakkında yürütüldüğü, hizmet nedeni ile güveni kötüye kullanma suçundan yargılandığı, bankada çalışan görevli hakkında yapılan ceza yargılaması olmadığından ceza zaman aşımı hükümleri uygulanmamıştır ve davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :
Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, dosyadaki kanıtlara göre;
1-Davanın zamanaşımı nedeniyle REDDİNE,
2- Peşin alınan 54,40 TL , ıslah harcı 50,79 TL toplamı olan 105,19 TL’den 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcının mahsubu 24,49 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davalı yararına hesaplanan 3.974,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, kendisini vekil ile temsil ettiren davalıya verilmesine,
4- Arabuluculuk aşamasında harcanan 1.320,00 TL giderin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzene karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde…Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/09/2022

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim…
e-imzalıdır.

*Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.