Emsal Mahkeme Kararı Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/557 E. 2021/201 K. 01.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/557 Esas – 2021/201
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/557 Esas
KARAR NO : 2021/201

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/11/2020
KARAR TARİHİ : 01/04/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 14/04/2021

Mahkememize açılan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA:
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle, davalının otoyol geçiş ücret bedelini ifa etmeden aracı ile geçiş yaptığından ihlalli geçiş bildirimi yapıldığını, geçiş ücreti ile ceza bedeli ödenmediğinden … Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasında başlatılan takibe borç bulunmadığı gerekçesiyle itiraz ettiğini, davalı itirazının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına ve asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan alınmasını istemiştir.
CEVAP :
Davalıya dava dilekçesi tebliğ olunmasına rağmen davaya cevap vermemiştir.
DELİLLER :
… Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası getirtilmiş, incelenmiştir.
DELİL DEĞERLENDİRME VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Dava, otoyol ve köprülerden geçiş ücretini ödemeden geçiş sebebiyle, geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin dört katı tutarında cezanın tahsili için başlatılan ilamsız icra takibinde vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
… Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davalı borca ve yetkiye itiraz etmiş icra takibi durmuştur. İtirazın hükümden düşürülmesi için yasal süresi içerisinde bu dava açılmıştır.
Davanın dayanağını oluşturan 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanun’un 30/5. maddesi “4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin dört katı tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edilir. (Mülga ikinci ve üçüncü cümle: 16/5/2018-7144/18 md.)” hükmünü içermektedir.
İtirazın iptali davaları, yapılan takibe itiraz üzerine duran takibin devam etmesini sağlamak amacıyla açılan davalardır. Yasal dayanağını 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK’nın) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. İcra takiplerinde yetki hususu, 2004 sayılı İİK’nın 50. maddesi yollaması ile usul kanunu hükümlerine göre yapılmaktadır.
İİK’nın 50. maddesi; “(Değişik: 3/7/1940-3890/1 md.) Para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur. Şu kadar ki, takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesi de takibe yetkilidir.
Yetki itirazı esas hakkındaki itirazla birlikte yapılır. İcra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kati surette karara raptolunur.
İki icra mahkemesi arasında yetki noktasından ihtilaf çıkarsa Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 25 inci maddesi hükmü tatbik olunur.” düzenlemesini içermektedir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 89/1-1 bendi gereğince; para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edilir. Takip ve dava konusu olan geçiş ücretinden kaynaklanan tutar ile birlikte para cezasının alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ödenecek para borçlarından biri olarak kabul etmek mümkün değildir. Zira, 6001 sayılı Kanun’un 30/5.maddesinde, sadece geçiş ücreti değil aynı zamanda geçiş ücretinin dört katı tutarında para cezası öngörülmüştür. Para cezasından kaynaklanan bir borcun Türk Borçlar Kanunu’nun 89.maddesinde düzenlenen borçlardan değildir.
İtirazın iptâli davasının görülebilmesi, geçerli bir icra takibinin varlığına bağlıdır. Ortada geçerli takip yoksa itirazın iptâli davasının görülebilmesine usulen olanak yoktur. İcra dairesinin yetkisine itiraz halinde bu itiraz usulünce incelenip sonuçlandırılmadığı sürece geçerli bir takibin varlığından söz edilemez. İlâmsız icrada genel yetkili icra dairesi borçlunun ikametgahındaki icra dairesidir. Diğer yandan ihlalli geçişin yapıldığı para cezasına konu eylemin gerçekleştirildiği yerdeki icra dairesi de özel olarak yetkilidir. (Aynı yönde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesi 03.02.2021 tarih 2019/2329 E ve 2021/180 K sayılı kararı)
Somut olayda, davalı borçlunun ikametgahının Hatay-Dörtyol olduğu ve ihlalli geçişten kaynaklanan para cezasına konu eylemin gerçekleştirildiği yerin de Ankara yargı çevresinin dışında olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, yetkili icra dairesi davalının ikametgahının bulunduğu Dörtyol yada ihlalli geçişten kaynaklanan para cezasına konu eylemin gerçekleştiği yerdir. Davalının icra dairesinin yetkisine yapmış olduğu itirazı usul ve yasaya uygundur. İşbu dava dayanağı olan icra takibinin ise yetkisiz icra müdürlüğünde başlatıldığı, davalının süresinde borca ve icra dairesinin yetkisine itiraz etmesi sonucu takibin durduğu, usulüne uygun başlatılmış geçerli bir icra takibi bulunmadığından HMK’nın 115/2 maddesi gereği dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, dosyadaki kanıtlara göre;
1-Davanın dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 78,70 TL harçtan indirilmesi ile arta kalan 19,40 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Arabuluculuk aşamasında harcanan 1.320,00 TL giderin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/04/2021