Emsal Mahkeme Kararı Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/555 E. 2021/365 K. 14.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/555 Esas – 2021/365
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/555 Esas
KARAR NO : 2021/365

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/11/2020
KARAR TARİHİ : 14/06/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 01/07/2021
Mahkememize açılan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı banka ile yapılan genel kredi sözleşmesinin müvekkili … … … İnşaat Yapı Malz. Tar. Hay. Mad. Tur. Nak. Pet. San. Ve Tİc. A.Ş. Tarafından asıl borçlu, diğer davacılar tarafından müşterek kefil sıfatıyla imzalandığını ve teminatı olarak da davaya konu 23/10/2018 vade, 13/04/2018 düzenleme tarihli 5.000,00 TL bedelli bononun tanzim edildiğini, bir kısım taşınmazların ipotek verildiğini, davalı tarafça gönderilen Üsküdar … Noterliği’ nin… yevmiye numaralı 12/11/2018 keşide tarihli haksız ve usulsüz hesap kat ihtarına taraflarınca süresi içerisinde itirazda bulunulduğunu, bunun üzerine davalı tarafça, kredi borcunun ödenmediğinden bahisle Ankara … İcra Dairesi’ nin … sayılı dosyasından 23/10/2018 vade, 13/04/2018 düzenleme tarihli, 5.000,00 TL bedelli bonodan dolayı 1.721.936,85 TL asıl alacak, 19.414,18 TL gecikme tazminatı, 5.165,81 TL komisyon olmak üzere toplam 1.746.516,84 TL’ nin tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığını, davacılardan talep edilen miktar net olmadığından ve henüz muaccel olmayan borçlar da konu edildiğinden kat ihtarı usulüne aykırı olup, hükümsüz olduğunu, davacıların davalıya takibe konulan miktarda borcu bulunmadığını, uygulanan faiz oranı ve miktarının fahiş olduğunu, davacıların davalıya vermiş olduğu senet ile bir kambiyo taahhüdünde bulunmuş olsa da sözkonusu senedin genel kredi sözleşmesinin teminatı olarak verildiğinin sabit olduğunu, mücerretlik vasfı taşımadığını, asıl borç ilişkisinden bağımsız olarak takibe konmasının mümkün olmadığını, dolayısıyla asıl ilişkiden kaynaklı borç miktarını aşan kısım yönünden işbu takip açısından hükümsüz olduğunu, bu nedenlerle fazlaya ilişkin tüm dava, talep ve ıslah hakları saklı kalmak kaydıyla öncelikle kötüniyetle açılan Ankara … İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı dosyasındaki takibin tedbiren durdurulması ve sonrasında iptaline, dosyada şimdilik 10.000,00 TL’ lik kısım yönünden davacıların borçlu olmadığının tespitine, davalının %20′ den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dosyanın incelenmesinde; 12/11/2020 tarihli tensip tutanağı 3 numaralı ara karar gereğince davacı vekiline eksik olan 85.387,50 TL peşin harcı ve 54,40 TL başvuru harcını ikmal etmesi için iki haftalık kesin süre verilmiş, davacı vekili 11/12/2020 tarihli beyan dilekçesi ile, dava dilekçesine konu somut olayda müvekkillerinin bir kısım ödemelerinin dikkate alınmadığını, uygulanan faiz oranı ve miktarının fahiş olduğunu, usulsüz bir şekilde faize faiz işletildiğini, müvekkillerinin davalıya takibe konulan miktarda borcu bulunmadığını, müvekkilinin borçlu olduğunun gerçek miktar yapılacak yargılama neticesinde netlik kazanacağını, takibe ve davaya konu miktarın çok yüksek olduğundan ve de borç miktarının taraflarınca tam olarak belirlenemediğinden şimdilik 10.000,00 TL üzerinden kısmi dava açıldığını, kısmi dava açılmasında müvekkillerinin hukuki menfaatlerinin bulunmadığını, bu nedenlerle davalarının kısmi dava olarak kabulü ile 19.11.2020 tarihli tensip 3 nolu ara karardan vazgeçilerek yargılamaya devam olunmasını müvekkilleri adına vekaleten arz ve talep etmiştir.
HMK 109. Maddesinde ” Talep konusunun niteliği itibariyle bölünebilir olduğu durumlarda sadece bir kısmı dava yoluyla ileri sürülebilir.” Menfi tespit davalarının konusunun niteliği itibariyle bölünebilir nitelikte olmadığı, bu sebeple kısmi dava şeklinde açılamayacağı, davacı vekiline verilen kesin süre içerisinde harcın tamamlanmadığı anlaşıldığından 19/01/2020 tarihli ara karar ile dosya işlemden kaldırılmış olup, üç aylık süresi içerisinde yenilenmediği anlaşıldığından davanın açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.-Taraflarca takip edilmeyen dosyanın HMK 320/4. Maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına,
2.-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 54,40 TL harcın indirilmesi ile noksan olan 4,90 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3.-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4.-Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere 14/06/2021 tarihinde karar verildi.