Emsal Mahkeme Kararı Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/55 E. 2021/119 K. 02.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/55 Esas
KARAR NO : 2021/119

DAVA : İstirdat
DAVA TARİHİ : 01/04/2011
KARAR TARİHİ : 02/03/2021

Mahkememize açılan İstirdat davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından bonoya dayalı müvekkili kooperatif aleyhine icra takibi başlatıldığını, kooperatif hesaplarının kontrolünde böyle bir bononun düzenlendiğine ilişkin kayda rastlanılmadığını, kooperatif tüzel kişiliğinin davalı ile borç doğuracak herhangi bir hukuki yada ticari ilişkisinin de bulunmadığını, davalının kendisine bonoyu düzenleyip veren eski kooperatif yöneticileri … ve … … ile işbirliği yaparak kooperatifi zarara uğratıcı işlemler yaptıkları hesap tetkik komisyonunun raporu ile ortaya çıktığını, davalının 16/07/2005 tarihinde bir kez 41 nolu üye olarak kooperatif üyeliğine kabulüne karar verildiği halde değişik tarihli olmak üzere 6 adet istifa dilekçesi verdiğini, istifadan sonra yeniden üyeliğe kabulüne ilişkin yönetim kurulu kararı olmadığı halde Noterlikçe düzenlenen hisse devir sözleşmeleri ile üyeliğini üçüncü kişilere devrettiğini, hisseleri devir alan ortaklarla yapılan görüşmelerde …’ın gazetelere kooperatif hissesini devredeceğine ilişkin ilan verdiğini, … ile yaptıkları görüşmelerde kendisinin kooperatif ortağı olduğunu söyleyip, kooperatif başkanı ile görüştürdüğünü ve …’ın ortak olduğunu teyit ettiğini, bunun üzerine kendilerine bildirilen birikmiş hisse bedeli ve fark olarak bir miktar parayı kooperatif başkanına ve şahsa verdiklerini, kooperatife ortak olarak kaydediklerinin anlaşıldığını, davalı ile kooperatif başkanı birlikte hareket ederek gerçekte üye olmayan …’ı üçüncü kişilere karşı üye gibi gösterip hisse devir sözleşmelerinin yapılmasını sağladıklarını bu şekilde kaydedilen üyeler nedeniyle üye sayısının konut sayısından 15 kişi daha fazla olduğunu, kooperatif yöneticileri ile iş birliği yapan davalının hiç bir alacağı olmadığı halde kooperatif tüzel kişiliğine ait bonoyu alarak kullandığını, söz konusu bononun tanzim tarihinin vadeden sonra olduğunu, tanzim tarihi olan 04/12/2009 tarihinde kooperatif başkanı …’in hayatta olmadığını, bonoda imzası olan … …’ün de tanzim tarihinde kooperatifin yöneticisi bulunmadığını belirterek bedelsiz bonodan dolayı müvekkili kooperatifin borcunun bulunmadığının tespiti ile haciz tehdidi altında ödenmiş olan 13.000,00 TL’nin istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacı kooperatifte yönetim ve denetim kurulu üyesi olarak görev almadığını, sadece kooperatif üyesi olduğunu, dava dilekçesinde davacının tek taraflı olarak yaptırmış olduğu hesap tetkik komisyonu raporuna atıf yapılarak müvekkilinin hukuken haksız olarak suçlandığını, müvekkilinin 16/08/2005 tarihinde 41 nolu üye olarak değil karar ile ortaklığa kabul edildiğini, müvekkilinin ihtiyacı nedeniyle üyeliklerini sattığını, ortaklık senedine dayalı olarak Noter devirlerinin yapıldığını, dava dilekçesine konu senedin alacaklısı olduğundan müvekkilinin kooperatif yönetimine defalarca başvurmasına rağmen alacağın ödenmediğini ve hakkını yasal yollardan aradığını, bahse konu borcun davacı tarafından ödendiğini, davacı tüzel kişilikten yasal alacakları nedeniyle senedin verildiğini, senet düzenleme tarihinin hatalı yazıldığını, bahse konu hatalı düzenleme tarihi nedeniyle genel takip şekliyle takip yapıldığını, yönetici …’in takip tarihinden 4 gün sonra vefat ettiğini, davacının Ankara …. İcra Hukuk Mahkemesindeki şikayetinde senede bağlı borcun olmadığına ilişkin itirazlarının olmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
Birleşen … Ticaret Mahkemesi’nin … EK sayılı dava dosyasında davacı kooperatif vekili asıl davadaki iddialarını ileri sürerek haciz tehdidi altında davalı …’a senetten dolayı ödenmiş olan 4.870,00 TL’nin istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Mahkememizce alınan 23/12/2011 tarihli bilirkişi Ahmet Kurtalan sunduğu bilirkişi raporunda özetle ; Davaya konu senedin davacı kooperatif kayıtlarında yer almadığı, senet tanzim tarihi öncesi ve sonrası kooperatifin davalıya borçlanmasını gerektirecek herhangi bir hususun olmadığını, davacı kooperatifin davalı taraftan mal veya hizmet aldığına davacının davalıdan nakit borç aldığına, davacı tarafın 2005 yılı öncesi 2006,2007,2008 ,2009 yıllarında ortak sıfatı ile ödeme yaptığına ilişkin kaydın olmadığı, davalının kooperatif ortakları arasında bulunmadığı, istifa etmiş ihraç edilmiş ortak sıfatı ile davacı kooperatiften alacaklı görünmediği, davacı ile davalının herhangi bir ticari ilişkisi olmadığı, dava konusu senet dışında başkaca senet verilmediği herhangi bir ödeme de yapılmadığı, özetle dava konusu senedin herhangi bir borç mal veya hizmet alımı birikmiş aidat alacağı karşılık davalıya verilmediği tespit edilmiştir şeklinde düzenlenmiştir.
Davaya konu ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyasının incelenmesinde; alacaklı … tarafından davalı kooperatif ve dava dışı … aleyhine 10.000,00 TL bedelli 04/12/2009 tanzim 25/01/2009 vade tarihli, keşidecisi kooperatif ve …, alacaklısının … olan senede dayalı faiz istemi de dahil genel haciz yoluyla takip yapıldığı, ödeme emrine itiraz edilmediğinden takibin kesinleştiği, 17/03/2011 tarihinde 2000,00 TL, 23/03/2011 tarihinde 10.000,00 TL 20/04/2011 tarihinde 4.870,00 TL ödeme yapıldığı yine icra dosyasında haciz tutanağının arka kısmına haciz sırasında 1000.00 TL ödendiği anlaşılmıştır.
Mahkememizin … sayılı kararı ile; Asıl davanın kabulü ile 13.000,00 TL, yine birleşen davada 4.870,00 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Taraf Vekillerinin temyizi üzerine; Yargıtay 23 Hukuk Dairesinin .. karar numaralı ilamı ile mahkememiz kararı bozulmuştur.
Bozma sonrası yapılan yargılama neticesinde; … Ceza Mahkemesinin … karar sayılı ilamının incelenmesinde; sanık …’ın ortaklığa alındığına ilişkin yönetim kurulu olmamasına rağmen 6 defa kooperatif ortaklığından istifa dilekçesi vermesi , 5 kişiye ortaklık devri yapması, …’a 10.000,00lik(davaya konu) kooperatif senedinin verilmesi ,kooperatif giriş ve çıkış kayıtlarının bulunmaması nazara alınarak basit dolandırıcılık suçunu işlediğinden cezalandırılmasına karar verildiği, sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümleri uygulandığı, 08/07/2019 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde ; Asıl ve birleşen davada, icra tehdidi altında ödenmek zorunda kalındığı iddia olunan kooperatif tarafından düzenlenen senet bedelinin istirdadı istemine ilişkindir. Dosya kapsamında mahkememizce alınan bilirkişi raporu ile yine Ankara Ağır Ceza Mahkemesinde sanık … hakkında açılan kamu davasında alınan bilirkişi raporlarında ; kooperatif kayıtları üzerinde yapılan incelemede davalının kooperatife ortaklığa kabulüne, mevcut hisselerin devrine, istifasının görüşüldüğüne dair karar olmadığı, senedin tanzim edildiği tarihte öncesinde ve sonrasında senedin herhangi bir borç mal veya hizmet ifası ,birikmiş aidat alacağı karşılığında verildiğine kooperatifin anılan senet bedeli kadar borçlu olduğuna ilişkin herhangi bir kayda rastlanılmadığı tespit edilmiştir. Zira davalı … … Ağır Ceza Mahkemesinin kararı ile de dolandırıcılık suçunu işlediği sabit bulunmakla cezalandırılmasına karar verilmiş ve verilen karar kesinleşmiştir. Davacı kooperatifin borçlu olmadığı senetten dolayı başlatılan icra ve haciz tehdidi altında asıl ve birleşen davaya konu ödemelerde bulunduğu anlaşıldığından haklı davasının kabulüne karar verilmiştir ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Kısa kararda sehven istinaf yolu denilmişse de bozma üzerine verilen kararın inceleme mercinin Yargıtay olduğundan düzeltilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.-Asıl davanın KABULÜNE,
13.000,00 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
1.-a)492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 888,03 TL nispi karar ve ilam harcından, peşin alınan 193,05 TL peşin harcı’nin mahsubu ile noksan olan 694,98 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
1.-b)Davacı vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
1.-c)Davacı tarafça yatırılan 193,05 TL Peşin ve 18,40 TL başvuru harcı olmak üzere toplam 211,45 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
1.-d) Davacı tarafça yapılan bozma öncesi 0,60 TL dosya, 48,00 TL tebligat gideri, 300,00 TL bilirkişi ücreti ve bozma sonrası 49 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 397,60 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
1.-e)Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde iadesine,
2.-Birleşen davanın KABULÜNE,
4.870,00 TL’nin ödeme tarihi olan 20/04/2011 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
a)492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 332,67 TL nispi karar ve ilam harcından, peşin alınan 72,35 TL peşin harcın mahsubu ile noksan olan 260,32 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
2.-b)Davacı vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2.-c)Davacı tarafça yatırılan 72,35 TL Peşin ve 21,15 TL başvuru harcı olmak üzere toplam 93,50 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde temyiz yolu açık olmak üzere 02/03/2021 tarihinde karar verildi.

Katip …

Hakim …

¸E-İmzalıdır ¸E-İmzalıdır