Emsal Mahkeme Kararı Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/530 E. 2021/40 K. 29.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/530 Esas
KARAR NO : 2021/40

Av. … –

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 03/11/2020
KARAR TARİHİ : 29/01/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 29/01/2021
Mahkememize açılan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacının alacağının temini maksadıyla …’ nin … E. Sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalı borçlu tarafından takibe ve borca itiraz edildiğini, 16/02/2018 tarihinde, … köşesinde … Yönetim A.Ş. Tarafından yapılan çalışmalar esnasında, davacı şirkete ait 3 cins kabloya; 24 F/O-Y, 48 F/O-Y, 72 F/O-Y kablolarına haksız eylem neticesinde hasar verildiğini, bu hasarın davacı şirket tarafından giderildiğini 3 adet tutanak ile altına tutanak altına alındığını, davalı aleyhine …’ nin … E. Sayılı dosyası ile ilamsız icra takibinin başlatıldığını ancak davalı borçlunun haksız olarak takibe ve borca itiraz ettiğini, ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına ve %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından davalı şirkete gönderilen ve davalı şirket tarafından itiraz edilen …’ nin … Esas sayılı dosyasına konu alacağın borçlusunun davalı şirket olmadığını, bu durumun ödeme emri ekinde gönderilen “Hasar Tespit Tutanağı” ve “Hasar Keşif Tutarı Formu” nda sabit olduğunu, davaya konu hasarı yapanın … Holding A.Ş. Olduğunun iddia edildiğini, bu sebeple davalı şirkete karşı açılan davanın borçlu sıfatını haiz tarafının davalı şirket olmadığının sabit olunduğundan, huzurdaki davanın husumetten reddini istemiştir.
Davacı vekili 06/01/2021 tarihli dilekçesi ile 18/12/2020 tarihli sulh sözleşmesi gereğince davalı taraf ile anlaştıklarını, sulh nedeni ile karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini talep ettiklerini, karşı taraftan yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını belirtmiştir.
Davalı vekili 12/01/2021 tarihli duruşmada, mahkemeye ibraz edilen 18/12/2020 tarihli sulh sözleşmesi gereğince davacı taraf ile anlaştıkklarını, sulh nedeni ile karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini talep ettiklerini, karşı taraftan yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını beyan etmiştir.
Davacı vekaletnamesinin incelenmesinde sulh ve ibraya yetkisinin bulunduğu görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı vekilinin ve davalı vekilinin 18/12/2020 tarihli sulh sözleşmesi gereğince sulh olmaları nedeniyle davanın konusuz kaldığını beyan ettikleri anlaşılmakla dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.-Sulh nedeniyle davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2.-492 Sayılı Harçlar Kanununun 22. Maddesi gereğince alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcından peşin alınan 54,40 TL’nin indirilmesi ile noksan olan 4,90 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3.-Arabuluculuk aşamasında harcanan 1.320,00 TL giderin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4.-Taraflar lehine yargılama gideri ve vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına,
5.-Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere 29/01/2021 tarihinde karar verildi. 29/01/2021

Katip …
¸E-İmzalıdır

Hakim …
¸E-İmzalıdır