Emsal Mahkeme Kararı Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/522 E. 2021/72 K. 15.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/522 Esas – 2021/72
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/522 Esas
KARAR NO : 2021/72

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
DAVALI :

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 28/10/2020
KARAR TARİHİ : 15/02/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 12/03/2021
Mahkememize açılan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili şirket nezdinde … sayılı poliçe ile … adresinde sigortalı bulunan ..’ e ait daireye 09/12/2019 tarihinde … sorumluluğunda olan şehir su şebeke hakkındaki kaçak nedeniyle sızan suların sebebiyet verdiği bir hasarın meydana geldiğini, müvekkili şirket sigortalısının dilekçesi ile durumu müvekkili şirkete bildirdiğini, … tarafından yapılmakta olan yeni hat çalışmasında, yeni hatta su verilince kaçak meydana geldiğini, kaçağın toprağın altında Türk Telekom altyapı hattına dolarak kabloların yer aldığı boru ile dairesine sızdığını, duvar kağıtları, alçı boyalar ve laminant zeminin büyük hasar gördüğünü belirtmiş olduğunu, Pursaklar İtfaiyesi raporunda … sorumluluğundaki hasar için 4.435,00 TL hasar masrafı belirlendiğini, bu miktarın 20/12/2019 tarihli dekont ile sigortalı hesabına müvekkili şirket tarafından ödendiğini, 23/12/2019 tarihinde müvekkili şirketçe …İ’ ye gönderilen yazı ile söz konusu hasara ilişkin sigortalıya ödenen bedelin 10 gün içinde müvekkili şirkete ödenmesinin talep edildiğini, fakat herhangi bir ödeme yapılmadığından icra takibinin başlatıldığını, 20/03/2020 tarihinde borçlu … aleyhine ödenen hasar bedeli miktarında … Dairesi’ nin … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, … tarafından haksız ve kötü niyetli olarak borca itiraz edildiğini bu nedenlerle … Dairesi’ nde başlatılan … sayılı icra dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini, haksız ve kötü niyetli itiraz sebebiyle davalının takibe konu miktarın %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini dava ve talep etmiştir.
YANIT
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı şirket sigortalısının gerçek kişi olduğunu, bu sebeple görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğundan davanın görevsizlik nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
6102 sayılı TTK’nun 4.maddesine göre bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesi ile ilgili olmalı ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin taraflarının ticari işletmesi ile ilgili olup olmadığına bakılmaksızın TTK veya diğer kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır. Ticari davalar aynı yasanın 6335 sayılı Kanunun 2.maddesi ile değişik 5.maddesine göre asliye ticaret mahkemesinde görülerek karara bağlanır. Asliye ticaret mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir. Bu açıklamalara göre davanın ticaret mahkemesinde görülebilmesi için tarafların tacir ve dava konusunun tarafların ticari işletmesi ile ilgili olması gerekir.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesinin 23. Hukuk Dairesinin 2021/107 E. 2021/115 K. Sayılı davacının HDI Sigorta A.Ş Davalısının … Genel Müdürlüğü olduğu davaya ilişkin ilamında “Yargıtay İBK’nin 22.03.1944 tarih ve 37 E., 9 K. sayılı kararı uyarınca, TTK m.1472 uyarınca rücuen tazminat davaları, sigorta şirketince halefiyet hakkına dayalı olarak açılmış olup, sigorta poliçesinden doğmadığından, mutlak ticari dava olduğu söylenemez. Bu davalarda davacı sigorta şirketinin halefi olduğu sigortalı ile zarar sorumlusu arasındaki hukuki ilişkinin niteliğine göre, görevli mahkemenin belirlenmesi gerekir. Bir başka deyişle bu tür davalarda görev konusu, sigortalının zarardan sorumlu olan kişi veya kuruma açtığı dava gibi değerlendirilip belirlenmelidir. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 29.11.2016 tarih ve 13158 E., 9204 K., Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 11.02.2016 tarih ve 1084 E., 1497 K., aynı dairenin 20.09.2016 tarih ve 6280 E., 7990 K., 20. Hukuk Dairesi’nin 10.02.2016 tarih ve 2015/15593 E., 2016/1517 K. sayılı ilamları da aynı yöndedir.
Buna göre, davacı şirket halefiyet ilkesine dayalı olarak bu davayı açtığı için halefi olduğu dava dışı sigortalı ile davalı arasındaki ilişkinin niteliğine bakılarak, görevli mahkeme tespit edilmelidir. Temel uyuşmazlığın haksız fiilden kaynaklandığı anlaşıldığından, ilk derece mahkemesince asliye hukuk mahkemesinin görevli olması nedeniyle göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu gerekçesiyle HMK’nın 114/(1)-c ve 115/(2). maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, uyuşmazlığın esası incelenip yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, HMK. m. 353/1,a,3 uyarınca esası incelenmeden kararın kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.” belirtildiği üzere davalı … Genel Müdürlüğü’nün tacir sıfatı olmadığından davaya bakmaya asliye ticaret mahkemesi görevli olmayıp, iş bu davaya bakmaya asliye hukuk mahkemeleri görevlidir. Görev hususu da dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında gözönünde bulundurulacağından açılan iş bu dava ile ilgili görevsizlik kararı vermek gerekir.
Tüm dosya kapsamına göre iş bu davaya bakmaya asliye hukuk mahkemeleri görevli olduğundan HMK’nun 114/1-c ve 115.maddeleri gereğince dava dilekçesinin görev nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1.-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın USULDEN REDDİNE,
HMK.nın 20.maddesi gereği kararın temyiz edilmeksizin kesinleşmesi halinde kesinleşme tarihinden itibaren, kanun yoluna başvurulması halinde bu başvurunun reddi kararının tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize başvurularak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmesi halinde dosyanın GÖREVLİ NÖBETÇİ ANKARA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
6100 Sayılı HMK’nın 331/2. Maddesi uyarınca harç, vekalet ücreti ve diğer yargılama ücretlerinin görevli ve yetkili mahkeme tarafından değerlendirilmesine, davanın görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmemesi halinde talep üzerine mahkememizce ayrıca değerlendirilmesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/02/2021

Katip
¸E-İmzalıdır

Hakim
¸E-İmzalıdır